Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/614 E. 2022/286 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/614 Esas
KARAR NO:2022/286

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/11/2020
KARAR TARİHİ:26/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili alacağının tahsili amacıyla takibe geçilmiş olduğunu, borçlu yapmış olduğu itiraz da müvekkili şirkete böyle bir borcu olmadığını beyan ederek borca itiraz ettiğini ve borca itirazı neticesinde takibin durduğunu, müvekkili şirket tarafından davalıya Kit Karşılığı Cihaz Sözleşmesi kapsamında muhtelif tarihli faturalar ile laboratuvar ve sağlık testleri hizmetleri verildiğini, davalının müvekkili tarafından satışı yapılan ürünlere, verilen hizmetlerine ve kesilen faturalara bugüne kadar hiçbir şekilde itirazı olmamasına rağmen icra dosyasında belirttiği alacağın müvekkili şirket tarafından talep edilmesine rağmen davalı tarafından ödenmediğini belirterek davanın kabulü ile icra dosyasında 184.726,61 TL Asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takipten itibaren işleyecek avans faizinin davalıdan tahsiline, davalının %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: İşbu davada İstanbul Ticaret Mahkemeleri’nin yetkisiz olduğu, … Mahkemeleri’nin yetkili olduğundan davanın reddi gerektiğini, ticari defter ve kayıtlarda davacının alacağının görünmediğini, davacı tarafın müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağı mevcut olmayıp, icra takibi ve davaya konu olacak iddiaları haksız ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında faturalara ilişkin bir mutabakat bulunmadığını, faturalara talep olunan alacağın varlığı ve miktarı muhakemeye muhtaç olduğunu, likit olmayan mesnetsiz bir alacak iddiasına dayanan ve davacı tarafın taleplerinin hukuki dayanağının olmadığını, usulüne uygun muhteviyatı müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkili fatura içeriğine itiraz etmediğini kabul etmemek kaydıyla tebliğ edilse bile müvekkili şirketin çalışan personeli olmadığını, bu durumun SGK kayıtlarından anlaşılacağını, işbu sebeplerle davanın usulden ve esastan reddedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Dava konusu icra dosyası uyap kayıtları, davacı tarafın BS, davalı tarafın BA formları celp edilmiş, taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu … aleyhine cari hesap alacağına istinaden 184.726,61 TL asıl alacak ve 11.256,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 195.982,73 TL alacak üzerinden 10.08.2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekili tarafından 01/02/2017 tarihli dilekçe ile takipte borca, faize ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, icra dosyası kapsamında itiraz dilekçesinin davacı alacaklı tarafa tebliğine ilişkin bir kayıt ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Kit Karşılığı Cihaz Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; 20.12.2015 tarihinde imzalandığı, sözleşme süresinin 3 yıl olacağı, sözleşme bitiminde taraflar itiraz etmediği takdirde sözleşmenin otomatik olarak 1 yıl uzayacağı, ihtilaf halinde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davalının BA formlarının incelenmesinde;2015 yılında 69 adet belgeye istinaden toplam 385.036,00 TL, 2016 yılında 7 adet belgeye istinaden 47.079,00 TL tutarında … Vergi Dairesine bildirimde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının BS formlarının incelenmesinde;2015 yılında 89 adet belgeye istinaden toplam 449.844,00 TL, 2016 yılında 21 adet belgeye istinaden 138.659,00 TL tutarında Kozyatağı Vergi Dairesine bildirimde bulunduğu anlaşılmıştır.
.. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için talimat yazılmış ise de, talimat mahkemesince çıkarılan ihtaratlı tebligata rağmen davalı yanca ticari defter ve kayıtların sunulmadığından talimatın bila ikmal iadesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 23/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2015-2016 yılları ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceği, davalı yanın bilirkişi incelemesine sunduğu herhangi bir bilgi ve belge bulunmamakta olup
davalı defterlerinin kendi lehine kabul edilip edilmeyeceğinin takdirinin mahkemede olduğu, davalı yanın defter ve belge sunmasına ilişkin gerek şahsımın çabaları gerekse de … 2.
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/46 Talimat dosyası kapsamındaki ihtar ve tebligatları
yeterli olmamış ve davalı yanın dosyaya defter ve belge sunmamış olduğu, davacı tarafın, Kit Karşılığı Cihaz Sözleşmesi’nin imza edildiği yıldan itibaren ticari
defterleri incelendiğinde davalı taraftan 184.726,61 TL ana para alacağı olduğunun tespit
edildiği, Sayın Mahkemenin davacı lehine faiz hesaplanmasını takdir etmesi halinde ana
para alacağına ilave olarak 133.493,30 TL faiz hesaplanmış olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporunun değerlendirilmesinde;
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağına istinaden 184.726,61 TL asıl alacak ve 11.256,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 195.982,73 TL alacak üzerinden icra takibi başlatılmıştır.
Davalı yan, icra takibinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmiş, akdi ilişkiyi açıkça inkar etmemiş, herhangi bir ödeme iddiası ve borcun istenebilir olmadığına dair bir itirazda bulunmamıştır.
Davacı vekilince, asıl alacak yönünden itirazın iptali için iş bu dava açılmıştır. İcra dosyası kapsamında itiraz dilekçesinin davacı alacaklı tarafa tebliğine ilişkin bir kayıt ve belge bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafından açılan iş bu davanın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık yasal sürede açıldığı değerlendirilmiştir.
Davalı vekilince, … Mahkemeleri’nin yetkili olduğu, davacı tarafın müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağı mevcut olmadığı, icra takibi ve davaya konu olacak iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğu ileri sürülerek davanın usulden ve esastan reddedilmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafça, mahkememizin yetkisine dair itirazda bulunulmuş ise de, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10. Maddesinde yetki şartının düzenlendiği ve taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, tarafların her ikisininde tacir olması karşısında yetki sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşılmakla, davalının mahkememizin yetkisine yönelik yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre, incelenen davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğu, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibarı ile davalıdan 184.726,61 TL TL alacaklı durumda olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, dosyaya herhangi bir belge, delil ile ticari defter ve kayıtlar sunulmamış, talimat mahkemesince yaptırılacak bilirkişi incelemesine esas olmak üzere talimat mahkemesince çıkartılan ihtaratlı tebligata rağmen herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmemiştir. Bu durumda davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı kabul edilmiştir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesi uyarınca, davalı yanın, ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olması, davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle davacı ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanmış bulunan ve davalı tarafça açıkça inkar edilmeyen bir sözleşmenin bulunması, tarafların celp edilen BA BS formları ve alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında taraflar arasında ticari bir ilişkinin var olduğu sabittir. Alınan bilirkişi raporuna göre, davacının kendi ticari defterlerinde takip tarihi itibarı ile davalıdan 184.726,61 TL alacaklı durumda olduğu anlaşılmıştır. Ancak davalı tarafça ise, ne icra dosyasına ne de mahkememiz dosyasına bu borcun ödendiğine yada istenebilir olmadığına dair bir belge delil sunulmamıştır.
Bu kapsamda, davacı tarafın, delil niteliğine haiz bulunan ticari defter ve kayıtlarına göre, takip tarihi itibarı ile davalıdan 184.726,61 TL alacaklı olduğu, davacının alacağının varlığı ve miktarını ispatladığı, icra takibinde de 184.726,61 TL Asıl Alacak talebinde bulunmuş olduğu, bu nedenle asıl alacak yönünden itirazın iptali talebinde haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı taraf, icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de, davayı asıl alacak yönüyle açtığından mahkememizce takip öncesi işlemiş faize ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır.
Tarafların tacir olması karşısında takip tarihinden itibaren 184.726,61 TL asıl alacağa avans faizi talep edilebileceği, davacının takip talebindeki %10,50 oranındaki avans faizi talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Bu nedenler ile; Davanın kabulü ile, davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 184.726,61 TL Asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık 10.50 oranında avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, ayrıca alacak likit olduğundan hükmolunan 184.726,61 TL alacağın %20 si oranında hesap ve takdir edilen 36.945,32TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 184.726,61 TL Asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık 10.50 oranında avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,

2-Hükmolunan 184.726,61 TL alacağın %20 si oranında hesap ve takdir edilen 36.945,32TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 12.618,67 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 2.174,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.443,91 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 2.174,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 144,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.198,90 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Arzu Hancı’ya 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’e göre, davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 21.380,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-HMK 120. maddesi gereğinde davacı yanca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022