Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/489 E. 2023/257 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/489 Esas
KARAR NO :2023/257 Karar

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/09/2018
KARAR TARİHİ:27/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … No:… numara ile 28.02.2015 tarihinde pronet aboneliği yaptırdığını, 1 yıllık süre dolduktan sonra müvekkilinin taşınma durumu olduğundan aboneliğin iptal ettirilmesi için defalarca aranmış ancak sonuç alınamadığını, 11.11.2016 tarihinde pronetin tekrar aranarak ofise takılı sistemin sökülmesinin istendiğini ve taşındıktan sonra sorumluluk kabul etmeyeceklerini bildirdiklerini ancak cevap olarak aboneliğin devam ettiğini ve aylık 40 dolar olmak üzere borç çıkardıklarını, müvekkilinin iptal yapılması için çıkarılan faturayı ödediğini ve tekrar iptal başvurusunda bulunduğunu, pronet tarafından iptal işleminin yapıldığını ve alarm sistemlerinin kendileri tarafından söküleceğinin bildirildiğini ve müvekkilinin adresten taşındığını, 01.10.2017 tarihinde pronet tarafından müvekkiline fatura çıkarıldığını ve ikinci kez yapılan iptal talebinin de işleme konulmadığının öğrenildiğini, müvekkilinin itirazlarının dikkate alınmadığını ve haksız olarak kullanmadığı alarm sisteminden dolayı dolar karşılığı TL olmak üzere 710,64-TL ödeme alındığını, işbu tutarın davalı tarafından kendilerine geri iadesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile aralarındaki Güvenlik Sistemi Hizmet sözleşmesinin 9.3 maddesinde sözleşmesinin tatbik ve tefsirinden doğabilecek uyuşmazlıklarda İstanbul Merkez Mahkemelerinin yetkili olduğunun düzenlendiğini, davaya konu sözleşmenin 24 ay süre ile akdedildiğini, davacı taraf bir an için usulüne uygun fesih bildiriminde bulunmuş olsa dahi sözleşmenin feshedilemeyeceğini, yapılan sözleşme uyarınca temerrüt ve sona erdirme bildirimlerinin mutlaka yazılı olarak yapılması gerektiğini, işbu davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyanın incelenmesinde; davanın ilk olarak … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı, ilgili mahkemece verilen … ve 06/05/2019 tarihli yetkisizlik kararı üzerine mahkememize geldiği ve mahkememizin az yukarıda belirtilen esasına kaydının yapıldığı görülmüş olup, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin talebe rağmen sonlandırılmaması nedeniyle haksız olarak tahsil edildiği iddia olunan fatura bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla, davacı ve davalı yan defter ve kayıtları üzerinde mahkememizin 05/08/2021 tarihli ara karar ile; “İddia, savunma, toplanan tüm deliller ile davalı yanın ilişik dönemini kapsayan ticari defter, dayanağı belge ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak dosya kapsamına uygun gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli rapor tanziminin istenilmesine” şeklinde karar verildiği, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği ve bilirkişi … tarafından 10/01/2022 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, kök raporun incelenmesinde özetle; “Davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına ilişkin olarak; 2015-2017 yıllarına ait Ticari defterlerin, 6102 sayılı TTK. 64 md. ve 213 sayılı VUK. ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulüne uygun tutulup işlenmiş olduğu, Ticari defterlerin 6102 sayılı TTK. 64 ve 213 sayılı VUK. Kanunun, 215 Md. Gereğince açılış tasdikleri süresinde yapıldığı, ticari defterlerin VUK. 228- 226 Md. Gereğince muhasebe usul ve tebliğlere uygun tutulup işlenmiş olduğu, kazıntı ve silintiye rastlanmadığı, davacının ticari defterlerinin yasanın aradığı şartları oluşturması nedeni ile delil vasfına haiz olduğu kanaati oluştuğu, Kebir ve Envanter defterlerinde 6102 sayılı yasa gereğince kapanış tasdik zorunluluğunun bulunmadığı, Yevmiye defterlerinin TTK. 64/3 madde hükmü uyarınca yasal sürede kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, davacı şirketin 2015-2017 yıllarına icari defterler ve dayanağı belgelerin tetkikinde 02.11.2017 tarihinde verilen hizmet bedeli faturası olan 742.93 TL’nin 10.11.2017 tarihinde yapılan ödeme ile hesapların kapalı olduğu, bu tarihten sonra tahakkuk eden hiçbir hizmet faturasının kayıtlarda yer alamadığı, Davalı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına ilişkin olarak da; 2015-2016 ve 2017 yıllarına ait Ticari defterlerin 6102 sayılı TTK. 64 md. ve 213 sayılı VUK. ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulüne uygun tutulup işlendiği, Ticari defterlerin 6102 sayılı TTK. 64 ve 213 sayılı VUK. Kanunun, 215 Md. Gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Ticari defterlerin VUK. 228- 226 Md. Gereğince muhasebe usul ve tebliğlere uygun tutulup işlenmiş, kazıntı ve silintiye rastlanmamış olduğu, davalının ticari defterleri yasanın aradığı şartları oluşturması nedeni ile delil vasfına haiz olduğu kanaati oluştuğu, Kebir ve Envanter defterlerinde 6102 sayılı yasa gereğince kapanış tasdik zorunluluğu bulunmamaktadır. Yevmiye defterleri TTK. 64/3 madde hükmü uyarınca yasal sürede kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, davalının nezdindeki davacı … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. cari hesap hareketlerinin 120.02 nolu müşteriler hesabında takip edildiği, yanlar arasındaki ticari ilişkinin 28.02.2015 tarihinde başlamış 31.12.2017 tarihine kadar devam etmiş olduğu, 31.12.2017 tarihinde davacı tarafından yapılan 743.34 TL ödemeden sonra davacı 0.41 TL alacak bakiyesine dönüşmüş olduğu, Sözleşmenin iptal edilmemesi nedeni ile davalı tarafından hizmet faturaları ile ilgili tahakkuklar yapılmak sureti ile davacıya bir takım hizmet faturaları gönderilemeye devam edilmesi sonucu davalının 31.12.2018 dönem sonu itibari ile 878.05 TL borç bakiyesi oluşmuş iş bu miktar 2019-2020 ve 2021 yıl sonu itibari ile bu bakiyenin ödenmediğinin tespit edilmiş olduğu, taraflar arasında 28.02.2015 tarihinde … nolu güvenlik sistemi hizmet sözleşmesi akdedildiği, İş bu sözleşmeye istinaden davacının sahibi bulunduğu … İnş. San. A.Ş.’nin mukim adresi olan … Mahallesi No. 448 Caddesi 119/2 … /… adresine Temmuz 2015’e kadar %50 indirimli kampanyasından yaralanmak sureti ile sistemin kurulduğu, giriş paketi 99.00 $ olup aylık hizmet bedelinin 42.00 $ olarak belirlendiği, işbu sözleşmenin yapılamasını müteakibine 14 gün içinde tüketicinin mal ve hizmeti red ederek sözleşmeden cayma hakkının bulunduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 4. Maddesinde müşteri yükümlülükleri belirtilirken 6, maddesinde hizmet sunumu ve bedellen dirilmesi ve ödeme konusuna yer verildiği, 6.2 Maddesinde Pronet belirtilen hizmetler karşılığında müşteriye yukarıda belirtilen aylık bedel karşılığında her ay aylık hizmet bedeli faturası keser A.B.D. doları olarak hesaplanan bu bedel faturanın tanzim edildiği tarihteki TCMB. Efektif satış kuru üzerinden TL olarak vergilerle birlikte müşteriye fatura edilir şeklinde olduğu, 6.3 md. Pronet sözlenmenin cayma süresi geçtikten sonra 24 aylık süresi içinde veya temdit süresinde sözleşmenin herhangi bire sebeple sona ermesi halinde güvenlik sisteminin ilgili mekandan söküm hizmeti karşılığın da 120 ABD bedel için faturanın tanzim edildiği gün geçerli olan TCMB. Efektif satış kuru üzerinden TL olarak vergilerle birlikte söküm bedeli faturası keser. Müşteri sözleşmenin bitim tarihinden 4 ay önce sözleşmeyi sona erdireceğini ve söküm talebini bildirmek kaydı ile iş bu bedeli ödemekten imtina edebilir şeklinde olduğu, sözleşmenin 7. Maddesi süre ve süre dolmadan haksız fesih: 7.1 madde iş bu sözleşme imza tarihinden itibaren yürürlüğe girer ve 24 ay süre ile yürürlükte kalır. Taraflardan biri sürenin bitiminden önce sözleşmeyi yenilemeyeceğinin ihbar etmediği takdirde sözleşme aynı koşullarda yenilenmiş sayılır. Ancak sözleşmenin temdit süresinde 7.2 md. belirtilen bedel müşteriden talep edilmez. 7.2 md. müşteri sözleşmeyi cayma süresi geçtikten sonra 24 aylık süre içinde her hangi bir zamanda fesih etmesi halinde pronet başta 6.3 mad belirtilen olmak üzere bu sözleşme yazılı sair zarar kalemleri ile tazminata talepleri haricinde cihaz ekipman ve malzeme bedelini müşteriye faturalandırılmış olmasına bakılmaksızın pronet tarafından sözleşme süresi göz önünde bulundurularak yapılan yatırım yol açtığı zarara mahsuben montaj mühendislik ve keşif projelendirme hizmetleri bedelleri tutarı olarak 250.00 $ tutarında fatura edileceği karşılıklı taahhüt altına alınmış olduğu, sözleşmenin ilgili maddelerinin tetkikinden de görüldüğü üzere sözleşmenin 7.1 maddesinde cayma süresinden sonra süre 24 ay süre belirlenmiştir. Sözleşmenin herhangi maddesinde sözleşmenin 1 yıl olduğunun görülmediği, davacı her ne kadar 11.11.2016 tarihinde sözleşmenin fesih yönünde ihbar edildiğini belirtilmiş ise de sözleşmenin 9.1 md. Fesih ihbarı taraflardan iş bu sözleşme nedeni ile temerrüt ve sona erdirmenin mutlaka yazlı yapmak zorunda olduğu, yazılı olmaması halinde sözleşmeyi sona erdirme temerrüt ve sözleşmeye uygun harekete etme ihbarları muhatabı tarafından dikkate alınmayacağı, dosyadaki mübrez belgelere göre Davacının 12.03.2019 tarihli dilekçesi ekindeki 02.10.2017 tarihli yazılı ihbarda 11.11.2016 tarihinde iptal başvurusu yaptıklarını iş bu ihbarın dikkate alınmadığını bu nedenle davacının tanzim ettiği fatura akabinde yazılı ihbarda bulunulmuş olduğu, davacının 11.11.2016 tarihli ihbarına havi yazılı iptal başvurusunun dosyada yer almadığı, davalı tarafından, düzenlenen 02.07.2017- 02.08.2017- 20.09.2017- 02.10.2017-02.11.2017 periyodik olarak düzenlenen aylık hizmet faturaların (EK.1) davacı yana gönderilmiş olduğu ve bahse konu faturaların davacı tarafından 6102 sayılı TTK. 21/2 maddesi uyarınca yasal 8 günlük sürede iade ve itirazı kayıt koyulmadan, 10.11.2017 Tarihinde 743,34-TL olarak … … Kredi kartı ile ödendiği ve bakiyesi -0 .41 TL alacaklı konuma geçtiği, sonuç olarak da; 11.11.2016 tarihli fesih ihbarı ile ilgili yazılı bir ihbarın dosyada mevcut olmadığını sadece 02.10.2017 tarihli yazılı ihtarda bulunduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.1 maddesi uyarınca imza tarihinden itibaren 24 ay süre ile yürürlükte kalacağı sözleşmenin cayma süresi geçtikten sonraki 24 aylık süre içinde herhangi bir nedenle süresinden önce fesih halinde yapılan yatırım montaj, işçilik ve malzeme giderleri olarak 250,00 $ tutarında fatura edileceği sözleşmenin 24 ay hizmet alacağı düşüncesi ile karşılıklı taahhüt altına alındığını, davalı tarafından tanzim edilen hizmet faturalarının davacı tarafından itiraz ve iade etmeksizin aynı şekilde bahse konu hizmet faturaları bakiyesi olan 743,34-TL’nin kredi kartı ile ödendiğini, davalı tarafından tanzim edilen faturalar sonucu davacının 10.11.2017 tarihinde 743,34 ödeyerek 0,41-TL alacaklı konuma geldiğini, sözleşme cayma süresi geçtikten sonra 24 ay süreli yürürlükte kalacağı bu süreden önce fesih edilmesi halinde 08.03.2018 tarihi itibari ile alacak bakiyesinin 818,05-TL olup iş bu miktarın hala davalının borcu olarak beklediği, davacının adres naklinin yapıldığının, dosyadaki mübrez belgelere göre şifahi talepte bulunduğu ancak davalının bu talebi dikkate almadığı” şeklinde tespitler yapmıştır.
Bilirkişi heyeti kök raporuna yönelik tarafların itirazları kapsamında mahkememizin 14/03/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Dosyanın daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile taraf itirazları irdelenmek suretiyle ek rapor alınmasına” karar verildiği, dosyanın heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından da iş bu kerre 15.11.2022 tarihli ek raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “mali ve teknik yönden dosyada mevcut tüm belgeler, resimler, bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde kök raporda arz ettikleri görüş ve kanaatlerini korudukları” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek rapordaki hukuki yorum ve nitelendirilmeler mahkememize ait olmakla; yapılan mali ve teknik tespit ile değerlendirmeler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin talebe rağmen sonlandırılmaması nedeniyle haksız olarak tahsil edildiği iddia olunan fatura bedelinin tahsili istemine ilişkin bulunduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, konunun teknik ve mali yönden inceleme gerektirdiği anlaşıldığından, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği ve rapor alındığı, alınan raporlar sonucu az yukarıda ayrıntıları yazılı hususların tespit edildiği, bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporlarının incelenmesinde de, raporlardaki hukuki yorum ve nitelendirilmeler mahkememize ait olmakla; yapılan mali ve teknik tespit ve değerlendirmeler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduklarının anlaşıldığı ve mali ve teknik tespit ile değerlendirmeler bakımından hükme esas alınmasına karar verildiği, bu haliyle de; davanın konusunun haksız olarak tahsil edildiği iddia olunan fatura bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, tacirler arasındaki ticari ilişkide uygulanan TTK.’nın 21/2. maddesinde; faturayı alan kimsenin 8 günlük süre içinde itiraz hakkının bulunduğu, bu süre içinde itiraz yapılmamış ise faturayı alan kimsenin fatura mündericatını kabul etmiş sayılması gerektiğinin düzenlendiği, taraflar arasında temel borç ilişkisinin mevcudiyeti sonucu olarak faturanın bu akdi ilişkisinin ifası ile ilgili olarak düzenlenmiş olduğu, fatura bir akit olmayıp akdin ifasının gösterene bir belge olduğundan verilmesi gereken hizmetin karşılığı olarak temel borç ilişkisinin varlığını gösterdiği, faturayı tanzim edenle faturayı alan kimse arasında böyle bir temel borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki bir sonucu doğurmasının da söz konusu olamayacağının açık olduğu, faturayı alan tarafından faturanın münderecatına itiraz edilmemiş olmasının yanı sıra faturanın ticari defter ve kayıtlarına geçirilmesi şartlarının gerekli olduğu, bu minvalde somut olaya bakıldığında ise; davalı tarafça, periyodik olarak düzenlenen aylık hizmet faturaların davacı yana gönderilmiş olduğu ve bahse konu faturaların davacı tarafından 6102 sayılı TTK. 21/2. maddesi uyarınca yasal 8 günlük sürede iade ve itirazı kayıt koyulmadan 10.11.2017 Tarihinde 743,34-TL olarak … … kredi kartı ile ödendiği, bu haliyle de davacı yanın herhangi bir itirazda bulunmaksızın davalı yanca tanzim olunan fatura bedellerini ödemiş olması ve ayrıca taraflar arasında akdedilen ve az yukarıda ayrıntıları yazılı sözleşme hükümleri karşısında, davalı yanca hizmetin verildiğinin kabulü gerektiği ve ispat yükü kendisinde olan davacı yanca da düzenlenen faturaların haksız yere düzenlendiğinin usulüne uygun yazılı delillerle ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL ret karar ve ilam harcının peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 144,00-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/3. maddesine göre taktir olunan 710,64-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı MİKTAR YÖNÜNDEN KESİN OLMAK ÜZERE verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2023

Katip …

Hakim …