Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/53 E. 2022/774 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/53 Esas
KARAR NO:2022/774 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/01/2020
KARAR TARİHİ:28/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı; İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;

DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkili arasında çeşitli tarihlerde “…” imzalandığını, bu sözleşme gereğince davalı tarafa faturalı hatlar tanımlandığını ve davalı tarafın bu hatları aktif olarak kullandığını, davalı tarafın üzerine tanımlanan işbu hatların faturalarını ödememesi üzerine …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, Arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak koşulu ile icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Ekim 2018 tarihinde personelinin kullanımında olan hatların taşınması suretiyle davacı ile abonelik sözleşmesi imzaladığını, sözleşme görüşmelerinin karşılıklı görüşme ve yazışma yolu ile yapıldığını ve belli sayıda hattın belirlenen fiyattan aboneliği konusunda anlaştıklarını ancak davacı şirketin sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında toplamda 22 adet mobil hat açtığını ve bu hatlara da ücret tahakkuk ettirmek istediğini, söz konusu hatların kendilerine teslim edilmediğini, hat açma işleminin bile yapılmadığının, davacı şirketle yapılan görüşmelerde izinsiz hat açma işleminin bayi tarafından yapıldığını ve kapatılarak ücret talep etmeyeceklerini bildirdiklerini, davacı şirketin izinsiz açılan hatları gizleyerek toplu fatura keserek daha fazla meblağda abonelik ücreti tahsil ettiğini, bunun öğrenilmesinin ardından müvekkilinin abonelik sözleşmesini feshettiği ardından başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini, davanın reddi ile %20’den az olmamak koşulu ile tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, BA ve BS Formları, beyan dilekçeleri, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası mündericatı, davacı şirkete ait cari extre, bilirkişi kök rapor ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında UYAP sureti yer alan, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına dayalı olarak; 17.930,23-TL asıl alacak, 1.484,24-TL işlemiş faiz, 263,98-TL işlemiş faizin KDV’si, 97,69-TL İşlemiş faizin OIV’si olmak üzere toplam 19.776,14-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/ borçlunun süresi içerisinde, borca faize ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Dava, taraflar arasında akdedildiği iddia olunan … kapsamında düzenlenen faturalara dayanarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla, mahkememizin 02/06/2021 tarihli ara kararı ile; “Dosyanın Telekomünikasyon ve Haberleşmesi uzmanı Elektrik ve Elektronik Mühendisi … ile YMM …ı’ ya tevdi ile ; taraf iddia ve savunmaları dosyaya celp olunan kayıtlar; davacı ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı yanın davalıdan …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından kaynaklı alacağı olup olmadığı alacaklı ise miktarının ne olduğunun tespiti ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine, bilirkişilere davacı kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmesine” şeklinde karar verildiği, ancak bilirkişilerden …’ e tebligat yapılmasına ve aradan geçen süreye rağmen dosyanın teslim alınmaması nedeniyle, yine mahkememizin 22/12/2021 tarihli ara kararının 1 nolu bendi ile; “Dosyanın sürüncemede kalmaması göz önünde bulundurularak bilirkişi …’ in görevinden azli ile yerine aynı konuda uzman …’ nın seçilmesine” 2 nolu bendi ile de; “02/06/2021 tarihli ara karar gereklerinin diğer hususlarının aynen geçerli olmasına” şeklinde karar verildiği, dosyanın heyete tevdi edildiği ve bilirkişi heyeti tarafından 31.01.2022 tarihli kök raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, raporunun incelenmesinde özetle; “Bilirkişi görev tanımı ve uzmanlık alanı ile sınırlı olarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler ışığında; Alacağa dayanak olarak 25.12.2018, 25.01.2019, 25.02.2019 ve 25.10.2019 tarihli faturaların sunulduğu, inceleme sırasında sunuları cari ekstreye göre; 12.930,23 TL olarak gözüken cari borcun 25.02.2019 tarihli toplu faturaya konu hatlarla ilgili olduğu, anılan faturanın her iki şirketçe ilgili vergi dairesine beyan edildiği, 25,02.2019 Tarihli fatura ile; ağırlıklı olarak “Diğer Ücretler” başlığı altında muhtelif “iptal” ve “cayma bedellerinin” talep edildiği, borcu oluşturan hat numaralarının 29.12.2020 tarihli davacı vekili dilekçesinde de yer aldığı, ancak aynı dilekçede yer almasına karşılık bazı hatların cari ekstrede fatura borcunun bulunmadığı, borcu oluşturan hatların; davalı şirketçe keşide edilen ihtarnamedeki hatlarla ilgisinin olmadığı, Cari ekstreye göre, ödenmemiş fatura tutarı 12.930,23 TL iken, başlatılan takipte 17.930,23 TL asıl alacak talep edildiği, farkın açıklığa kavuşturulmasınırı gerektiği, Özet olarak da; davacının davalı tarafın yazılı ve ıslak imzalı izin ve onayı olmaksızın davalı firma hesabına 22 adet yeni hat açması ve davalı tarafın da bu 22 hattın izni olmaksızın açılmış olması ve de davacının teklif aşamasında diğer operatör tarafından çıkarılacak cayma ve iptal bedellerini 12 aylık taahhüt süresi içerisinde karşılanacağı şeklindeki yazılı (mail ile) taahhütte bulunması ancak, bedelin 80.000 TL gibi yüksek bir bedel çıkması üzerine bu taahhüdünü 12 aylık sürede yerine getiremeyeceğini davalı tarafa bildirmesinin sayın mahkemece haklı bir fesih nedeni olarak kabul edilmesi halinde davalının bu cayma ve iptal bedellerini ödememesi gerekeceği, aksi takdirde ise bu bedellerin ödenip ödenmeyeceği hususunda takdirinin sayın Mahkemeye ait olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti kök raporuna yönelik davacı yan itirazları kapsamında mahkememizin 28/03/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Davacının itirazları irdelenmek suretiyle dosyanın daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdii ile ek rapor alınmasına” karar verildiği, dosyanın heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından da iş bu kerre 30/07/2022 tarihli ek raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Davacı tarafça kök rapordan sonra taahhütnameler ve cayma bedeline ilişkin fatura detay bilgilerini içerir doküman sunulmuş ise de; kök raporda da belirtildiği üzere; davalının abonelik sözleşmesini fesih sebebinin taahhütname süreleri ve cayma bedellerine ilişkin olmadığı, fesih sebebinin, davacının davalının onay izin ve imzası olmadan davalı adına açmış olduğu 22 adet gsm hattı ile ilgili olduğu, davacı tarafın teklif ve sözleşme aşamasında davalı tarafa mail yazışmalarında taahhüt etmiş olduğu diğer operatörden cayma bedelini 12 aylık taahhüt süresi içerisinde bir şekilde karşılamasının gerektiği, ancak cayma bedelinin teklif sürecinde iyice araştırılıp bedelinin tespit edilmemiş olması ve bu bedelin hatlar davacı tarafa taşındıktan sonra ortaya çıkması ve bu bedelin 80.000 TL gibi yüksek bir bedel olması neticesinde davalının abonelikte kalma taahhüt süresini 36 aya çıkarma karşılığında bu cayma bedelini karşılayabileceğini belirtmesi teklif sürecindeki vermiş oldukları yazılı taahhüde uygun olmadığı, davacı firmanın bu cayma bedelini hatları kendi aboneliğine geçirmeden önce tam olarak tespit etmesi ve öğrenmesi gerektiğinin değerlendirildiği, davalı tarafın cayma bedelinin 12 aylık taahhüt süresinde karşılanamayacağının davacı tarafça belirtilmesi üzerine, sözleşmeden cayma, yapılan tüm işlemlerin iptalini isteme, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme ve bakiye fatura tutarını, faizini ve ferilerini ödememe hususunda haklı olup olmadığı hususunun sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu, davacı tarafın teklif ve sözleşme öncesi aşamada vermiş olduğu sözleri ve taahhütleri yerine getirmesi gerektiği, taktirin mahkemeye ait olduğu, sayın Mahkemece, 22 adet hatla ilgili olarak davalı tarafça yapılan feshin haklı bir fesih olduğunun kabulü halinde, davalıya faturalardaki kullanım bedelleri haricinde herhangi bir taahhütname ihlal, iptal ve cayma bedeli yansıtılamayacağı kanaatine varıldığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek rapordaki hukuki yorum ve nitelendirilmeler mahkememize ait olmakla; yapılan mali ve sektörel tespitler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında akdedildiği iddia olunan … kapsamında düzenlenen faturalara dayanarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davacı tarafça …. İcra Dairesinin … esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davacı/alacaklının,davalı/borçlu hakkında, abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan fatura alacağına dayalı olarak; 17.930,23-TL asıl alacak, 1.484,24-TL işlemiş faiz, 263,98-TL işlemiş faizin KDV’si, 97,69-TL İşlemiş faizin OIV’si olmak üzere toplam 19.776,14-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/ borçlunun süresi içerisinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davanın teknik ve mali değerlendirmeyi gerektirdiği anlaşıldığından, mahkememizce bilirkişi incelemesine ilişkin ara karar kurulduğu, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan mali ve sektörel tespitler açısından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılan bilirkişi kök ve ek raporları sonucu az yukarıda ayrıntıları yazılı hususların tespit edildiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; davacı yanca her ne kadar davalı yan ile akdedildiği iddia olunan … kapsamında düzenlenen faturalara dayanarak icra takibi başlatılmış ise de; az yukarıda ayrıntıları yazılı bilirkişi heyeti raporu ile de tespit edildiği üzere, davacının davalı tarafın yazılı ve ıslak imzalı izin ve onayı olmaksızın davalı firma hesabına 22 adet yeni hat açması ve davalı tarafın da bu 22 hattın izni olmaksızın açılmış olması ve de davacının teklif aşamasında diğer operatör tarafından çıkarılacak cayma ve iptal bedellerini 12 aylık taahhüt süresi içerisinde karşılanacağı şeklindeki yazılı (mail ile) taahhütte bulunmasına rağmen, iş bu bedelin 80.000,00-TL gibi yüksek çıkması üzerine bu taahhüdünü 12 aylık sürede yerine getiremeyeceğini davalı tarafa bildirdiği, ancak davacı tarafın teklif ve sözleşme aşamasında davalı tarafa mail yazışmalarında taahhüt etmiş olduğu diğer operatörden cayma bedelini 12 aylık taahhüt süresi içerisinde bir şekilde karşılaması gerektiği, ancak cayma bedelinin teklif sürecinde iyice araştırılıp bedelinin tespit edilmemiş olması ve bu bedelin hatlar davacı tarafa taşındıktan sonra ortaya çıkması ve bu bedelin 80.000,00-TL gibi yüksek bir bedel olması neticesinde davacının abonelikte kalma taahhüt süresini 36 aya çıkarma karşılığında bu cayma bedelini karşılayabileceğini belirtmesinin teklif sürecindeki vermiş oldukları yazılı taahhüde uygun olmadığı, tacir olan davacının basiretli bir şekilde davranıp, bu cayma bedelini hatları kendi aboneliğine geçirmeden önce tam olarak tespit etmesi ve öğrenmesi gerektiği, bu hususun hukukumuzda yer alan, sözleşme serbestisi ilkelerinin yanında sözleşmeye bağlılık ilkesinin de (Ahde Vefa- Pacta Sunta Servanda) gereği olduğu, bu ilkeye göre, sözleşmenin yapıldığı andaki gibi aynen uygulanması ve hükümlerine riayet edilmesi gerektiği, sözleşmeye bağlılık ilkesinin, hukuki güvenlik, doğruluk ve dürüstlük kuralının da bir gereği olarak, sözleşme hukukunun temel ilkelerinden birisi olduğu ve bu haliyle de davalı tarafın cayma bedelinin 12 aylık taahhüt süresinde karşılanamayacağının davacı tarafça belirtilmesi üzerine, davalının sözleşmeden cayma, yapılan tüm işlemlerin iptalini isteme, sözleşmeyi tek taraflı olarak haklı nedenle feshetme hakkı olduğu ve davacının da dava ve takip dayanağı olan faturadaki, “Diğer Ücretler” başlığı altında düzenlenen muhtelif “iptal” ve “cayma bedellerini” de talep etme hakkı olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan toplam 238,85-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 158,15-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa İADESİNE,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU açık olmak üzere karar verildi. 28/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸