Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/485 E. 2022/42 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/485 Esas
KARAR NO :2022/42 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/09/2020
KARAR TARİHİ:31/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında bir … ticareti söz konusu olduğunu, söz konusu ticaret kapsamında tarafların birbirleri arasındaki ticari alışverişler neticesinde son tahlilde davalının davacıya 7.068,00 TL tutarında asıl alacak mahiyetinde bir bakiyesi kaldığını, müvekkilinin davalı ile şifahen iletişime geçtiğini, iyi niyetli olarak konunun kapatılmasını rica ettiğini ancak davalının müvekkilini oyaladığını, müvekkilinin alacağını tahsili için … 3. İcra Müdürlüğünün…esas nolu dosyası ile bir icra takibini başlatığını, davalının 02/07/2020 tarihinde borcu itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının müvekkiline borcunun olmadığını iddia ettiğini ancak bu iddialarının yersiz, geçersiz ve mesnetsiz olduğunun sabit olduğunu, davalının kendisine karşı icra takibi yapılmasına sebebiyet vermiş olduğundan takip giderleri ile takip vekalet ücretinden sorumlu olduğu halde ödeme emrine itiraz etmiş olmalarının açık ve net bir şekilde yasal sorumluluklarından kaçtıklarını ve yasalara bilinçli ve kasti bir şekilde aykırı hareket ederek kötü niyetli olduklarını, bu nedenlerle, davanın kabulü ile takibini devamını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … … ile müvekkili şirket … Tıbbı Ürünlerin, 3 yıldan uzun süre çalışmış ve davacı yanın müvekkili şirkete … markası ile fason üretim yaptığını, bu süre zarfında binlerce çift … alınıp satıldığını, davacı yan ile çalışılan sürede yapılan ticaretin 1.090.000,00 TL olduğunu bu bedelin tamamının ödendiğini, davacı yan tarafından gönderilen ürünlerde zaman zaman hatalar çıktığını ve müşterilerinin ürünlerin yırtılması ve tabanının açılması veya başka deformasyon nedeni ile ürünü iade etmesi durumunda davacı yanın hem ürün değişikliği yaptığını hemde nakliye aşamasında bazı kutuların yırtılması veya deforme olması nedeni ile davacı yanın deforme kutular yerine yeni kutular gönderdiğini, ancak geçtikleri yıl ortasında itibaren davacı yanın ayıplı ürünlerinin sayısının arttığını ve ambarlar ile gönderilen ürünlerin kutu deformasyonunun da oldukça arttığını, müvekkili şirketin davacıdan defalarca talep etmesine rağmen önceden hemen gönderilen değişim ürünlerinin gelmesinin aksadığını müşteri şikayetleri ve iadelerin arttığını, davacının duyarsız kaldığını, müvekkilinin deposunda defolu, ayıplı, yapışkanı açılmış ve yırtık kutulu 155 çift satılamaz … mevcut olduğunu, ayıplı ürünlerin değiştirilmesi veya iade alınması isteklerine duyarsız kalan davacının bu tutumu nedeni ile söz konusu satılmaz ürünlerin bedelini muhafaza edilerek kendilerine ödemediklerini, bu miktarın 7-8 bin TL olduğunu, bu bedel ödendiği veya davacı yanca ayıplı ürünlerin iade alınması halinde zaten herhangi bir borcunun kalmayacağını bu nedenle davanın reddine kara verilmesini talep etmiştir. .
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, … 3. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyası mündericatı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, … 3. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 7.068,00 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borcun tamamına, faize ve tüm fer’ilere itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Dava, faturaya dayalı cari hesap alacağına dayanarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu somut olayda öncelikle, ispat külfetinin hangi tarafta olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.
Davalı yanca mahkememize sunulan cevap dilekçesinde, aradaki akdi ilişkinin ve bedelin inkar edilmediği, ayıp iddiasında bulunulduğu ve müvekkilinin deposunda defolu, ayıplı, yapışkanı açılmış ve yırtık kutulu 155 çift satılamaz … mevcut olduğu, ayıplı ürünlerin değiştirilmesi veya iade alınması isteklerine duyarsız kalan davacının bu tutumu nedeni ile söz konusu satılmaz ürünlerin bedelini muhafaza edilerek kendilerine ödemedikleri, bu miktarın 7-8 bin TL olduğu, bu bedel ödendiği veya davacı yanca ayıplı ürünlerin iade alınması halinde zaten herhangi bir borcunun kalmayacağı beyan edilerek, ayıp iddiasında bulunmuş olup, bu haliyle somut olayda, ispat külfeti davalı/borçludadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizin 08/03/2021 tarihli celsesinin 3 nolu ara kararı ile; “Taraf vekillerine müvekkillerine ait 2019 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtları sunmak veya mahallinde inceleme talep edecek iseler bulundukları yeri bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtlar sunulmaz veya mahalinde inceleme talep edilip bulundukları yer bildirilmezse bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına (ihtar yapıldı)” şeklinde ara karar kurulmuş, taraf vekilleri tarafından verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmamış ve iş bu kerre mahkememizin 05/10/2021 tarihli ara kararı gereğince; dosyanın SMM bilirkişiye tevdi ile taraf iddia ve savunmaları ile dosyaya celp olunan taraflara ait ilişik dönemlerine ilişkin BS ve BA kayıtları, icra dosyası mündericatı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı yanın davalıdan icra dosyası kapsamında alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının ne olduğunun tespiti ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan “27/06/2021tarihli raporunun incelenmesinde özetle de; “…Faturaların davalı yanca kabul edilerek BS/BA formlarına konu edildiği ve buna göre yasal defterlerine işlendiği, dava dosyası içeriğinde davacı ile davalı arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşme yer almadığı, tarafların cari hesap ile çalıştıkları, davacı yanın muavin ekstresine göre davalıdan takip tarihi olan 23.06.2020 tarihinde 7.068,00-TL alacaklı olduğu, her iki yan BA/BS formlarının dava dosyası içeriğinde yer aldığı ve tarafların mutabık oldukları, davalı vekili tarafından, söz konusu ürünlerin ayıplı olduğu ifade edilerek bir kısım fotoğrafların paylaşıldığı, bu fotoğraflar incelendiğinde, kutuların bazılarının yıpranmış ve ezik olduğu, fotoğraflarda ürünlerin görüntüleri yer almadığı ve fakat ürün görselleri yer alsa dahi bu ürünlerde yer alan defo ya da ayıbın tarafımca tespit edilemeyeceği, buna ilişkin sektör bilirkişisi vasıtası ile inceleme yapılması gerektiğinin sayın Mahkemenin taktirlerinde olduğu, malların ayıplı olduğuna dair dava dosyası içeriğinde bir tespit raporu yer almadığı, bu ayıp bu durumunu davacıya bildirdiğine yahut ihtar ettiğine dair bir ihtarname ve/veya yazışma da yer almadığı, davacı yan defterlerinde yer alan söz konusu bakiye borca ait iade faturası keşide edilmediği, faturalar davalı yanca kabul edilerek BA /BS formlarına konu edildiği, davalının ürünün ayıplı olduğuna dair iddiasının kabul ve takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere davacının takip tarihinden itibaren 7.068,00-TL anapara için faiz talep edebileceği …” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davalı vekili tarafından 31/01/2020 tarihli celsede; “Biz yeni vekaletname sunduğumuzdan dolayı daha önceki vekil tarafından ayıp bildirimine ilişkin belge dosyaya ibraz edilmemiş ise de; davacı yana ayıp bildiriminde bulunulmuştur, buna ilişkin olarak bildirim yapıldığına dair belgeyi dosyaya ibraz edeceğiz, tarafımıza süre verilsin, ayrıca ayıp hususunda sektör bilirkişisinden rapor alınmasını talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunulmuş ve davacı vekili de; “davalı yanın beyanlarının kabul etmiyoruz, savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilmesini talep ediyoruz” şeklinde karşı beyanda bulunmuş olup, aynı celsede mahkememizce de; “Davalı yanın ayıp bildirimine ilişkin dosyaya belge ibrazına ve sektör bilirkişisinden ayıba yönelik rapor alınması istemlerinin dosya kapsamı, celbolunan kayıtlar ve bilirkişiden alınan ve hukuki yönleri ve yorumları mahkememize ait olmak üzere yapılan mali tespitler bakımından ayrıntılı gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılan bilirkişi raporu değerlendirmek suretiyle reddine” karar verilerek yargılamaya devam olumuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, faturaya dayalı cari hesap alacağına dayanarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafından, davalı aleyhine 7.068,00-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılan itiraz sonucu takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, davalı yanca mahkememize sunulan cevap dilekçesinde, aradaki akdi ilişkinin ve bedelin inkar edilmediği, ayıp iddiasında bulunulduğu ve müvekkilinin deposunda defolu, ayıplı, yapışkanı açılmış ve yırtık kutulu 155 çift satılamaz … mevcut olduğu, ayıplı ürünlerin değiştirilmesi veya iade alınması isteklerine duyarsız kalan davacının bu tutumu nedeni ile söz konusu satılmaz ürünlerin bedelini muhafaza edilerek kendilerine ödemedikleri, bu miktarın 7-8 bin TL olduğu, bu bedel ödendiği veya davacı yanca ayıplı ürünlerin iade alınması halinde zaten herhangi bir borcunun kalmayacağı beyan edilerek, ayıp iddiasında bulunduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davaya konu somut olayda, ispat külfetinin davalı/borçluda olduğu, hizmet ilişkisinin ve dosyamızın her iki tarafının da tacir olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesi gereğince, ayıp belli ise iki gün içerisinde belli değil ise sekiz gün içerisinde ilgilisine, TTK’nın 18/3 maddesinde belirtilen usullerden, noter aracılığı ile, taahhütlü mektup ile, telgraf ile veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile ihbar edilmesi gerektiği, diğer hallerde, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmünün uygulanacağı, somut olayda davalı tarafça teslim edilen ürünlerin (…) ayıplı olduğu iddia edilmesine rağmen, davacı tarafa TTK 18/3 maddesine uygun ayıp ihbarının yapıldığına dair dosyaya herhangi bir belge ibraz edilmediği gibi; dava ve takip konusu cari hesap alacağının dayanağı olan faturaların davalı yanca kabul edilerek BS/BA formlarına konu edildiği ve yasal defterlerine işlendiği ve ayrıca her iki yan BA/BS formlarının dava dosyası içeriğinde yer aldığı ve tarafların mutabık oldukları ve böylece ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlunun iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın kabulüne, ayrıca takip konusu alacağın likit olduğu ve davalı/borçlunun takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından hükmolunan itirazlı alacağın %20’si üzerinden takdir olunan 1.413,60 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı- Borçlunun, … 3. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile; takibin takip talebindeki şartlar ile aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın (7.068,00 TL) %20 si oranında hesaplanan 1.413,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 482,81-TL karar ve ilam harcından 85,37 TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile geriye kalan 397,44 TL eksik harcın davalıdan alınarak MALİYEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırlan 85,37 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 54,40 Başvuru Harcı, 1.119,50 TL Bilirkişi ve Posta Masrafı olmak üzere toplam; 1.173,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-… 3. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
9-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır