Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/402 E. 2021/670 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/458 Esas
KARAR NO:2021/705

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/09/2020
KARAR TARİHİ:13/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına borçlu- davalı şirkete …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi dayanağı … Sıra Nolu 25/07/2019 irsaliye tarihli, 30/07/2019 tarihli 45.690,01 TL bedelli faturadan bakiye kalan 12.690,01 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ticaret sicil gazetelerinde de görüleceği üzere şirket yetkilisi … tarafından faturaya istinaden kendi şahsi hesabından 12/07/2019 tarihinde 10.000,00-TL müvekkili şirket hesabına havale yapıldığını, yine aynı faturaya istinaden davalı şirket hesabından 25/07/2019 tarihinde müvekkil şirkete 23.000,00-TL ödeme yapıldığını, ancak borçlu tarafından faturanın kalan bakiyesi noktasında ödeme yapılmadığını, başlatılan icra takibine davalı yanca borca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın akabinde TTK’da yer alan ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk şartına istinaden 10/08/2020 tarihinde arabuluculuk görüşmesi yapıldığını ve anlaşılamadığını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, bilirkişi incelemesi neticesinde davanın haklılığının ortaya çıkacağını, beyanla, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptalini, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarının tümüyle haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirketin davacının iddia ettiği gibi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket davacı ile ürün ve hizmet vermesi karşılığında anlaşmış olup davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi ödemeler yaptığını, ancak davacı tarafça ödenen bedelin karşılığı olarak müvekkili şirkete ürün ve hizmet verilmediğini, davacı tarafça kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, bu nedenlerle icra inkar tazminatına hükmedilmesi koşulu gerçekleşmediğini, beyanla, davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, İİK’nun 67. maddesi kapsamında itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu kapsamında ….İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacının davalı aleyhine asıl alacak 12.690,01 TL ve 2.016,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.706,07 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, davalı tarafa 23.06.2020 tarihinde tebliğ olunan ödeme emrine davalı vekilinin 30.06.2020 tarihli dilekçesi ile borcun tamamına, işlemiş faize ve talep edilen faiz oranına itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin davacı- alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca fatura, ticaret sicil gazetesi ve dekont suretleri ibraz edilmiş, taraf şirketlerin ilişki dönemine ait beyan alış/ satış bildirimleri dosyamıza getirtilmiştir.
Takip/ dava konusu alacak isteminin ticari defterlere yansıyış şeklini tespit bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan 08/06/2021 tarihli raporda; davacı şirketin 2019 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, kapanış tasdikinin olmadığı, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, davalı şirketin 2019 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, kapanış tasdikinin olmadığı, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, davacı şirketin ibraz ettiği ticari defterlerine göre davalı şirketten 22.690,01-TL alacaklı olduğu, davalı şirket muhasebecisi ile yapılan mail yazışmalarında davalı şirketin davacı şirkete ait cari hesap ekstresinin bulunmadığının bildirildiği, davacı ve davalı şirketin 2019- 2020 yılı BA/BS formlarına istinaden davaya konu 30.07.2019 tarih A-… numara 45.690,01-TL’lik faturanın davacı şirket tarafından beyan edildiği, davalı şirket tarafından ise beyan edilmediği, davacı vekilinin davalı şirketten 30.07.2019 tarih A-… numara 45.690,01 TL’lik faturaya istinaden 25.07.2019 tarihinde 23.000,00 ve 12.07.2019 tarihinde 10.000,00 TL ödemeler aldığını bildirdiği, ancak 10.000,00-TL tutarındaki ödemenin davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı şirketin ilgili faturaya istinaden ödemeler yaptığı, bu kapsamda taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı şirket tarafından yapılan 10.000,00-TL tutarındaki ödemeye ilişkin davacı vekili ile yapılan mail yazışmalarında 10.000,00-TL’lik ödeme davalı şirket sahibinin şahsi hesabından 12/07/2019 tarihinde gönderildiğinden şirket kayıtlarından görünmediğini, ayrıca 45.690,01-TL müvekkili firma tarafından kesilen faturanın 23.000,00-TL’lik kısmı şirket kayıtlarında görünmekte iken 10.000,00-TL’lik ödeme her ne kadar şirket kayıtlarında görünmese de bu ödemenin kabul edildiğini, kalan tutar olan 12.690,01-TL için taleplerinin olduğunu bildirdiği, bu nedenlerle davacı şirketin, davalı şirketten 12.690,01-TL alacaklı olduğu ve asıl alacağa 1.787,03-TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği tespitinde bulunulmuştur. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmişse de beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı yanca dosyaya sunulan fatura ve dava dilekçesindeki kısmi ödemeye yönelik anlatımlar ile davalı yanca sunulan cevap dilekçesindeki taraflar arasında anlaşma bulunduğu ve kısmi ödemeler yapıldığı anlatımları kapsamında taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu kabul edilmiştir. Eldeki davada, davacı yanca davalı adına düzenlenen 25/07/2019 irsaliye, 30/07/2019 tanzim tarihli, 62 sıra numaralı ve KDV dahil 45.969,66 TL tutarlı faturadan bakiye kalan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş, davalı yanca davacının kısmi ödeme iddiaları kabul edilmişse de fatura konusu hizmetlerin alınmadığı savunulmuştur. Tarafların ilişki dönemine ait 2019 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdikleri olmadığından HMK’nun 222/2. maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olmadıkları kabul edilmişse de, davacı kayıtlarının birbirini doğrular şekilde tutulmuş olması nedeniyle aleyhine delil olarak kabul edilmemiş; ancak, cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde bildirilen davalı şirket yetkilisinin kendi hesabından ve yine davalı şirket hesabından yapılan kısmi ödemelerin kabul edilmiş olmasına rağmen bu ödemelere yönelik kayıtların ibrazından kaçınılması nedeniyle davalı ticari defterleri HMK’nun 222/4. maddesi uyarınca sahibi aleyhine delil olarak kabul edilmiştir. Bu bağlamda ve davacı yanca ibraz olunan fatura, tarafların karşılıklı olarak kabulünde olan kısmi ödemeler ile davalı yanca fatura konusu ürün/ hizmetlerin verilmediği savunulmuşsa da davacı yanca ibraz edilen faturaya bir itirazlarının bulunmamasına göre davacı yanın bilirkişi raporuyla da tespit edilen 12.960,01 TL faturaya dayalı bakiye asıl alacağını talep etmekte haklı olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda TTK’nun 1530. maddesi uyarınca işlemiş faiz hesabı yapılmışsa da, TTK’nun 1530. maddesinin konuluş amacının mal tedarik sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi, büyük şirketlere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olması ve her tacirler arası satım sözleşmelerinde uygulanmasının söz konusu olmaması nedeniyle ve talebe konu faturanın mal tedarik sözleşmesi kapsamında düzenlendiği iddia ve ispat olunamadığından mezkur yasal düzenlemenin eldeki uyuşmazlıkta uygulanması imkanının bulunmadığı, davalının TBK’nun 117. maddesine göre takipten önce temerrüde düşürüldüğü de iddia ve ispat olunamadığından icra takibine konu işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, diğer yandan kabul edilen alacağın likit ve bu yöne ilişkin itirazın ise haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı yanın …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 12.690,01 TL asıl alacak yönüyle KISMEN İPTALİNE, takibin belirtilen asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 2.538,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 866,85-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 177,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 689,23-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin harç olarak yatırdığı 177,62-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin kabul ve reddolunan dava değerlerine nazaran 180,96 TL’nın davacıdan 1.139,04 TL’nın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 74,50-TL, bilirkişi ücreti 850,00-TL, posta gideri 79,00-TL olmak üzere toplam 1.003,50-TL yargılama masrafının kabul ve reddolunan dava değerine nazaran 865,93 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddolunan dava değeri üzerinden hesaplanan 2.016,06-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK 341 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .