Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/215 E. 2022/707 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/215 Esas
KARAR NO :2022/707

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:25/03/2020
KARAR TARİHİ:08/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirketçe haksız ve mesnetsiz olarak vekil vasıtasıyla itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı müvekkili şirket … faaliyet gösteren bir marketler zinciri olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket yıllardan beridir, ticari ilişki içerisinde olduğunu, müvekkili şirket davalıdan “… Su Markalı -içme suyu-” tedarik etmekte olduğunu, müvekkili şirket, 20.02.2019 tarihinde yaptığı alış ile cari hesapta 11.529,73-TL borçlu duruma düşmesinin ardından, alınacak içme suları için bu kere de 05.03.2019 tarihinde … Bankası Susurluk şubesine ait çek defterinden davalı lehine ileri vadeli 9 adet toplamda 100.000,00-TL tutarlı çek keşide ettiğini ve teslim ettiğini, cari hesap ekstresinde de her birinin vadesi ve tutarı açıkça bulunmakta olduğunu, yine keşide edilen çeklerin resimleri de incelendiğinde her bir çekin aynı anda ileri vadeli düzenlendiği ve avans olarak ödeme yerine verildiği çekler teslim edilmeden çekilen resimlerinden de belli olduğunu, müvekkili 9 adet çek toplamı olarak totalde davalı şirkete 100.000,00-TL tutarınca çek keşide etmesinin akabinde bu kere cari hesapta alacaklı duruma geçtiğini, müvekkilinin çekleri keşide edip teslim etmesinin ardından davalı borçlu şirket 06.03.2019 tarihinde son teslimatı olan içme sularına ilişkin 12.801.90-TL tutarındaki faturayı düzenlediğini ve bu tarihten sonra da müvekkiline herhangi bir su tedariki sağlamadığını, aradan geçen süreçte müvekkili defaatle şifahi olarak davalı şirket yetkilisi ile görüşmüş olsa da bir netice alamadığını ve müvekkili vadesi gelen çekleri ödemek zorunda kaldığını, davacı müvekkili yukarıda da belirttiğimiz üzere 11.03.2019 tarihi itibari ile davalı firmadan 86.734,57-TL alacaklı durumda olmasına ve parasını ödediğini mallarını teslim alamamasına rağmen keşide ettiği çekleri sebepsiz yere ödediğini, davalı tarafından yüklenmiş olduğu edimler yerine getirilmediğinden, davalı şirketin mal varlığı haksız bir şekilde zenginleştiğini, ayrıca müvekkili şirket yaşadığı bu olay sebebi ile başka firmalardan mal tedarik etmek zorunda kaldığını, bu bakımdan da zarara uğradığını, davalı şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, davalı şirket haksız ve mesnetsiz bir şekilde likit bir alacağa itiraz ederek takibi durdurduğu göz önüne alınarak en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, haklı davamızın kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; Cari hesap alacağının tahsili amacıyla davacı tarafça davalı aleyhine …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası, tarafların BA-BS formları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu 19. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı cari hesap alacağının tahsili amacıyla 86.734,57 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 23/12/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 26/12/2019 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılmasına yönelik Talimat uyarınca SMMM bilirkişi Nilhan Tağa’dan alınan 14/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin 2019 yılı E defter kayıtlarının davacı şirket adresinde yapılan incelemesinde; Davacı şirket defterlerine göre en son 11/03/2019 tarihi itibarıyla davalı şirkete verilen sipariş avans bakiyesi veya fazladan yapılan ödeme bakiyesi 176.764,57 TL olarak tespit edilmiş olup, buna göre davacının davalıdan talep edebileceği alacağı 176.764,57 TL olarak tespit edilmiş olup, ancak 20/12/2019 tarihli icra takibi ile talep edilen alacak 86.734,57 TL olduğundan talep ile bağlı kalınarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan talep edebileceği alacağı 86.734,57 TL olduğu bildirilmiştir.
Davalı ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi suretiyle dosya kapsamında bilirkişiden alınan 15/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirket defter ve kayıtları, dava dosyasına mübrez deliller üzerinde yapılan ve detayları yukarıda verilen inceleme ve değerlendirme sonucunda, takdiri tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 1-) Davalı şirketin 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil edeceği,
2-) Davalı şirketin davacı şirkete 31.12.2018 tarihi itibariyle 31.061,22 TL BORÇLU olduğu, davacı şirket yasal defterlerinde davalıya ait cari hesap föyüne göre 29.405,93 TL ALACALI olduğunun görüldüğü, davacı şirket kayıtlarını inceleyen mali bilirkişinin 2018 yılı hareketlerini raporuna aktarmadığından (2019 yılı resmi açılış bakiyesinin 119.435,93 TL olarak hatalı tespit edildiği) aradaki fark olan (31.061,22-29.405,93=1.655,29) 1.655,29 TL nin nereden kaynaklandığının tespitinin yapılamadığı, 3-) Davalı … … A.Ş.’ nin davacı … Gıda Ltd Şti’ ne 20.12.2019 TAKİP tarihi itibariyle 88.389,86 TL BORÇLU, takip talebinin 86.734,57 TL olduğu, aradaki farkın (88.389,86-86.734,57=1.655,29) 1.655,29 TL nin 2018 devir bakiyesinden kaynaklandığı, davacı defterlerini inceleyen mali bilirkişinin 2018 yılındaki hareketleri raporuna yansıtmadığından farkın nerden kaynaklandığının tespitinin yapılamadığı, talebe bağlılık gereği davacının davalıdan 86.734,57 TL ALACAKLI olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, 4-)Davacının iddiasında var olan 05.03.2019 tarihinde 100.000,00 TL tutarlı çek keşide edildiği, bu ödemenin davalı şirketin yevmiye defterinde 06.03.2019 tarih 3549 nolu yevmiye maddesinde 100.000,00 TL olarak kayıtlı olduğu, 20.12.2019 takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu 86.734,57 TL nin bu yapılan çek ödemesinden kaynaklandığı 5-) İcra takibinindavalıya 25.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı ise 26.12.2019 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, dolayısıyla davalı 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraflarca rapora bir itirazda bulunulmamıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı cari hesap alacağının tahsili amacıyla 86.734,57 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 23/12/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 26/12/2019 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı alacaklı tarafça, cari hesap alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazların haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptali, takibin devamı ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı borçlu tarafça, icra takibinde, ihtilafın çözünün yargılama gerektirdiği, talep edildiği miktarca borçlarının bulunmadığı ileri sürülerek dosyadan doğan borca ve ferilerine itiraz edilmiş, cevap dilekçesi ise sunulmamıştır.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat külfeti öncelikli olarak davacı alacaklı tarafa ait olup, taraflar arasındaki ilişkinin ve alacağın varlığının ispatlanması gerekmektedir. Bu ispat yerine getirildiği takdirde ispat külfeti davalı borçlu tarafa geçecek ve borcun istenebilir olmadığını, ödendiği hususlarını ispat etmesi gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, davalı şirketin 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacının iddiasında var olan 05.03.2019 tarihinde 100.000,00 TL tutarlı çek keşide edildiği, bu ödemenin davalı şirketin yevmiye defterinde 06.03.2019 tarih … nolu yevmiye maddesinde 100.000,00 TL olarak kayıtlı olduğu, davalı şirketin kendi ticari defter ve kayıtlarına göre, davacı şirkete takip tarihi itibariyle 88.389,86 TL borçlu olduğu, davacı alacaklı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre ise davacı şirketin davalı şirketten 176.764,57 TL alacaklı olduğu, davacının talebinin
86.734,57 TL olmasından dolayı taleple bağlılık ilkesi gereği takip tarihi itibarı ile davacının davalı şirketten 86.734,57 TL alacaklı olduğu değerlendirilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile taleple bağlılık ilkesi gereği
86.734,57 TL alacaklı olduğu, tarafların tacir olması karşısında takip tarihinden itibaren talep edilen faiz ve faiz oranının yerinde olduğu, davacının davasında haklı olduğu, davalının icra takibine itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılarak; Davanın kabulü ile, davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, ayrıca alacak likit olduğundan hükmolunan 86.734,57 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 17.346,91 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, Takibin takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan 86.734,57 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 17.346,91 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 5.924,84 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.870,44 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 188,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 2.142,90 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 13.877,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır