Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/466 E. 2021/473 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/527
KARAR NO:2021/477

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:28/09/2020
KARAR TARİHİ:17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili emrine tanzim edilmiş 10.000,00-USD bedelli 16/07/2011 vadeli bononun tahsili amacıyla taraflarınca …. İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket olan ve ihyası talep edilen … Şirketi’ne (Vergi No: …) gönderilen ödeme emrinin, borçlu şirketin sicilden terkin olması nedeniyle 21/08/2020 tarihinde bila iade döndüğünü, anılan şirketin 09/10/2014 tarihinde ticaret sicilden re’sen terkin edildiğini, bu nedenle müvekkilinin alacağına erişmesinin mümkün olamadığını, icra dosyasında sicilden terkin edilmiş şirketin ihyası için taraflarınca 21/09/2020 tarihinde icra müdürlüğüne talepte bulunulduğunu, 22/09/2020 tarihinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7 ve 547’nci maddeleri ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 513’üncü maddesine dayanarak taleplerinin kabul edildiğini ve taraflarına şirketin ihyasını istemek üzere yetki verildiğini, şirket re’sen terkin edildiği ve tasfiye memuru da atanmadığından davalarını son yönetim kurulu başkanı ve ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiklerini belirterek, tüm bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğüne ait … esas numaralı icra dosyasında verilen yetki gereğince ticaret sicilden re’sen terkin edilen anılan şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü davaya cevap vermemiştir.
Dava, ticaret sicilden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesine göre resen terkin olunan şirketin ihyası talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ihyası talep olunan şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunduğu, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp edilen sicil dosyasından; şirketin 09/10/2014 tarihinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesine göre resen terkin edildiği, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek tasfiyenin sonlandırıldığı ve şirket tüzel kişiliğinin son bulduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı … tarafından borçlu … A. Ş. aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin derdest olduğu, İcra Müdürlüğü’nün 22/09/2020 tarihli ara kararı ile davacıya şirketin ihyası hususunda dava açması için süre verildiği anlaşılmıştır.
6335 sayılı Kanun’un 38.maddesi ile 6102 sayılı TTK’na eklenen Geçici 7. maddesi, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde aşağıda belirtilen halleri tesbit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilden kayıtlarının silinmesinin, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı hükmünü getirmiş ve bu haller beş bent halinde sayıldıktan sonra maddenin 4. fıkrasında tasfiye ve terkin ve ilan yöntemi düzenlenmiş 15. fıkrasında da; ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği hüküm altına alınmıştır. Yine 6102 Sayılı TTK’nun Geçici 7. maddesi 2. fıkrasında; davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle terkin edilen şirket hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında bu davanın açılması için davacı vekiline bu yönde mahkemece süre ve yetki verilmiş olması dikkate alınarak, bu hal, şirketin ihyası için hukuki menfaatin varlığı ve haklı sebep niteliğinde olmakla, yukarda belirtilen bu amaç doğrultusunda şirketin ihyası gerektiği, şirketin, takip borçlusu konumunda iken sicilden terkini anılan TTK düzenlemeleri ve bu hükümlerle varılmak istenen sonuca uygun düşmemektedir. Açıklanan bu nedenlerle terkin edilen şirket hakkında yukarda bahsi geçen icra takibinin varlığı ve verilen aynı yöndeki ara karar dikkate alınarak, bu hal, şirketin ihyası için TTK Geçici 7/15. maddesinde öngörülen hukuki menfaatin varlığı ve haklı sebep niteliğinde olmakla, yukarıda belirtilen bu amaç doğrultusunda (şirket hakkındaki icra takibi ve sonuçlarıyla sınırlı olmak üzere) şirketin yeniden ihyası gerektiği sonucuna varılmıştır.
İhyası istenen şirket 6102 Sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesi gereğince sicilden resen terkin edildiğinden, resen terkine dayalı şirket ihyası davalarında davalının sadece ticaret sicil müdürlüğü olması gerektiğinden davacı tarafça davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça davalı … Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne 82104-0 sicil nosuyla kayıtlı iken; 6102 Sayılı TTK Geçici 7. Maddesi uyarınca re’sen sicilden terkin edilen … Şirketi’nin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ve müteakip işlemleri yönünden İHYASINA,
2-Kararın … Ticaret Siciline tesciline ve ilanına,
3- Davacı tarafça davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan, peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile alınması gereken 4,90-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan davacı taraf lehine vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı …’ın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.17/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır