Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/349 E. 2023/111 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/349 Esas
KARAR NO:2023/111

DAVA:Menfi Tespit-İstirdat(Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/07/2020
KARAR TARİHİ14/02/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit-İstirdat (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki bulunmakta olduğunu, ticari ilişkide taraflar arasında ki çalışma sistemi gereği davalıya mal veya hizmet siparişi verilip, sipariş bedelini karşılayacak miktarlarda değişen vadelerde çek avans ödemesi olarak davalıya teslim edilmekte, daha sonrasında davalı tarafından tedarik edilen ürün veya hizmet davalı tarafından müvekkiline teslim edilmekte olduğunu, müvekkili davalı ile ticaretini sorunsuz bir şekilde sürdürmüş ancak davalıya teslim edilen … … Şubesine ait … numaralı hesaptan keşide edilen 15/07/2020 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli … numaralı, 30/07/2020 keşide tarihli 42.500,00 TL bedelli … numaralı ve 15/08/2020 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli … numaralı üç adet çekin karşılığı olan mal veya hizmet davalı tarafından karşılanmadığından … … şubesine ait … numaralı hesaptan keşide edilen üç adet çekin bedelsiz kaldığını, müvekkili ile davalı taraf arasında defalarca görüşmeler yapıldığını ancak davalı taraf ticari ilişkiye karşılık gelmeyen dava konusu 3 adet çekin iadesi ve teslimine yanaşmadığını, davalıya avans olarak verilen çekler karşılığında teslim etmesi gereken mal veya hizmet teslim edilmediğini, karşılığında herhangi bir fatura da kesilmediğini, bu nedenle müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, hatta dava konusu ve bedelsiz kalan bu avans çeklerinin dışında cari ilişki de davalı müvekkiline 28.900,00 TL borçlu olduğunu, bu husus yapılacak bilirkişi ve ticari defterlerin incelenmesi ile ortaya çıkacağını, avans olarak verilen çekler karşılıksız kaldığını, davalı veya 3. Şahıs uhdesinde bulunduğu müddetçe müvekkilinin ödeme tehdidi altında olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalmaması ve haciz tehdidi altında gerek ticari itibarının zedelenmemesi gerekse diğer yönlerden mağduriyetine sebep olmamak için işbu davayı açarak öncelikle yukarıda izah edilen yasal zorunluluklar sebebiyle ihtiyati tedbir kararı verilerek davacı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etme zaruretimiz hasıl olduğunu, İİK’nun 72/2 maddesi mucibince %15 teminat mukabili dava konusu … … Şubesine ait … numaralı hesaptan keşide edilen 15/07/2020 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli … numaralı, 30/07/2020 keşide tarihli 42.500,00 TL bedelli … numaralı ve 15/08/2020 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli … numaralı üç adet çekle ilgili olarak her türlü cebri icra işleminin durdurulmasını teminen İhtiyati Tedbir Kararı verilmesini, davacı müvekkilinin … … Şubesine ait … numaralı hesaptan keşide edilen 15/07/2020 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli … numaralı, 30/07/2020 keşide tarihli 42.500,00 TL bedelli … numaralı ve 15/08/2020 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli … numaralı üç adet çekle ilgili olarak borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu çeklerin bedelsiz kalmaları nedeniyle iptallerine, kötü niyetli hareket ederek müvekkilinin mağduriyetine neden olan davalının %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama esnasında dava konusu senet bedelinin tahsil edilmesi halinde ise ödenen bedelin, haksız ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte istirdadına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince 17.02.2022 tarihli dilekçe ile de, dava konusu … … Şubesine ait … seri nolu 30.07.2020 keşide tarihli 42.500,00 TL bedelli çekin nedeniyle davacı tarafından ödenmek zorunda kalındığı belirtilerek çek bedelinin davalıdan istirdatı talep edilmiş, faiz talebinde bulunulmamıştır.
S A V U N M A /
Davalı taraf, cevap dilekçesi ile, davacı tarafla ticari ilişkileri olmadığı halde , davacı tarafın kendilerine çekler verdiğini iddia etmekte olduğunu, bu iddiasını ispatla mükellef olduğunu savunmuştur.
G E R E K Ç E /
Dava, bedelsiz kaldığı iddiası ile dava konusu 3 adet çek yönünden menfi tespit, ödenen çek yönüyle istirdat ve çeklerin iptali istemlerine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu çeklerin önlü arkalı fotokopileri celp edilmiş ve ibraz edilip edilmediği sorulmuş, ödenen çeke ilişkin ödeme kaydı celp edilmiş, Mahkememizce bilirkişi bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu çeklerin incelenmesinde, davacının keşideci, davalının lehtar olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce SMMM bilirkişi …’den alınan 20/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyası ile davacı defterlerinin tetkiki sonucunda, her türlü hukuki değerlendirme ve nihai kararın Mahkememize ait olduğunun bildirilerek, a.) Davacı tarafından huzurdaki davaya … … Şubesine ait … numaralı hesaptan davacı şirket tarafından davalı şirkete keşide edilen ; – 15/07/2020 keşide tarihli, … numaralı, 37.500,00.-TL bedelli, – 30/07/2020 keşide tarihli, … numaralı, 42.500,00.-TL bedelli, – 15/08/2020 keşide tarihli, … numaralı, 50.000,00.-TL bedelli, 3 adet çekin konu edildiğini, b.) Davacının, kendi defterlerinde dava tarihi itibari ile davalıdan 158.900,00.-TL alacaklı durumda olduğunu, dava konusu çeklerin de ticari defterlerinde davalıya verilmiş şekilde kayıtlı olduğunu, c.) Sayın mahkemece inceleme günü için davalıya gönderilen tebligatın bila tebliğ edildiğini, davalının incelemeye katılmadığını, herhangi bir ticari defter ve belgede ibraz etmediğini, rapor içinde açıklandığı üzere gerek davalı şirkete ve gerekse vekiline ulaşılamadığını, bu nedenle incelemelerinin dava dosyası ile davacı ticari defterleri üzerinde gerçekleştirildiğini, d.) Çeklerin durumunun raporumuzun 5. maddesinde arz edildiği gibi olduğunu, e.) Bu tespitlere nazaran; Çeklerin ilk cirantasının davalı … Orman Ürünleri Teks. İç ve Dış Tic. A.Ş. olduğunu, bankalardan gelen yazılara göre 15/07/2020 keşide tarihli ve 15/08/2020 keşide tarihli çeklerin ödenmediğini, 30/07/2020 keşide tarihli çekin ise bedelinin ödenmiş olduğunu, davacının sunmuş olduğu doneler ile iddialarının Mahkemece kabulü halinde, 15/07/2020 keşide tarihli ve 15/08/2020 keşide tarihli çeklere ilişkin Menfi Tespit talebinin yerinde olacağını, 30/07/2020 keşide tarihli çekin ise bedeli ödenmiş olduğundan bu çeke ilişkin İstirdat talebinin mümkün olduğunu yönündeki tespitleri bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu ve dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
Davacı tarafından, bedelsiz kaldıklarından bahisle, dava konusu … … Şubesine ait … seri nolu 15.07.2020 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli, … … Şubesine ait … seri nolu 30.07.2020 keşide tarihli 42.500,00 TL bedelli, … … Şubesine ait … seri nolu 15.08.2020 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli 3 adet çek nedeniyle menfi tespit, menfi tespit talebine konu olan ve dava sırasında ödenen dava konusu … … Şubesine ait … seri nolu 30.07.2020 keşide tarihli 42.500,00 TL bedelli çek nedeniyle ödenen bedelin istirdatı ve çeklerin iptali talep edilmiştir.
Davalı tarafça, taraflar arasında ticari ilişki olmadığı, davacı tarafın davasını ispat etmesi gerektiği savunulmuştur.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat külfeti öncelikli olarak davalı alacaklı tarafa ait olup, taraflar arasındaki ilişkinin ve alacağın varlığının ispatlanması gerekmektedir. Bu ispat yerine getirildiği takdirde ispat külfeti davacı borçlu tarafa geçecek ve borcun istenebilir olmadığını, ödendiği hususlarını ispat etmesi gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Somut olayda; Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı taraf aradaki ticari ilişkiyi açıkça kabul etmeyerek, davacı tarafın davasını ispatlaması gerektiğini ileri sürmüş, dosya kapsamına bir delil ve belge sunmamış, bilirkişi incelemesine ve mahkememizce verilen kesin süreli ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını mahkememize ibraz etmeyerek ibrazdan kaçınmıştır. Alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporuna göre, davacının, 2020 ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacının davalıya 708.000,00 TL borçlu iken davalıya vermiş olduğu ve aralarında dava konusu çeklerinde bulunduğu 7 adet toplam 866.900 TL’lik çek ödemesi ile davacının davalıdan 158.900,00 TL alacaklı duruma geçtiği, dava tarihi itibarıyla davacının davalıdan 158.900,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını mahkemece belirlenen tarihte incelemeye ve verilen ihtaratlı kesin süreye rağmen mahkememize sunmayarak ibrazdan kaçınmıştır. Bu kapsamda 6100 Sayılı HMK’nun 222/3 maddesi uyarınca davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebileceği değerlendirilmiştir. Davacının delil niteliğine haiz kendi ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibarıyla davalıdan 158.900,00 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından dava konusu toplam 130.000,00 TL bedelli 3 adet çek nedeniyle iş bu davanın açıldığı, davalının üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmediği, dava konusu çekler nedeniyle mal veya hizmet verdiğini ispatlayamadığı, davacının dava konusu çeklerin bedelsiz kaldığını ispatladığı, davacının dava konusu 3 adet çek yönüyle menfi tespit talebini ve bu çeklerden 42.500,00 TL çekin davacı hesabından ödenmiş olması nedeniyle bu çek yönüyle istirdat talebini ispatladığı, davacının menfi tespit ve istirdat talebinde haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı tarafça, dava konusu çeklerin iptali de talep edilmiş ise de, davacının çeklerin keşidecisi, davalının lehtarı olduğu, çeklerin davalı tarafından dava dışı 3. kişilere ciro edildiği anlaşılmakla, 3. kişilerin talep haklarının korunması gerektiği değerlendirilerek davacının bu talebi yerinde görülmemiş ve reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenler ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davacının, davalıya, dava konusu … … Şubesine ait … seri nolu 15.07.2020 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli, … … Şubesine ait … seri nolu 30.07.2020 keşide tarihli 42.500,00 TL bedelli, … … Şubesine ait … seri nolu 15.08.2020 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli 3 adet çek nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
… … Şubesine ait … seri nolu 30.07.2020 keşide tarihli 42.500,00 TL bedelli çek nedeniyle davacı tarafından ödenmek zorunda kalınan 42.500,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacının dava konusu çeklerin iptali talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 8.880,3‬0 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 2.220,08 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.660,22 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin yatırılan 2.220,08 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 189,55 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.443,95‬ TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 20.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır