Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/233 E. 2022/727 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/233 Esas
KARAR NO:2022/727

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:14/04/2020
KARAR TARİHİ:15/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.08.2009 tarihinde, taraflar arasında “Alacağın Temliki, Sulh, İbra, Feragat Sözleşmesi” isimli taksitli borç üstlenme sözleşmesi imzalandığını, 13.03.2014 tarihinde, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/276 Esas numaralı dosyasında tarafları ve alacağın dayanağı sözleşme birebir aynı olan itirazın kaldırılması davasında; vadesi gelmiş taksitler yönünden davanın kabulüne karar verdiğini, iş bu kararın kesinleştiğini, 13.08.2018 tarihinde, davalının müvekkiline olan borcunun vadesi geçtiği halde ödenmeyen 36.457,94 EURO tutarlı kısmı için …. İcra Dairesi… Esas numaralı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, 20.09.2018 tarihinde davalının …. İcra Dairesi… Esas numaralı dosyada borca itiraz ettiğini, davalının alacağın temliki, sulh, ibra, feragat sözleşmesi ile müvekkilinin 64.187,07 euro alacağını kesin vadeli taksitler halinde ödemeyi üstlendiğini, ancak bu edimini yerine getirmeyerek müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını, faiz yönünden davalının yapmış olduğu itirazın 3.000,00 TL’lik kısmını kabul ederek kalan faiz ve asıl alacağın tamamı yönünden itirazın kaldırılmasını talep etmekte olduklarını ve takibin devamına, ya da müvekkilinin icra dosyasıyla talep edilen asıl alacak ve faiz kadar alacaklı olduğunun hüküm altına alınmasına, davalı’nın %100 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu icra takip dayanağı sözleşme tümüyle değerlendirildiğinde; her ne kadar sözleşme başlığında “Alacağın Temliki” dense de alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil borcun naklinin söz konusu olduğunun sabit olduğunu, alacağın devri ile birlikte alacaklı değiştiğini, alacak devralana geçtiğini, alacağı devreden borcun ifasını isteyemeyeceğini, bu hak yeni alacaklının olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme değerlendirildiğinde, müvekkili … Ltd. Şti. Temlik alan davacı taraf temlik eden olarak kabul edilmesine rağmen; alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle, alacağın temliki değil, borcun nakli işleminin söz konusu olduğunun sabit olduğunu, sözleşmede alacağın temliki denilmesine ve müvekkili temlik alan olarak kabul edilmesine rağmen, alacağın temlik edildiği … Ltd. Şti,’nin yeni alacaklı değil, davacı tarafın Tasfiye Halinde … A.Ş.’de ki alacağını ödemekle yükümlü olan ve borcu devralmış olan yeni borçlu olduğunu, dayanak sözleşme de müvekkilinin davacı tarafın kendisine temlik ettiği tutarı taksitler halinde yine davacı tarafa ödeyeceği yazıldığını, buna göre alacağın devrinde devralanın hem bir alacağı devralması ve hem de alacağı devreden şahsa bir ödeme yaptığını kabul etmeye imkan olmadığını, devreden borçlunun borçlu sıfatının ortadan kalktığı borcun müvekkiline geçtiği görülmekte olduğunu, alacağın devrinin, borçlunun onayı olmaksızın gerçekleştirilebilmekte olduğunu, ancak borcun naklinin yapılabilmesi için alacaklının kabul beyanı gerekmekte olduğunu, bu çerçevede Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin borcunun müvekkiline devrini davacı tarafın kabul ettiği de anlaşılmakta olduğunu, dayanak sözleşmenin niteliği gereği borcu devralan yeni borçlu, eski borçlunun alacaklıya karşı haiz olduğu itiraz ve def’ileri alacaklıya karşı ileri sürülebileceğini, davacı tarafa ait kar-zarar katılım hesabının bulunduğu, ve Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, tasfiye süreci devam etmekteyken davacı katılım hesabı sahibinin tasfiye sonucunu beklemeden icra takibi başlatılması, davacı açması vs. yollarla taleple bulunmasının yasal olarak mümkün olmadığını, katılım hesabı sahibi davacının alacağı henüz muaccel hale gelmediğini, sadece tasfiye süreci sonunda bir alacak kalırsa hesap sahibi davacı hak talebinde bulunabileceğini, arz ve izah olunun durum muvacehesinde, haksız, mesnetsiz, yasal dayanaktan yoksun ve zamansız ikame olunan davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı yana tahminiline karar verilmesini talep etmiştir.
GE R E K Ç E /
Dava; Davacının, dava dışı Tasfiye Halindeki … AŞ.’deki hesabının davalı şirkete temlikine ilişkin davacı ve davalı taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesi uyarınca ödenmeyen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası, …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/276 Esas sayılı dosyasının uyap kayıtları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Celp edilen dava konusu …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı 32.687,07 EURO Asıl alacak, 3.770,87 EURO İşlemiş faiz olmak üzere toplam 36.457,94 EURO alacak üzerinden 06/08/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya20/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 20/09/2018 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine dair icra dosyası içerisinde bir belge kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır.
…. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/276 Esas sayılı dosyasının uyap kayıtlarının incelenmesinde, taraflarının dosyamız tarafları, konusunun aynı sözleşme olduğu ancak, itirazın kaldırılmasına karar verilen taksitlerin eldeki davamıza konu icra takibine konu edilmeyen taksitler olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 18.08.2009 tarihinde akdedilen “Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; Davacının Muhatap (Hesabı Temlik Eden) davalının ise Temlik Alan olarak adlandırıldığı, hesabı temlik eden “Muhatap” ile, hesabı “Temlik Alan” arasındaki temlik şartların belirlendiği, sözleşmenin 4.1 maddesine göre, davacıların Tasfiye Halindeki … A.Ş.’nde kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 64.187,07 EURO’yu bütün hakları ile birlikte davalı “Temlik Alana” temlik ettiği, sözleşmenin 4.3 maddesinde, temlik alanın, temlik eden muhatabın kendisine temlik ettiği tutarı 750,00 EURO’luk 43 taksit,1.000,00 EURO’luk 22 taksit, 1.250,00 EURO’luk 7 taksit ve 1.187,07 EURO’luk 1 taksit olmak üzere toplam 73 taksit halinde ödeyeceği, sözleşmenin 4.5 maddesinde, temlik alanın 4.3’teki ödeme miktarları belirtilen toplam 64.187,07 EURO’yu muhatabın BANKASYA PENDİK Şubesinde bulunan … Nolu hesabına 4.3’te belirtilenvadelerde ödeneneceği, her bir ödemenin birbirinden bağımsız olduğu, bu maddenin makbuz hükmünde olduğu hususlarının kararlaştırılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf, davalının söz konusu sözleşmenin 4.3 maddesinde belirtilen ödeme yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını beyan etmektedirler.
Buna karşın davalı taraf ise, anılan sözleşmede Alacağın Temliki dense de, alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil, borcun nakli (yüklenilmesi) işleminin söz konusu olduğunu, dava dışı Tas.Hal…. A.Ş. ‘nin tasfiye sürecinin devam ettiğini ve kar ve zarara hesabı sahiplerine tasfiye sürecinde alacak isabet edip etmeyeceği ve edecekse bu alacağın miktarının ancak tasfiye sonucunda belli olacağını, davacı katılım hesabı sahibinin tasfiye sonucunu beklemeden İcra takibi başlatmasının, dava açması vs. yollarla talepte bulunmasının yasal olarak mümkün olmadığını, kısaca alacağın takip ve dava tarihi itibarı ile muaccel ve istenebilir olmadığını savunarak davanın reddini talep etmektedir.
Mali Müşavir Bilirkişi …’den alınan 19/11/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Dava ve icra dosyasının tetkiki sonucunda, rapor içetisinde açıklanan nedenlerle, her türlü hukuki değerlendirme ve nihai kararın Sayın Mahkemenize ait olduğuna işaret edilerek, a) Davacı ile davalı arasında 18/08/2009 tarihinde bir alacağın temliki, sulh, ibra ve fhkragat sözleşmesinin akdedilmiş olduğu, iş bu sözleşme ile toplamda 64.187,07-Euro’nun 73 taksit dönemi ile davalı tarafından davacıya ödenmesinin kararlaştırılmış olduğu, b.) Davacının huzurdaki dava ve takibe, iş bu dönemlerden, 2010-Haziran ile 2016- Haziran dönemlerine ait toplamda 32.687,07.-Lsuroluk 31 adet taksiti konu etmiş olduğu, c.) Her iki tatafta incelemeye defter ibraz etmeyeceklerini beyan ettiğinden, incelememiz dava ve İicra dosyası ile dosya mühteviyatı belgeler üzerinden gerçekleştirildiği ve yine her iki tarafın %a dosyaya sunmuş olduğu emsal kararlara ilişkin hukuki değetlendirmenin Sayın Mahkemenize ait olduğu, d.) Taraflar arasında akdedilen sözleşmede ödemelerin gecikmesi halinde faiz talep edilebileceğine ilişkin herhangi bit maddeye ve davacı tatafından davalıya tebliğ edilmiş bir ihtarnameye de dosyada rastanılmadığı, ancak usul ekonomisi gereği, yargılamanın uzamasına neden olmamak amacıyla raporumuzun 7. maddesindeki detaylıca açıklandığı ödeme tarihleri açık ve net olduğundan, bu tarihler ecsas alınmak suretiyle detaylı faiz hesaplamasının yapıldığı, e.) Sayın Mahkemece davacı – talebinin kabulü halinde davacının davalıdan 32.687,07 Euro Asıl Alacak ve 3.527,77 Euro İşlemiş Vaiz talep cdebileceği hesaplanmış olup, bu tutarın takip tarihindeki TL karşılıkları ise (32.687,07 + 3.527,77) 36.214,84 Euro x 6.8081 TL Satış Kuru 246.999 69 TL olduğu yönündeki tespitleri bildirilmiştir.
Bilirkişiden alınan 15/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dava dosyasına sunulan devlet bankaları olan … Bankası, … Bankası ve …’ ın 2013 yılından itibaren EURO’ya uyguladıkları en yüksek faiz oranlarına göre, bu faiz oranlarının ortalaması alınarak yapılan faiz hesaplaması neticesinde, davacının takip tarihi itibarı ile 32.687,07 Euro Asıl Alacak, 3.497,97 Euro faiz olmak üzere toplam 36.185,04.Euro talep edebileceği, karşılığının 6.8081.TL
Satış Kurundan = 246.351,37-TL olduğu, talep edebileceği, Sayın Mahkemece davacı itirazının kabulü halinde davacının davalıdan talep
edebileceği tutarın (36.214,84.Euro x 7.8585.TL Efektif Satış Kuru = ) 284.594,32-TL olduğu, b.) Davalı tarafın hesaplamaya yapmış olduğu itirazın kabulü halinde ise davacının davalıdan talep edebileceği tutarın ; (32.687,07 + 3.497,97 = ) 36.185,04.Euro x 6.8081.TL
Satış Kuru = 246.351,37-TL olduğu, yönündeki tespitleri bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporundaki, dava dosyasına sunulan devlet bankaları olan … Bankası, … Bankası ve …’ ın 2013 yılından itibaren EURO’ya uyguladıkları en yüksek faiz oranlarına göre, bu faiz oranlarının ortalaması alınarak yapılan faiz hesaplaması neticesinde, davacının takip tarihi itibarı ile 32.687,07 Euro Asıl Alacak, 3.497,97 Euro faiz olmak üzere toplam 36.185,04.Euro talep edebileceği yönündeki hesaplamaların ve bilirkişi kök raporundaki temel açıklamalar ve tespitler, dosya kapsamına ve karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma ve dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi rapor ve kök raporuna göre yapılan değerlendirmede;
Taraflar arasında 07.05.2011 tarihinde “Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi” başlıklı sözlemenin akdedildiği hususunda herhangi bir çekişme bulunmamaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ile, davacının Tasfiye Halindeki … A.Ş.’nde kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 64.187,07 EURO’yu bütün hakları ile birlikte davalı “Temlik Alana” temlik ettiği, buna karşı davalı “Temlik Alan”ında, 30.06.2010-30.06.2016 tarihleri arasında 73 taksit halinde toplam 64.187,07 EURO’yu ödemeyi kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, sözleşme, alacağın temliki niteliğindedir. Burada borcun üstlenilmesi söz konusu değildir. Bu sebeple davalı tarafın bu yöndeki savunmaları yerinde görülmemiştir.
Davacı tarafça, dava konusu icra takibine konu edilen taksitlerin sözleşmedeki 43. taksit devamındaki taksitler olmak üzere toplam 31 taksitin konu edildiği, bu taksitlerinin hepsinin icra takip tarihi itibarı ile muaccel olduğu, bilirkişi 2. Ek raporuna göre, davacının takip tarihi itibarı ile 32.687,07 Euro Asıl Alacak, 3.497,97 Euro faiz olmak üzere toplam 36.185,04 Euro talep edebileceğinin tespit edildiği, davacı tarafça dava dilekçesi ile 3.000,00 TL’lik faize ilişkin taleplerinin dava konusu edilmediğinin bildirildiği, bu bedelin 440,65 Euro’ya tekabül ettiği, bu kapsamda bu bedelin bilirkişi tarafından hesaplanan bedelden düşülmesi ile davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 3.057,32 TL olduğu, sonuç olarak davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile 32.687,07 Euro asıl alacak,3.057,32 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.744,39 Euro alacaklı olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı taraf, dava dışı Tas.Hal…. A.Ş. ‘nin tasfiye sürecinin devam ettiğine ve kar ve zarara hesabı sahiplerine tasfiye sürecinde alacak isabet edip etmeyeceği ve edecekse bu alacağın miktarının ancak tasfiye sonucunda belli olacağını, davacı katılım hesabı sahibinin tasfiye sonucunu beklemeden icra takibi başlatmasının, dava açması vs. yollarla talepte bulunmasının yasal olarak mümkün olmadığına, kısaca alacağın takip ve dava tarihi itibarı ile muaccel ve istenebilir olmadığına ilişkin savunmaları da yerinde değildir. Zira, dava dışı tasfiye halindeki şirket sözleşmenin tarafı değildir. Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında belirlenen vadelerde davalı tarafından 32.687,07 Euro asıl alacak alacak yönüyle ödeme yapılmamış olup, belirli vade olduğundan, alacak muaccel ve istenebilir bir alacaktır.
Davacı taraf, bu kapsamda icra takip tarihi itibarı ile 32.687,07 Euro asıl alacak,3.057,32 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.744,39 Euro’yu davalıdan talep edebilecektir. Davacının fazlaya dair istemi ise yerinde değildir.
Bu nedenlerle, davanın kısmen kabulü ile, davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 32.687,07 Euro asıl alacak, 3.057,32 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.744,39 Euro alacak yönünden iptaline, takibin bu toplam miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya dair istemin reddine,
Ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı itirazında haksız bulunduğundan hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 48.670,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 32.687,07 Euro asıl alacak,3.057,32 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.744,39 Euro alacak yönünden İPTALİNE, Takibin bu toplam miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarınca faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
2- 48.670,28 TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 17.922,07-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.273,58-TL’nin mahsubu ile bakiye 14.648,49-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşinen karşılanan 3.273,58-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 115,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.869,40 yargılama masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 1.853,59-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlasının kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 39.730,93-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 2.237,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, 1.308,84 TL’sinin davalıdan,11,16 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.. 15/11/2022

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır