Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/482 E. 2020/641 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/482 Esas
KARAR NO:2020/641

DAVA:ALACAK (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/11/2018
KARAR TARİHİ:25/11/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı- karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında …’de yer alan 18 futbol kulübünün kendilerini 18 yarış otomobili ve yarış pilotu ile temsil edilecekleri bir yarış organizasyonu projesi olan …’in düzenlenmesine ilişkin olarak imzalanan 15 Mart 2011 tarihli sözleşme ikame edildiğini, davalının sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini müvekkili şirketin tüm uyarı ve ısrarlarına rağmen yerine getirmediğini, kötü niyetli olarak ve müvekkili şirketi maddi ve manevi zararlara uğramasına yol açacak şekilde uzunca bir süre oyaladığını, müvekkili şirketin tüm bu süreç boyunca iyi niyetli bir şekilde vc sözleşmenin ifa edileceğine olan güvenle hareket ettiğini ve üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, müvekkilinin tüm bu çabalarına rağmen davalı tarafından sözleşmenin ifasına yönelik herhangi bir aksiyon alınmadığını, davalının bununla da kalmayıp sözleşme kapsamında halihazırda muaccel hale gelmiş olan tüm sözleşme bedelini de müvekkil şirkete ödenmekten kaçındığını, bu kapsamda muaccel hale gelen sözleşme bedelinin vade tarihi olaıı 31.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikle davalıdan tahsilini talep etme gereği hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin hak ve taleplerinin saklı kalması kaydıyla müvekkili şirketin davalının sözleşmede öngörülen yükümlülüklerine uymaması sebebiyle muaccel olan tüm sözleşme bedeli alacağına 31.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte hak kazandığının tespitine ve şimdilik 105.000 TL’ye tekabül eden kısmının 11.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı/karşı davalının müvekkili vakfın medya üzerinden … projesinin tanıtımını yapmaya başladığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, söz konusu haberlerin müvekkili vakıf vasıtasıyla medyaya yansıdığına dair dosyada mübrez herhangi bir delil bulunmadığı davacı/karşı davalı tarafından dosyaya sunulan söz konusu haberlerde organizasyonun 2010 yılının Eylül ayında başlayacağına dair açıklamaların yer almasının, organizasyonun bu tarihte başlayacağı konusunda taraflar arasında mutabakat sağlandığına da esas teşkil etmeyeceğini, davacı/karşı davalının, birtakım gazete haberlerine dayanarak …’in 2010 yılında yapılacağı inancı ile fınansal kaynaklarını ve işgücünü başka projelere yönlendirmediği iddiasınında basiretli bir tacir gibi davranmadığını göstermekten öteye gitmediğini, bu konudaki iddialarını destekleyecek dayanak belge sunmadığını davacı/karşı davalının, dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu, “…” antedi üzerine hazırlanmış 13.04.2010 tarihli yazının müvekkili kayıtlarında bulunmadığının tespit edildiğini, söz konusu belgenin müvekkil vakfa usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair bir delilin de sunulmamış olması dikkate alındığında bu iddiasını da kabul etmediklerini, …’in düzenlenmesi için söz konusu yükümlülükler ve bunların yerine getirilmesine yönelik açıklamalarının tümü şifahi olup taraflar arasında henüz sözleşme imzalanmadığı bir tarihte vakfın yükümlülüğü bulunmamadığı taraflar arasında. 15.03.2011 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlüğe gireceğini 2013-2014 futbol sezonunun sonuna kadar geçerli olacağını, sözleşmede taraflardan birinin edimini daha önce ifa edeceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediğini, organizasyonun gerçekleşmesi için gerekli ana edimlerin davacı/karşı davalı tarafından öncelikli olarak yerine getirileceğini, davacının yükümlülükleri ve organizasyonun düzenlenmesi amacıyla ifası gereken diğer edimlerin hiçbirini yerine getirmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında üstlenilen organizasyonun yerine getirilmesi için esaslı edimleri yerine getirme yükümlülüğü davacı/karşı davalıya ait olması ve bu hususun özellikle sözleşmede açık olmasına rağmen davacı/karşı davalının hiçbir edimini yerine getirmediğini ve bugüne kadar geçen yaklaşık 8 yıl boyunca hedeflenen projenin gerçekleşmemesinin esas sorumlusu olduğunu, karşı dava yönünden ise; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin safarinin yükümlülükleri başlıklı 1. maddesi uyarınca davacı/karşı davalının düzenleyeceği … organizasyonunda yarışacak pilotların kulüpler adına belirlenmesi ve organizasyonun tek yetkilisi olup, yarışlarda otomobil sporları ile ilgili tüm kuralların uygulanmasından sorumlu olduğunu, davalı/karşı davacı müvekkilin bir mal topluluğu niteliğine sahip olması karşısında … organizasyonunun davacı/karşı davalının edimlerini yerine getirmemesi ve bu nedenle gerçekleştirilememiş olmasının müvekkili vakfı gerek doğrudan bu organizasyon dolayısıyla elde edeceği gerekse müvekkil vakfa üye kulüpler dolayısıyla elde edebileceği kârdan mahrum bıraktığını, fazlaya ilişkin her türlü talep hakkı saklı kalmak kaydıyla müvekkili vakfın mahrum kalmış olduğu kârdan şimdilik 50.000 TL’sinin müvekkili vakfa verilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmayan davacı/karşı davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının usulden reddine, bu talebin kabul edilmemesi halinde davacı/karşı davalı yana dava değerini 3.600.000,00-Euro + KDV ‘ye yükseltmesi ve eksik harcı ikmal etmesi bakımından H.M.K m. 119 uyarınca 1 haftalık kesin süre verilmesine, bu eksikliğin giderilmemesi halinde ise davanın açılmamış sayılmasına, davacı/karşı davalı yanın, maddi ve hukuki dayanaktan, iyi niyetten yoksun davasının esastan ve tümden reddine, karşı dava yönünden yapılan açıklamalar doğrultusunda fazlaya ilişkin her türlü talep hakkı saklı kalmak kaydıyla müvekkili vakfın mahrum kalmış olduğu kardan şimdilik 50.000 TL’nin müvekkili vakfa verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı/karşı davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı- karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı- karşı davacının mahrum kaldığı karın ödenmesi talebinin yerinde olmadığını, öncelikli ifa yükümlüsünün davalı- karşı davacı olduğunu, ifa yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini, kar kaybına ilişkin elverişli delil ibrazında bulunulmadığını, bu talep bakımından hukuki yarar ve taraf sıfatının bulunmadığını beyan ederek karşı davanın reddini talep etmiştir.
Dava, alacak istemine ilişkin olup, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30/06/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; taraflarının aynı olduğu, aynı hukuki ilişkiye dayanıldığı ve davanın daha önce açılmış olduğu görülmektedir. Her iki davanında aynı hukuki sebepten kaynaklanmış ve delillerin ortak olması, biri için verilecek hükmün diğeri içinde önem taşıması nedeni ile; HMK.nun birleştirmeye yönelik 166/1 için verilecek gereğince aynı mahkemede görülmekte olan davalar aralarında bağlantı bulunması halinde davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliinden mahkemece birleştirilebilir. 14/02/1992 gün … ve … karar sayılı YİBK gereğince bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılır, Davaların aynı sebepten dğaması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı olduğu kabul edilir. Bu nedenle HMK nun 166/1 maddesi gereğince tarafları ile dava konusu itibarıyla ve yukarda belirtildiği üzere aralarnıdaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle işbu dava dosyası ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilerek aşagıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz dava dosyası ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyaları arasındaki hukuki ve fiili irtibat nedeni ile ve HMK 166. maddesi gereğince dosyamızın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
3-Mahkememiz esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
4-Birleştirme kararı verildiğinin öncelikle adı geçen mahkemeye HMK 166/3. maddesi uyarınca ve derhal BİLDİRİLMESİNE,
5-Yapılan yargılama giderleri, harç ve ücreti vekalet konusunun esas hüküm ile birlikte birleşen mahkemece karara BAĞLANMASINA,
Dair; tarafların yüzüne karşı, nihai kararla birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2020

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .