Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/398 E. 2022/44 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/398 Esas
KARAR NO :2022/44 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/08/2020
KARAR TARİHİ:31/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketle olan cari hesap ilişkisi nedeniyle faturalardan kaynaklanan alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine borçlu – davalının haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek; davanın kabulü ile davalı- borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden müvekkili şirketin ticari merkezinin … olması nedeniyle icra müdürlüğünün ve mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; fatura konusu malların müvekkiline teslim edilmediğini, dolayısıyla müvekkili şirketin ödeme borcu doğmadığını belirterek; davanın usulden ve esastan reddine, davacının haksız icra takibi nedeni ile % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, BS ve BA formları, … 6. İcra Müdürlüğü’nün (…. İcra Müdürlüğü kapatıldığından … Esas sayılı dosya … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına aktarılmıştır) … Esas sayılı icra takip dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında yer alan, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … (…. İcra Müdürlüğü kapatıldığından … Esas sayılı dosya … 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına aktarılmıştır) Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 115.982,20-TL asıl alacak ve 58.655,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 174.637,42 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde yetkiye, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Davalı/borçlu tarafından, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … (…. İcra Müdürlüğü kapatıldığından … Esas sayılı dosya … 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına aktarılmıştır) Esas sayılı icra takip dosyası’na yapılan itirazda, GOP İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz edildiği ve yetkili icra müdürlüğü’nün, … icra daireleri olduğunun beyan edildiği, böyle bir durumda Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre (YHGK, 28.03.2001 tarih ve 2001/19-267 Esas-2001/311 Karar; 20.03.2002 tarih ve 2002/13-241 Esas-2002/208 Karar, Yargıtay 3. H.D. 26/03/2018 tarih ve 2016/14324 Esas-2018/2929 Karar, Yargıtay 19. H.D. 05/04/2018 tarih ve 2016/17418 Esas-2018/1859 Karar sayılı kararları), öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin 31/01/2022 tarihli celsesinde, davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine olan itirazının TBK 89 maddesi gereği GOP icra dairesi yetkili olduğundan reddine karar verilmiş ve aynı gerekçelerle davalı yanın mahkememizin yetkisine olan itirazına da itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden doğan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Dava konusu somut olayda öncelikle, ispat külfetinin hangi tarafta olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.
Davalı yanca, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, borca, faize ve tüm fer’ilere itiraz edildiği, takip dayanağının ise fatura dayalı cari hesap alacağına dayandırıldığı, bu haliyle de davacının kendi ticari kayıtlarında dayanak belgeleri olmadan, alacaklı olarak gözükmesinin davacının davalıdan alacağı bulunduğunu göstermeyeceği (Yargıtay 19. H.D. 09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı), diğer yandan, faturanın tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacağı (Yargıtay 19. H.D. 06/06/2018 tarih ve 2016/18445 Esas-2018/3268 Karar sayılı kararı) ve yine faturanın davalıya tebliğ edilmiş olmasının da, malın davalıya teslim edildiğinin veya hizmetin verildiğinin belgesi olmadığı, bu durumda mal ve/veya hizmetin teslimi/verildiği konusunda ispat külfetinin davacı yanda olduğu ve mal teslimini veya hizmetin verildiğini usulüne uygun teslim belgeleri ile kanıtlanması gerektiği (Yargıtay 19.H.D.09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı) ve sonuç olarak da somut olayda, ispat külfetinin davacı/alacaklı da olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla davacı defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi SMM … tarafından 07/07/2021 tarihli kök tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “…Mahkemeniz tarafından yürütülmekte olan 2020/398 Esas sayılı dosyadaki dava konusu alacağın ilgili yıllarına ait ticari defter ve belgelerin … Mahallesi … Cad. A22 Blok No: 53 … İstanbul adresinde bulunduğunun davacı vekilince 15.03.2021 tarihinde beyan ederek bildirildiği, ancak incelemeye gitmeden önce incelenmeye esas teşkil edecek 2010-2011-2012 yıllarına ticari defter ve belgelerin; Davalı şirkete kesilen fatura suretleri, bu kesilen faturaların yevmiye kayıtlarının olduğu 2010-2011-2012 yıllarına ait yevmiye defteri, kebir defteri, envanter defteri ve davalı tarafa ait Cari Hesap EkstreDökümlerinin inceleneceği, bunların hazırlanmasının talep edildiği, davacı taraf vekiline bunlar wassaptan 28/06/2021 tarihinde yazılı olarak bildirilerek inceleme gün ve tarih bildirmeleri istenildiği, davacı taraf vekilince şirket yetkilileri ile görüşülerek geri dönüş yapılacağı belirtildi. Geri dönüş yapıldığında incelenmesi istenen bu defter ve belgelerin eski yıllara ait olduğundan bu defter ve belgelerin olmadığını imha ettiklerini belirtikleri ve haliyle dava konusu dosya ile ilgili gerekli İnceleme ve değerlendirmelerin yapılamadığı” şeklinde tespitler yapılmış, iş bu kerre davalı yan ticari defter ve belgelerinin incelenmesi yönünden … Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılmış olup, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/41 Tal. sayılı dosyasından mali müşavir bilirkişi … tarafından tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı tarafın; taraflarınca tutulan ve saklanma Mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin saklama sürelerinin rapor tarihi itibariyle geçtiğini, defterleri imha ettiklerini beyan ettiği, davalı taraf ticari defterleri ibraz etmediğinden herhangi bir inceleme yapılamadığı” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı yanın kök rapora yönelik beyan ve itirazları sonucu, mahkememizce celse arasında davalı şirkete ait 2010-2011-2012-2013-2014-2014-2016-2017-2018 yıllarına ilişkin BS ve BA kayıtları celp edilmiş ve davacı tarafın kök rapora olan itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişiden ek rapor alınmış olup, bilirkişi … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan 30/11/2021 tarihli ek raporun incelenmesinde özetle de; “Davacının bağlı bulunduğu Küçükköy VD.’den gelen yazı ekinde 2010-2011-2012-2013-2014-2014-2016-2017-2018 yıllarına ait BA, BS Formlarının incelenmesinde davacı şirket ile davalı şirket arasında düzenlenen faturalardan dolayı sadece 2012 yılına ait BS Formunda 98.290,00 TL. tutarında davacı şirket tarafından fatura düzenlendiği ve bu düzenlenen faturanın vergi dairesine verilen BS formunda beyan ettiğinin görüldüğü, davalı Şirketin 4580438500 sicil numarası ile Bağlı bulunduğu Harput V.D.’den 2010-2011-2012-2013-2014-2014-2016-2017-2018 yıllarına ait BA, BS Formlarının talebi üzerine ilgili vergi dairesinden 26.03.2021 tarihli gelen cevap yazısında; şirketin 22.10.2007-05.08.2013 tarihlerinde Harput Vergi Dairesinde mükellefiyet kaydı olup, 05.08.2013 tarihi itibariyle dairemizde faaliyete başladığından 2018 yılına ait BA, BS Formları yazımız ekindedir diyerek 2010-2018 yıllarına ait BA, BS Formlarını yazı ekinde gönderdiği ve 2011-2012-2013-2014-2015-2016-2017 yıllarına ait herhangi bir BA, BS Formlarının davalı şirketin vergi dairesindeki faaliyeti hakkında açıklamadan dolayı sadece 2010-2018 yıllarına ait BA, BS Formlarının geldiği ve bu gelen Form dökümlerinde davacı şirkete ait fatura alış, verişi hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmadığı, Bunun üzerine davacı vekilince mahkemeye verilen dilekçesinde ilgili Harput Vergi Dairesine Sayın Mahkemece tekrar müzekkere yazılarak ikinci defa BA, BS formlarının talep edilmesini istediği ve İlgili vergi dairesinden gelen E-14385582-250.02.0114580438500)-55073 yazısı ekinde bulunan; 2010 BA Bilgi Formu, 2011 BA Bilgi Formu, 2012 BA Bilgi Formu, 2013 BA Bilgi Formu, 2010 BS Bilgi Formu, 2011 BS Bilgi Formu, 2012 BS Bilgi Formu, 2013 BS Bilgi Formu, BA, BS Dökümlerinin incelenmesinde; 2012 yılına ait BA, Formunda davacı tarafça düzenlenen 98.290,00 TL tutarındaki faturanın bildirildiğinin görüldüğü” şeklinde tespitler yapmıştır.
Bilirkişi kök ve ek raporlarının denetlenmesinde, raporların, yapılan mali tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli oldukları anlaşıldığından, hukuki yönleri ayrık olmak üzere hükme esas alınmalarına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden doğan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça … 6. İcra Müdürlüğü’nün … (…. İcra Müdürlüğü kapatıldığından … Esas sayılı dosya … 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına aktarılmıştır) Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davalı-borçlu aleyhine 115.982,20-TL asıl alacak ve 58.655,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 174.637,42 TL alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde icra müdürlüğünün yetkisine, asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davacı defter ve kayıtları üzerinde mahkememizce, davalı defter ve kayıtları üzerinde de talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporlarında az yukarıda yazılı hususların tespit edildiği, davalı yanca her ne kadar, fatura konusu malların müvekkiline teslim edilmediği, dolayısıyla da müvekkili şirketin ödeme borcunun doğmadığı iddia edilmiş ise de; mahkememizce alınan bilirkişi raporu sonucu, bilirkişi tarafından tespiti yapılan, davacı tarafça düzenlenen 98.290,00 TL tutarındaki (KDV hariç olarak bildirilen miktarlar) faturanın davalı yanca BA ve BS formları ile vergi dairesine bildirildiği şeklindeki tespit karşısında, davalı yanın fatura konusu malların tesliminin müvekkili şirkete yapılmadığına ilişkin savunmasına itibar edilmemiş ve davacı yanın takip dayanağı olan fatura konusu malları davalı yana teslim ettiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış, ayrıca davalı yanca herhangi bir ödeme iddiasında da bulunulmadığından, davacının davasını 115.982,20 TL Asıl alacak yönünden ispat etmiş olduğu ve bu miktar üzerinden dava açmakta haklı ve hukuki yararının da bulunduğu anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne, ayrıca davacı tarafça her ne kadar takip öncesi faiz istenmiş ise de davalının takipten önce, TBK’nın 117. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından, takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddine ve ayrıca, takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı- Borçlunun, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas (….İcra Müdürlüğü kapatıldığından … Esas sayılı dosya … 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına aktarılmıştır) sayılı dosyasına vaki itirazın KISMEN İPTALİ ile; takibin 115.982,20 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar ile AYNEN DEVAMINA,
-Fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın (115.982,20 TL) % 20’si oranında hesaplanan 23.196,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Reddedilen kısım yönünden davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 7.922,73TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 2.109,19 TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 5.813,54-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından ilk dava açılırken yatırılan 2.109,19 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 54,40 TL, posta gideri ile bilirkişi ücreti gideri 1.540,00 TL olmak üzere toplam, 1.594,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı üzerinden yapılan hesaplama göre 1.052,04 TL’lik kısmının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 15.216,26 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 8.425,18 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davanın kabul ve ret oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre 871,20 TL kısmının davalıdan, 448,80 TL kısmının ise, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Tarafların HMK 120. maddesi gereğince varsa, yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
10-Aslı dosyamız içerisinde yer alan … 6. İcra Müdürlüğünün 2019/14851 Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
11-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 31.01.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır