Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/590 E. 2023/426 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/590
KARAR NO :2023/426

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:22/10/2020
KARAR TARİHİ:18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin … mezunu mimar olduğunu, 2014-2019 yılları arasında aday olduğu …’nden … Belediyesi’ne ve… Meclis Üyeliği’ne seçildiğini ve belediye başkanının atamasıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar Komisyonu başkanı ve meclis üyesi olarak görev yaptığını, 31/03/2019 tarihindeki seçimlerde aday olmayarak görevinin son bulduğunu, müteveffa …’in ise … lakabı ile tüm belediyece tanınan çok sayıda sabıkası, suç kaydı, soruşturma ve ceza dosyası olan zaman zaman basına da haberleri çıkan kriminal bir kişi olduğunu, müvekkilinin bildiği kadarıyla elektronik kelepçe ile dolaşmakta olduğunnu ve psikolojik sorunları olduğunu, bu kişinin zaman zaman belediyelere ve kamu kuruluşlarına giden ve …’ye dosyası olan kişilerle birlikte iş takibi için geldiğinin bilinmekte olduğunu, müteveffa tarafından müvekkiline 25/10/2018 tarihinde silah zoruyla senet imzalatıldığını, müvekkilinin senede çapraz şekilde 500.000$ … yazıp imzaladığını, başka bir şey yazmadığını, matbu senet evrakındaki boşluklara hiç bir yazı yazmadığını, bu hususa ilişkin taraflarınca…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… soruşturma sayılı dosyası ile müteveffa hakkında yağma, tehdit, hakaret, kişilerin huzur ve sükunu bozma, evrakta sahtecilik ve 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlarından şikayette bulunulduğunu, dosya kapsamında müteveffa hakkında yakalama kararı çıkartıldığını, müteveffanın çok sayıda bu tarz olaya karıştığının, hakkındaki ceza dosyaları ve soruşturmalardan göründüğünü, müvekkilinin savcılık şikayeti sonrasında …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile müteveffa tarafından müvekkiline karşı başlatılmış olan 15/12/2018 düzenlenme tarihli, 01/03/2019 vade tarihli ve 500.000,00-USD tutarlı bonodan kaynaklı icra takibinden 26/04/2019 tarihinde haberdar olduğunu ve hemen aynı gün …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… esas sayılı dosyası ile imzaya itirazda bulunduğunu, müvekkilinin, icra takibine konu edilen senedin kendisine silah zoru ile imzalatılan senet olmadığını, çünkü senet üzerine ne şekilde yazı yazdığını hatırladığını, anılan dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, bu aşamada …’in vefat ettiğini, mirasçıları olan davalılar tarafından takip edilmekte olduğunu, taraflarınca alınan bilimsel mütalaâda senet üzerindeki imzanın müvekkilinin eli ürünü olamayacağı ve imzanın serbest taklit niteliğinde olduğunun mümkün ve muhtemel olduğunun tespit edildiğini, somut olayda davaya konu senette herhangi bir ciro işlemi bulunmamakta olduğunu, bu sebeple davalıların mücerretlik ilkesinden istifade edemeyeceğini ve bu hususu bir savunma olarak ileri süremeyeceğini belirterek, öncelikle …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini, yapılacak yargılama sonunda, müvekkilinin 15/12/2018 düzenlenme tarihli, 01/03/2019 vade tarihli ve 500.000,00-USD tutarlı bonodan kaynaklı borcu olmadığının tespitine ve davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; bononun şekli unsurlarının tam ve eksiksiz olduğunu, davacı tarafın takibe konu bono üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… esas sayılı dosyası ile imza itirazında bulunduğunu, mahkemece aldırılan 10/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda imzanın davacı borçlunun elini ürünü olduğunun tespit edildiğini ve davanın reddine karar verildiğini, davacının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı dosyası kapsamında verdiği beyan ve iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve kendi içerisinde çeliştiğini, taraflar arasında öncelere dayalı bir tanışıklık olduğunu, davacının verdiği bono ile ilgili ödemeler yapmaya çalıştığını, ancak bu ödemeleri yapamayınca şikayetçi olduğunun açık olduğunu, dava dilekçesinin aksine, 21/12/2020 tarihinde Fadıl Mert hesabından icra dosya borçlusu davacı adına dosya borcuna karşılık 300.000,00-TL yatırıldığını, davacının, mevcut borcuna karşılık dava konusu bonoyu müvekkillerinin murisine verdiğini, davacının her ne kadar daha önceden böyle bir senet imzalamışsa da, o senede 500.000,00-USD’yi yazarken yatay ve çapraz şekilde yazdığını beyan ettiğini ve ayrıca icra takibine konu senette böyle bir şey olmadığını da beyan ettiğini, bu iddiaların geçersiz ve anlamsız olduğunu, dava konusu olmayan ceza dosyalarının, davacı tarafından bu davada gündeme getirilmesinin usul ekonomisine aykırı olduğunu, teminat karşılığında verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, delillerin toplanmasından sonra imza incelemesi yapılmasının gerektiğini belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalıların murisi tarafından davacı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra takibine dayanak 500.000,00-USD bedelli bono nedeniyle davalı taraflara borçlu bulunmadığının tespiti talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’ne ait 2019/… esas sayılı dosya, …. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait … esas sayılı dosya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait 2019/… ve 2019/… soruşturma sayılı dosyalar, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… esas sayılı dosyası ve içeriğindeki kapsamındaki 10/03/2020 tarihli bilirkişi raporu, İstanbul … Noterliği’nin 16/07/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı mirasçılık belgesi, davalılar ve murisine ait tapu kayıtları, 15/12/2018 düzenlenme tarihli, 01/03/2019 vade tarihli ve 500.000,00-USD tutarlı bono, 01/07/2020 ve 14/02/2022 tarihli imza incelemesine ilişkin bilimsel mütalaâlar, icra dosyası ödeme dekontu, davalılar murisinin adli sicil ve hastane kayıtları, internet haber görselleri, davalının imza örnekleri, … 3. Noterliği’nin 30/10/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi, … 9. Noterliği’nin 27/10/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı konut satış vaadi sözleşmesi, … Üniversitesi’nin 28/06/2022 tarihli yazısı ile gelen … ölüm belgesi, … 3. Noterliği’nin 28/06/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı imza sirküleri, … 44. Noterliği’nin … yevmiye numaralı azilnamesi ile … yevmiye numaralı vekaletnamesi, … 44. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 29/07/2016 tarihli vekaletnamesi, … 31. Noterliği’nin … yevmiye numaralı vekaletname aslı ile … yevmiye numaralı imza sirküleri, 30/01/2015 tarihli serbest mimarlık hizmetleri büro tescil ve tescil yenileme belgesi
başvuru formu(…),
07/01/2014 tarihli serbest mimarlık hizmetleri büro tescil ve tescil yenileme belgesi
başvuru formu(…-7),
08/01/2013 tarihli serbest mimarlık hizmetleri büro tescil ve tescil yenileme belgesi
başvuru formu(…-8),
05/01/2012 tarihli serbest mimarlık hizmetleri büro tescil ve tescil yenileme belgesi
başvuru formu(…-9),
04/01/2011 tarihli serbest mimarlık hizmetleri büro tescil ve tescil yenileme belgesi
başvuru formu(…-10),
14/01/2010 tarihli serbest mimarlık hizmetleri büro tescil ve tescil yenileme belgesi
başvuru formu(…-11),
20/01/2009 tarihli serbest mimarlık hizmetleri büro tescil ve tescil yenileme belgesi
başvuru formu(…-12),
12/03/2008 tarihli serbest mimarlık hizmetleri büro tescil ve tescil yenileme belgesi
başvuru formu(…-13),
31/01/2007 tarihli serbest mimarlık hizmetleri büro tescil ve tescil yenileme belgesi
başvuru formu(…-14),
30/01/2002 tarihli mimarlar odası mimarlık hizmetleri yetki belgesi başvuru formu(2022
-…-15),
30/01/2001 tarihli mimarlar odası mimarlık hizmetleri yetki belgesi başvuru formu(2022
-…-16) ve 01/02/2000 tarihli mimarlar odası mimarlık hizmetleri yetki belgesi başvuru formu(2022
-…-17) dosyamız arasına alınmış, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor; 3 kişilik bilirkişi heyetinden mahkememiz dosyası kapsamındaki bilimsel mütalaâlar, ATK raporu ve tatbike medar imzaları içerir tüm belgelerin değerlendirilmesi suretiyle rapor ve ek rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı davalılar murisi … tarafından, borçlu … aleyhine 02/04/2019 tarihinde 15/12/2018 düzenleme tarihli, 01/03/2019 vade tarihli ve 500.000,00-USD bedelli bonoya dayalı 500.000,00-USD(1 USD=5,62-TL) bono alacağı, 8.280,82-USD işlemiş faiz ve 1.000,00-USD bono komisyonu olmak üzere toplam 509.280,82-USD alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden USD alacak için işleyecek yıllık %19,5 avans faizi, değişen oranlardaki faizi ile avukatlık ücreti ile kısmi ödemelerin faiz ve masraflara mahsup edilmesi kaydıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olduğu, takibin kesinleşmiş olduğu, dosya kapsamında bir kısım tahsilatlar sağlandığı ve hacizler yapılmış olduğu, mahkememizce verilen 24/12/2020 tarihli icra dosyasına yatan paranın dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren alacaklıya ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir kararı neticesinde dosya kapsamında mahrumiyet ve hacizlerin kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin … rapor numaralı ve 27/01/2022 üst yazı tarihli raporu ile; inceleme konusu senette atılı borçlu imzası ile davacının mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından, söz konusu imzanın davacının eli ürünü olduğu tespit edilmiştir.
Dr. …, Dr. … ve …’tan oluşan grofolojik heyet tarafından düzenlenerek tanzim edilmiş ve davacı vekilince mahkememiz dosyasına sunulmuş olan 14/02/2022 tarihli bilimsel mütalaâ ile; inceleme konusu senet ön yüzü üzerinde davacıya atfen atılı imzanın, davacıya ait mevcut tüm mukayese belgelerindeki örnek imzalarına kıyasla aralarında gözlenen grafolojik tanı unsurlarından tersim tarzı, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi yönünden farkılıklara atfen davacı eli ürünü olmadığı, imzanın davacının samimi imzalarından faydalanılarak serbest taklit yöntemi ile atılmış olduğu tespit edilmiştir.
… Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri Dr. …, Dr. … ve Dr. …’dan oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulan 12/01/2023 tarihli rapor ile; imzalar üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, imzaların üst üste konularak şeffaflaştırmak suretiyle benzer ya da örtüşen çizgi ve biçimlerin tespit edilmesi şeklinde olduğunu, tüm imzalarda değişmeyen tersim, seyir, kullanılan noktalama işaretinin şekli, harf diziliminde değişmeyen espas, harf bağlantıları, kalem hareketlerinin açıları göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu tespit edilmiş, 28/03/2023 tarihli ek rapor ile; serbest taklit yöntemi ile imzada bulunan kement, kıvrım gibi özelliklerin uzun çalışmalar sonucunda bile oluşturulmasının neredeyse imkansız olduğu, belgelerdeki imzaların senet üzerindeki imza ile karşılaştırılması neticesinde birebir örtüştüğünün tekrar belgelendiğini, resim, işleklik derecesi, seyir, hız, espas, alışkanlıklar, harflerdeki anatomik uyum doğrultusunda ve imzanın karakteristik yapısının, taklit edilmesini imkansızlaştırmakta olduğu ve kök rapordaki kanaatlerinin değişmediği tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı tarafça, davalıların murisi tarafından davacı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra takibine dayanak 500.000,00-USD bedelli bono nedeniyle davalı taraflara borçlu bulunmadığının tespiti talebiyle dava açılmış bulunmaktadır. Takibe konu bono incelendiğinde, 6102 Sayılı TTK’nun 776. maddesindeki tüm zorunlu unsurları içerdiği, bu anlamda geçerli bir bono(kambiyo senedi) olduğu anlaşılmıştır. Davacının, takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddiası üzerine önce Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin … rapor numaralı raporu temin edilmiş, bu raporda, takibe konu bono üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. Bu rapora karşı yapılan itiraz üzerine, davacı tarafça sunulan uzman mütalaası da değerlendirilmek suretiyle, … Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri Dr. …, Dr. … ve Dr. …’dan oluşan bilirkişi heyeti tarafından 12/01/2023 tarihli rapor ve 28/03/2023 tarihi ek rapor temin edilmiştir. Bilirkişiler rapor ve ek raporlarında, takibe konu bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu belirtmişlerdir. Temin edilen söz konusu raporlar dikkate alınarak, takibe konu bono üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu Mahkememizce kabul edilmiş, davacının, takibe konu bono üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Takibe konu, keşidecisi davacı … olan, 15/12/2018 düzenleme tarihli, 01/03/2019 vade tarihli ve 500.000,00-USD bedelli bononun incelenmesinden, bonoda “nakden” kaydının bulunduğu görülmektedir. Bononun “nakden” kaydını içermesi nedeniyle, söz konusu bononun davacının mevcut borcuna karşılık verildiği yönündeki beyanın senedin talili anlamına gelmeyeceği açıktır. Yine, davacı tarafça, söz konusu bononun kendisinin iradesi fesada uğratılarak temin edilmiş olduğu yönündeki iddianın, savcılık dosyası ve dosyamız kapsamında toplanan deliller bağlamında ispat edilemediği anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar dikkate alınarak, davacı tarafça, açılan davanın ispat edilemediği sonucuna varılarak, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce, davacı tarafın icra dosyasına yatan paranın dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren alacaklıya ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmiş olması ve teminat koşulu sağlanarak bu tedbir kararının uygulanmış olması nedeniyle davalı/alacaklıların alacağına geç kavuşmasına sebebiyet verildiği, takibe konu bononun bizzat davacı ile davalılar murisi arasında düzenlenmiş olması ve alacağın likit olması hususları göz önünde bulundurularak davalılar lehine tazminat istem koşullarının da oluştuğu sonucuna varılmış ve 2004 Sayılı İİK’nun 72/4. maddesi gereğince davacı aleyhine kötü niyet tazminatına da hükmedilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK 72/4. maddesi gereğince dava değeri üzerinden % 20 oranında belirlenen 784.000,00-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 66.943,80-TL’den mahsubu ile, fazladan yatan 66.763,9‬0-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraflar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 266.400,00-TL vekâlet ücretinin, davacıdan alınarak davalılara taraflara verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı asil ve vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.18/05/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır