Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/409 E. 2021/901 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/409 Esas
KARAR NO :2021/901

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12/08/2020
KARAR TARİHİ:14/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin Ohal kapsamında 690 sayılı KHK uyarınca, davacı şirkete … ‘nin kayyım olarak atanması nedeniyle harçtan muaf olduğunu, müvekkili şirketin enerji sektöründe faaliyet gösteren bir ticaret şirketi olduğunu, serbest tüketici olan davalı şirket ile müvekkili arasında Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, Davalı şirketin elektrik tüketim aboneliğine ilişkin imzaladığı perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve kendisine tahakkuk ettirilen fatura bedellerini ödemediğini, davalının toplamda 5.761,85 TL ödenmemiş fatura borcu olduğunu, söz konusu borcun ödenmesi için davalı şirkete yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını ve bu nedenle …. İcra Dairesi … E. numaralı dosyası nezdinde dava konusu alacağa ilişkin olarak icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın dosya borcunun tamamına haksız bir şekilde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan etmiş ve davalının haksız olan itirazın iptali ile takibin devamına, likit olan alacağa haksız olarak itiraz eden davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; Taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu icra dosyası ve tarafların BA-BS formları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine sözleşmeden kaynaklanan cari hesap alacağına istinaden 5.761,85 TL üzerinden 11.12.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı nın 02.01.2019 havale tarihli itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve takipte talep edilen borca itirazı üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, itiraz üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya davacı tarafından sunulan 04.03.2014 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin incelenmesinde; Dosyamız tarafları arasında imzalandığı, sözleşmede davacı şirketin eski ünvanının bulunduğu, sözleşmenin 16. Maddesinde bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 06/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafın davalı aleyhine 11.12.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile; 5.761,85.- TL Cari Hesap Alacağına istinaden 5.761,85.-TL nin takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) asıl alacağa işleyecek Reeskont Avans faizi, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili talebiyle icra takibinde bulunduğunu; Davacı tarafın icra takibine dayanak olarak elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi Cari Hesap Ekstresi gösterdiğini, Dosyaya celp edilen BA-BS formlarının incelenmesinde cari hesabı oluşturan faturaların miktarının 5.000,00 TL’nin altında olduğundan taraflarca BA BS formlarında bildiriminin yapılmamış olduğunu; İncelemeye ibraz edilen faturalar ve cari hesap ekstresi üzerinden yapılan tespitlerde, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen faturaların toplamının 15.232,07 TL olduğunu, davalı yan tarafından 19.10.2016 tarihinde 5.000,00 TL, 20.12.2016 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yapılmış olduğunu, ödemelerden sonra bakiye tutarın 5.761,85 TL olduğunu; Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015 ve 2016 yıllarına ait envanter defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığını, 2016 ve 2017 yıllarına ait Defteri Kebir ve yevmiye defterlerinin elektronik defter olduğu ve yasal süresi içerisinde beyan edildiğini, Davacının yasal defterlerinde yapılan incelemelerde davacının davalıyı 120-Alıcılar kebir hesabı altında 120.01.04.269 yardımcı cari hesap kodunda izlediğini ve kendi kayıtlarında davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 5.761,85.-TL tutarında alacaklı olarak görüldüğünü, 31.12.2016 tarihli Defteri Kebir kayıtlarında aynen görüldüğünü; Sonuç olarak, Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015-2016 yılı yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığını, Davacının yasal defterlerinde davacı tarafın dava konusu alacak dayanağı faturaların muhasebesel kayıtlarının mevcut olduğunu, Davacının yasal defterlerinde davalı yanın cari hesap bakiyesinin 5.761,85.-TL olduğunu, İcra takip tarihinin 11.12.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile, davacının yasal defterlerinde mevcut bakiyenin 31.12.2016 tarihli kapanış kayıtlarında görüldüğü bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporuna göre yapılan değerlendirmede;
Davacı tarafça, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile, davalı borçlu aleyhine sözleşmeden kaynaklanan cari hesap alacağına istinaden 5.761,85 TL üzerinden 11.12.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 02.01.2019 havale tarihli itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve takipte talep edilen borca itirazı üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, itiraz üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, icra takibine itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve davacı tarafa borcunun olmadığından bahisle icra takibine itiraz edilmiş, taraflar arasındaki sözleşmedeki imzaya itiraz edilmemiş, ödeme iddiasında bulunulmamıştır.
İtiraz üzerine davacı tarafça işbu itirazın iptali davası açılmış, davalı tarafça davaya cevap verilmediği gibi, ticari defter ve kayıtları da bilirkişi incelemesine sunulmamış, dosyamıza herhangi bir delil ve belge bildirilmemiş, sunulmamıştır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği durumlarda dava açma süresi, alacaklının itirazdan haberdar olduğu tarihte başlayacaktır. Davacı alacaklının dava tarihinden önce itirazdan haberdar olduğuna dair bir kayıt ve delil elde edilemediğinden davacı alacaklının dava tarihi itibarıyla itirazdan haberdar olduğu değerlendirilmiş ve açılan davanın İİK’nın 67/1 maddesine göre 1 yıllık yasal süre içerisinde ikame edildiği sonucuna varılmıştır.
Davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraz ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş ve taraflar arasındaki sözleşmenin 16/1 maddesinde bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı anlaşıldığından icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre, davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı kayıtlarına göre takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 5.761,85 TL alacaklı olduğu, bu miktarın takipte talep edilen miktarla aynı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın sunulan ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, 6100 sayılı HMK’nın 222/2-3 maddelerine göre sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu ve mahkememizce sahibi lehine delil olarak kabul edilebileceği, davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar sunulmayarak ibrazdan kaçınıldığı, davacı ticari defterlerine göre takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 5.761,85.-TL alacaklı olduğu, davacının bu miktar yönüyle bir ödeme iddiası ve ispatının olmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın icra takibine vaki itirazının haksız olduğu, davacının itirazın iptalini istemekte haklı olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenler ile, davacının icra takibinde 5.761,85.-TL asıl alacak ve bu asıl alacağa (tarafların tacir olması karşısında) takip tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği değerlendirilerek, davanın kabulü ile, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile, takibin 5.761,85 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı borçlu taraf itirazında haksız bulunduğundan İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca hükmolunan 5.761,85 alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 1.152,37 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile, takibin 5.761,85 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2- İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca hükmolunan 5.761,85 alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 1.152,37 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine,
3-Davacı şirketin harçtan muaf bulunduğu, peşin harcın yatırılmamış olduğu anlaşılmakla, alınması gereken 393,59 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 103,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.303,50 TL’ yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın re’ sen davacı yana iadesine,
Dair, davacı vekili ile Davalı Gün İzi Restoran Ltd. Şti vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır