Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/211 E. 2021/448 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/211
KARAR NO:2021/448

DAVA:Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ:20/03/2020
KARAR TARİHİ:10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin 2017/2018 yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısının 25/12/2019 tarihinde yapıldığını, müvekkili şirketin, davalı şirketin %50 oranında hissedarı olduğunu ve yönetim kurulu üyesi …’in yurt dışında bulunması nedeniyle, toplantıya katılarak müvekkili şirketi temsil etmesi için Av. …’ı yetkilendirdiğini, söz konusu temsil yetkisinin yer aldığı vekaletnamenin … (…) noteri …’un mührünü taşımakta olup geçerli bir vekaletname olmasına rağmen davalı şirketin diğer hissedarlarının, Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’in 18/7. fıkrasını, 21. maddesini ve vekaletnamede apostille şerhi bulunmamasını ileri sürerek Av. …’ın temsilci sıfatıyla toplantıya katılmasını hukuka aykırı olarak engellediklerini, söz konusu vekaletnamenin bahsi geçen yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu ve apostil şerhine ilişkin olarak yönetmelik ve kanunlarda böyle bir şekil şartı öngörülmediğini, rey hakkını kullanmak selahiyetinin bulunup bulunmadığının tespiti tedbiri içinde mütalaa edilebileceğini ancak yetki verilmesini güçleştiren şekil şartlarının geçerli sayılmaması gerektiğini, müvekkili şirketin temsilcisi Av. …’ın toplantıya alınmaması/toplantı sırasında kullanmaya yetkili olduğu hakları kullanmasının engellenmesi sebebiyle bu toplantıda alınan dava konusu kararların iptalinin gerektiğini, 25/12/2019 tarihinde yapılan 2017-2018 yılları olağan genel kurul toplantısına pay sahiplerinden …’un asaleten, pay sahiplerinden…’a vekaleten …’in, pay sahiplerinden …ve …’a vekaleten …’in katıldığını, söz konusu genel kurul toplantısında katılma yeterliliğini haiz 263.233 adet paydan 131.616,5 payın sahiplerinin hazır bulunduğunu ve böylece toplantı yeter sayısına ulaşıldığını, yani %50 pay sahiplerinin toplantıya katıldığını ancak sermayenin geriye kalan %50’lik kısmının ise müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili temsilcisinin genel kurul toplantısına katılması ve olumsuz oy kullanması varsayımında karar yeter sayısına ulaşılamayacağını ve bu sebeple anılan kararların alınamayacağını, 2017 ve 2018 yılına ait bilançonun ve kar/zarar hesaplarının, finansal tabloların müzakereleri ve buna bağlı konuların görüşülmesinin ertelenmesi gerekirken onaylandığını, … ve…’un ibra edildiğini, …’un … A.Ş.’nin tüm paylarını iktisap ettiğini, tek yönetim kurulu üyesi olduğu, kiracının kontrolünü tek başına üstlendiği gerekçeleriyle ibra edilmediğini, yönetim kuruluna yeni üyeler seçildiğini ve bu üyelerin toplantıya katılan pay sahiplerinden … ve…’un olmalarına karar verildiğini ve tüm bu nedenlerle 25/12/2019 tarihli genel kurulda alınan kararların 6102 Sayılı TTK.’nun m.445 gereğince iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davayı açarken davacının vekaletnamesinde eksiklik olduğunu, yabancı olan davacıdan teminat alınması gerektiğini, kaldı ki TTK’nın 448. maddesi uyarınca da teminat yatırılmasını gerektiğini, davaya konu genel kurul toplantısına katılım için davacı tarafın vekiline verdiği vekaletnamenin yönetmelikteki şekil şartını içermediğini ve geçersiz olduğunu, yabancı ortağın Türkçe dilinde vekalet vermesi, noter onayının tercümesinin olmaması, imza sirküsünün eklenmemesi, Lahey sözleşmesine aykırı olması, apostil şerhini içermemesi ve pay adedinin vekaletnamede yazılmaması nedenleriyle vekaletnamenin geçersiz olduğu, bu nedenle Av. …’ın toplantıya alınmamasının yerinde olduğunu, toplantı ve karar nisabının oluştuğunu ve kanuna uygun olarak kararlar alındığını, sonraki olağanüstü genel kurul toplantısına apistil şerhli vekaletname ibraz eden davacının hatasını bu şekilde ikrar ettiği, iptali gerektirir bir durum olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, 25/12/2019 tarihli genel kurul toplantısına ait tutanaklar, Ticaret Sicil Gazetesi örnekleri, toplantı hazirun listesi, çağrı belgesi ekindeki örnek hazır vekaletname taslağı, hazirun cetveli, pay defteri örneği, davacı tarafça toplantıya katılabilmek için sunulan vekâletname ve ekleri dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
Dava, davacı şirketin %50 hissedarı olduğu davalı şirket tarafından gerçekleştirilen, 25/12/2019 tarihinde yapılan 2017-2018 yılları olağan genel kurulu toplantısına, temsilcisinin alınmaması nedeniyle toplantıda alınan bütün kararların iptali istemine ilişkindir.
Davacı yabancı menşeli bir şirket olup, Türkiye menşeli bir şirket olan … A. Ş.’nin %50 hissedarıdır. Davacının temsilcisinin verdiği vekaletname ekinde imza sirküsü yok ise de, noter tasdikli olup, davacı adına vekalet veren yasal temsilcisi …’in temsil yetkisi konusunda bir anlaşmazlık bulunmamaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 425 ve devamı maddelerinde ortakların genel kurula katılmasına ilişkin hakları ve katılım şekli düzenlenmiştir. TTK 425. maddesi; “Pay sahibi, paylarından doğan haklarını kullanmak için, genel kurula kendisi katılabileceği gibi, pay sahibi olan veya olmayan bir kişiyi de temsilcisi olarak genel kurula yollayabilir. Temsilcinin pay sahibi olmasını öngören esas sözleşme hükmü geçersizdir.” hükmünü, TTK’nun 426. maddesi; “(1) Senede bağlanmamış paylardan, nama yazılı pay senetlerinden ve ilmühaberlerden doğan pay sahipliği hakları, pay defterinde kayıtlı bulunan pay sahibi veya pay sahibince, yazılı olarak yetkilendirilmiş kişi tarafından kullanılır. (2) Hamiline yazılı pay senedinin zilyedi bulunduğunu ispat eden ve Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilen[1] kimse, şirkete karşı pay sahipliğinden doğan hakları kullanmaya yetkilidir.” hükmünü, TTK’nun 427. maddesi de; “(1) Katılma haklarını temsilci olarak kulllanan kişi, temsil edilenin talimatına uyar. Talimata aykırılık, oyu geçersiz kılmaz. Temsil edilenin temsilciye karşı hakları saklıdır. (2) Hamiline yazılı pay senedini, rehin, hapis hakkı, saklama sözleşmesi veya kullanım ödüncü sözleşmesi ve benzeri sözleşmeler sebebiyle elde bulunduran kimse, pay sahipliği haklarını, ancak pay sahibi tarafından özel bir yazılı belge ile yetkilendirilmişse kullanabilir.” hükmünü içermektedir. Söz konusu maddelerdeki düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, pay sahibinin vereceği temsil yetkisinin yazılı olması yeterlidir. Ayrıca resmi şekilde düzenleme veya onaylı olması şartı yoktur. Kanunun bu açık hükmüne rağmen yönetmelik ile noter tasdiki zorunluluğu getirilmesi vekaletnameyi ve temsil yetkisini geçersiz kılacak nitelikte bulunmamaktadır. Yönetmelik ile getirilen düzenlemenin amacı olsa olsa, olası sahtecilik veya yetkisiz temsilin önüne geçmek, temsilde anlaşmazlık olması halinde imza sirküsü ve noter tasdiki olana itibar etmeyi sağlamaktır. Aksi düşünce, kanunun açıkça düzenlediği hakkın, yönetmelik hükmü ile bertaraf edilmesine neden olacaktır ki, bu da paya bağlı mülkiyet hakkının ihlali olacaktır.
5718 sayılı yasanın 7/1. maddesine göre, hukukî işlemler, yapıldıkları ülke hukukunun veya o hukukî işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun maddî hukuk hükümlerinin öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilir.
Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’in 18. maddesi; “Gerçek veya tüzel kişi pay sahiplerini temsilen genel kurula katılacakların ayrıca temsil belgelerini de ibraz etmeleri zorunludur. Halka açık olmayan şirketlerde gerek nama gerek hamiline yazılı pay senetleri sahiplerinin vekilleri vasıtasıyla toplantıda temsil edilebilmeleri için vekâletnamenin Ek-3’teki örneğe uygun olarak noter onaylı şekilde düzenlenmesi veya noter onaylı olmayan vekaletnamelerde noter huzurunda düzenlenmiş imza beyanının eklenmesi gerekir. Elektronik Genel Kurul Sisteminden yapılan temsilci tayinlerine ilişkin olarak Anonim Şirketlerde Elektronik Ortamda Yapılacak Genel Kurullara İlişkin Yönetmelik hükümleri ve Sermaye Piyasası Kurulunun halka açık şirketlerde genel kurula vekâleten katılma ve oy kullanılmasına ilişkin düzenlemeleri saklıdır. Her pay sahibinin genel kurulda sadece bir kişi tarafından temsil edilmesi esastır. Ancak birden fazla kişiye temsil yetkisinin verilmesi veya tüzel kişi pay sahiplerini temsil ve ilzama yetkili birden fazla kişinin genel kurula katılması durumlarında ise bunlardan ancak birisi tarafından oy kullanılabilir. Oy kullanmaya kimin yetkili olduğunun yetki belgesinde gösterilmesi şarttır. Bu fıkra hükmü Kanunun 429 uncu maddesi uyarınca payların birden fazla kişiye tevdi edildiği durumda her biri oy hakkı sahibi olan tevdi eden temsilcilerine uygulanmaz.” hükmünü içermektedir.
Yönetmelikte bahsedilen Ek-3’teki vekaletname örneği şu şekilde belirtilmiştir.VEKALETNAME 
Sahibi olduğum …………TL toplam itibari değerde paya ilişkin olarak …… …… Anonim Şirketinin ….. tarihinde ……. adresinde saat …. de yapılacak …. yılına ait olağan/olağanüstü genel kurul toplantısında beni temsil etmeye ve gündemdeki maddelerin karara bağlanması için oy kullanmaya …….’yı vekil tayin ettim. 
VEKALETİ VEREN
Adı Soyadı/Unvanı
Tarih ve İmza 
NOT : Vekaletnamenin noter tasdiksiz olması halinde vekaleti verenin noter tasdikli imza sirküleri vekaletnameye eklenecektir.-
Davacı tarafın davaya konu genel kurul toplantısına katılmak için sunduğu vekaletname ile davalının genel kurul toplantısına çağrı belgesi ekinde gönderdiği vekaletname örneğinin bire bir aynı ve yukarıdaki örneğe benzer olduğu ancak pay adedine ilişkin bir açıklama olmadığı, davacı temsilcisi …’in imzasının noter onaylı olduğu görülmüştür. Ancak hem örnek vekaletnamede, hem de davacının verdiği vekaletnamede pay adedi yazılmamıştır. Vekaletnamedeki noter onayının ön yüzünde sadece mühür, arka sayfasında ise mühür ve imza olması yeterli olup, ön yüzdeki imzanın noter tarafından tasdik edildiğini gösterir.
Davacının, davalı şirkette %50 yap sahibi olduğu, davacı temsilcisinin … olduğunu taraflar bilmektedirler. Davacı adına toplantıya katılmak isteyen başka bir temsilci de bulunmamaktadır.
Tarafların birbirini bilmesine, davacının, davalı şirketin yarısı oranında pay sahibi olmasına göre, çağrı ekindekine uygun ve noter onaylı vekaletnameye rağmen sırf pay adedinin yazılmamasının vekaletnameyi geçersiz kılamayacağını kabul etmek gerekir. Pay sahipliğinden doğan hakların sırf bu nedenle kısıtlanması hakkaniyete aykırı olacağı gibi, davalının kendisinin örnek sunduğuna uygun vekaletnameyi kabul etmemesi dürüstlük kuralı ile de bağdaşmaz. Davalının itirazlarının dürüstlük kuralı ile bağdaşır bir yanı olmadığı, vekaletnamenin örneğe uygun ve noter tasdikli olduğu anlaşıldığına göre, %50 pay sahibi davacının kullanacağı oy ile nisabı tersine çevirme durumu olduğu ve bu durumda toplantının tamamının TTK’nın 446/1-b maddesi uyarınca iptali gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜNE, davalı şirketin 25/12/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların İPTALİNE,
2- Kararın kesinleşmesi halinde TTK’nın 450. maddesi uyarınca gerekli ilan ve işlemlerin davalı şirket yönetimince yapılmasına,
3- Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan ve 54,40-TL başvurma harcı, 49,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 103,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır