Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/36 E. 2021/702 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/36 Esas
KARAR NO:2021/702

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :15/01/2020
KARAR TARİHİ:12/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Davalının …. İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan … E. sayılı icra takibine konu borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiğini, tarafların 2016-2017-2018-2019 yıllarında cari hesap ekstresi sistemi üzerinden alışveriş yaptıklarını, VUK’un … sıra numaralı genel tebliği kapsamında Ba-Bs formlarına ilişkin yapılan mutabakatların davalı tarafından imzalanarak borcu ikrar edildiğini, tarafların B formlarının incelenmesi durumunda dava değeri kadar alacaklı olduklarının tespit edilebileceğini, 18.07.2018 tarihinde davalı ile aralarında yapılan mutabakata göre davacının 12.910,70 TL alacaklı olduğunu, dolayısı ile dava dilekçesi ekinde sunulan cari hesap ekstresinin bu hususa uygun olduğunu, bu tarihten öncesine ait cari hesap ekstresinin davalı tarafından da imzalanmış olmasının kendilerinin cari hesap ekstresinin doğru olduğunun davalı tarafça da kabul edildiği anlamına geldiğini, ticari ilişki çerçevesinde başlatılan takipte uygulanması gereken faiz oranının Ticari (reeskont avans) faiz olduğunu beyan etmiş ve sonuç olarak, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları aklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacağa işleyecek ticari reeskont avans faizi ile birlikte devamına, davalının en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; Cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, tarafların BA, BS formları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı 42.171,24 TL’lik cari hesap alacağına istinaden 42.171,24 TL Cari hesap alacağı (asıl alacak), 585,78 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.757,02 TL üzerinden 27.08.2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 26.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 02.10.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile sebep belirtmeksizin ödeme emrine, borca , işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, bunun üzerine davacı alacaklı tarafça İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca bir yıllık yasal sürede asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptalini sağlamak için işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Muhasip bilirkişi … tarafından tanzim edilen 29/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; yapılan inceleme neticesinde, Davalı tarafın herhangi bir defter/belge ibraz etmediğini, dosya içeriğinde davalı adına icraya itiraz işlemi yaptığı görülen Avukat … …’e talep listesi 10.04.2021 tarihinde iletildiğini, Sayın …’in kendi vekaletinde böyle bir dosya olmadığını bildirdiğini ve davalının mobil telefonunu paylaştığını, 0530 522 37 77 numaralı telefondan davalı …’e ulaşıldığını, bu defa ilgili evrakın 14.04.2021 tarihinde kendisinden talep edildiğini, davalı …’in, 17.04.2021 tarihinde ilgili evrakı muhasebecisinden talep ettiğini gelince göndereceğini beyan ettiğini, davalının tacir olması nedeni ile halihazırda mevcut olması gereken evrakın işbu rapor tarihi itibari ile ibraz edilmediğini, davanın sonraki safahatında bu hususun usul ekonomisi bakımından değerlendirilmesi ve davalının defterlerinin kendi lehine delil olarak kullanabileceği hususunun Mahkememizin takdirinde olduğunu, 03.12.2018 tarihli mutabakat mektubunda Ekim 2018 dönemi itibari ile 27.171,24 TL kümülatif borçlu olduğuna dair davalı tarafın kaşe ve imzası görüldüğünü, diğer bir ifade ile davalının Ekim 2018 dönemi itibari ile davacı tarafa 27.171.24 TL borçlu olduğunu kabul ettiğini, bahsi geçen mutabakat mektubunun dava dosyasına sunulması ile mektubun üzerindeki imzanın davalı …’in el ürünü olup olmadığı hususlarının takdirinin Mahkememizde olduğunu, davalının 27.04.2018 tarihinde vermiş olduğu 27.000,00 TL tutarındaki çekin sadece 12.000,00 TL kısmının tahsil edildiğine dair davacı tarafından dekont sunulmuş olup, 15.000,00 TL kısmının tahsil edilmediği zımnen iddia edildiğini, 27.04.2018 tarihli çekten sonra düzenlenen 25.977,94 TL tutarındaki fatura toplamı da bu tutara eklendiğinde davacının alacak tutarı 40.977,94 TL’ye yükseldiğini, çekin alındığı tarih itibari ile kayıtlarda yer alan 1.193,00 TL bakiye ile birlikte alacak tutarı 42.170,94 TL olarak hesaplandığını, Davalının 27.000,00 TL tutarındaki çek bedelinin tamamını ödediğini ispat etmesi gerektiğini, davalı tarafından, davacının düzenlediği faturaların kendisine 7 günlük yasal süresinde tebliğ edilmediğini, tebliğ edilse dahi 8 günlük yasal sürede noter, KEP ya da iade faturası yolu ile itiraz ettiğini, yasal süresinde itiraz etmedi ise fatura bedellerinin ödediğini ispat etmesi gerektiğini, davalının bu ispatı yapamaması halinde, davacıya 42.170.94 TL borçlu olduğunun sübut bulacağını, davacının ise; 27.04.2018 tarihinden sonraki tarihlerde düzenlediği faturaları 7 günlük yasal sürede düzenlediğini ve davalıya tebliğ ettiğini ispat etmesi halinde 42.170,94 TL alacaklı olduğunun sübut bulacağını, 07/08/2018 fatura ve yevmiye tarihli, A-… fatura nolu, 39018 yevmiye nolu 5.680,52 TL bedelli faturanın davacının Ağustos 2018 BS bildiriminde görülemediğini, dolayısı ile davacının bildirimi ispat etmesi gerektiğini, aksi durumda, 42.170,94 TL asıl alacağın 36.490,42 TL olarak dikkate alınması gerektiğini, davalının 2018 yılına ait -vergi dairesinden alınmış- BA formunda davacıya ait toplam alım tutarı 15.181,00 TL olduğunu. davacının ibraz ettiği belgelere göre B formunun 5.000,00 TL’lik beyan sınırını aşan fatura tutarı ise -KDV hariç- 19.664,00 TL’dir. Dolayısı ile davacının 15.181,00 TL’ye ilave olarak, en az 4.483,00 TL tutarına isabet eden faturayı davalıya 7 günlük yasal süresinde ibraz ettiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının yukarda sayılan ispatları yapması şartı ile; davalıdan 42.170,94 TL asıl alacaklı olduğunun tespit edildiğini, Mahkememizin faiz hesaplanmasına karar vermesi halinde ise bu tutara ilave olarak 6.349,66 TL davacı lehine faiz hesaplandığını bildirmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporunun değerlendirilmesinde;
Dava konusu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı 42.171,24 TL’lik cari hesap alacağına istinaden 42.171,24 TL Cari hesap alacağı (asıl alacak), 585,78 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.757,02 TL üzerinden üzerinden icra takibi başlatılmıştır.
Davalı yan, akdi ilişkiyi açıkça inkar etmemiş, icra takibinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmiş, herhangi bir ödeme iddiası ve borcun istenebilir olmadığına dair bir itiraz ve savunmada bulunmamıştır.
Davacı taraf, asıl alacak yönünden İİK’nın 67. Maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde iş bu itirazın iptali davasını açmıştır.
Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre, incelenen davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğu, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibarı ile davalıdan 42.170,94 TL alacaklı durumda olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, davaya cevap verilmemiş, dosyaya herhangi bir belge delil ve ticari deftere ve kayıtlar sunulmamış, mahkemenizce belirlenen gün ve saatte davalı tarafından incelemeye katılınmamış ve herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmemiştir. Bu durumda davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı kabul edilmiştir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesi uyarınca, davalı yan, ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olması, davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle davacı ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu kabul edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, incelenen davacı kayıtlarına göre de davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibarı ile davalıdan 42.170,94 TL alacaklı durumda olduğu anlaşılmıştır. Ancak davalı tarafça ise, ne icra dosyasına ne de mahkememiz dosyasına bu borcun ödendiğine yada istenebilir olmadığına dair bir belge delil sunulmamıştır.
Bu kapsamda, davacı tarafın, delil niteliğine haiz bulunan ticari defter ve kayıtlarına göre, takip tarihi itibarı ile davalıdan 42.170,94 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı taraf, icra takibinde 42.171,24 TL Asıl Alacak talebinde bulunmuş ise de, delil niteliğine haiz bulunan kendi ticari defter ve kayıtlarına göre, takip tarihi itibarı ile davalıdan 42.170,94 TL alacaklı olduğu tespit edildiğinden, davacı tarafın fazlaya dair asıl alacak isteminin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacı taraf, icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de, davayı asıl alacak yönüyle açtığından mahkememizce takip öncesi işlemiş faize ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır.
Tarafların tacir olması karşısında takip tarihinden itibaren 42.170,94 TL asıl alacağa avans faizi talep edilebileceği değerlendirilmiştir.
Mahkememizce kabul edilen miktar ve uygulanacak faiz yönüyle davalı yanın itirazlarının haksız olduğu değerlendirilmiştir.
Bu nedenler ile; Davanın kısmen kabulü ile, Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 42.170,94 TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin bu asıl alacak miktarı üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya dair istemin reddine, ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı taraf kabul edilen miktar yönüyle itirazında haksız bulunduğundan hükmolunan 42.170,94 TL alacağın %20’sine tekabül eden 8.434,18 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 42.170,94 TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin bu asıl alacak miktarı üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-Fazlaya dair istemin reddine,
3-Hükmolunan 42.170,94 TL alacağın %20’sine tekabül eden 8.434,18 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Alınması gereken 2.880,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 506,39 TL’ nin mahsubu ile bakiye 2.374,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşinen karşılanan 506,39 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 0,01 TL’sinin davacıdan, 1.319,99 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 119,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti toplam; 1.373,40 TL’ yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre 1.373,39 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, arta kalan masrafın sarf eden üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 6.282,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibarıyla red edilen kısım yönünden kesin kabul edilen kısım yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza