Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/352 E. 2021/385 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/352
KARAR NO:2021/385

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:14/07/2020
KARAR TARİHİ :20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirketin yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda … A.Ş. ve grup firmalarından oluşan tüm grupta yaklaşık %48 oranında hisse sahibi olduğunu, müvekkilinin ticaret sicil gazetelerini tetkik ettiğinde kendisinden habersiz olarak bir takım toplantılar yapıldığını ve gerek içerik, şekil gerekse de esas ve konu bakımından geçersiz olan bu kararların tescil ve ilan edildiğini gördüğünü, genel kurula çağrıda olduğu gibi yönetim kuruluna çağrının da tüm üyelere yapılması gerektiğini, mazereti sebebiyle izinli sayılan üye/üyeler ile başkan dışında kalan bütün üyelere toplantı yer ve gününü bildiren çağrının ulaştırılmaması halinde toplantı yapılması ve karar alınabilmesinin mümkün olmadığını, üyelerden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde yönetim kurulu kararları, kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı, karar şeklinde yazılmış önerisine en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle de verilebileceğini, aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olmasının bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartı olduğunu, çağrı yapıldığını ispatlama yükümlülüğünün çağrıyı yapan başka ya da başkan yardımcısına ait olduğunu, karar defterlerinde yapılan usulsüzlükler ve tahrifatlarla ilgili olarak davalı firma yönetim kurulu üyeleri hakkında yapılan suç duyurularına ilişkin olarak halen soruşturmaların devam ettiğini, tüm bu nedenlerle davalı şirketin … ve … sayılı yönetim kurulu kararlarının geçersizliğinin tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu yönetim kurulu kararlarının tamamının davacı tarafından imzalandığını, davacının işleri engellemek ve huzursuzluk yaratmak için grup şirketlerine bugüne kadar 7 adet dava açtığını belirterek, haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Davacı vekili 07/05/2021 tarihli dilekçesi ile; …. Asliye Ticaret Mahkemesince ana firmalara kayyım atandığını, …. Asliye ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasından düzenlenen bilirkişi raporu ile ve …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında alınan karar ile yönetim kurulu başkanı …’nin batıl yönetim kurulu kararları aldığı ve usulsüz işlemler yapıldığının tespit edildiğini bu nedenlerle usul ekonomisi gereği davadan feragat ettiğini ancak anılan kararlar ile müvekkilinin haklılığının teyit edildiğini ve müvekkili aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Usulüne uygun vekaletname sunan davacı vekilinin, vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etme yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır.
Feragat yapıldığı andan itibaren maddi anlamda “kesin hükmü” tüm neticeleri ile doğuran ve davayı esastan sona erdiren bir hukuki işlemdir. Mahkemenin yaptığı ise bu durumun tespitinden ibarettir. Davacının davasından feragat ettiği, kamu düzenine ilişkin bir dava da olmadığı nedenle davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan, peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile alınması gereken 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- HMK 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır