Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/430 E. 2023/581 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/430 Esas
KARAR NO:2023/581

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/08/2020
KARAR TARİHİ:11/07/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 16.05.2020 tarihli sözleşme imzalandığını, işbu sözleşme gereğince davalı taraf ” 100.000 adet 40 gr … kumaştan ribaneli önlük ” üretimi yapacak ve en geç 21.05.2020 tarihinde müvekkiline teslime hazır hale getireceğini, ancak davalı taraf sözleşme gereği yapmakla yükümlü olduğu edimini yerine getirmediğini ve ürünleri teslim etmediğini, iş bu sözleşme gereğince taraflar yapılan işin karşılığı olarak 950.000 TL + KDV üzerinden anlaşmaya vardıklarını, ön ödeme olarak belirlenen %40 peşinat tutarı müvekkili tarafından davalı firmanın hesabına 20/05/2020 tarihinde gönderildiğini, müvekkili sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, kalan bedel ise ürünlerin teslimi sırasında ödenecek olduğunu ancak ürünler teslime hazır hale gelmediği için kalan bedel gönderilmediğini, davalı tarafın ürünleri teslim etmediğini ve sözleşme gereği müvekkili tarafından peşinat olarak ödenen bedelin 190.000,00 TL sini 22/05/2020 tarihinde, 145.000,00 TL sini 29/05/2020 tarihinde, 31.140,00 TL sini 02/06/2020 tarihinde ve kalan 44.260,00 TL’yi ise … Gıda İnşaat ve San. ve Tic. Ltd. Şti. Nin hesabı üzerinden … adına ve namı hesabına 29/05/2020 tarihinde gönderdiğini, bu yapılan iade ödemeler neticesinde davalı tarafın sözleşmeye konu edimini yerine getirmediğinin anlaşıldığını, müvekkili davalı ile yapılan sözleşmeye güvenerek uğradığı kazanç kaybı olan 108.000,00 TL nin ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının aldığı ön ödemeyi de iade etmesi ve sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeni ile sözleşmede belirtilen cezai bedelin kısmi olarak talep ettiği ve bilirkişi incelemesi sonucu talepleri artırılmak üzere şimdilik 12.000,00 TL sinin ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilemesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında 16.05.2020 tarihli sözleşme imzalandığını, işbu sözleşme gereğince müvekkili “100.000 adet 40 gr … kumaştan ribaneli önlük” üretimi yapacağını, taraflar arasında imzalanan 16.05.2020 tarihli sözleşmede taraflarca termin süresi 21.05.2020 olarak belirlendiğini, tekstilde termin; siparişin teslim edileceği süreyi ifade edeceğini, taraflarca malın davacıya teslim günü 21.05.2020 olarak belirlendiğini, bu sözleşme gereğince yapılan işin karşılığı olarak taraflar 950.000 TL+KDV üzerinden anlaşmaya vardıklarını, ön ödeme olarak belirlenen %40 peşinat tutarı davacı tarafından müvekkilinin hesabına 20.05.2020 tarihinde gönderildiğini, ancak sonrasında borcun ifası müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaştığını ve müvekkilinin söz konusu edimi süresinde teslim edemediğini, tarafların sözleşme yaptıkları tarih olan 16.05.2020 tarihi itibariyle ülkede sokağa çıkma yasağı başladığını,17-18-19 mayıs tarihlerinde de sokağa çıkma yasağı devam ettiğini, müvekkilinin böyle bir borcun altına girmeden önce sokağa çıkma yasağı geleceğini öngörmediğini ve bu husus önceden öngörülebilir nitelikte de olmadığını, tüm beyanları doğrultusunda davacının davasının ve taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Taraflar arasında imzalanan 16.05.2020 tarihli sözleşme kapsamında edimlerin süresinde yerine getirilmemesinden kaynaklanan kazanç kaybı ve cezai şart bedellerinin tazmini istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, Covid 19 kapsamında alınan tedbir yasaklamalara ilişkin ilgi kararlar ve belgeler celp edilmiş, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
TBK Sözlemeler alanında uzman bilirkişi … Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi …’dan alınan 16/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalının sokağa çıkma yasakları sırasında taahhüt altına girmede ve kısıtlamalar sona erdikten sonraki süreçte ifayı yerine getirmemede kusuru bulunmadığını ispat edememesi nedeniyle borcun yerine getirilememesinden sorumlu olduğunu, davacının davalı ile arasındaki sözleşmede belirlenen ürünlerin dava dışı … firması ile davacı arasında kesilen faturalarda belirtilen ürünlere eş değer olup olmadığının tespitinin uzmanlık alanımızın dışında olduğunu, davacının dava dışı … firması ile arasındaki hukuki ilişkide ürünlerin teslim zamanını gösteren bir belgeye dosyada rastlanmadığından 108.000 TL’lik tazminat talebinin yerinde olmadığını, sözleşmedeki ifa süresi de dikkate alındığında davalının peşinatı tamamen iade ettiği 02.06.2020 tarihinden hemen sonra davacının ifa yerine tazminat isteyebileceği düşünüldüğünde davacının talep edebileceği ceza koşulunun 266.760 TL olduğunu, Sayın Mahkeme ceza koşulunun teslim tarihinden arabuluculuk sürecinin başlama tarihine kadar işletilebileceği kanaatine vardığı takdirde talep edilebilecek ceza koşulunun 697.680 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılasına yönelik talimata …. Asliye Ticaret Mahkemesince, davalı tarafa ihtaratlı çıkartılan tebligata rağmen davalı tarafça beyanda ve defter ibrazında bulunmadığından bila ikmal cevap verildiği, davalı tarafça ticari defter ve kayıtlarının ibrazından kaçınıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’ın yanına SMMM bilirkişi … ve Tekstil Uzmanı bilirkişi …’ün ilavesi ile bilirkişi heyetinden alınan 21/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Taraflar arasındaki ticari faaliyetin gerçekleşmemesi sonucu davacının ortalama 74.423,12.-TL kadar kardan mahrum kaldığını, kar kaybının davalından talebi hakkında takdir ve değerlendirmeye ait nihai kararın sayın mahkemeye ait olduğunu, davalının sokağa çıkma yasakları sırasında taahhüt altına girmede ve kısıtlamalar sona erdikten sonraki süreçte ifayı yerine getirmemede kusuru bulunmadığını ispat edememesi nedeniyle borcun yerine getirilememesinden sorumlu olduğunu, davacının dava dışı … firması ile arasındaki hukuki ilişkide ürünlerin teslim zamanını gösteren bir belgeye dosyada rastlanmadığından 108.000 TL’lik tazminat talebinin yerinde olmadığını, sözleşmedeki ifa süresi de dikkate alındığında davalının peşinatı tamamen iade ettiği 02.06.2020 tarihinden hemen sonra davacının ifa yerine tazminat isteyebileceği düşünüldüğünde; davacının talep edebileceği ceza koşulunun 266.760,00 TL olduğunu, neticeten, borçlar hukuku açısından yapılan inceleme neticesinde kök rapordaki görüş ve kanaati değiştirir nitelikte bir veriye rastlanmadığından oradaki görüşünün aynen muhafaza edildiği yönünde ki bilirkişi görüşüne ulaşıldığı bildirilmiştir.
Dosyamızda alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu, hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı vekilince sunulan 08.10.2021 tarihli rapora karşı itiraz ve ıslah beyanına ilişkin dilekçe ile, cezai şarta ilişkin 12.000,00 TL talepleri 266.760,00 TL’ye artırılarak, 266.760,00 TL cezai şart bedelinin ve 108.000,00 TL kaybı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren yürütülecek olan ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller, alınan bilirkişi rapor ve ek raporu bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
Davacı … ile davalı …Turizm İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti. arasında 16.05.2020 tarihli sözleşme kurulmuştur. Sözleşmenin 2. maddesinde sözleşmenin konusu “… belirtilen nitelik ve nicelikteki malın (100.000 adet 40gr … kumaştan ribaneli önlük paketli ve kolili) üretici tarafından alıcıya tedarik edilmesi işidir.” şeklinde belirtilmiştir. Sözleşmenin 4. maddesinde satılan ürün, “100.000 ADET 40GR … KUMAŞTAN RİBANALI ÖNLÜK” olarak belirlenmiştir Sözleşmenin 5. Maddesinde, Malın Fiyatı-Ödeme Şekli ve Teslimat, “Ürün Birim Fiyatı: 9,50 TL+ KDV Toplam Ürün Tutarı 950.000 TL KDV’dir. Ödenecek % 40 Peşinat Tutarı: 380.000 TL’dir. Termin süresi 21.05.2020 günüdür. Üretilecek ürünler için % 40 peşinat ödenecektir. Kalanı ürün tesliminde yapılacaktır. Ödeme aşağıdaki verilen Iban numarasına yapılacaktır… Katma Değer Vergisi malın liste fiyatına dahil değildir. Malların tesliminde esas, talep edilen malın tamamının paketli ve süresinde teslimidir. Eksik teslimden ve gecikmeli teslimden bahsedilebilmesi mümkün olmadığı gibi eksik teslim veya geç teslim durumunda “alıcı ”nın hak ve zarar iddiasın da bulunabilmesini “üretici” kabul ve beyan eder.” şeklinde belirtilmiştir. Buna göre davacının başlıca borcu % 40’ı peşin olmak üzere 950.000 TL+ KDV ödemek, davalının borcu 100.000 adet 40gr … kumaştan ribanalı önlük teslim etmektir. Davacının peşinatı ödediği, sözleşme konusu malların 21.05.2020 tarihinde teslim edilmediği ve peşinatın davalı tarafından davacıya iade edildiği hususları ihtilafsızdır.
Davacı taraf, davalının sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirememesi sebebiyle, davacının dava dışı … firmasına davalı ile arasındaki sözleşmedeki ürünlerin satışını gerçekleştiremediğini belirterek dava ve ıslah dilekçeleri kapsamında 108.000 TL’lik kazanç kaybı ve 266.760,00 TL cezai şart bedeli olmak üzere davalıdan toplam 374.760,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren yürütülecek olan ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf ise, TBK’nın “İfa İmkansızlığı” başlıklı 136. Maddesi uyarınca, borcun ifasının müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaştığını ve müvekkilinin söz konusu edimi süresinde teslim edemediğini, tarafların sözleşme yaptıkları tarih olan 16.05.2020 tarihi itibariyle ülkede sokağa çıkma yasağı başladığını,17-18-19 mayıs tarihlerinde de sokağa çıkma yasağı devam ettiğini, müvekkilinin böyle bir borcun altına girmeden önce sokağa çıkma yasağı geleceğini öngörmediğini ve bu hususun önceden öngörülebilir nitelikte de olmadığını savunarak davacının davasının ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça, davalı tarafa sözleşme kapsamında banka aracılığı ile 20.05.2020 tarihinde 410.400,00 TL ödeme yapıldığı, davalı tarafça bu bedelin 22.05.2020 tarihinde 190.000,00 TL, 29.05.2020 tarihinde 145.000,00TL ve 44.260,00 TL, 02.06.2020 tarihinde 31.140,00 TL olmak üzere tamamının davacıya iade edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davalıya sipariş ettiği malları teslim almadan, dava dışı … ….’ne 21.05.2020 tarihinde KDV dahil 1.134.000,00.-TL fatura tanzim edildiği, bu faturanın dava dışı şirket tarafından 27.05.2020 tarihli KDV dahil 1.134.000,00.-TL tutarlı iade faturası ile iade edildiği, davacı tarafın dava dışı … ….’ den 15.05.2020 tarihinde 200.000,00 TL ve 21.05.2020 tarihinde 934.000,00 TL olarak tahsil ettiği toplam 1.134.000,00.-TL tutarın tamamını dava dışı firmaya 22.05.2020 tarihinde iade ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki Sözleşmenin “Tazminat” başlıklı 8. maddesinde, “Alım-satım konusu malların teslim edilmemesinden veya süresi içinde teslim edilmemesinden doğan sorumluluğun üreticinin yükümlülüğünde olduğu, böyle bir durumda üreticinin sözleşme bedelinin günlük % 2’si oranında cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu gibi alıcının oluşacak menfi ve müspet zararlarından sorumlu olduğu da kabul ve beyan edilmiştir.” şeklinde yapılan düzenleme ile tazmin sorumluluğu düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı, dava dışı … … ‘den 1.134.000,00 .-TL ( KDV Dahil) tutarına aldığı siparişi davalı firmaya daha az fiyattan 1.026.000,00.-TL ( KDV Dahil) sözleşme kapsamında sipariş vermiş olup mevcut ticaretten kazanç sağlamayı hedeflemiştir. Ancak mevcut ticari faaliyet gerçekleşmemiştir. Davacının bu ticaretin gerçekleşmemesinden dolayı bir kazanç kaybına uğradığı açıktır. Sözleşmede mahrum kalınan tutarın nasıl hesaplanacağı konusunda herhangi bir belirleme yapılmadığı görülmektedir. Şu halde davacının genel satış ve karlılık durumuna göre davacının kazanç kaybının hesaplanması gerekmektedir. Bilirkişi heyetince bu kapsamda yapılan hesaplamalara göre, davacı şirketin bu satıştan 100.000,00 TL brüt satış karı elde edeceği ve bu satışa isabet eden 25.576,88.-TL genel gider payını düştükten sonra 74.423,12.-TL kar elde edebileceği tespit edilmiştir. Ancak davalı tarafça alım satım konusu mallar teslim edilmediğinden, davacı tarafından da dava dışı firmaya satış yapılamamıştır. Bu nedenle davacının tespit edilen 74.423,12.-TL kazanç kaybından, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri kapsamında davalının sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesine göre, alım satım konusu malların davalı tarafından 21.05.2020 tarihinde teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Kararlaştırılan sürede mallar davalı tarafından teslim edilmemiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8. Maddesinde, ürünlerin teslim edilmemesi veya süresinde teslim edilmesi hallerinde, davalının, günlük sözleşme bedelinin günlük % 2’si oranında cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu gibi davacı alıcının oluşacak menfi ve müspet zararlarından sorumlu olduğu kararlaştırılmıştır. Bu cezai şart ifaya eklenen cezai şart niteliğinde olup davacı, davalıdan, sözleşme ediminin yerine getirilmemesinden dolayı cezai şart talep edebilecektir. Davacı tarafça dava dilekçesinde sözleşme termin tarihi olan 21.05.2020 tarihinden arabuluculuğa başvurdukları 24.06.2020 tarihine kadarki geçen günler için cezai şart talep edilmiş ise de bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ürünlerin teslim tarihi olan 21.05.2020 tarihinden, davalı tarafın alınan peşinatı tamamen iade ettiği 02.06.2020 tarihinden hemen sonra ifa yerine tazminat talep edebileceği değerlendirilerek, 03.06.2020 tarihine kadar 13 gün için toplamda 266.760,00 TL cezai şart talep edilebileceği, tespit edilen bu cezai şart bedelinden, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri kapsamında davalının sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı taraf, COVID-19 sebebiyle uygulanan sokağa çıkma yasaklarının öngörülemediğini, yasakların üretim tarihlerine denk geldiğini, borcun yerine getirilemediğini, ifanın imkânsız hale geldiğini, borcun sona erdiğini savunarak davanın reddini talep etmiş ise de; Türk Borçlar Kanunu madde 136 uyarınca “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer.” Borcu sona erdiren imkânsızlık için imkânsızlığın objektif olması, yani ifanın borçlu dâhil hiç kimse tarafından yerine getirilememesi ve imkânsızlığın devamlı nitelikte olması gerekir. Geçici imkânsızlık borcun sona ermesine sebebiyet vermez. Ancak ifanın gecikmesine neden olur. İmkânsızlığın kendisini ifa yükümlülüğünden kurtardığını ileri süren borçlu bu nitelikte sürekli bir imkânsızlığın mevcudiyetini ortaya koymalıdır. Dosyada buna ilişkin bir delile rastlanmamıştır. Ayrıca 100.000 adet 40gr … kumaştan ribanalı önlük teslimi borçlu dışında başkaları tarafından ifa edilebilecek bir edim olduğundan imkânsızlık objektif değildir. Bu nedenle borç sona ermemiştir. Dosyada mevcut İçişleri Bakanlığının Sokağa Çıkma Kısıtlaması konulu 12.05.2020 tarihli ve E-…-153-7887 sayılı yazısından 15.05.2020 saat 24:00 ila 19.05.2020 saat 24:00 tarihleri arasında sokağa çıkma kısıtlaması uygulandığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede teslim tarihi 21.05.2020 olarak belirlenmiştir. Buna göre davalı borçlu 21.05.2020 tarihinde edimini ifa etmemekle temerrüde düşmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme 16.05.2020 tarihlidir. Şu halde taraflar arasındaki sözleşme tarihinde sokağa çıkma yasağının uygulamada olduğu görülmektedir. Bu nedenle davalının sokağa çıkma yasaklarının öngörülemediği, öngörülebilir nitelikte olmadığı savunması yerinde görülmemiştir. Davalı, sokağa çıkma yasakları sırasında taahhüt altına girmede ve kısıtlamalar sona erdikten sonraki süreçte ifayı yerine getirememede kusuru bulunmadığını ortaya koyamamıştır. Davalı, hem sokağa çıkma yasakları sırasında taahhüt altına girmede hem de kısıtlamalar sona erdikten sonraki süreçte ifayı yerine getirememede kusuru bulunmadığını somut olarak ispat etmelidir. Davalı, sokağa çıkma yasakları sırasında taahhüt altına girmede ve kısıtlamalar sona erdikten sonraki süreçte ifayı yerine getirememede kusuru bulunmadığını ispat edemediğinden davalının bu savunmalarına itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenler ile; Davanın Kısmen Kabulü İle; Kazanç kaybına ilişkin 74.423,12 TL ve cezai şarta ilişkin 266.760,00 TL olmak üzere toplam 341.183,12 TL’nin, 86.423,12 TL’si yönünden temerrüt tarihi olan 21.05.2020 tarihinden itibaren 254.760,00 TL’si yönünden ıslah tarihi olan 08.10.2021 ıslah tarihinden itibaren itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya dair istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Kazanç kaybına ilişkin 74.423,12 TL ve cezai şarta ilişkin 266.760,00 TL olmak üzere toplam 341.183,12 TL’nin, 86.423,12 TL’si yönünden temerrüt tarihi olan 21.05.2020 tarihinden itibaren 254.760,00 TL’si yönünden ıslah tarihi olan 08.10.2021 ıslah tarihinden itibaren itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 23.306,22-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ve ıslah yoluyla yatırılan 6.399,97‬-TL’nin mahsubu ile bakiye 16.906,25‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve ıslah yoluyla karşılanan 6.399,97‬-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 177,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 5.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.231,40 TL‬ yargılama masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 4.762,69-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlasının kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 50.765,64-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, 1.201.73 TL’sinin davalıdan, 118,27‬ TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır