Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/462 E. 2022/79 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/462
KARAR NO:2022/79

DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 02/09/2020
KARAR TARİHİ: 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan dosya incelemesi sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi ile … … Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kredi hesapları açılarak kullandırıldığı, kredilerin ödenmesi amacıyla borçlulara … 7. Noterliğinin 14/01/2019 tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek, ekstre ile birlikte borçlulara gönderilmesi üzerine, muaccel hale gelen alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından haciz yoluyla icra takibine geçildiği, borçlu şirket … … Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve müteselsil kefiller… ve … yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurdukları, bunun üzerine dava açılmadan önce, arabulucuya başvurulmuş ise de arabuluculuk görüşmesinin anlaşmazlıkla sonuçlandığı, sözleşme yapılmış olması nedeniyle borçluların yetki itirazının yerinde olmadığı müvekkil banka ile borçlu şirket arasından akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin “X- DİĞER HÜKÜMLER” başlıklı bölümünün 3. Maddesiyle yetkili mahkemenin belirlendiği buna göre genel kredi sözleşmesinden doğacak her türlü uyuşmazlıkları çözümlemeye İstanbul Mahkeme ve İcra daireleri yetkili olduğundan İstanbul Mahkemelerinin ve İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu, bunun ‘’teselsül karinesi’’ uyarınca müteselsil kefilleri de bağladığı, borçluların itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, borçlulardan … … Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …’in icra takip tarihi itibariyle … ve … numaralı kredilerden kaynaklanan 354.562,45-TL nakdi borcu bulunduğu, diğer davalı/borçlu…’in ise icra takip tarihi itibariyle … numaralı krediden kaynaklanan (müteselsilen) nakdi borcu bulunduğu, aktedilen genel kredi sözleşmesinde faiz ve temerrüt faizinin ayrıntılı olarak düzenlenmiş olduğu, imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin “I” kısmının 10 numaralı bölümünde temerrüt faizi hususunun düzenlendiği, buna göre söz konusu madde “Müşterinin temerrüde düşmesi halinde müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için Bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık % 50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödenmesini içerdiği, müvekkil bankanın temerrüt tarihinde ticari krediler için uyguladığı faiz oranı % 50 olup bu oranın %5 0 fazlası hesaplandığında temerrüt faiz oranı % 75 olduğu halde takip talebinde faiz oranı % 40 olarak uygulandığı, huzurdaki dava konusu icra takibinde yer alan kredilerin … (…) kefaleti ile kullandırılan krediler olduğu, Hazine Destekli kefaletlerde … takip işlemlerini yürütmemekte olup, takip işlemleri ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda davacı Banka tarafından yürütüldüğü, bu nedenlerle, … tarafından yapılan tazmin ödemeleriin tahsilat niteliği taşımadığı, dava konusu icra takibinin başlatıldığı tarih olan 19/11/2019 tarihinden sonra, … tarafından; 19/03/2020 tarihinde … nolu krediye 107.408,85-TL ve yine dava konusu icra takibinin başlatıldığı tarih olan 19/11/2019 tarihinden sonra, … tarafından; 19/06/2020 tarihinde … nolu krediye de 160.555,57 TL ödeme yapıldığı, bu yasal düzenlemeler doğrultusunda, … tarafından ödenen bu tutarların tahsili için müvekkil banka takibe devam etmek ve tahsilat yaparsa bu tahsilatı …’ye ödemekle olduğundan bunların bir tahsilat niteliği bulunmadığı, Genel Kredi Sözleşmelerine göre Banka ile müşteri arasında doğacak her türlü uyuşmazlıkta Banka defter ve kayıtlarının geçerli olacağı kabul edildiğini belirterek; davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından yapılan takibe yaptığı itirazının iptaline, davalıların % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama harç ve masraflarıyla ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Gerçek kişi müvekkilleri ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 19.04.2018 tarihli olduğu, davanın tarafları arasında en son akdedilen sözleşmenin bu olduğu, bahse konu sözleşmede kefillerin sorumluluğunun, bu sözleşmenin imzasından önceki borçları kapsamadığının belirtilmiş olduğu, davacı bankanın icra takibine konu ettiği 137 … seri numaralı krediden bakiye 118.108,54 TL kaldığı belirtildiği ve kredi kullandırım tarihinin ise 10.04.2017 olmakla kefil müvekkillerin sorumluluğu 19.04.2018 tarihi itibariyle başladığından, genel kredi sözleşmesi kapsamında, 118.108,54 TL üzerinden herhangi bir sorumluluğu bulunmamasına rağmen, bu tutarın da kefillerden talep edilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, ayrıca kefil müvekkillerin çek yaprak bedelleri ve 50.000 TL tutarlı teminat mektubu yönünden de sorumluluklarının bulunduğu belirtilmekte ise de kefillerden depo talebinde bulunulabilmesi için, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kefillerin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunması gerektiğinden bahse konu tutarların kefillerden talep edilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacı banka ile müvekkil şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde belirlenen akdi faiz oranı % 21, temerrüt faiz oranının ise % 40 olarak kararlaştırılmış olup bu oranların fahiş olduğu, kaldı ki akdi faiz oranı sözleşme ile kararlaştırılmışsa %13,5 u temerrüt faizinin ise yıllık %13,75 olarak belirlenmiş olan ticari işler için uygulanan faiz oranının %100 fazlasını aşamayacağı % 27,50 yi aşamayacağının emredici hüküm olarak düzenlendiği, huzurdaki uyuşmazlıkta ise akdi faiz oranı % 21, temerrüt faiz oranı da % 40 olarak belirlenmiş olduğundan sözleşmede belirlenen faiz oranlarının, uyuşmazlığın tespitinde esas alınmasının mümkünolmadığı, kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkil şirketin borçlu olduğu düşünülse dahi, işlemiş faiz oranlarının % 13,5 akdi faiz ve % 27,50 temerrüt faizi olarak dikkate alınarak ve bu oranlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, kabul etmemekle birlikte bir an için sözleşmede, taraflarca kararlaştırılan akdi faiz oranlarının geçerli olduğu kabul edilse dahi, davacı bankanın TCMB’ ye bildirdiği azami kredi faiz oranlarının % 50 fazlası olacak şekilde temerrüt faizi belirlenmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, dolayısıyla uygulanacak temerrüt faiz oranı: %21+%10,50= %31,50 şeklinde olması gerektiği, müvekkil şirket tarafından, icra takibi öncesinde yapılan ödemelerin mahsup edilmediğini belirterek; davanın reddine, kötüniyetli banka aleyhine asıl alacağın % 20’si oranında tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı bankaya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak, dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlular hakkında, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan 304.288,09-TL asıl alacak, 47.880,34 TL işlemiş faiz, 2.394,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 354.562,45 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçluların da süresi içerisinde, takibe, yetkiye, borca , faize ve tüm feriilere itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür
Dava, davacı banka ile davalı şirket arasında arasında akdedilen ve diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış, kök rapora yönelik itirazlar sonucu, mahkememizin 31/01/2022 tarihli celsesinde; dosyanın raporu düzenleyen bilirkişiye tevdi ile taraf itirazları da tek tek irdelenmek suretiyle ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş, dosya ek rapor düzenlenme aşamasındayken, davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 15/02/2022 tarihli dilekçe ve ekinde …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından takibin kesinleştiğine dair karar tensip tutanağı ile müvekkili banka ile davalılar arasında uzlaşma sağlandığı, bahse konu uzlaşma uyarınca borçlular tarafından takibe yapılan itirazdan feragat edildiği, feragat nedeniyle takibin kesinleştiği ve davanın konusuz kaldığı, dava konusuz kaldığından, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve davanın tarafları hakkında aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi talep edilmiş, iş bu kerre davalılar vekili tarafından da, mahkememize hitaben sunulan 16/02/2022 tarihli dilekçe ile, tarafların anlaştığı, davanın konusuz kaldığı, davacının müvekkillerinden herhangi bir yargılıma gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığı, müvekkillerinin de davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığı belirterek davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesini talep etiği görülmüştür.
Tüm bu açıklamalar ve taraf beyanları kapsamında yapılan inceleme sonucu;
Taraflar arasında görülen davanın, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalardan olduğu, davalı tarafların kendi beyanları ve iradeleri ile dava ve takip konusu olan icra takibine yönelik itirazlarından feragat ettiği ve yine tarafların serbest iradeleri ile birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı, bu haliyle de itirazın iptali mahiyetinde olan davanın, itirazdan feragat edilmek suretiyle konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve taraf beyanları kapsamında yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine de yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 4.282,24 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 4.201,54 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflar karşılıklı olarak talep etmediklerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-HMK 120. maddesi gereğince; davacı yanca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır