Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/251 E. 2022/22 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/251 Esas
KARAR NO :2022/22

DAVA:ALACAK (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/05/2020
KARAR TARİHİ:19/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı bankaya konkordato mühletinden önce tahsil amacıyla muhtelif tarihlerde çekler verildiğini, ancak davalı bankanın müvekkili şirket tarafından tahsil amacıyla verilen müşteri çeklerinin bedellerini tahsil ederek müvekkili şirkete ödemesi gerekirken ödemediğini, bankanın bu eylemlerinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, konkordato dosyasında mahkeme tarafından bedellerin taraflarına ödenmesine karar verildiğini, verilen kararlar da banka tarafından yerine getirilmediğini, bedellerin ödenmediğini, 16/12/2019 tarihinde … 34. Noterliği aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, bu talebinde sonuçsuz kaldığını beyan ederek tahsil edilen bütün çek bedellerine dair şimdilik 130.000,00-TL bedelli alacağın bankaca tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müşteri çeklerinin müvekkili bankaya tahsil amacıyla verildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, dava konusu çeklerin konkordato başvurusundan önce temlik edildiğini, dava konusu çekler incelendiğinde devrin temlik cirosu ile yapıldığının açıkça görüleceğini, davalı bankanın çekler üzerinde tam yetkili hamil olduğunu, konkordato davası sırasında maddi hukuktan doğan hakların kullanılmasına engel olunacak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, tahsil amacıyla verilen çek bedellerinin iadesi istemine dayalı alacak davasıdır.
Davacı yanca dava dilekçesi ekinde, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının 08/11/2019 ve 11/12/2019 tarihli ara kararları, … 34. Noterliğinin 16/12/2019 tarih ve 11639 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
.. 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile uyuşmazlık konusu çeklerin suretleri ve banka nezdindeki kayıtları getirtilmiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, dosya kapsamı ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2018, 2019, 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu, HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı, sunulan Mizan incelendiğinde, 400.09.001 … Bankası 500.000 TL 24 ay taksitli hesabında davalının 292.410,43 TL, 400.09.002 … Bankası Rotatif Kredi hesabında 2.502.784,08 TL ve 400.09.003 … Bankası Zorunlu Çek karşılığı hesabında 3.200 TL olmak üzere toplam 2.798.394,51 TL … Bankası alacağı mevcut olduğu, 102.25.002 … bankası 5027 nolu TL çek hesabında 1.949.409,80 TL davalı banka borcu ve 101 … bankası Karşılıksız çekler hesabında 612.000,00 TL (Aziz), 652.059,00 TL (Keskar) ve 25.000 TL (Öztuğ) açıklamalı tutar olduğu, davacı tarafından çek çıkış bordroları sunulduğu, dava konusu çeklere ilişkin banka kayıtları incelemelerine konu 2.105.490,80 TL tutarındaki 29 adet çek ile davacı tarafından sunulan bordrolar karşılaştırıldığında, söz konusu çeklerin geçici mühlet tarihinden önce verildiği ve 29.06.2018 -29.11.2018 tarihleri arasındaki bordrolara konu çekler olduğu, davalı bankaya verildiğine ilişkin kaşe / imza ve çek bordro üzerinde “çek çıkış teminat” açıklaması olduğu, banka kayıtları üzerinde yapılan incelemede, dava konusu çeklerin üzerinde davacı şirket kaşe ve imzası bulunan çek tevdi bordroları ile 27.12.2018 geçici mühlet ilan tarihinden önceki tarihler olan, 29.06.2018 – 21.11.2018 tarihleri arasında davalı bankaya teslim edildiği, çeklerin arka yüzünde son ciranta olarak davacı şirketin sadece kaşe ve imzasının bulunduğu, çek bedelini tahsil etmek için yapıldığına dair “Tahsil içindir, Tevkil içindir” gibi kayıt bulunmadığı, beyaz ciro (lehine ciro yapılan kimsenin gösterilmediği ciro şekli) yapılmış olduğu, herhangi bir açıklama ve kayıt içermediği, dolayısıyla temlik cirosu hükmünde olduğu, dava konusu çeklerden tahsil edilen 27 adet toplam 1.993.891,80 TL tutarındaki çek bedellerinin, davacı şirkete ait Borçlu Cari Hesap (BCH) kredi hesapları ile Tasfiye Olunacak Alacaklar (TOA) ve Donuk Alacaklar hesaplarındaki kredi borçlarından mahsup edildiği, tahsil edilemeyen 2 adet toplam 111.599,00 TL tutarındaki çek bedelinin ise, takip için banka avukatına teslim edildiği, neticeten; davacı tarafından davalı bankaya verilen çeklere ilişkin çek çıkış bordroları ile 101, 102, 400 hesap kayıtlarının sunulduğu, davacı kaşe ve imzasına havi çek bordrolarının davacı tarafın kayıtlarında mevcut davalı banka ile olan kredi ilişkisi kapsamında verildiğine ilişkin “çek çıkış teminat” açıklamasına havi düzenlendiği, dosya üzerinde ve davalı Bankanın … Girişimci Şubesi’nin devredilmiş olduğu Beylikdüzü Şubesi’nde yapılan incelemede; geçici mühlet ilanından önce davacı tarafından, davalı bankaya ciro edilen çeklerin arka yüzüne beyaz ciro yapılmış olduğu, herhangi bir açıklama ve kayıt içermediği, dolayısıyla temlik cirosu hükmünde olduğu, çek tevdi bordroları ekinde davalı bankaya teslim edilmiş olan dava konusu çeklerin, davacıya kullandırılan nakit kredilerin teminatı olarak teslim alındığını ve tahsil edilen çek bedellerinin davacının kredi borçlarına mahsup edildiği tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş; davalı vekilince rapora karşı beyan, davacı vekilince rapora karşı itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Davacı vekilinin dilekçesindeki itiraz sebeplerinin esasen hukuki değerlendirmeye ilişkin olması ve bu nedenle Mahkememizce dikkate alınabilecek hususlardan olması sebebiyle yeniden veyahut ek bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Davacı yanca, davalı bankaya tahsil amacıyla bir kısım çekler verildiği, çek bedellerinin tahsil edilmesine rağmen davacı şirkete ödenmediği iddia edilerek kısmi alacak talebinde bulunulmuş, davalı yanca ise çeklerin tahsil amacıyla değil, temlik cirosuyla davalı bankaya devredildiği savunulmuştur. Davadaki uyuşmazlık da, alacak iddiasının dayanağını oluşturan çeklerin davacı şirket tarafından davalı bankaya tahsil cirosuyla mı, temlik cirosuyla mı devredildiği noktasında toplanmıştır.
Tahsil cirosunun düzenlendiği, 6102 sayılı TTK’nun 688. maddesi; “(1) Ciro, “bedeli tahsil içindir”, “vekâleten” veya bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir şerhi ya da sadece vekil etmeyi ifade eden bir kaydı içerirse, hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat o poliçeyi ancak tahsil cirosu ile tekrar ciro edebilir. (2) Poliçeden sorumlu olanlar, bu hâlde, ancak cirantaya karşı ileri sürebilecekleri def’ileri hamile karşı dermeyan edebilirler. (3) Tahsil cirosunun içerdiği yetki, bu yetkiyi verenin ölümü ile sona ermeyeceği gibi, onun medenî hakları kullanma ehliyetini kaybetmesiyle de ortadan kalkmaz.” şeklindedir.
Davacı şirket tarafından davalı bankaya devredilen çekler incelendiğinde; çeklerdeki son ciranta olarak davacı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu, davacı şirket cirosunun tahsil cirosu olduğu iddiası bakımından mezkur yasal düzenlemede yer aldığı şekilde bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir ibarenin bulunmadığı, çekin temlikine yönelik beyaz ciro hükmünde olduğu anlaşılmıştır.
Taraf şirketlerin ticari kayıtları ile de sabit olmakla taraflar arasında kredi sözleşmelerinden kaynaklı ticari ilişki mevcut olup, uyuşmazlık konusu çekler davacı şirket tarafından geçici mühlet kararından önce davalı bankaya temlik edilmiş, tahsil edilen çek bedelleri de davacı şirketin kredi borcundan düşülmüştür. Davacı yanın çeklerdeki cironun tahsil cirosu olduğu savunması tespit ve ispat olunamadığından takas- mahsup yasağına yönelik iddiaları da yerinde görülmemiş, temlik cirosuyla devredilen çeklere ilişkin davacı şirketin alacak talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılarak, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 2.220,08-TL’ndan mahsubu ile fazladan yatırılan 2.139,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davalı yanca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu yönde hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 16.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yan yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
19/01/2022

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .