Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/370 E. 2021/761 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/370 Esas
KARAR NO:2021/761 Karar

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/07/2020
KARAR TARİHİ:01/11/2021

—-BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
… ESAS SAYILI DAVADA—

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/12/2020
KARAR TARİHİ:01/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının asıl ve birleşen dava yönünden yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hamil bulunduğu … A.Ş. … şubesi, 30.10.2019 keşide tarihli, … numaralı 10.000,00-TL tutarlı; … A.Ş, … şubesi, 30.11.2019 tarihli, … numaralı ve 10.000,00-TL tutarlı ve … Bankası … şubesi 30.09.2019 keşide tarihli … numaralı 30.000,00-TL tutarlı çeklerin kaybolduğunu/ çalındığını, 24.07.2019 tarihinde …. Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından çek iptali davası açıldığını, ilan yaptırıldığını, bankalardan gelen yazılar doğrultusunda çeklerin kendilerinden sonra davalılardan … tarafından ciro edilerek davalı …’e verildiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin ilgili çekleri, keşidecisi … Mobilya-…’dan yaptığı ticaret neticesinde lehdar/ciranta olarak almış bulunduğunu, müvekkilinin kendisinden sonraki ciro sahibi firma ile ve yahut da firmaya çeki kırdıran yetkili hamil sıfatlı …’i tanımadığını ve bir ticari ilişkisinin de bulunmadığını, buna istinaden müvekkilinin ticari defterlerinin, banka kayıtlarının incelenerek kendisinden sonraki ciro sahibi olan …’la herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığın tespitini talep ettiklerini, davalı …’ın, suiniyetli olup söz konusu çekler üzerinde hak sahibi olmasının mümkün olmadığını, kaldı ki çeklerin hangi yolla ele geçirildiğinin de belli olmadığını, davalılardan …’ın kötüniyetli olduğunun kuşkusuz olduğunu, davalılardan …’in ise …’tan iş bu davaya konu çeklerin hangi faturaya veya fatura yerine geçen belgeye dayanarak aldığı ve finansman sağladığının belirsiz olduğunu, …’ın müvekkiline kestiği bir fatura veya irsaliye veya borcu tevsik edecek başka bir makbuzun söz konusu olamayacağını, zira müvekkilim …’tan hiçbir mal veya hizmet satın almadığını, bu sebeplerle davalılardan …’in yönetmelikteki maddeler uyarınca kendisine finansman sağlayacağı kuruluş hakkında istihbarat araştırmasını yeterince gerçekleştirmediğini, faturanın veya borcu tevsik eder sair belgenin doğruluğunu kontrol etmediğini, neticede yetkili hamil olan müvekkili ile hiçbir ticari ilişkisi olmayan … Hırdavata finansman sağlayarak çeki tahsil ettiğini, bu gerekçelerle yapılacak yargılama sonucunda çeklerin istirdatını ve çek meblağlarının ibraz tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hamili bulunduğu … A.Ş. …/… şubesi, 30.01.20120 keşide tarihli … numaralı 9.000,00-TL tutarlı çekin kaybolduğunu/çalındığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından açılan kıymetli evrak iptali davası kapsamında çeki elinde bulundurduğunu beyan eden …’e çek istirdat davası açılması için 23.11.2020 tarihli duruşmada iki haftalık süre verildiğini, mahkeme nezdinde davalı …Ş.’nin elinde bulunan … numaralı çekin istirdadını talep etmek zorunluluğunun hasıl olduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasından yazılan müzekkereye … … A.Ş. Merkezi Operasyonları Daire başkanlığının 06.03.2020 tarihinde cevap verdiğini, ilgili cevapta … numaralı çekin …A.Ş. … Şubesi aracılığıyla 30.01.2020 tarihinde elektronik olarak …A.Ş.’ne ibraz edilip ödendiğinin öğrenildiğini, sonrasında mahkemece …A.Ş.’ne müzekkere yazılıp ilgili bankadan gelen cevapta … numaralı çekin … A.Ş.’nce ibraz edilerek takas merkezi aracılığıyla karşılığının tahsil edildiğinin öğrenildiğini, taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut bulunmadığını, kendilerinin rızası dışında çalınan/ elden çıkan çekin davalılardan … A.Ş.’nin nasıl elde ettiğinin anlaşılması gerektiğini, zira müvekkili … San. Tic. Ltd. Şti’nin çeklerin kaybolmasından durumu adli mercilere intikal ettirdiğini, davalılar … A.Ş.vc … İnş. Elek. Malz. Rekli. Mob. Tic. Ltd. Şti’nin müvekkilin kaybolan/çalınan çeklerini kötü niyetli elde ettiklerini, iş bu davaya konu bulunan çekle birlikte, hamili bulundukları, … A.Ş. … şubesi, 30.10.2019 keşide tarihli, … numaralı, 10.000,00-TL tutarlı, … A.Ş. … şubesi, 30.11.2019 tarihli, … numaralı ve 10.000,00-TL tutarlı ve … Bankası … şubesi, 30.09.2019 keşide tarihli, … numaralı 30.000,00-TL tutarlı çeklerin istirdadı için İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/370 esas sayılı dosyasından istirdat davası açtıklarını, iş bu dava ile tarafları aynı bulunan İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/370 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini talep ettiklerini belirterek; davanın kabulü ile çekin istirdadına, aksi halde, çek meblağının çeklerin ibraz tarihinden itibaren bu kabul edilmezse, … ATM’de açılan … esas sayılı davanın ikame tarihinden bu da kabul olmaz ise iş bu davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte kendilerine ödenmesine, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/370 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili asıl davada cevap dilekçesinde özetle, öncelikle usule ilişkin itirazlarında huzurdaki dava açılmadan önce davacının …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Esas sayılı davanın 22.06.2020 tarihli duruşmasında davacı tarafa istirdat davası açılması için 2 haftalık süre verilmiş olduğunu ancak davacının anılan süreden sonra 22.07.2020 tarihinde huzurdaki davayı açmış olduğunu bu itibarla davacı tarafın süresinde davayı açmadığını, her ne kadar davacı taraf huzurdaki davayı açma öncesinde arabuluculuğa başvurmuş bulunsa da huzurdaki çek istirdadı davasının zorunlu arabuluculuğa tabi bulunmadığını ve dava şartı olmadığını; davacı taraf somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, çeklerin nasıl zayi olduğu hakkında bir açıklamada bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde talebinin dayanağı bulunan vakaları tek tek, açık ve somut olarak göstermek ve her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini somut olarak belirtmek zorunda olduğunu, oysa davacının dava dilekçesinin bu hususları içermediğini, esasa ilişkin savunmalarında da; davacı tarafın öncelikle dava konusu çeklerin rızası hilafına elinden çıktığını kesin ve inandırıcı delillerle ispatlamak zorunda bulunduğunu, huzurdaki davanın TTK 792. Maddesine göre açılan istirdat istemi olduğunu, nitekim Yüksek Mahkeme Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri içtihatlarının bu yönde bulunduğunu, davacı tarafın zayi olan çekin istirdadı nedeniyle iş bu davada ispat yükü davacıda olup, davacının öncelikle çekin yedinde iken rızası hilafına elinden çıktığını ardından da çeki elinde bulunduran hamilin kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, bu yönde İstanbul BAM 13. H.D. 28.02.2018 tarih 2017/856 E. ve 2018/59 K. sayılı kararının mevcut olduğunu, dava konusu çeklerin kayıp mı bulunduğu yoksa çalındığının bile belirli olmadığını, iptal davasının ikame tarihi olan 24.07.2019 tarihinden huzurdaki davanın ikame edildiği 22.07.2020 tarihine kadar geçen sürede bu iddianın somutlaştırılmamış olmasının da şüphe uyandırdığını, davacı tarafın imzasını inkâr etmediği gibi dava konusu çekleri ciro ederek muhafaza ctmesinin ticari teamüllere aykırı bulunduğunu, davacı tarafın dava konusu çekleri tedavüle sokmasına rağmen bu gerçeği gizleyerek, rızası hilafına elinden çıktığından bahisle gerçek dışı iddialarda bulunarak açıkça MK’da tanımlanan dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, faktoring şirketinin dava konusu çekleri diğer davalıdan faktoring özleşmesi kapsamında iktisap ettiğini ve iyiniyetli olduğunu, kötüniyetli ve ağır kusurlu olduklarının ispat edilmesi gerektiğini, diğer davalıyla imzalanmış bulunan faktoring sözleşmesi, müşteri kabul beyanı, kefil kabul beyanı, aydınlatma metni, imza sirküleri, alacak bildirimi formu, ödeme araçları tevdi bordrosu ve ön ödeme talimatı, diğer davalı … tarafından düzenlenen 23528 sayılı 88.997.76 TL’lık fatura bulunduğunu ve bu delilleri dava dilekçesi ekinde ibraz ettiklerini, kaldı ki davacı tarafın dava dilekçesinde kendilerinin kötüniyetli bulunduğu yönünde bir iddiada bulunmadığını, bu aşamadan sonra davacı tarafın iddiasını değiştirmesine ve genişletmesine muvafakatlerinin bulunmadıklarını, şirketin çeki iktisabında kusuru bulunmadığını, diğer davalı şirketin tanzim ettiği faturanın merkezi kayıt sistemine kayıtlı olup görselinin ekte sunduklarını, ayrıca mahkemenizce gerekli görülmesi halinde ilgili kuruma müzekkere yazılarak faturanın kayıtlı olup olmadığının mahkememizce sorulmasını, istihbarat çalışması doğrultusunda şirket elemanlarınca müşterinin ziyaret edildiğini bu hususa ilişkin görselin dilekçe ekinde sunduklarını, 6361 sayılı Faktoring, Finansal kiralama ve Finansman Şirketleri yasasını 9/2. Maddesi ve 6102 sayılı TTK’nın 790. Maddesinin kendilerine daha fazla araştırma yapma yükümlülüğü getirmediğini, dava konusu çeklerin takasa ibraz edilerek bedellerinin tahsil edildiğini, davacı tarafça ödemeden men kararı için teminat yatırmamış olmasının da şüphe uyandıran bir unsur olduğunu, sonuç olarak dilekçede izah edilen gerekçeler, sunulan deliller ve re’sen dikkate alınacak hususlar ışığında haksız davanın reddine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine mahkemenizce karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; öncelikle usule ilişkin itirazlarında her ne kadar huzurdaki dava çek istirdadı olarak nitelendirilmiş isc de esasen dava TTK 792.Maddesi uyarınca açılmış çek istirdadı olmayıp alacak davası olduğunu, zira davacı tarafça ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı çek iptali dava dosyasına giren …A.Ş.’nin 10.11.2020 tarihli cevabi yazısında bahsi geçen çekin şirket tarafından tahsil edildiğinin net bir şekilde anlaşıldığını, dava tarihi olan 01.12.2020 tarihi itibariyle şirketin çeki elinde bulunduran konumunda bulunmadığını, çekin kıymetli evrak vasfını yitirdiğini, şirketin dava tarihinde çeki bulunduran sıfatına sahip olmadığını, davacı tarafın somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, çekin nasıl zayi olduğu hakkında bir açıklamada bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde talebinin dayanağı bulunan vakıaları tek, tek, açık ve somut olarak göstermek ve her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini somut olarak belirtmek zorunda olduğunu, oysa davacının dava dilekçesinin bu hususları içermediğini, esasa ilişkin savunmalarında da; davacı tarafın öncelikle dava konusu çeklerin rızası hilafına elinden çıktığını kesin ve inandırıcı delillerle ispatlamak zorunda bulunduğunu, huzurdaki davanın TTK 792. Maddesine göre açılan istirdat istemi olduğunu, nitekim Yüksek Mahkeme Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri içtihatlarının bu yönde bulunduğunu, davacı tarafın zayi olan çekin istirdadı nedeniyle iş bu davada ispat yükü davacıda olup, davacının öncelikle çekin yedinde iken rızası hilafına elinden çıktığını ardından da çeki elinde bulunduran hamilin kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, bu yönde İstanbul BAM 13. H.D. 28.02.2018 tarih 2017/856 E. ve 2018/59 K. sayılı kararının mevcut olduğunu, dava konusu çeklerin kayıp mı bulunduğu yoksa çalındığının bile belirli olmadığını, iptal davasının ikame tarihi olan 24.07.2019 tarihinden huzurdaki davanın ikame edildiği 22.07.2020 tarihine kadar geçen sürede bu iddianın somutlaştırılmamış olmasının da şüphe uyandırdığını, davacı tarafın imzasını inkâr etmediği gibi dava konusu çekleri ciro ederek muhafaza etmesinin ticari teamüllere aykırı bulunduğunu, davacı tarafın dava konusu çekleri tedavüle sokmasına rağmen bu gerçeği gizleyerek, rızası hilafına elinden çıktığından bahisle gerçek dışı iddialarda bulunarak açıkça MK’da tanımlanan dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, faktoring şirketinin dava konusu çekleri diğer davalıdan faktoring özleşmesi kapsamında iktisap ettiğini ve iyiniyetli olduğunu, kötüniyetli ve ağır kusurlu olduklarının ispat edilmesi gerektiğini, diğer davalıyla imzalanmış bulunan faktoring sözleşmesi, müşteri kabul beyanı, kefil kabul beyanı, aydınlatma metni, imza sirküleri, alacak bildirimi formu, ödeme araçları tevdi bordrosu ve ön ödeme talimatı, diğer davalı … tarafından düzenlenen 23528 sayılı 88.997.76 TL’lık fatura bulunduğunu ve bu delilleri dava dilekçesi ekinde ibraz ettiklerini, kaldı ki davacı tarafın dava dilekçesinde kendilerinin kötüniyetli bulunduğu yönünde bir iddiada bulunmadığını, bu aşamadan sonra davacı tarafın iddiasını değiştirmesine ve genişletmesine muvafakatlerinin bulunmadıklarını, şirketin çeki iktisabında kusuru bulunmadığını, diğer davalı şirketin tanzim ettiği faturanın merkezi kayıt sistemine kayıtlı olup görselinin ekte sunduklarını, ayrıca mahkemenizce gerekli görülmesi halinde ilgili kuruma müzekkere yazılarak faturanın kayıtlı olup olmadığının mahkememizce sorulmasını, istihbarat çalışması doğrultusunda şirket elemanlarınca müşterinin ziyaret edildiğini bu hususa ilişkin görselin dilekçe ekinde sunduklarını, 6361 sayılı Faktoring, Finansal kiralama ve Finansman Şirketleri yasasını 9/2. Maddesi ve 6102 sayılı TTK’nın 790. Maddesinin kendilerine daha fazla araştırma yapma yükümlülüğü getirmediğini, dava konusu çeklerin takasa ibraz edilerek bedellerinin tahsil edildiğini, davacı tarafça ödemeden men kararı için teminat yatırmamış olmasının da şüphe uyandıran bir unsur olduğunu, sonuç olarak dilekçede izah edilen gerekçeler, sunulan deliller ve re’sen dikkate alınacak hususlar ışığında haksız davanın reddine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine mahkemenizce karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı, … İnş. Elektr. Malz. Rek. Mob. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından asıl ve birleşen davaya karşı herhangi bir yazılı beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, Birleşen … ATM’nin … Esas sayılı dosyası mündericatı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev ve kesin yetki şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Davaya konu somut olayda asıl dava konusu olan;
… A.Ş. … Şubesine ait, 30.10.2019 keşide tarihli, E1-… numaralı 10.000,00-TL tutarlı çekin, Keşidecisinin, … Mobilya …, lehtar-cirantasının, … San. Tic. Ltd. Şti., cirantasının ise … İnş. Elekt. Malz. Rekl. Mobilya Tic. Ltd. Şti. olduğu;
… A.Ş. … Şubesine ait, 30.11.2019 keşide tarihli, E1-… numaralı 10.000,00-TL tutarlı çekin, Keşidecisinin, … Mobilya …, lehtar-cirantasının, … San. Tic. Ltd. Şti., cirantasının ise … İnş. Elekt. Malz. Rekl. Mobilya Tic. Ltd. Şti. olduğu;
… Bankası … Şubesi’ne ait, 30.09.2019 keşide tarihli, … çek seri nolu, 30.000,00-TL tutarlı çekin, Keşidecisinin, …, lehtar-cirantasının, …, ve cirantalarının da sırasıyla; …, … San. Tic. Ltd. Şti. ve … İnş. Elekt. Malz. Rekl. Mobilya Tic. Ltd. Şti. olduğu;
Birleşen dava konusu olan;
… A.Ş. …/… şubesine ait, 30.01.2020 keşide tarihli, … seri nolu, 9.000,00-TL tutarlı çekin, Keşidecisinin, A… Müh. Dan. Hiz. Mob. San. Tic. Ltd. Şti., lehtar-cirantasının, …, Cirantalarının da sırasıyla, …, … San. Tic. Ltd. Şti. ve … İnş. Elekt. Malz. Rekl. Mobilya Tic. Ltd. Şti. olduğu;
Ve tüm çeklerin, aralarındaki faktoring sözleşmesi uyarınca, davalı … … Tic. Ltd. Şti. tarafından davacıya hitaben düzenlenen 25/06/2019 tarih ve 88.997,96-TL tutarlı faturaya istinaden davalı … … Tic. Ltd. Şti. tarafından ciro ile …’e verilerek faktoring işlemine tabi tutulduğu, davacı tarafından çekin zayi edildiği iddiasıyla çek iptali davası açıldığı, çekin son hamil … tarafından takasa vermek suretiyle tahsil ettiği anlaşılmaktadır.
Asıl ve birleşen dava, çek bedellerinin 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesine dayalı olarak istirdatı istemine ilişkindir.
TTK’nın 792. maddesi; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hükmünü içermektedir.
Çek istirdatı davalarında davacının, çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş veya çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmekte olup, çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü, çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca mahkememizin 19/03/2021 tarihli ara kararı gereğince; iddia, savunma ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor düzenlenmesi amacıyla dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
SMM … ve Faktoring konusunda uzman …’den oluşan bilirkişi heyeti tarafından, 03/06/2021 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “..Davalılar … HİZMEİLERİ A.Ş. ile diğer davalı … TİC. LTD. ŞTİ. arasında faktoring mevzuatına uygun olarak 17.07.2019 tarihli ve 200.000.TL tutarlı bir faktoring sözleşmesi tanzim edildiği, Davalı ve müşteri … LTD. ŞTİ’nin davacı …LTD. ŞTİ’nden doğan ticari satışa ilişkin faturalı alacağını temlik ettiği, aynı zamanda mevcut ticari ilişki dolayısıyla davacı şirketin ciroladığı dört adet çeki iktisap ettiği ve bu çekleri faktoring şirketine ciroladığı ve faktoring şirketinin takasa vermek suretiyle çek bedellerini tahsil ettiği, Davacı şirketin dava konusu çeklerin çalındığı veya kaybolduğu iddiasında bulunduğu, kıymetli evrakın zayii ve iptaline yönelik olarak dava dosyası içinde bulunan kıymetli evrakın zayi ve iptali konusunda …. Asliye Ticaret mahkemesi nezdinde … Esas numaralı dosyası ile görülen kıymetli evrakın zayii ve iptali ile ilgili olarak dava açıldığı, anılan mahkeme tarafından yukarıda belirtilen esas no ve … karar numarasıyla 24.07.2019 tarihinde huzurdaki davaya konu bulunan çeklerle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği, Davacı şirketin davalı … şirketinin iktisap ettiği çeklerin çalıntı veya çeklerin kaybolduğu ve davalı … şirketin kötüniyetli bulunduğu ve gerekli istihbarat araştırması yapmadığı iddiasına yönelik olarak; gerek dava dosyaları içinde görselleri bulunan belgeler ve gerekse inceleme esnasında bir kısmının onaylı örneklerinin sunulduğu belgeler çerçevesinde gerekli istihbarat çalışmasını gerçekleştirdiği kanaatine varıldığı, davacının davalı … şirketinin kötüniyetli olduğu iddiasının ispata muhtaç bulunduğu, Ancak davalı müşteri tarafından davacıya kesilen ve sadece görseli bulunan irsaliyeli fatura üzerinde yapılan incelemede mevcut fatura altında yer alan teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş olduğu, bu hususun faktoring işleminde esaslı bir unsur olan faturanın eksik olduğu ve işlemi sakatlayan bir olgu olup olmadığının sayın mahkemenin takdir alanında kaldığı, Gerçekleştirilen mali incelemede davalı … şirketi nezdindeki ticari defterlerde çek kayıtlarının yer aldığı faktoring hizmeti doğrultusunda davalı müşteri …’a hizmet faturası kesildiği ancak davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde kaybolduğu veya çalıntı olduğu iddia edilen çeklerle ilgili kayıtların yer almadığının tespit edildiği, aynı zamanda davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı tarafın …’la ilgili ticari ilişkisine yönelik bir kayda rastlanmadığı…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunun incelenmesinde de, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan asıl ve birleşen davanın, çek bedellerinin 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesine dayalı olarak istirdatı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, celbi talep olunan tüm belge ve kayıtların getirtilerek dosyamız arasına katıldığı, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alındığı, alınan rapor sonucu az yukarıda ayrıntıları yazılı hususların tespit edildiği, bilirkişi heyeti raporunun incelenmesinde de, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğunun anlaşıldığı, hukuki yönleri ayrık olmak üzere hükme esas alınmasına karar verildiği, bu haliyle de; davalılardan … A.Ş yönünden açılan davanın irdelenmesinde; 6102 sayılı Yasanın 790. maddesinin; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmünü içerdiği, yine 6102 sayılı Yasanın 792. Maddesinin de; “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür” hükmüne amir olduğu, bu madde hükmüne göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki geri vermekle yükümlü olduğu, kötü niyetle iktisap veya iktisapta ağır kusurun ispatının da, çek istirdadını talep eden davacıya ait olduğu, yine dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketler Kanununun 9/2. Maddesinin; “Faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulaca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez”, aynı Yasanın 9/3.maddesinin de; “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoringşirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmünü ve 04/02/2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin” 8/1. Maddesinin ise; “Faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi ve diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir” hükmünü içerdiği, tüm bu yasal düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde de; 6361 sayılı Yasanın 9/2. maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8. maddesi, faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü, 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesinin ise; ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklediği, Faktoring şirketlerine bunların dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmünün de bulunmadığı, Faktoring şirketinin temlik aldığı çek ile ilgili banka nezdinde araştırma ve inceleme yükümlülüğünden söz edilemeyeceği, tüm bu bilgiler ışığında davacının davalı … şirketi yönünden çek istirdadı istemi yönünden yapılan incelemede, dava konusu çekin 6361 sayılı Yasanın 9/2 ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8. maddesi hükmüne uygun şekilde faktoring şirketine devredilmiş olduğunun az yukarıda ayrıntıları yazılı bilirkişi eli ile yapılan inceleme sonucu tespit edildiği ve somut olayda dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilesinin de tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından, davalı …Ş.’nin yetkili hamil olduğunun kabulü gerektiği ve 6102. sayılı TTK’nın 792. maddesi ve 6361 sayılı Yasanın 9/3. maddesi gereğince de, davalı … şirketinin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda, davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davalı …yönünden açılan asıl ve birleşen davanın iş bu gerekçelerle ayrı ayrı reddine; diğer davalı … İnş. Elekt. Malz. Rekl. Mob.Tic. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın irdelenmesinde ise; Çek istirdatı davasının ancak son hamile karşı açılması gerektiği, somut olayda ise yine az yukarıda açıkça izah edildiği üzere son hamilin davalı … … A.Ş. olduğunun anlaşıldığı, bu haliyle de; son hamil vasfı taşımayan … A.Ş. dışında kalan diğer davalı … İnş. Elekt. Malz. Rekl. Mob.Tic. Ltd. Şti. yönünden açılan asıl ve birleşen davanın da pasif husumet yokluğu nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Davalılarden … …. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın, pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Diğer davalı …yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL ret karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı …Ş. davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, iş bu davalıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
1-Davalılarden … …. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın, pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Diğer davalı …yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL ret karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı …Ş. davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, iş bu davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; asıl ve birleşen davada davacı ve asıl ve birleşen davada davalı …Ş. vekillerinin yüzüne karşı diğer davalı yanın yokluğunda, HMK’nın 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır