Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/424 E. 2022/357 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/424 Esas
KARAR NO : 2022/357

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle : Davacı … Ltd. Şti’nin muhtelif tarihlerde sattığı ürün bedeline karşılık olarak… (… unvanlı işyeri) adına faturalar keşide edildiğini, bu fatura bedellerinden bakiye alacak tutarı 9.086,58-TL’nın ödenmemesi üzerine davacı şirket tarafından davalı aleyhine … 28.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının 05.04.2019 tarihli dilekçe ile borca, takibe, faiz ve fer ‘ileri ile yetki itirazında bulunduğunu, vaki itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun davacı şirkete yaptığı kısmi ödeme sonrası bakiye borcunun 8.849,59-TL olduğunu belirterek; itirazın iptaline, davacı alacağının likit olması sebebiyle davalı aleyhine %20’den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … 30/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde; Davaya konu faturalar karşılığında herhangi bir ürün teslimi yapılmadığını, fatura ve irsaliyelerde imzasının bulunmadığını, faturalara ilişkin bir bilgisinin bulunmadığını, davacıdan mal alınmadığını, faturalar nedeniyle borçlu olmadığını beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER : … 28. İcra Dairesinin … Esas Sayılı takip dosyası, tarafların vergi kayıtları, davacı şirket ticari defter ve faturaları, bilirkişi raporu. Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi 13/12/2022 tarihli raporunda özetle : Taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığını, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2018 ve 2019 yılları yasal defterlerinin E- Deftere tabi olduğunu, E-Deftere tabi yevmiye ve kebir defterlerinin E-Beratlarının yasal süresinde verildiğini, sadece Açılış tasdikine tabi envanter defterlerinin ise açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığının tespit edildiğini, Davalı tarafça incelemeye yasal defter ve belgeleri ibraz edilmediğini, bu nedenle
dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter kayıtları üzerinde herhangi bir tespitin yapılamadığını, Davalı şirketin bağlı bulunduğu … Vergi Dairesi tarafından dosyaya gönderilen Yazıda Davalının 31.08.2012 tarihinde terk olduğu bilgisine yer verildiğinin görüldüğünü, Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 8.849,59 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğünü, Davacı tarafça davalıya kesilen dava konusu alacak dayanağı irsaliyeli faturaların davacı tarafça davalıya tebliğ/teslim edilip edilmediği hususunda yapılan incelemelerde; irsaliyeli faturaların teslim alan kısmında imzaların bulunduğunu, ancak herhangi bir isim bilgisine yer verilmediğini, Söz konusu imzaların davalı yetkililerine/çalışanlarına ait olup olmadığı hususunun belirlenemediğini, söz konusu irsaliyeli faturaların teslim alan kısmında bulunan faturaların davalıya ait olup olmadığı hususunun tespit edilemediğini, diğer yandan davalı tarafça icra takibine karşı verilen itiraz dilekçesinde; “takip konusu istenen fatura alacağı adı altındaki borcu kabul etmediğini” beyan ettiğini, davalı beyanında sadece borca itiraz edildiğini, fatura muhteviyatlarına itiraz edilmediğini, dosyaya ödeme belgesi de sunulmadığını, mahkemece irsaliyeli faturalarda yer alan imzalar ile davalının icra takine karşı verilen beyanı çerçevesinde fatura muhteviyatı malların davalıya verildiği yönünde bir kanaate varılması durumunda davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarlarının asıl alacak + işlemiş faiz tutarı toplamı olarak 8.849,59 + 265,98= 9.115,57 TL olarak hesaplandığını, davacı tarafça icra takibinde 9.086,58 TL Asıl Alacak, 416,50 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplamda 9.503,08 TL alacak talep edildiğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMEİS VE GEREKÇE :
Dava; İİK’nun 67. maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Dava konusu kapsamında … 28. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine 26/03/2019 tarihinde 9.086,58-TL asıl alacak (geçiş ücreti ve para cezası), 416,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.503,58-TL asıl alacağının tahsili talebinde bulunulduğu, davalı borçlunun süresinde sunduğu yetkiye ve borca itirazlarını içerir dilekçe üzerine takibin durdurulduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı- alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla 8.849,59 TL üzerinden harçlandırılan itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca alacak takibinin dayanağı olan fatura ve irsaliyeler ile arabuluculuk tutanağı sunulmuştur. Mahkememizce taraf şirketlerin ilişki dönemine ait BA- BS bildirim formları celbedilmiştir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Davacı yanca,davalı şirketten faturaya dayalı olarak alacağı bulunduğu iddia edildiğinden, 6102 sayılı TTK’nun 83. maddesi hükmü de dikkate alınarak alacak iddiasının ticari defterlere yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından davacı şirketin ticari defterleri incelenmek suretiyle hazırlanan raporda, bilirkişi, davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu ve ticari defter kayıtları itibariyle takip tarihinde davacının davalıdan 8.849,59 TL alacaklı olduğunu tespit etmiştir. Davalıya ilişki dönemine ait ticari defterlerini dosyaya ibraz bakımından ihtaratlı kesin süre verilmişse de davalı tarafça defter ibrazında bulunulmamıştır. Bilirkişi raporunun teknik, ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olarak hazırlanmış olması ve celbedilen vergi kayıtları ile uyumlu olması nedeniyle rapor, Mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Bu bağlamda, davalı yanın yasal uyarılara rağmen defter ibrazında bulunmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış sayıldığı, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı alacağının lehine delil vasfına haiz ticari defterlerinde dayanak kayıtlarıyla mevcut olması ve davalının aksi yönde elverişli delil ibrazında bulunmaması nedeniyle davacı yanın faturaya dayalı alacak talebinin HMK’nun 222. maddesi kapsamında ispat olunduğu, takip konusu borca ilişkin olarak ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi dosya kapsamına bu yönde bir bilgi de yansımadığından, davacının itirazın iptali isteminin harçlandırılan dava değeriyle uyumlu şekilde 8.849,59 TL yönüyle haklı ve yerinde olduğu; öte yandan hüküm altına alınan alacağın likit ve bu yöne ilişkin davalı itirazının haksız olması karşısında İİK’nun 67/2. maddesi kapsamında davacının icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna ulaşılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının, … 28. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 8.849,59 TL asıl alacak yönüyle İPTALİNE; takibin, belirtilen asıl alacak miktarı üzerinden ve bu alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 1.769,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 604,51-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 103,61-TL’nin mahsubu ile bakiye ‭500,9‬0-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin harç olarak yatırdığı 103,61-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11,13. maddeleri uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 158,01-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL ve posta masrafı 159,00-TL olmak üzere toplam 959,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.