Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/35 E. 2021/744 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/35 Esas
KARAR NO:2021/744 Karar

DAVA:Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/01/2020
KARAR TARİHİ:25/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin dava dışı … Şirketinde işçi olarak çalıştığını, davalı yanın ise alacağından ötürü dava dışı … Elektrik… Şirketi ile … Teknoloji .. Şirketi aleyhine …. İcra Müd. … Esas numarası ile icra takibi başlattığını, borçlulardan … Şirketin, …. ATM nin … Esas numarası ile Konkordato talep etmesi ve talebinin kabul edilmesi nedeni ile davalı yanın başlatmış olduğu icra takibini şikayete götürdüğünü ve …. İCHM … Esas-… Karar sayılı kararı ile takibin … şirketi açısından iptaline karar verildiğini bu hususun …. İcra Müdürlüğüne iletildiğini, İcra Müdürlüğünün de 02/05/2019 tarihli kararı ile takibi … şirketi açısından iptal ettiğini, buna rağmen davalı tarafından dava dışı … şirketine ait adrese talimatla haciz yapılmasının talep edildiğini, davalının yaptırdığı GİB sorgusunda Adresinin … olmasına rağmen kötü niyetli olarak … Şirketine … 3. İcra Dairesinin … Talimat dosyası ile hacze gidildiğini, usule ve kanuna aykırı bir şekilde haciz işlemi yapılmaya çalışıldığını, hacze gidilen adreste … Şirketinin tabelasının olduğunun görüldüğü, … Elektrikte yönetici olarak çaluşan …’la görülşüldüğünü, kendisinin, “sorduğunuz (…) Firmayı tanımıyorum” demesine rağmen alacaklı vekilinin bilgisayarda … adına bir evrak olup olmadığının araştırılmasını istemesi üzerine 7 adet bilgisayarda araştırma yapıldığını ve herhangi bir belgeye rastlanmadığını, alacaklı vekilinin haciz işletmenin yapılmasını talep ettiğini ve ofiste işletmenin devamı için zorunlu eşyaların haczedilemeyeceğini bildirmesine rağmen bilgisayarları ve laptopları haczettiğini, … şirketi hukuken ödeme yapmasına gerek olmamasına rağmen 45.000,00 TL ödeme yaptığını, sonrasında yine borçla hiçbir ilgileri olmamasına rağmen, haciz tehdidi altında … şirketi çalışanları olan davacılara, biri 26/09/2019 vadeli 15.000,00 TL diğeri de 02/10/2019 vadeli 66.000,00 TL olmak üzere 81.000,00 TL tutarında senet imzalattırıldığını, söz konusu senetlerle ilgili olarak müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, 2 adet senet ile ilgili yapılan ödemelerin (sonrasında başlatılan icra takibi nedeniyle uğranılan toplam zararın tamamının) iadesi ile kötü niyetli olan alacaklının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini ve ayrıca yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin ileri sürdüğü itirazlar dava dışı … Elektrik …. Şirketi tarafından istihkak itirazı olarak ve yine dava dışı … tarafından Menfi tespit ve istirdat davası olarak dava konusu haline getirildiğini ve davaların derdest olduğunu, ve İstihkak davasının …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile Menfi Tespit davasının ise …. ASHM’ nin … Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davacıların farklı kişiler üzerinden temelde aynı uyuşmazlığa ilişkin birden fazla dava ikame ederek adete kanunu dolandırmaya çalıştığını, dosyaların incelendiğinde davaların uyuşmazlık konularının aynı olduğu, haciz sırasında dava dışı … … Şirketi yöneticisi ve davacı … ile protokol tanzim edildiğini iş bu protokolde … şirketi ile davacı … nin hiç bir ihtirazı kayıt olmaksızın icra dosyası borcunu üstlendiğini, icra alacağına mahsuben 2 adet senet tanzim ettiğini, yine davacı …’un bahse konu senetleri avalist sıfatıyla imzaladığını, aval verenin diğer bono borçluları ile birlikte müteselsil borçlu konumuna gelmekte olduğunu, davacıların alacaklı ile hiç bir ilgisinin bulunmadığı borçlu şirket çalışanı olduğu açıkça belirtilmesine rağmen dosya borçlusu adına ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın beyanları arasında açıkça çelişki bulunduğunu, davacı tarafın kötü niyetli oldukları yönündeki beyanın haksız olduğunu yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacı taraf aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını savunmuştur.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, … …. İcra Müdürlüğü’nün… ve … Esas sayılı icra takip dosyaları UYAP suretleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, davacıların borçlu sıfatıyla tanzim etmiş oldukları, bir tanesi 26/09/2019 vade ve 15.000,00 TL bedelli, diğeri de 02/10/2019 vade ve 66.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam; 81.000,00 TL bedelli 2 adet senetten dolayı alacaklı yana borçlu bulunulmadığının tespiti ile 2 adet senet ile ilgili olarak yapılan ödemelerin istirdadı istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut uyuşmazlığa konu; 26/09/2019 vade ve 15.000,00 TL bedelli ve 02/10/2019 vade ve 66.000,00 TL bedelli, nakden kaydı bulunan bonolarda, keşidecilerin davacılar, lehtarın ise davalı … Faktoring A.Ş. olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı … şirketi tarafından davacılar aleyhine; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; 66.000,00 TL bedelli senet alacağı ve ferileri yönünden toplam 36.305,50 TL nin tahsili talebi ile takip başlatıldığı, takibin …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek üzere başlatıldığı görülmektedir.
Taraflar arasında yapıldığı ihtilafsız olan 25/09/2019 tarihli protokolün; …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına binaen düzenlendiği, dosya borcuna mahsuben 26/09/2019 vade ve 15.000,00 TL bedelli ve 02/10/2019 vade ve 66.000,00 TL bedelli iki adet bono alındığı, alınan bonoların vadesinde ödenmesi halinde dosya borcundan düşüleceği, senetlerden biri dahi vadesinde ödenmediği taktirde tahsilde tekerrür olmamak şartı ile icra takibine konulacağı, bonoların kayıtsız şartsız ödeme taahüdü içeren kambiyo senedi olduğu, yapılan protokolle alınan bonolara karşılık davacılarca hiçbir ihtirazi kayıt olmaksızın dosya borcunun üstlenilmiş olduğu, iş bu protokolle alınan bonoların ödeme kayıt ve şartlarını değil ödeme şeklini belirleyen hükümlerden ibaret olduğu ve ayrıca sözleşme serbestisi çerçevesinde amaçlanan yegane hususun da borcun üstlenilmesi olduğunun davacılarca kabul ve taahhüt edildiği görülmektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacıların borçlu sıfatıyla tanzim etmiş oldukları, bir tanesi 26/09/2019 vade ve 15.000,00 TL bedelli, diğeri de 02/10/2019 vade ve 66.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam; 81.000,00 TL bedelli iki adet senetten dolayı alacaklı yana borçlu bulunulmadığının tespiti ile iki adet senet ile ilgili olarak yapılan ödemelerin istirdadı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, somut olayda her ne kadar davacılar tarafından, senetlerin haciz tehdidi altında alındığı, bedelsiz ve geçersiz olduğunu iddia edilmiş ise de; taraflar arasındaki 25/09/2019 tarihli protokolün kefalet sözleşmesi niteliğinde değil, borcun üstlenilmesi niteliğinde olduğu, bununla birlikte davacıların …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında borçlu olarak yer almadıkları, davacıların çalıştığı işyeri adresinde haciz işlemi yapılmasının davacılar yönünden müzayaka hali olarak da kabul edilemeyeceği, protokolle borcun ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin davacılar tarafından kabul edildiği (Benzer bir konuda bknz. İstanbul BAM 16. H.D.’nin 27/05/2021 tarih ve 2018/2966 Esas-2021/1065 Karar sayılı kararı), …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin, diğer icra dosyası olan …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek üzere başlatıldığı, bu haliyle de; davacı taraflarca keşide edilen bonoların ve protokolün müzayaka halinde imzalandığının kabul edilemeyeceği ve protokol gereği yapılan ödeme ve düzenlenen bononun rızaen karşı tarafa verildiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmakla, davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş ve davacıların kötü niyeti sabit olmadığından kötüniyet tazminatına da hükmedilmemiş, ancak kısa kararda sehven kötüniyet tazminatının reddine ilişkin hüküm kurulmadığından, kısa kararla çelişki olmaması açısından gerekçeli kararda bu hususa değinilmekle yetinilmiş ve tüm dosya kapsamına ilişkin olarak da aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından açılan davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL ret karar ve ilam harcından peşin alınan 1.383,28 TL harcın mahsubu ile arta kalan 1.323,98 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara İADESİNE,
4-Yapılan masrafların davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 11.330,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL ARABULUCULUK giderinin davacılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı. HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU açık olmak üzere karar verildi. 25/10/2021

Katip …

Hakim …