Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/32 E. 2021/559 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/32 Esas
KARAR NO:2021/559 Karar

DAVA :Tespit
DAVA TARİHİ:14/01/2020
KARAR TARİHİ:12/07/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin sahibi … ile davacı şirketin sahibi … arasında maden hasılat kirası sözleşmelerini akdedildiğini, davalı yanca sözleşmeye istinaden …’ndaki madeni işletmeye başladığını ve maden sahasında çok yüksek miktarda cevher bulduğunu, davacı şirket sahibinin davalı …’un bulduğu bu cevhere tek başına sahip olmak amacıyla …’a ait iş makinalarını yaktırdığını, …’un bulduğu cevheri bu yüzden çıkaramadan madeni terk etmek zorunda kaldığını, işbu sözleşmelerin davacı şirket tarafından haksız olarak feshedildiğini, sözleşme konusu maden sahasında … Savcılığı tarafından maden rezervi tespiti yaptırıldığını, bu tespite göre …’un bu madende 5.250.000 ton cevher bulduğunu, bu cevherin değerinin 1.575.000.000 USD olduğunu, bulduğu cevheri çıkaramadan madeni terk etmek zorunda bırakılan …’un şirketi … Ltd.Şti’nin kardan yoksun kaldığını, …’in şirketi … A.Ş.’nin bu zararı tazmin etmesi gerektiğinin beyan edildiğini, bu konuda halen görülmekte olan….ATM’nin … e.sayılı dosyasının derdest olduğunu, gerçekte bu miktarda bir cevherin olmadığını, bunun tamamen müvekkilinden haksız kazanç sağlamak adına kurgulanan bir senaryo olduğunu, yakılan iş makinelerinin davalıya ait olmayıp müvekkiline ait olduğunu, sözleşmelerin sahte olduğunu, sözleşmelerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, ancak sözleşmelerin altındaki ıslak imzaların davalı şirket sahibine ait olup, bu hususun savcılık soruşturmasında yapılan ifadesinde kendisinin de kabulünde olduğunu, bu konuyla ilgili olarak ….Asl.Ceza Mah…. e.sayılı dosyası ile dava açıldığını belirterek; sözleşmelerin sahte olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; …. Asl. Tic. Mah. … esas sayılı dosyada taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak devam eden derdest dava bulunduğunu, davacı şirketin belgelerin sahte olduğunu ve belge altında şirket yetkilisi …adı altındaki imzaların şirket yetkilisine ait olmadıklarını iddia ettiklerini ve akabinde buna ilişkin suç duyurusunda bulunulduğunu, … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasından şüpheli …’un da bulunduğu 15 şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, iş bu davanın konusu edilen sözleşmelerde ruhsat sahibi …adı altında bulunan imza ile şüpheli …’ın mukayese imzaları arasında imzaların başlangıcı ve imzalar içerisindeki bazı el hareketlerinin yapılış biçimi itibari ile benzerlikler görüldüğünün, bu sebeple … Kriminal Polis Laboratuvarı’nın 17/07/2013 tarihli ekspertiz raporu, … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 25/01/2016 tarihli uzmanlık raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek şüpheli … hakkında … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/220 Esas sayılı dosyasından kamu davası açıldığını ve bu dava sonucunda sanık hakkında beraat kararı verildiğini, daha sonra aynı evrakla ilgili yapılan mükerrer şikayet sonrası …. Asl. Cez. Mah. … Esas sayılı dosyasından da davalı şirketin eski yetkilisi … hakkında sahtecilik suçundan ceza verildiğini ve verilen hükmün açıklanması geri bırakıldığını, yine dava konusu edilen sözleşmelerden Afşin /Maraş sahalarına ilişkin olduğu iddia edilen diğer sözleşmeyle ilgili olarak davalı şirket eski yetkilisi … hakkında -…. Asl. Cez. Mah. … E. Sy dosyasından sahtecilik sebebiyle kamu davası açılmış olup bu dava da halen derdest olduğunu, dava konusu her iki sözleşme altındaki imzanın davacı şirket sahibine ait olmadığının tespit edildiğini, davacı yan sözleşmelerin sahte olduğunun sabit olduğunu ancak …. Asl. Tic. Mah. … E. sy. dosyasından buna rağmen yargılama devam edildiğini bu sebeple huzurdaki davanın açıldığını iddia ettiğini, ancak …. Asl. Tic. Mah. … E. Sayılı dosya içerisinde bizzat … VE PAZ. A.Ş. Vekili … tarafından gerçek olduğu kabul edilen bir rödevans sözleşmesi sunulduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin kabul edildiğini, hal böyle olunca sahte olduğu tespit edilen bu iki belge dışında dosyada davanın konusu olan talebin değerlendirilmesini sağlayacak başkaca bilgiler, karşı tarafça kabul edilen sözleşme, maden sahalarında çalışmayı gösteren başkaca evraklar, maden sevkiyatının davacı şirkete yapıldığına dair sevk irsaliyeleri, tanık ifadeleri, saha kazı çalışmalarına ilişkin deliller bulunduğunu, …. Asl. Tic. Mah. … E. Sy. dosyasından sırf bu iki sözleşmenin sahte olması sebebiyle davayı sona erdirmesi zaten mümkün olmadığını, kaldı ki , sahteliğinin tespiti istenen sözleşmelerdeki davacı şirket yetkilisinin adı altındaki imzaların kim tarafından atıldığı kesin bir şekilde tespit edilemediğini, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek; derdestlik itirazı ile hukuki yarardan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava dilekçesi incelendiğinde davacı yanca açılan davanın, dava dilekçesi ekinde suretleri sunulan Rödovans sözleşmelerin sahte olduğu, sözleşmelerdeki imzaların davacı yana ait olmadığı ve bu nedenle sözleşmelerin sahte olduğunun tespitine ve iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357. maddesi vd. düzenlenen ve hasılat kirasının bir türü olarak kabul edilen rödovans sözleşmesinden (Bknz. Yargıtay 8. H.D. 16/06/2020 Tarih ve 2016/19248 Esas-2020/3557 Karar ve Yargıtay 3. H.D. 19/06/2017 Tarih ve 2017/2159 Esas-2017/10413 Karar sayılı kararları) kaynaklanmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, dava dilekçesi ekinde suretleri sunulan Rödovans sözleşmelerin sahte olduğu, sözleşmelerdeki imzaların davacı yana ait olmadığı ve bu nedenle sözleşmelerin sahte olduğunun tespitine ve iptaline ilişkin olduğu, az yukarıda izah edildiği üzere, rödovans sözleşmelerinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357. maddesi vd. düzenlenen hasılat kirasının bir türü olarak kabul edildiği, bu haliyle de; 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde, kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, ayrıca tarafların tacir olmasının da kanunun açık hükmü karşısında görev hususuna ilişkin sonucu etkilemeyeceği anlaşıldığından davanın, mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine ve kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan … SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331. maddesi uyarınca; Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine, harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar OLUŞTURULMASINA,
4-HMK 20. maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
Dair; ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı davacı ile davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır