Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/60 E. 2021/20 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/60 Esas
KARAR NO:2021/20

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/08/2014
KARAR TARİHİ:20/01/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil alacaklı şirket borçlu şirket ile ticari faaliyette bulunmuş ve kalan bakiye alacağını alamaıruş, Müvekkil borçluya vermiş olduğu hizmet dolayısıyla kendi edimini yerine getirmiş olmakla; bu konuda taraflar arasmda ihtilaf olmadığı, Fakat borçlu kendisine fatura edilen ve cari hesabına yansıtılan borç miktarını Ödememiş olduğu, Borçlu tarafından talep edilen taşıma işlemler) sorunsuz bir şekilde tamamlanmış ve alacak gereği faturalar düzenlenerek davalı tarafa gönderilmiş olduğu, Buna rağmen borçlu kötü niyetli olarak borcunu ödememekte ve yapılan takibe itiraz ederek inkâr etmekte olduğu, Borçlunun borcu ödememesi üzerine borçlu olduğu 7.922,23 TL için aleyhine ….icra Müdürlüğü’ nün … E, sayılı dosyasıyla takip yapılmış borçlu tarafından alacağın var olmadığı konusunda itiraz edilmiş olduğu” beyanları ile öncelikle İHTİYATİ TEDBİR kararı verilmesi ile fazlaya ilişkin haklar saklr kalmak kaydryla, alacağın tespiti ile …, İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayıh dosyasına yapıları İtirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak miktarı üzerinden % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği belirlenmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, İİK 67. maddesi kapsamında itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dosyasında “davanın reddine” dair verilen 30/12/2015 tarihli ve … E- …Karar sayılı kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 18/09/2019 tarihli ve 2018/4152 E – 2019/5528 Karar sayılı kararı ile; “1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, taşıma bedellerinin tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafa bilirkişi incelemesi yapılacağı gün ve saatte defterlerin hazır edilemesi için HMK 220-222 maddesi uyarınca “defterlerin ibraz edilmemesi halinde ticari defterlere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağına” ilişkin şerhi ihtiva eden ihtarın tebliğ edildiği, buna rağmen defterlerin hazır edilmediği ve dosya kapsamındaki diğer delillerle de alacağın varlığı ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı vekilince 16.04.2015 havele tarihli UYAP üzerinden gönderilen dilekçe ile anılan defterlerin çok fazla olması nedeniyle fiilen hazır edilemeyeceği, bunun yerine mahalinde incelenmesinin talep edildiği, mahkemece bu talebin gözden kaçırıldığı anlaşılmaktır. Bu durumda mahkemece, taraf defterleri üzerinde mahallinde inceleme yaparak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. ” şeklindeki gerekçeyle hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Uyuşmazlığa konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklının davalı borçludan 3.584,72 USD ‘nin takip tarihinden itibaren işletilecek kamu bankalarınca USD’ ye uygulanan en yüksek mevduat faiziyle tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin 02/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresinde 09/02/2014 tarihli borca itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Uyulan bozma ilamı kapsamında mali müşavir bilirkişiden taraf şirketlerin ticari defterlerinin mahallinde incelenmesi suretiyle ek rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi ek raporunda; davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin ( HMK md.222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 26/03/2014 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 3.584,72-USD olduğu, davalının defter ve belge ibraz etmemesine ilişkin değerlendirme ve takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, ancak davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterleri lehine kati delil teşkil edebileceği, davacı ve davalı defterleri ve hesap ekstrelerine göre davacının talep ettiği ve defterlerinde kayıtlı olan 3.584,72-USD’ nin takip tarihi itibari ile karşılığının ( 3.584,72-USD * 2,2100 TL ) 7.922,23-TL olduğu, davacının takibe konu ettiği navlun hizmetleri ile ilgili yükleme belgesi ve mail yazışmalarını sunduğu, davacının takibe dayanak yaptığı faturaların davacının sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının fatura içeriklerine konu taşıma işlemlerinin yapılmadığına dair herhangi bir beyan ve itirazının olmadığı, bu itibarla davalının takip konusu fatura içeriği mal veya hizmetlerin aldığına dair kabulünün bulunduğu, davalının aldığı mal veya hizmetin bir kısmını iade ettiği veya kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı, ayrıca davalının inceleme gününde herhangi bir defter ve belge ibraz etmediği dikkate alındığında 26/03/2014 takip tarihi itibari ile davacının davalı taraftan 3.584,72-USD asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı, davalı tarafın TBK.m117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 26/03/2014 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, 26/03/2014 tarihli 3.584,72-USD tutarındaki takip miktarı ile karşılaştırıldığında herhangi bir fazlalığın bulunmadığı, bu itibarla takibin 3.584,72-USD üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 26/03/2014 takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı 3.584,72-USD’ suna (3095 Sk. M.3) temerrüt faizi yürütülmesinin gerektiği tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili rapor doğrultusunda karar verilmesi noktasında beyanlarını bildirmiş, davalı yanca rapora karşı beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Yapılan yargılama neticesinde uyulan ve uyulan bozma ilamı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap ve fatura alacağı açıklamasıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının borca itirazında davacıya borçlu bulunmadığını bildirmekle uyuşmazlığın davacı yanın takip/ dava konusu alacak isteminin yerinde olup olmadığı ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Davacı yanca 22/04/2015 tarihli dilekçe ekinde davalı ile taşıma ilişkisine yönelik konişmento, taşıma belgeleri ve mail yazışmaları dosyaya ibraz edilmiş olmakla taraflar arasında taşımacılık hizmetine yönelik 2012, 2013, 2014 yıllarını kapsayan ticari ilişki bulunduğu kabul edilmiştir. Bozma ilamından önce yapılan yargılamada davalı yana defter ibrazı noktasında uyarılı davetiye tebliğine rağmen defter ibrazında bulunulmaması, uyulan bozma ilamı kapsamında taraf şirketlerin ticari defterlerinin mahallinde incelenmesi noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmişse de davalı yanın defterlerinin incelenebileceği yer noktasında dosya kapsamında bilgi bulunmamakla ve davalı yana tebligatın TK 35. maddesine göre yapılıyor olması sebebiyle davalı ticari defterlerinin incelenmesi olanağı bulunamamış, davalı yan defter ibrazından kaçınmış sayılmıştır. Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nun 222/2-3. maddesinde; “(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”, “(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan raporda davacı şirketin 2012, 2013, 2014 yılı yasal defterlerinin birbirini doğruladığı, kanunlara uygun şekilde ve eksiksiz tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı sebeple sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunun, ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan takip konusu tutarla uyumlu şekilde 3.584,72 TL alacaklı bulunduğunun tespit edilmiş olması, davalı yan defter ibrazından kaçınmakla aksi yöndeki savunmalarının ispatlanamaması, davacı yanca alacak talebinin dayanağını oluşturan faturalara konu taşımalara ilişkin taşıma belgelerinin ibraz edilmiş olması, taraflar arasında gerçekleşen mail yazışmalarında davalı yanın taşıma hizmetlerine bir itirazının bulunmaması ve davalı yanca ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi bu yönde bir tespit de yapılamamış olması nedeniyle davacının takip/ dava konusu alacak isteminin yerinde olduğu, öte yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu kabul edilmiş, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, takibin 3.584,72-USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca faiz yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında (1.584,45-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 541,17-TL harçtan peşin alınan 135,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 405,87-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin harç olarak yatırdığı 135,30TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 35,60- TL, bilirkişi ücreti 1.100,00-TL, posta gideri 302,50-TL olmak üzere toplam 1.438,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı yan yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.20/01/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .