Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/285 E. 2021/933 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/285 Esas
KARAR NO : 2021/933

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 17/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen 27.11.2010 tarihli alacağın temliki ibra ve feragat sözleşmesinden kaynaklanan toplam 8.902.02$ tutarındaki miktarın tahsili için İstanbul…İcra müd. … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının ilamsız takibe haksız ve kötü niyetli olarak itirazın sonucu takibin durduğunu, her ne kadar davalı yetkiyi itiraz etmiş olsa da yanlar arasında yetki konusu açıkça belirtildiğini, yanlar arasında yapılan sözleşme uyarınca likid alacağın ödenmesi yönünde karşılıklı anlaşmanın yapıldığını davalı yapılan anlaşmaya rağmen taksitleri düzenli ödemediğini takibe konu alacak tartışmasız olduğunu, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu takibini kaldığı yerden devamı için dava ikame talebinde bulunduklarını beyan etmişlerdir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu uyuşmazlığın ticari dava sayıldığını, bu nedenle davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini, İcra takibinin yetkisiz icra dairelerinde açıldığını, müvekkil şirketin yerleşim yerinin Amasya olduğunu, davaya konu sözleşmenin, alacağın temliki sözleşmesi değil, borcun nakli sözleşmesi olduğnu, sözleşmeye göre alacaklının değiştiğini, borçlunun ise değşimediğini, borcun nakli sözleşmelerinde borcu devralanın, borcu devredenin ileri sürme hakkına sahip olduğu itiraz ve defileri ileri sürebilmekte olduğunu, davaya konu sözleşmede borcu devreden sıfatına sahip olan … finans kurumunun halen tasfiye halinde olduğnu, tasfiye halindeki kuruma yeni takibin başlatılmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirketin borcu devralan sıfatına haiz olduğu için borçtan dolayı takibin başlatılmasının mümkün olmadığını, davacının hiçbir hukuki mesnede dayanmadan müvekkil şirket aleyhine takip başlattığını, haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle davacı aleyhine asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava, alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dosyasında, İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 09/04/2019 tarih, …Esas, …Karar sayılı karar ile davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemelerinde olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; Mahkememizce de 10/12/2019 tarih, 2019/413 Esas, 2019/950 Karar sayılı karar ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Görev uyuşmazlığının giderilmesi noktasında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi tarafından 03/06/2020 tarih, 2020/390 Esas, 2020/1034 Karar sayılı karar ile Mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı şirket ile akdolunan 27/11/2010 tarihli “alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi” ve davalı şirket tarafından yapılan ödemelere ilişkin dekontlar ibraz edilmiş, Mahkememizce de dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası ve ödemelere ilişkin banka kayıtları getirtilmiştir.
İbraz olunan ve getirtilen belge ve kayıtlar incelenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davalı şirketin dosyamıza yansıyan adresi itibariyle ilişki dönemine ait ticari defterlerinin incelenmesi noktasında Amasya Asliye Hukuk (Asliye Ticaret sıfatıyla) Mahkemesine talimat yazılmışsa da davalı şirket tarafından defter ibrazında bulunulmamıştır.
Dava dosyasında görevlendirilen muhasip bilirkişi tarafından rapor tanzim edilerek dosyaya sunulmuştur.
Muhasip bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında 27.11.2010 alacağın temliki sulh ibra ve feragat sözleşmesi akdedildiği, davalı tarafından 28.06.2011 tarihinden 28.05.2012 tarihine kadar sözleşmede belirtilen taksitlerin ödendiği, 28.05.2012 tarihindeki kısmi ödemeden sonra bakiye 6.524.00 USD tutarındaki taksitlerin hiç birisinin ödenmediği, ödenmeyen taksit miktarlarının vade tarihlerinden takip tarihine kadar davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarı 3095 sayılı yasa uyarınca kanuni faiz ve temerrüt faizi md. 1, BK ve TTK hükümlerine göre faiz ödemesi gereken hallerde miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödemenin yıllık %9 oranı üzerinden yapılacağı, yabancı para borçlarında 3095 sayılı yasanının 4/a maddesi uyarınca yabancı para borcunda devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulandığı, bu nedenle faiz hesabında 4/ a maddesi dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, işlemiş faiz miktarının 2.144,30 USD olduğu, davacının 16.03.2018 takip tarihi itibari ile talep edebileceği asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının 8.668,30 USD olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Dava konusu kapsamında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı/ alacaklının davalı/ borçludan toplam 8.902,02 USD alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin davalı/ borçluya 22/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/ borçlunun süresinde 27/03/2018 tarihinde sunduğu borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/ alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanca İcra Müdürlüğünün ve Mahkemenin yetkisine itirazda bulunulmuşsa da, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna yönelik yetki şartı bulunması, sözleşmenin tanzim tarihi itibariyle yetki şartının geçerli olması nedeniyle davalının yetki itirazları yerinde görülmemiştir.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında, davacının dava dışı…Finans’tan olan alacağının davalıya bedelli olarak temlikine dair 27.11.2010 tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşme gereğince davacının 9.451,00-USD alacağının aynı bedelle davalıya temlikinin, davalı tarafından ise temlik bedelinin 28.06.2011 tarihinden itibaren aylık taksitler halinde toplam 38 ayda davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığı, davalı tarafından ilk 11 taksitin tamamının ve 12. taksitin bir kısmının ödemesinin yapıldığı ihtilafsızdır.
BDDK’nın 10.02.2001 tarih ve 171 sayılı kararı ile faaliyet izni kaldırılan…Finans’ın, Fon Kurulunca tasfiye haline girmesine ve tasfiye işlemlerinin 6762 sayılı TTK gereği yapılmasına karar verildiği, tasfiye işlemleri ise halen devam ettiği anlaşılmıştır. Ancak taraflar arasındaki sözleşmede alacağın talep edilebilmesi dava dışı… Finans’ın tasfiyesinin tamamlanması koşuluna bağlanmamış, belirlenen vadelerde borcun ödeneceği kararlaştırılmıştır. Nitekim davacı tarafından … Finans Kurumundaki katılma alacağı değil,… Finans’taki katılma alacağının davalıya devrine ilişkin temlik sözleşmesindeki devir bedeli talep edilmiştir. Davada … Finans’a yönelik bir talep ve dava da mevcut olmayıp, taraflar arasında alacağın temliki sözleşmesinde öngörülen, davalının temlik aldığı alacağın bedeli dava konusu edilmiştir. Sözleşmede temlik bedelinin davalı tarafından ödenmesine ilişkin ödeme planı düzenlenmiş; davalı, belirlenen vadelerde taksitler halinde ödeme yapmayı taahhüt etmiş, kısmen ödeme yapmıştır. Sözleşmede ödemelerin tasfiye sonrası yapılacağına ilişkin bir hüküm de bulunmadığından, davacının davalıdan bakiye temlik bedelini talep edebileceği kabul edilmiştir. Dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesinde takip tarihi itibari ile davacının talep edebileceği asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının 8.668,30 USD olduğu tespit edilmiş olmakla davacının taleplerinin bu miktar yönüyle yerinde olduğu, fazlaya ilişkin davacı istemleri ile davalının aksi yöndeki savunmalarının yerinde olmadığı, alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında hüküm altına alınan alacak yönüyle takip tarihindeki kur karşılığı üzerinden icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 6.524,00 USD asıl alacak ve 2.144,30 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.668,30 USD alacak yönüyle İPTALİNE, takibin belirtilen alacak miktarları üzerinden ve 6.524,00 USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işletilecek faiziyle DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde (6.726,60 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 3.444,67 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 710,79 TL’nın mahsubu ile bakiye ‭2.733,88‬ TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan ve karar ve ilam harcına mahsup edilen 710,79 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan ‭49,3‬0 TL dava açılış gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti, ‭‭321,4‬0 TL tebligat ve posta gideri toplamı ‭1.170,7‬0 TL yargılama giderinin kabul ve reddolunan dava değerine nazaran 1.139,96 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan, kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.355,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan, reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.359,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,

Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yan yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/12/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .