Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/345 E. 2022/726 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/345 Esas
KARAR NO :2022/726

DAVA:İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/07/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı tarafından 2012 yılında adi ortaklık tesis edilerek davalı adı altında “… …” unvanlı işyeri açıldığını, ancak ortaklık devam ederken işyerinde ön muhasebeye bakan Sevinç Aksu isimli personel, davalının şirket hesabından değişik zamanlarda ve miktarlarda sürekli olarak paralar çektiğini fark ettiğini ve bu durumu müvekkiline bildirdiğini, böylece davalının şirket hesabından müvekkilinin bilgisi olmaksızın zimmetine sürekli olarak paralar geçirdiği anlaşıldığını, bunun üzerine taraflar ortaklığı sona erdirme kararı aldığını ve davalı taraf ortaklıktan kaynaklı olarak müvekkiline 200.000,00 TL borçlu olduğunu kabul edip ödeyeceğini taahhüt ettiğini, bu maksatla 05.08.2014 tarihli şirket muhasebecisinin de tanık olduğu belge tanzim edildiğini, işbu belgede açıkça müvekkilinin 200.000,00 TL alacaklı olduğu, …’ın borcunu evrakta belirtilen vadelerde ve çeklerle ödeyeceği belirtildiğini, davalı tarafından düzenlenen 06.08.2014 tarihli imzalı belge ile 200.000,00 TL borçlu olduğu ikrar edilerek, toplam 101.575,82 TL tutarlı 9 adet çek müvekkilime teslim edildiğini, bakiye tutarın da yine çekler ile ödeneceği taahhüt edildiğini, işbu teslim edilen çekler müvekkili tarafından tahsil edildiğini, ancak bakiye tutarın ödenmemesi ve müvekkilinin ısrarı üzerine davalı taraf kötü niyetli hareket etme kararı aldığını, davalı, … 40. Noterliği’nin 28.08.2015 tarihli ve 22635 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, bizzat teslim ettiği çeklerin müvekkili tarafından çalındığını iddia etmiş ve çeklerin bedelinin iadesini istediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından … 27. Noterliği’nin 04.09.2015 tarihli ve 36200 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bu iddianın gerçek dışı olduğu belirtildiğini, bakiye 98.424,18 TL’nin ödenmesi ihtar edildiğini, bakiyenin ödenmemesi üzerine de taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’nün … e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafça ödeme emrine, borca ve faize itiraz edildiğinden takip durdurulduğunu, davanın kabulüne, …. İcra Müdürlüğü’nün … e. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın itirazında kötü niyetli ve haksız olması sebebiyle asıl alacağın %20’nden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında iddia olunan alacak – verecek ilişkisi, 6102 sy. Yasadan kaynaklı olan ve Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren bir hususa ilişkin olmadığını, zira, alacağın dayanağı olduğu iddia edilen 05.08.2014 sayılı tutanağın tarafları davacı ve müvekkili olmakla birlikte, tutanağın tanzim tarihinde davacı tacir veya tacir sayılan bir kimse konumunda olmadığını, bilakis müvekkili yanında sigortalı olarak çalışan bir kimse olduğunu, dolayısıyla somut olayda ticari bir alacak – verecek iddiası olmamakla birlikte, davacının o tarihte tacir sıfatını haiz olmaması nedeniyle de işbu davanın sayın Mahkemeniz açısından görevsiz olduğunu ileri sürerek GÖREV itirazında bulunmakta olduklarını, davacı taraf, taraflar arasında 05.08.2014 tarihli bir sözleşme yapıldığı ve bu sözleşmeye göre müvekkilinden 200.000,00-TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, söz konusu alacağın 101.575,82-TL’sini tahsil ettiklerini ancak kalan 98.424,18-TL bakiye yönünden halen alacaklı olduklarını iddia etmekte olduklarını, davaya dayanak gösterilen 05.08.2014 tarihli ve ”tutanak” başlıklı tutanağa bakıldığında, davacının iddia ettiği 200.000,00-TL’nin ödenmesi müvekkili tarafından kayıtsız ve şartsız bir borç ikrarına konu edilmediğini, iddia edilen paranın müvekkili tarafından davacıya ödenmesi şarta bağlandığını ve işbu şart gerçekleşmediğini, müvekkilinin davacıya vermeyi taahhüt ettiği para da işbu nedenle, birlikte çalışmaya devam etmek koşuluna bağlandığını, anlaşmadan 1 gün sonra müvekkil toplam değeri 101.575,82-TL olan 6 adet çeki davacıya teslim ettiğini, ancak çekleri alan davacı kısa bir süre sonra sözünde durmadığını ve müvekkili ile birlikte çalışmaya son verdiğini, işbu dava bakımından Mahkemenizin görevsiz olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesine, haksız ve mesnetsiz şekilde ikame edilen davanın esastan reddine, müvekkili hakkında kötüniyetli olarak olarak başlatılan icra takibi nedeniyle, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı tarafından davalıya karşı 05.08.2014 tarihli borç ödeme taahhüdü ile … 27. Noterliğinin 04.09.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesine dayalı bakiye alacağın tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası, … ATM’nin … Esas sayılı dosyası ve bu dosyadan verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine verilen İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/4512 E. 2020/735 K. Sayılı 20/03/2020 tarihli kararı, İst. CBS’den … Numaralı Soruşturma dosyası, … Vergi Dairesi’nden Davacının mükellef olarak kaydı tahakkuk edilen vergi ve cezaların türü, miktarı ve tarihi de belirtilerek bir dökümü celp edilmiş, davacının yanında çalışan …’ın işe giriş-çıkış kayıtları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı 05.08.2014 tarihli borç ödeme taahhüdü ile … 27. Noterliğinin 04.09.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesine dayalı bakiye alacağın tahsili amacıyla 98.424,18 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 09/09/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/09/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun usulsüz tebligat nedeniyle yaptığı şikayet neticesinde, şikayeti değerlendirildiği …. İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında verilen 22.10.2015 tarihli karar ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasında davacı borçluya ödeme emrinin 09.10.2015 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine karar verildiği, davalı borçlunun 13/10/2015 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu, icra dosyası içinde itiraz dilekçesinin davacı alacaklı tarafa tebliğine ilişkin bir kayıt ve belgenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
… ATM’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Dosyamız davalısı olan davacı … tarafından dosyamız davacısı olan davalı …’a karşı açıldığı, davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu, davada 101.575,82 TL bedelli 9 adet çekin habersiz olarak alındığı ve ödenmediğinden bahisle fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak 10.000,00 TL tazminat talep edildiği, mahkemece dava sonunda, davacının imzasını taşıyan 06.08.2014 tarihli tutanakta davacının davalıya 05.08.2014 tarihli tutanakla belirtilen 200.000,00 TL borcuna karşılık tek tek sayılan çekleri verdiği, bu çekler tahsil edildikten sonra kalan borcunu da tutanaktaki şekilde firmalardan gelecek çeklerle ödeyeceğinin belirtildiği anlaşılmakla davacının sebepsiz zenginleşme iddiasının ve çeklerin rızası dışında elinden çıktığı iddiasının ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verildiği, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/4512 E. 2020/735 K. Sayılı 20/03/2020 tarihli kararı ile, imzası davacı tarafça inkar edilmeyen 05.08.2014 tarihli tutanak ile 06.08.2014 tarihli tutanaktan, tarafların adi ortaklık ilişkisi kurdukları, davacının bu ortaklık ilişkisinde davalı tarafa 200,000,00 TL borçlu olduğu ve davalıya ödemeyi taahhüt ettiği ödemelerin bir kısmını da 06.08.2014 tarihli tutanakta ve dava dilekçesi ekinde listesi sunulan toplam 101.575,82 TL bedelli çeklerle yapacağının kararlaştırıldığı, davacının bu çeklerin davalı tarafça işten ayrılırken davacının bilgisi dışında alınıp tahsil edildiği iddiasının ispatlanamadığı davacı tanığının da bu hususları doğruladığı, ilk derece mahkemesince davanın reddi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.Dosyamız davalısının dosyamız davacısınını şikayeti üzerine başlatılan İst. CBS’den … Numaralı Soruşturma dosyasının incelenmesinde, soruşturma sonunda Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, karara itirazın …. Sulh Ceza Hakimliğince kesin olarak reddedildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mahkemenin görevlendirme kararı çerçevesinde, ayrıntıları, gerekçeleri ve hesaplamaları
yukarıda açıklandığı şekilde ve takdiri Mahkemeye ait olmak üzere;
1. Davanın …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu
98.424,18 TL asıl alacağın 09.09.2015 takip tarihinden itibaren TCMB avans faizi ile
tahsili talebiyle başlatılan icra takibine, davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davası
olduğu,
2. Sayın Mahkeme’nin takdirinde olmak üzere davacının alacaklı olduğunun kabulü
halinde;
Davacının 09.09.2015 icra takip tarihinde, davalıdan 98.424,18 TL alacaklı olduğunu iddia
ettiği, yukarıda görüldüğü üzere davalının davacıya 200.00,00 TL borçlu olduğunun kabulü
halinde;
06.08.2014 tarihli davalıya ait … Elektoteknik San ve Tic.-… kaşe ve imzalı
yazı ile;
Davalı tarafından davacıya verilen 9 adet 101.575,82 TL çekler verildiği/ödendiği, dava
dosyası içeriğinde davacının 200.000,00 TL alacağından – 101.575,82 TL davalının
ödemesi mahsup edildiğinde davalının davacıya 09.09.2015 takip tarihi itibariyle
98.424,18 TL alacak bakiyesi kaldığı, diğer bir deyişle takip tarihi itibariyle davacı …
Yıldız’ın davalı …’tan 98.424,18 TL alacaklı olduğu,
3. 05.08.2014 Tarihli Tutanakta; “Firmaya bir vergi incelemesi olduğunda ceza kesilmesi
halinde vergi ve ceza tahakkuk ettiğinde davacı …’ın % 50 sorumlu
olduğunun” kararlaştırıldığı görülmektedir. Bu meyanda Sayın Mahkeme tarafından
davalının bağlı bulunduğu VD sinden bilgi istenmiş olup;
Taraflar arasındaki iş bu itirazın iptali davasına konu icra takibinin 09.09.2015 tarihli olduğu
ve tarafların aralarında ihtilafa düştükleri ve 09/2015 tarihinde karşılıklı ihtarnameler
gönderildiği anlaşılmakla; 09/2015 ve öncesindeki dönemlere ilişkin dava konusu edilen
davalıya ait işyerinin VD si tarafından gönderilen tahakkuk ve ödeme listelerinde yapılan
incelemeler ile;
11/2013-09/2015 dönemlerinde davalının 53.503,32 TL vergi aslı + 1.185,00 TL ferileri
(gecikme ceza/faizi v.s.) olmak üzere 54.688,32 TL vergi borcu tahakkuk ettiği, tahakkuk
eden 54.688,32 TL borcun ödendiği, davalının davacı ile birlikte faaliyette oldukları 09/2015
dönemine kadar olan vergi borçlarının ödendiği, buna gore davacının davalı adına
tahakkuk eden vergilerden kaynaklı bir borç bakiyesi bulunmadığı,
4. Davacı taraf 09.09.2015 tarihli icra takibinde 98.424,18 TL asıl alacağına takip
tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini talep ettiği,
TCMB verilerinden 09.09.2015 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %10,50 olduğu
görüldüğünden, davacının belirlenen 98.424,18 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren
%10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz
aşamasında hesaplanması gerektiği,
5. Takip konusu alacağın daha önce tarafların müştereken imzaladığı sözleşmeden
kaynaklanması ve verilen çeklerle ödenen kısımdan sonra bakiye borcun belirli olması
gözetilerek likit olup olmadığı, dolayısıyla davacının icra inkar tazminatı ile davalı tarafın
kötü niyet tazminatı talepleri konusunda takdirin Mahkemeye ait olduğu,

özetle; Sayın Mahkeme’nin takdirinde olmak üzere, davacının, davalıdan, takip tarihi
itibariyle ve itirazın iptaline konu alacağının;
Bakiye alacağının: 98.424,18 TL
olduğu, nihai takdiri ve hukuki tavsifi 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmüne göre tamamen
yargı makamına ait olmak üzere Mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 13.07.2022 tarihli ek raporlarında özetle; Davalı tarafın vergi cezalarından dolayı mahsup talebinin yerinde olmadığı, davalı tarafından davacıya verilen 9 adet 101.575,82 TL çekler verildiği, ödendiği, dava dosyası içeriğinde davanın 200.000,00 TL alacağından 101.575,82 TL davalının ödemesi mahsup edildiğinde takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 98.424,18 TL alacaklı olacağı, bu kapsamdaki kök rapordaki görüşlerini muhafaza ettiklerini, mahkemece davalının itirazlarının kabul edilmesi halinde vergi cezalarına ilişkin 54.688,32 TL ödemeden %50 oranında sorumlu olacaklarına dair hüküm kapsamında davacının takip tarihi itibarı ile 98.424,18-27.334,16= 71.090,02 TL alacaklı olacağı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti rapor ve ek raporunun hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Dava konusu ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası ile, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı 05.08.2014 tarihli borç ödeme taahhüdü ile … 27. Noterliğinin 04.09.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesine dayalı bakiye alacağın tahsili amacıyla 98.424,18 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 09/09/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun 13/10/2015 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı borçlu tarafça, itiraz dilekçesinde, yetkiye, borca ve faize itiraz edilmiştir.
Davacı vekilince, dava dilekçesi ile, dava konusu icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haksız olduğundan bahisle, itirazın iptali, takibin devamı ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekilince, cevap dilekçesi ile, davanın görevsiz mahkemede açıldığı, davacıya ödenmesi taahhüt edilen paranın birlikte çalışmaya devam şartına bağlanmış olduğunu, davacının şartı yerine getirmediğini, davacının müvekkiline tahakkuk eden vergi ve cezalardan %50 sorumlu olmayı taahhüt etmiş olduğunu, iddianın aksine müvekkilinin davacıya borçlu olduğuna dair kesin bir hükmün bulunmadığını savunarak davanın usulden ve esastan reddini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İİK’nın 67/1 maddesine göre, itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekmektedir. Bu yasal düzenlemeye göre, sürenin başlangıcı itiraz dilekçesinin tebliği ile başlayacaktır. İcra dosyası içinde itiraz dilekçesinin davacı alacaklı tarafa tebliğine ilişkin bir kayıt ve belgenin bulunmadığı, davalı tarafın aksine bir iddia ve ispatı olmadığı anlaşıldığından yerleşik yargıtay uygulamaları kapsamında davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı değerlendirilmiştir.
Davalı tarafça mahkememizin görevsiz olduğu ileri sürülmüş ise de, imzası davalı tarafça inkar edilmeyen 05.08.2014 tarihli tutanak ile 06.08.2014 tarihli tutanaktan, davalı adına ticaret sicilde kayıtlı işletmeye ilişkin tarafların adi ortaklık ilişkisi kurdukları, davacının bu ortaklık ilişkisine dayalı olarak davalıdan 05.08.2014 tarihli tutanak kapsamında 98.424,18-TL bakiye bakiye alacağının bulunduğu iddiasının bulunduğu, dava ve takip konusu alacağın taraflar arasındaki adi ortaklık kurdukları ticari işletmeki adi ortaklıktan kaynaklı ticari nitelikte alacak olduğu anlaşılmakla, mahkememizin eldeki davada görevli olduğu değerlendirilerek davalının mahkememizin görevine ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de, yetki itirazında yetkili icra dairesi belirtilmediğinden bu itiraz 6100 Sayılı HMK’nın 19/2 maddesi uyarınca dikkate alınmamıştır.
Davalı tarafça, davacıya borçlu olduğuna dair kesin bir hükmün bulunmadığı ileri sürülmüş ise de; Davacısının dosyamız davalısı, davalısının dosyamız davacısı olduğu ve istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen … ATM’nin … Esas sayılı dosyasında, dayanılan ve mahkemece incelemeye konu edilen delillerin imzası dosyamız davalısı tarafça inkar edilmeyen 05.08.2014 tarihli tutanak ile 06.08.2014 tarihli tutanaklar olduğu, bu tutanaklar kapsamında tarafların adi ortaklık ilişkisi kurdukları, dosyamız davalısının bu ortaklık ilişkisinde dosyamız davacısı tarafa 200,000,00 TL borçlu olduğu ve dosyamız davalısının dosyamız davacısına ödemeyi taahhüt ettiği ödemelerin bir kısmını da 06.08.2014 tarihli tutanakta sunulan toplam 101.575,82 TL bedelli çeklerle yapacağının kararlaştırıldığının tespitine yönelik mahkeme kabulleri mahkememiz dosyası için kesin delil niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı tarafça, davacıya ödenmesi taahhüt edilen paranın birlikte çalışmaya devam şartına bağlanmış olduğu, davacının şartı yerine getirmediği savunulmuş ise de; Taraflar arasında imzalanan 05.08.2014 tarihli tutanakta 200.000,00 TL ödemenin yapılmasının birlikte çalışma koşuluna bağlandığı, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamında toplanan delillerden tarafların bu tutanağın düzenlenmesinden sonra bir yılı aşkın süre birlikte çalışmaya devam ettikleri, davalı tarafça bakiye ödemenin yapılmadığı, davalının da tutanaktaki işletmenin limited şirkete çevrilmesi koşuluna uymadığı, 28.08.2015 tarihinde çek bedellerine ilişkin 101.575,82 TL’nin geri ödenmesi için davacıya ihtarname gönderdiği, savcılığa davacı hakkında şikayette bulunduğu ve 15.10.2015 tarihinde …. ATM’nin yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan dosyasındaki davayı açtığı anlaşılmakla ve adi ortaklığın karşılıklı güven duymayı gerektirdiği, davacı tarafça yaklaşık bir yıl daha ortaklık sürdürülmesine rağmen davalı tarafça ödemelerin yapılmadığı ve davacı hakkında savcılığa şikayette bulunularak ve dava açılarak güven ilişkisini ortadan kaldırıldığı, dava ve takip konusu borcun adi ortaklıktan kaynaklandığı, bu borcun ödemesinin konulan şart ile ömür boyu engellenemeyeceği, şart ile davacının süresiz bir şekilde bağlı olamayacağı, böyle bir düzenlemeyi hukuk düzenininde korumayacağı, davalının yukarıda açıklanan eylemlerine kadar davacının ortaklık ilişkisini sürdürdüğü hususları değerlendirilerek davacı tarafça tutanakla belirtilen şartın yerine getirildiği vicdani kanaatine ulaşılmış ve davalının bu savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davalı tarafından, davacının tahakkuk eden vergi ve cezalardan %50 sorumlu olmayı taahhüt etmiş olduğu ve bu kapsamda bedellerin mahsubunun gerektiği savunulmuş ise de; Alınan bilirkişi rapor ve ek raporu ve dosya kapsamı delillerden, taraflar arasındaki iş bu itirazın iptali davasına konu icra takibinin 09.09.2015 tarihli olduğu
ve tarafların aralarında ihtilafa düştükleri ve 09/2015 tarihinde karşılıklı ihtarnameler
gönderildiği anlaşılmakla 09/2015 ve öncesindeki dönemlere ilişkin dava konusu edilen
davalıya ait işyerinin VD si tarafından gönderilen tahakkuk ve ödeme listelerinde yapılan
incelemeler ile;
11/2013-09/2015 dönemlerinde davalının 53.503,32 TL vergi aslı + 1.185,00 TL ferileri
(gecikme ceza/faizi v.s.) olmak üzere 54.688,32 TL vergi borcu tahakkuk ettiği, tahakkuk
eden 54.688,32 TL borcun ödendiği, davalının davacı ile birlikte faaliyette oldukları 09/2015
dönemine kadar olan vergi borçlarının ödendiği, buna gore davacının davalı adına
tahakkuk eden vergilerden kaynaklı bir borç bakiyesi bulunmadığı, bu tarihten sonra adi ortaklığa ilişkin çıkması gereken vergi borç ve cezalarının adi ortaklığın tasfiyesinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla ve değerlendirilmekle bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Tüm bu açıklama ve tespitler ışığında; İmzası dosyamız davalısı tarafça inkar edilmeyen 05.08.2014 tarihli tutanak ile 06.08.2014 tarihli tutanaklar kapsamında tarafların adi ortaklık ilişkisi kurdukları, dosyamız davalısının bu ortaklık ilişkisinde dosyamız davacısı tarafa 200,000,00 TL borçlu olduğu ve dosyamız davalısının dosyamız davacısına ödemeyi taahhüt ettiği ödemelerin bir kısmını da 06.08.2014 tarihli tutanakta sunulan toplam 101.575,82 TL bedelli çeklerle ödediği, yapılan ödemelerin mahsubu sonucunda davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile icra takibinde talep edilen miktarda olmak üzere 98.424,18 TL alacaklı olduğu, alacağın ticari alacak olması kapsamında davacı tarafın takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi talebinin yerinde olduğu, davalının icra takibine itirazlarında haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenler ile; Davanın kabulü ile, Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline, Takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı borçlu itirazında haksız bulunduğundan hükmolunan 98.424,18 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 19.684,84 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, Takibin takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan 98.424,18 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 19.684,84 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 6.723,36 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.188,72 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.534,64 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin yatırılan 1.188,72 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 98,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 2.152,40 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 15.747,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır