Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/538 E. 2021/231 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/538 Esas
KARAR NO:2021/231

ASIL DAVA DOSYASINDA
DAVA:GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ:02/10/2020

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS … KARAR SAYILI DOSYASINDA

DAVA:GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ:25/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan genel kurul kararının iptali talepli davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili …’nin, muris babası…’nin 08/04/2019 tarihinde vefatı üzerine davalı şirkette %6,52 oranında pay sahibi haline geldiğini, davacının, davalı …’nin 21/07/2020 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısınaa katılarak alınan kararlara karşı muhalefet şerhi koyup olumsuz oy kullandığını, yönetim kurulu üyesi … ve …’nin şirketi zarara uğratıp kendi menfaatleri yönünde işlemler yaptıklarını, davalı şirketin dava dışı … A. Ş.’nin iştiraki olduğunu, hem bağlı şirket olarak davalı şirketin hem de hakim şirket olarak … A. Ş.’nin finansal bilgilerini de kapsayan finansal tablo düzenlenmesi gerektiği halde düzenlenmediğini, usulsüz işlemler yapıldığını belirterek, öncelikle davalı şirkete HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince tedbiren yönetim kayyımı atanmasını, yapılacak yargılama sounnda, davalı …’nin 21/07/2020 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan ve toplantı tutanağının 3, 4, 5, 6 ve 7. maddelerinde yer alan kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesi ile; 21/07/2020 olağan genel kurul toplantısında alınan kararların TTK ve ana sözleşmeye uygun kararlar olduğunu, dava konusu edilen olağan genel kurul toplantısında üç yıllığına yönetim kurulu üyesi seçilen …’nin seçilmiş olması da yine kanuna ana sözleşmeye ve şirketin ortaklık yapısına uygun olduğunu, davacının afaki beyanları ile şirketin mal varlığı üzerinde hukuka aykırı işlem yapabileceği iddiası haksız ve kötü niyetli olduğunu, …’nin çok uzun yıllardır müvekkil şirketin yönetim kurulu üyesi olup bugüne kadar şirkete zarar verecek hiçbir eylem içerisinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı …’nin, … Anonim Şirketi’nden kısmi bölünme yolu ile kurulmuş ve malvarlığında esas sermaye değerinin çok üzerinde gayrimenkullere sahip olan ve esasen bu gayrimenkuller haricinde başkaca faaliyeti olmayan bir aile şirketi olduğunu, müvekkili …’in şirketin hâkim ortağı babası…’nin 08/04/2019 tarihinde vefatı üzerine davalı …’de %6,52 oranında pay sahibi haline geldiğini, olağan genel kurul toplantı tarihi olan 19/06/2020’de bir araya gelindiğini, faaliyet raporu, bilanço ve gelir tabloları çok kısıtlı ve eksik bilgiler içerdiğinden, yeterli inceleme ve değerlendirme yapılamaması nedeniyle müvekkili … ve şirket ortaklarından … tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ”Toplantının ertelenmesi” başlıklı 420. maddesinin 1. fıkrasına göre; ”Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır.” hükmü uyarınca toplantının ertelenmesi talep edilmiş olduğunu, bunun üzerine Olağan Genel Kurul Toplantısının 21/07/2020 tarihi saat 14:30’a ertelendiğini, toplantıda yönetim kurulu üyesi …’ye pay devri yapıldığını, bu pay devir işleminden kaynaklanan bedelin nasıl ödeneceğinin sözleşmenin devamı hükümlerinde kararlaştırılmış olup, imza yetkilerinin kötüye kullanılması ile …’in ve müvekkilinin zarara uğratıldığının ispatı olduğunu, nitekim Yönetim Kurulu üyesi pay sahiplerinin pay devir işleminde bizzat …’in malvarlığından ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, bu ödemeyi dolaylı yoldan hukuka uygun hale getirebilmek için öncelikle …’in, yine devir işleminin tarafları olan … ve …’nin toplam %29,75 pay sahibi olduklarını, …’ndeki (…) paylarını ayrı ayrı satın alması kararlaştırılmış olduğunu, …’in daha önce kısmi bölünme ile kendisinden ayrılan …’in hisselerini bir anda hangi ekonomik gerekçe ile bizzat kendi ortaklarından satın aldığı ve hisselerinin değerini nasıl belirlediği belirsiz olduğunu, …’in sermayesinin 519.197,00 TL olduğunu payların …’e devrinden önce sermayenin yaklaşık %60’ı … ve …’ye ait olduğunu, davalı …’nin 21/07/2020 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulu Toplantısında yönetim kurulu üyesi …, …’i imzaya yetkili temsilcisi ve bu sebeple dolaylı çoğunluk pay sahibi olarak, kendisini tek Yönetim Kurulu üyesi olarak ataması ve bu sayede şirket malvarlığını ve müvekkilini zarara uğratıcı işlemlerine yeni faaliyet yılında da devam etme imkanı elde etmesi sebebiyle davalı şirkete HMK 389. madde vd. hükümleri uyarınca tedbiren yönetim kayyımı atanmasını, davalı …’nin 21/07/2020 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan ve toplantı tutanağının 3, 4, 5, 6 ve 7. maddelerinde yer alan kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesi ile; … şirketinin 2007 yılında bölünmesi sonucunda kurulan …’in sermayesini temsil eden payların bir kısmının mevzuata uygun olarak, …’in pay sahiplerine, bir kısmı ise doğrudan …’e verilmiş, böylelikle …, aynı zamanda …’in bir iştiraki hâline gelmiş olduğunu, gerek …, gerek …’in uzun yıllar pay sahipleri … ile oğulları ve pay sahipleri … ve … tarafından yönetildiğini, o kadar ki her iki şirkette yönetim kurulu üyesi olarak … ve … görev almış olup, baba … ise şirket yönetim kurulunda görev bile üstlenmemiş olduğunu, …’nin 2019 yılında vefatı üzerine, mirası beş çocuğu, (i) …, (ii) …, (iii) …, (iv) … ve (v) … ile eşi … arasında yasal şekilde bölüştürüldüğünü, böylelikle davacı da miras yoluyla hem …’te, hem de …’de pay sahibi hâline geldiğini, ardından …, hayatına farklı bir yön vermek, İstanbul dışında hayatını devam ettirmek isteğiyle şirketlerdeki paylarını …’ye satarak ortaklıktan ayrılmak yolunu tercih etmiş olduğunu, …’nin vefatı ardından mirasçılardan davacı … ile …, kendilerine intikal eden miras payını yeterli bulmadığını başkaca talepler ileri sürmeye başlamış olduğunu, Bir anonim şirkete kayyım tayini, şirketin tüm faaliyetini etkileyen, son derece önemli ve ciddi bir işlem olduğunu dolayısıyla böyle bir talebin de gerçek, somut, ciddi vakıalara ve hukuki dayanaklara istinat etmesi gerektiğini, davacının , iki satır yazıyla ileri sürebildiği böyle bir talebinin dayanağı olarak dile getirdiği sadece, yukarıda etraflıca izah olunduğu üzere, müvekkili şirket ortağının kendisini zarara uğratmak için çabaladığı anlamına geldiğini belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2021 tarih ve … E., … K. Sayılı kararı ile Mahkemenin … E. Sayılı dosyasının Mahkememizin 2020/538 E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen dosya davacısı … vekili duruşmadaki beyanları ile Mahkememiz dosyasının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının bir örneği UYAP üzerinden ilgili mahkemeden temin edilerek incelenmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası dosyasının incelenmesinden asıl ve birleşen dosyada davacılar … ve … tarafından davalı … A. Ş. Aleyhine, şirketin 21/07/2020 tarihli genel kurul kararlarının iptali talebiyle dava açıldığı, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
TTK 448/2. maddesinin birden fazla iptal davası açıldığı takdirde davalar birleştirilerek görülür hükmü gözönünde bulundurularak, Mahkememiz dosyasında davalı konumunda olan …A. Ş.’nin, … A. Ş.’nin iştiraki oluşu, aynı genel kurul toplantısında iştirak ile hakim şirket ile ilgili olarak alınan kararların iptali talebiyle dava açılmış olması hususları da değerlendirilerek, dosyamız ile ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu, yargılamanın birlikte görülmesinin gerekli olduğu sonucuna varılarak, dosyamızın ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Mahkememiz dava dosyasının, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasın bu şekilde kapatılmasına,
4-Birleştirme kararının, öncelikle adı geçen mahkemeye HMK 166/3. maddesi uyarınca bildirilmesine,
5-Yapılan yargılama giderleri, harç ve ücreti vekalet konusunun esas hüküm ile birlikte birleşen mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, Asıl Davada Davacı … vekilleri Av. …, Birleşen Dosya Davacısı … vekili Av. … ile Asıl ve birleşen dosya Davalısı Vekili Av. …’ın yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, nihai kararla birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25/03/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır