Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/34 E. 2022/98 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/34 Esas
KARAR NO:2022/98

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:14/01/2020
KARAR TARİHİ:25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle : Davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin “… … Mah. … … Sk. No: 12 A … / … adresinde bulunan bayisinin … … Ltd. Şti. tarafından doldurulan 31/10/2019 ödeme günlü 100.000,00-TL bedelli lehtarı davacı firma olan şikayet konusu bono ve başkaca kıymetli evrakları … … teslim ettiklerini, içerisinde kıymetli evrakların bulunduğu kargo paketinin diğer bazı paketlerle birlikte personelin aracının camı kırılarak çalındığının dağıtım esnasında fark edildiğini, meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili olarak … Polis Merkezi Amirliği tarafından tutanak tutulduğunu ve soruşturma başlatıldığını, işbu bononun davacı firmanın eline geçmeden yani imzalanmadan, kaşelenmeden çalındığını, şikayet konusu keşidecisi (borçlusu) … Yayın Dağıtım Ltd. Şti., alacaklısı … Tic. Ltd. Şti.’nin Keşide tarihi 30/04/2019 Vade tarihi 31/10/2019 100.000,00-TL bedelli bononun … Tekstil Ürünleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı icra dosyasına alacak konusu yapıldığını, işbu bononun iptali için … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas Sayılı dosyadan iptal davası açıldığını, bahse konu bononun üzerindeki imzanın davacı şirketin yetkililerine ait olmadığını, davacı şirket yetkililerinin imzaları ile bahse konu bono üzerindeki imzanın incelenerek bunun ortaya çıkarılabileceğini, davacı şirketin kaşesinin de taklit edildiğini, …. İcra Müdürlüğü dosyasından haberdar olunur olunmaz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına … Soruşturma Sayılı dosya ile suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma dosyasına … 14. Noterliğinin 29/08/2018 Tarih ve … Yevmiye No.lu ıslak imza sirkülerinin de sunulduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyası ile teminat yatırılarak tedbir kararı verildiğini icra takibinin teminat yatırılarak durdurulduğunu, dava öncesi arabuluculuk şartının yerine getirildiğini, davacının davalıya borcu olmadığını, buna rağmen hakkında icra takibi başlatılarak borcun tahsiline çalışıldığını, banka hesaplarına ve mal varlıklarına haciz gerçekleştirilmiş olmasından dolayı her ne kadar …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasının teminat karşılığında durdurulmuş olsa da davacının alacaklı olduğunu iddia eden davalıya borçlu olmadığının tespiti için işbu davanın açıldığını, beyan ederek, davanın kabulünü, …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı icra takibi ve takibe konu bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle : davalının seneti cirantasından aldığını, imzaların istiklali prensibi gereği herkesin imzasından sorumlu olduğunu, davalının kusuru olmadığını, davalının yapmış olduğu bir işe karşılık bu seneti aldığını, davalının borçluların kötüniyetinden ve borcu ödememesinden dolayı büyük zarara uğradığını, kendilerinin senetlerin daha önceki akıbetini ve durumlarının ne olduğunu bilebilecek bir durumda olmadıklarını, ayrıca davalının iyi niyetli hamil olduğunu senedi iktisabında ağır kusur ve ihmalinin bulunmadığı için davalının iyiniyetli olduğunu ispat etmek zorunda olmadığını, davalının kötü niyetli olduğu ve çek iktisabında ağır kusurlu olduğunun davacı tarafça kesin delille kanıtlanması gerektiğini, davalının seneti elinde bulunduran hamil sıfatıyla seneti edinme sebebini kanıtlamakla dahi yükümlü olmadığını, beyan ederek iyi niyetli ve meşru hamil davalıya açılan davanın reddini, davacının dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminat ve alacağın %10’undan az olmamak üzere para cezasına çarptırılmasını, dava masraf ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Dairesinin … Esas Sayılı takip dosyası ve dayanak senet, imza örnekleri, mukayeseye esas imzaların bulunduğu belgeler, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası ve … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı kıymetli evrak iptali dosyası.
GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 72. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı … Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından 11/11/2019 tarihinde davacı … Ticaret Limited Şirketi ve dava dışı … Yayın Dağıtım Limited Şirketi, … İnşaat Gıda Oto San. Tic. Ltd. Şti ile … … San. Tic. Ltd. Şti aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, dayanak 30/04/2019 tanzim, 31/10/2019 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli senedin keşidecisinin dava dışı … Yayın Dağıtım Limited Şirketi, lehtarının davacı … Ticaret Limited Şirketi olduğu, ilk cirantanın lehtar davacı şirket olduğu, cironun kaşe üzerine tek imzayla yapıldığı, devam eden ciroların ise sırasıyla … İnşaat Gıda Oto San. Tic. Ltd. Şti, … … San. Tic. Ltd. Şti ve davalı … Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapıldığı anlaşılmıştır.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Eldeki dava da, sahtelik (imza inkarı ) nedenine dayalı olarak açılmış bir menfi tespit davasıdır.
Bir senette yer alan yazının veya imzanın inkâr edilmesi durumunda, 6100 sayılı HMK’nın 208. maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası anlamında bir “sahtelik iddiası” söz konusu olur. 6100 sayılı HMK’nın 208.maddesine ilişkin gerekçede bu husus “Maddenin kenar başlığında “Yazı veya imza inkârı” ibaresi birlikte kullanılmıştır. Her iki husus uygulamada sahtelik iddiası olarak adlandırılan durumu ifade etmektedir” şeklinde belirtilmiştir (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Korkmaz H.T.: Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt II, İstanbul 2017, s. 1792).
Kambiyo senedindeki imzanın davacı keşideciye ait olduğu yönündeki ispat yükü, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşmektedir.
Mahkememizde görülüp karara bağlanan dava, sahtelik (imza inkarı) nedenine dayalı olarak açılmış olup, böyle bir durumda öncelikle sahtecilik iddiasının irdelenmesi, dava ve takip konusu senetlerdeki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Davaya konu senedin tanzim tarihinde davacı şirketi …’ın ve …’ın münferit imzaları ile temsil ettikleri ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmıştır.
Dava konusu senet aslı, davacı şirket yetkililerinin senedin keşide tarihinden önce kullanmış olduğu imzaları içerir mukayeseye esas belge asılları celbedilmiş, imza örnekleri alınmış, uyuşmazlık teknik çözümü gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi … 14/09/2021 tarihli raporunda özetle : Borçlusu “… Ticaret Ltd. Şti.”, alacaklısı “… YAYIN DAĞITIM LTD. ŞTİ.” olan, 30.04.2019 düzenlenme ve 31.10.2019 ödeme tarihli, “#100.000#” TL / “yüzbin” TL meblağlı senet aslı, arka yüzünde basılı “… TİC, LTD. ŞTİ.” ibareleri ile başlayan mavi mürekkepli kaşe basım izi üzerinde 1. ciranta imzasının, … ve … isimli şahısların dava dosyası içerisindeki mevcut mukayeseye esas ımzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun tespit edilmiş olması sebebiyle … ve … isimli şahısların eli mahsulu olmadığı kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Rapor, taraflara tebliğ edilmiş; rapora karşı davacı vekilince beyanda bulunulmuş, davalı tarafça beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce görülüp karara bağlanan davada, davacı yanın aleyhine başlatılan icra takibi ile takip dayanağı senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, uyuşmazlığın takibe konu senetlerdeki davacı şirket kaşesi üzerine atılı bulunan imzanın davacı şirketi münferiden temsile yetkili olan …’ın veyahut …’ın eli ürünü olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Dosyamız arasına getirtilen senet aslı, mezkur şirket yetkililerinin imza örnekleri ve mukayeseye esas imzalarının bulunduğu belge asılları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan raporda dava ve takip konusu senedin arka yüzündebasılı “… TİC, LTD. ŞTİ.” ibareleri ile başlayan mavi mürekkepli kaşe basım izi üzerinde 1. ciranta imzasının, … ve … isimli şahısların dava dosyası içerisindeki mevcut mukayeseye esas ımzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun tespit edilmiş olması sebebiyle … ve … isimli şahısların eli mahsulu olmadığı tespit edilmiştir. Davalı yanca rapora itirazda bulunulmadığı gibi, raporun teknik, ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşılması nedeniyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir. Bu haliyle de, davaya konu senetteki davacı şirket kaşesi üzerine atılı bulunan imzanın davacı şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı kabul edilmiş, sahtelik iddiası mutlak defilerden olmakla herkese karşı ileri sürülebileceğinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Kötü niyet tazminatına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz” hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir. Ayrıca aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 tarihli ve 2010/19-123 esas, 2010/154 karar, 07.12.2011 tarihli ve 2011/13-576 esas 2011/747 karar ve 20.03.2013 tarihli ve 2012/19-778 esas, 2013/250 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de, davalı- takip alacaklısının somut olayda kötüniyetli olduğunun ispatı noktasında elverişli delil ibrazında bulunulmaması, takip alacaklısının davacıdan sonraki ciranta olmaması, aralarında dava dışı iki şirketin daha cirosunun bulunması, bu durumda davacı şirket adına atılı bulunan imzaların ilgililerin eli ürünü olup olmadığını bilmesinin veyahut bilmesi gerektiğinin davalıdan beklenemeyecek olması nedeniyle davacı yanın koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve dayanak 30/04/2019 tanzim ve 31/10/2019 ödeme tarihli, 100.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 6.920,29-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 1.730,08-TL’nin mahsubu ile bakiye ‭5.190,21TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin harç olarak yatırdığı 1.730,08-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının tarafından yapılan 74,50 TL dava açılış ilk gideri, 325,10-TL tebligat ve posta gideri ile 800,00-TL bilirkişi ücreti toplamı 1.199,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 13.574,18-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından var ise arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.