Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/294 E. 2022/306 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/294 Esas
KARAR NO :2022/306

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/06/2020
KARAR TARİHİ:17/05/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: davacı firma … Ür. Tarım Ve Besicilik Tic. A.Ş ile davalı firma … İnş. Elk. Taah.ve Tic. A.Ş arasında ticari ilişki mevcut olduğunu ve müvekkili firma, davalı firma ile aralarındaki kurulu sözleşmede belirtilen mal ve hizmetleri ifa edip, kendisine yükletilen borcunu yerine getirdiğini, bu sözleşmeye istinaden müvekkili firma taralından davalı firmaya gönderilen hizmet karşılığı yine davalı firmaya kesilen cari hesap ekstresi hareketlerinden anlaşılacağı üzere toplam 31.112,64 TL tutarlı fatura bedelleri vade tarihi geçmesine rağmen ödenmediğini, bunun üzerine davalı firmaya karşı …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, davalı tarafından takibe ve imzaya itiraz edilerek takip iptal ettirilerek çekin ödenmediğini, bu nedenle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 31.112,64 TL fatura alacağına ilişkin işbu alacak davasını açmak zaruretinin hasıl olduğunu, ayrıca yine faturalardan kaynaklı 25.629,13 TL alacak için …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile de başlattıkları takibin devam ettiğini, davalı taraf kötü niyetli davranmakta ve borcu kubul etmeyerek inkar etmekte olduğunu, bütün ikazlara rağmen fatura bedellerini ödemediğini, fazlaya ilişkin diğer alacaklarımız için her türlü dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür olmamak üzere; muaccel hale gelmiş 31.112,64 TL tutarlı alacağımızın temerrüt tarihi olan 09/11/2016 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek banka avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirkete ….Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İş sayılı kararı ile Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında 674 sayılı Kanunun Hükmünde Kararname’nin 13. ve 19. maddeleri ile CMK 133/I maddesi kapsamında … Fonu yetkilileri kayyum olarak tayin edildiğini müvekkili şirket hali hazırda … Fonunun gözetiminde, … Fonu yetkililerinin de aralarında bulunduğu yönetim kurulu heyeti tarafından yönetilmekte olduğunu, öte yandan müvekkili şirket cari hesapları incelendiğinde davacı yanın iddialarının aksine 07/08/2016 tarih ve … nolu 5.562,54 TL’lik fatura sistem kayıtlarında bulunmamakta olduğunu, bu kapsamda tüm başvuru haklarımızı saklı tuttuklarını, hal böyle olduğunda da davacının alacak yaratma gayreti ile hareket ettiği sonucu ortaya çıkmakta olduklarını, davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın tümüyle reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Sözleşme ilişkisi kapsamında düzenlenen faturalardan kaynaklı 31.112,64 TL cari hesap alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların BA, BS formları celp edilmiş bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya kapsamında toplanan delillerin incelenmesinde;
Taraflar arasında 01.04.2015 tarihinde Tabldot ve Yemek İşlerinin yapılmasına yönelik bir sözleşme imzalandığı, işin başlangıç tarihinin 01.04.2015 olarak kararlaştırıldığı, bitiş tarihinin belirtilmediği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyası ile, davacı tarafından davalı aleyhine 04/11/2016 tarihinde 31.112,64 TL asıl alacak, 98,45 TL işlemiş faiz ve 3.111,26 TL çek tazminatı olmak üzere toplam da 31.322,35 TL üzerinden 03/11/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 09.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının şikayet yoluyla İcra Hukuk Mahkemesine başvurması üzerine, davalı şirkete kayyum atanmış olması, takip konusu çekte kayyumların imzasının olmaması, şirket yetkilisinin şirketi borçlandırma yetkisinin olmaması nedeniyle şirketin çekten sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ve 10.082018 tarihli kararı ile davalı şirket yönünden takibin iptaline karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek 25.08.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile, davacı tarafından davalıya karşı sözleşme, faturalar ve cari hesaptan kaynaklı 25.629,13 TL alacak için icra takibi başlatılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi Bülent Berki’den alınan 20/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının ibraz edilen ticari defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu görülmüş olup, mevcut tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfı taşımakla birlikte nihai karar sayın mahkemeye ait olduğu, davalı taraf ticari defter ve belge ibraz etmediği, konu hakkında takdir ve değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olduğu, davacının ibraz edilen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle, davalı adına tanzim edilen faturalardan dolayı 56.741,77 TL davalıdan ticari alacağı olduğu, mevcut faturaların davalı tarafından tebliğ alındığı ancak söz konusu faturalara yasal süresi içinde itiraz edilmediği, davacının 23/10/2016 tarih, … nolu ve 31.112,64 TL tutarlı … … çarşı şubesine ait çeki alacaklarına mahsuben aldığı ve ticari defterlerine kayıt ettiği, mevcut çekin karşılıksız çıkması üzerinde huzurdaki davayı açtığını, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … dosya numarası ile davalı aleyhine yaptığı icra takibinde davacıdan 31.112,64 TL alacağı olduğu, mevcut alacağa 09/11/2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği şeklinde görüşe ulaştığını bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından eldeki davanın itirazın iptali davası olduğu şeklinde bir tespit yapılmış ise de, davamızın alacak davası olduğu, bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme ve tespitlerin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, dava konusunda hukuki nitelenmede mahkememize ait olduğundan bilirkişi raporunun dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller, alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporuna göre yapılan değerlendirmede;
Taraflar arasında 01.04.2015 tarihinde Tabldot ve Yemek İşlerinin yapılmasına yönelik bir sözleşme imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacı tarafından hizmetin verildiği, davacı tarafından davalı tarafa faturalar düzenlendiği, bir kısım fatura alacaklarının ödenmediğinden bahisle davacı tarafından davalıya karşı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile, 25.629,13 TL alacak için icra takibi başlatıldığı, yine bir kısım fatura alacaklarına istinaden davalı tarafından davacıya verilen 31.112,64 TL çekin karşılıksız çıkması üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyası ile, davacı tarafından davalı aleyhine 04/11/2016 tarihinde 31.112,64 TL asıl alacak, 98,45 TL işlemiş faiz ve 3.111,26 TL çek tazminatı olmak üzere toplam da 31.322,35 TL üzerinden 03/11/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 09.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının şikayet yoluyla İcra Hukuk Mahkemesine başvurması üzerine, davalı şirkete kayyum atanmış olması, takip konusu çekte kayyumların imzasının olmaması, şirket yetkilisinin şirketi borçlandırma yetkisinin olmaması nedeniyle şirketin çekten sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ve 10.082018 tarihli kararı ile davalı şirket yönünden takibin iptaline karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek 25.08.2020 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından eldeki davada sözleşme ilişkisi kapsamında düzenlenen faturalardan kaynaklı 31.112,64 TL cari hesap alacağının davalıdan tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça sözleşme ilişkisinin inkar edilmediği ancak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Eldeki dava alacak davasıdır. İspat külfeti davacıdadır. Alacağının varlığı ve miktarını ispatlamak zorundadır.
Bilirkişi Bülent Berki tarafından sunulan 20/01/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre, Davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu, davacının ibraz edilen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle, davalı adına tanzim edilen faturalardan dolayı 56.741,77 TL davalıdan ticari alacağı olduğu, mevcut faturaların davalı tarafından tebliğ alındığı ancak söz konusu faturalara yasal süresi içinde itiraz edilmediği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından bilirkişi incelemesine ticari defter ve kayıtları ibraz edilmeyerek ibrazdan kaçınılmıştır.
Davalı taraf, bilirkişi incelemesine ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir. Davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulduğu, kayıtların birbirini doğruladığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Buna göre, 6100 sayılı HMK’nın 222/2 maddesine göre davacı ticari defter ve kayıtları delil olarak kabul edilebilecektir.
Davalı tarafça defter ibrazından kaçınıldığından, aynı yasanın 222/3 maddesine göre davacı taraf ticari defter ve kayıtları sahibi lehine delil olarak kabul edilebilecektir.
Dosya kapsamında toplanan deliller, taraf beyanları ve bilirkişi tarafından yapılan tespitlerden, taraflar arasında ticari bir ilişkin var olduğu, davacı tarafından hizmetin verildiği, davacı tarafından verilen hizmet nedeniyle faturalar düzenlendiği, bir kısım faturaların ödenmediği, davacı tarafın davalı taraftan ödenmeyen faturalardan dolayı toplam 56.741,77 TL TL cari hesap alacağı olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı tarafça bu cari hesap alacağının 25.629,13 TL’ si için …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalıya karşı icra takibi başlatıldığı, bu miktarın davamız konusu olmadığı, tespit edilen 56.741,77 TL TL cari hesap alacağından davamızın konusu olmayan 25.629,13 TL mahsup edildiğinde 31.112,64 TL bulunduğu, davacı tarafından iş bu davamızda bu miktarın dava konusu edildiği, davacının bu alacak talebinde haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davalı tarafça, davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığı ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiş ise de, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacı kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğine haiz olmasından dolayı, davacı tarafça aradaki ticari ilişkinin varlığı, dava konusu konu cari hesaba dayanak faturalar kapsamındaki hizmetin verildiğinin davacı tarafça ispatlandığı, tespit edilen davalı borcuna ilişkin davalı tarafça bir ödeme iddiası ve ispatı da olmadığından davalı tarafın bu kapsamda itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacının 31.112,64 TL alacağına taleple bağlı kalınarak 09.11.2016 tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği değerlendirilmiştir.
Tüm bu nedenler ile; Davanın kabulü ile 31.112,64 TL’nin 09.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, 31.112,64 TL’nin 09.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.125,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 531,33 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.593,97 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 531,33 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 85 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.339,40 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-HMK 120. maddesi gereğinde taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA