Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/220 E. 2021/594 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/220 Esas
KARAR NO : 2021/594
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında istisna sözleşmesi akdedildiğini, davalıya 12.600.00 TL avans ödeme yapılmasına rağmen işlerin davalı tarafından yapılmaması nedeniyle, müvekkili tarafından ödenen bedelin iadesi amacıyla, … İcra Müdürlüğünün 2019/ … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu, arabuluculuk yoluyla anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, davacı tarafından davalıya yapılan avans ve banka ödemelerinin iadesi amacıyla davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2019/ … esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu icra dosyası Uyap üzerinden celp edilerek incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı davacı tarafından davalıya yapılan avans ve banka ödemelerinin iadesi amacıyla toplam 12.600,00 TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosyamızda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Ancak, görev, kamu düzenine ilişkin olup 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi gereği yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir.
Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca da, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, tarafların her ikisininde gerçek kişi olduğu ve tarafların tacir olduğuna, işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Eldeki davanın TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, tarafların ticari işletmeleri ile de ilgili olmadığı, bu sebeplerle eldeki davanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir.
Bu nedenler ile, mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır