Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/193 E. 2022/798 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/193
KARAR NO :2022/798

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:13/03/2020
KARAR TARİHİ:01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı şirketin, davalı şirket tarafından … ili, … ilçesi, … Mh., … Sk., No: 1 adresinde yaptırılacak olan … inşaatının, ince yapım işleri için anlaştıklarını, taraflar arasında yapılan anlaşmaya göre, müvekkili şirketin söz konusu otel inşaatının ince yapım işleri için gerekli olan işçiliği ve yapı malzemelerini davalı şirkete temin edeceğini, müvekkili şirketin, taraflar arasındaki anlaşmaya bağlı kalarak taahhüt edilen inşaat malzemelerini tedarik ettiğini ve davalı şirkete kullanıma hazır halde teslim ettiğini, müvekkili şirketin, anlaşmaya göre hazırlanan, davalı şirket adına düzenlenen faturalardan bakiye kalan 1.156.663,46-TL’nin tüm iyi niyetli uyarılara ve arabuluculuk görüşmelerine rağmen ödenmediğini, bakiye alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itiraz ile takibin durdurulduğunu, düzenlenen faturaların davalı şirkete teslim edilmesine rağmen, içeriklerine süresinde itiraz edilmediğini, faturalara karşılık davalı şirketin kısmi ödemeler yaptığını, yapılan bu ödemelerin fatura alacaklarından düşürüldüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında, müvekkili şirkete ait …’te faaliyet gösteren … … Otel’in inşa aşamasındaki yapım işlerine ilişkin olarak iş sözleşmeleri imzalandığını, söz konusu iş sözleşmeleri uyarınca davacı tarafın müvekkili şirkete ait oteldeki bir kısım kalın ve ince yapım işlerini malzeme ve işçilik bedelleri dahil olmak üzere gerekli kalite standartlarına uygun şekilde tamamlayacağı, bunun karşılığında ise müvekkili şirketin işin bedelini ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacı tarafından alt taşeronlarla birlikte işe başlandığını ve müvekkili şirket tarafından da gerekli ödemelerin yapılmaya başlandığını, ancak davacı tarafın, taraflarca imzalanmış olan sözleşme uyarınca yapımını üstlendiği işlerin tümünü tamamlamadığını ve işi yarıda bıraktığını, müvekkili şirket tarafından yapılan otel inşası denetimde ise davacı tarafın tamamladığı işlerin ise sözleşme kapsamında öngörülen gerekli kalite standartlarına uygun şekilde yapılmayarak ayıplı ifada bulunduğunun anlaşıldığını, müvekkili şirketin bu ayıplı işleri yeniden yaptırmak zorunda kaldığını ve hatta otelin dış cephesini 2 kez yaptırmak zorunda kaldığını, davacı tarafın sözleşmeye aykırı haksız ve ayıplı ifasının, müvekkili şirketi fazlasıyla mağdur ettiğini ve zarara uğrattığını, bununla birlikte davacı tarafın, sözleşme gereğince çalışma süresince kendi alt taşeronlarına da ödeme yapmadığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca çalışanların SGK ödemelerinden davacının sorumlu olduğunun açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, SGK ödemelerinin dahi davalı müvekkili firma tarafından yapıldığını, bu durumun müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlardan da anlaşılmakta olduğunu, alt taşeronların davacı yükleniciden ödeme almadıkları için düzenli ve devamlı çalışmadıklarını, bu sebeple otel inşasının yavaşladığını, bu nedenle müvekkili şirkete ait otelin planlanan açılış tarihinin geciktiğini ve otelin aylar sonra açılabildiğini, müvekkili şirketin otel inşasındaki yarım kalan işlerin tamamlanması için davacının alt taşeronları ile ayrıca anlaşarak işleri tamamlatmak zorunda kaldığını, müvekkili şirket tarafından, davacı tarafın üstlendiği işleri yarım bırakarak tamamlamaması ve ayıplı ifasına rağmen davacı tarafın malzeme, işçilik ve diğer giderlerinin tamamının ödendiğini, hatta müvekkili şirket tarafından davacı şirkete fazladan ödeme dahi yapıldığını, bu sebeple davaya konu davacının kesilen faturalardan kaynaklı olarak 1.156.663,46-TL bakiye alacağının olduğuna dair iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketten hiç bir nam altında alacağının buılunmadığını, müvekkili firma tarafından fazladan yapılan ödemeye ilişkin ve davacı tarafça ayıplı yapılan hizmete ilişkin davacı tarafa dava açma haklarını saklı tuttuklarını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen ince yapım işleri anlaşmasından kaynaklı alacağın bakiye 1.156.663,46-TL’sinin, davalı şirket tarafından davacı şirkete ödenmediğinden bahisle, alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, taraflar arasında düzenlenen iş anlaşması, davacı şirket tarafından davalı şirkete kesilen faturalar, iş teslim ve tesellüm tutanakları, muavin defter kayıtları, ilgili inşaat görselleri ve tarafların BA ve BS formları dosyamız arasına alınmış, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla mahkemenin 2020/162 talimat sayılı dosyası kapsamında rapor temin edilmiş, ayrıca mahkememiz dosyası kapsamında bilirkişi heyetlerinden raporlar temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı … … Limited Şirketi tarafından, borçlu … İnşaat Ve Turizm Sanayi Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 30/09/2018, 31/12/2018 ve 31/12/2018 tarihli faturalara dayalı alacak talebiyle 08/08/2019 tarihinde 176.809,01-TL fatura alacağı, 28.715,72-TL işlemiş ticari faiz, 275.348,47-TL fatura alacağı, 31.038,94-TL işlemiş ticari faiz, 579.434,02-TL fatura alacağı ve 65.317,30-TL işlemiş ticari faiz olmak üzere toplam 1.156.663,46-TL alacak ve bu alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %19,50 değişen oranlarda faizi ile fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve fer’ilerine mahsup edilmesi suretiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlu şirket tarafından 09/08/2019 tarihinde ödeme emrine, borca, faiz ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine aynı tarihte takibin durduğu anlaşılmıştır.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla mahkemenin 2020/162 talimat sayılı dosyası kapsamında SMMM …, mimar … ve inşaat mühendisi …’tan oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 26/01/2021 tarihli rapor ile; davacının dava dosyasına 2018/ ve 2019 yıllarına ait yevmiye, envanter ve kebir defterlerini ibraz ettiği, davacının dava dosyasına ibraz ettiği bu yasal defterlerden 2018 yılı yasal defterlerinin noter açılış tasdiklerini ilk kuruluş olması sebebiyle 05/03/2018 tarihinde yaptırdığı, 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye defterlerinin noter kapanış tasdiklerini de yasal süresinde ve usulüne uygun olarak yaptırdığı, davacı tarafa ait 2018 ve 2019 yılları yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre, davacı tarafın davalı tarafla 2018 yılı içerisinde dava dosyasına konu icra takibine dayanak olan faturalar haricinde de ticari münasebetlerin olduğu, davacının davalıya 2018 yılında yaptığı tüm ticari münasebet kayıtlarına göre, davacının davalıya 2018 yılında faturalardan kaynaklı toplamda 2.809.591,52-TL tutarında satış yaptığı, yaptığı bu satışların karşılığında davalıdan çeklerle 873.000,00-TL; bankaya gelen havalelerle 905.000,00-TL olmak üzere toplamda 1.778.000,00-TL tutarında tahsilat yaptığı, böylece davacının incelenen 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacının davalıdan 2018 yılında 1.031.591,52-TL bakiye alacağının kaldığı kaydının olduğu ve kalan bakiye alacağının 2019 yılına devir ettiği kaydının bulunduğu, inşaat mühendisi ve mimar bilirkişiler tarafından yerinde yapılan incelemede yapının bitmiş vaziyette olduğu, iş anlaşmasında bahsi geçen mantolama yapılıp yapılmadığı, dış cephenin üzerinin sonradan granitle kaplanmış olduğu sebeple tespit edilemediği, otelin iç kısımlarıyla alakalı olarak duvar yapımı, şap yapımı, alçıpan ve alçı sıva yapımı gibi işlerin yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyası kapsamında YMM …, inşaat mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. … ve özel hukuk öğretim üyesi Prof. Dr. …’dan oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 22/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; sözleşmede işin geç bitirilmesi hali için cezai şart kararlaştırıldığı, ayıplı malzeme kullanılmasına, ayıplı imalat yapılmasına veya montaj hatalarına karşı da 10 yıl süre için garanti verildiği dikkate alındığında, eksik iş bulunduğu iddiasına karşı eksiklerin tamamlanmasını talep etmeyen, gecikilen gün için cezai şart istemeyen, davacıya bir ayıp bildiriminde bulunmayan ve dava açılana kadar fazladan yapılan herhangi bir ödemenin iadesini davacıdan talep etmeyen davalının, davacının sözleşmeye aykırı davrandığına yönelik iddialarını ispatlayacak bir bilgi veya belgeyi dosyaya sunamadığı, sözleşme konusu edimlerini ifa tarihi olarak en geç 2018 yılı ortası belirlendiği dikkate alındığında, davalının 2019 ve 2020 yıllarında dava dışı … Dış Cephe firmasına yaptırdığı işlerin, davacının sözleşmeye aykırı davrandığına delil olup olmayacağına dair değerlendirme takdirin mahkememize ait olduğu, mahkememizin, davacının sözleşmeye aykırı davranışının ispat edilemediği sonucuna ulaşması durumunda; davacının iş anlaşmasından doğan borcunu gereği gibi yerine getirdiğinin ve sözleşmede yazılı bedelleri almaya hak kazandığının söylenebileceği, davacının bu uğurda ve sözleşmeye uygun olarak düzenlediği faturaların, davacı alacağını oluşturduğu, davacının sözleşmeye aykırı davrandığı, bu nedenle davalının sözleşmede kararlaştırılan bitiş tarihinden yaklaşık 1-2 yıl sonra dava dışı üçüncü kişiden hizmet almak mecburiyetinde kaldığı sonucuna ulaşması durumunda; davalının üçüncü kişiden aldığı bu hizmetin faturasını davacıya ödeyeceği sözleşme bedelinden mahsup edip etmeyeceğinin tartışılması gerektiği, davalı tarafından davacıya yasaya uygun bir süre verildiğini veya uyarı yapıldığını, ihtarda bulunulduğunu gösterir hiçbir delil bulunmadığından, davalının TBK m.473/ll hükmünden yararlanamayacağı, yine yapılan işlerle ilgili 10 yıllık garanti taahhüt edilmiş olması karşısında davalının, davacıya hiçbir yazılı bildirim yapmadan ve garanti süresi içinde davacıdan talepte bulunmadan üçüncü kişilerden hizmet alması sebebiyle davacı alacağından mahsup yoluna giderek fatura bedellerini ödememesinin, sözleşmeye ve borçlar hukukundaki ayıp hükümlerine aykırı düştüğü tespit edilmiş, yapılan itirazlar üzerine mahkememizce aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, ancak bilirkişi heyeti tarafından sunulan 15/07/2022 tarihli ek raporda da görüş değişmemiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre taraflar arasında davalı şirket tarafından … ili, … ilçesi, … Mh., … Sk., No: 1 adresinde yaptırılacak olan … inşaatının, ince yapım işlerinin yapılması hususunda sözleşme yapıldığı, davacı tarafça, taraflar arasındaki anlaşmaya bağlı kalınarak taahhüt edilen inşaat malzemelerinin tedarik edildiği, davalı şirkete kullanıma hazır halde teslim edildiği, buna rağmen davalı şirket tarafından, düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle toplam 1.156.663,46-TL fatura alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Eldeki dava itirazın iptali davası olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir davadır. …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı alacaklı … … Limited Şirketi tarafından, davalı borçlu … İnşaat ve Turizm Sanayi Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 30/09/2018, 31/12/2018 ve 31/12/2018 tarihli faturalara dayalı alacak talebiyle 08/08/2019 tarihinde 176.809,01-TL fatura alacağı, 28.715,72-TL işlemiş ticari faiz, 275.348,47-TL fatura alacağı, 31.038,94-TL işlemiş ticari faiz, 579.434,02-TL fatura alacağı ve 65.317,30-TL işlemiş ticari faiz olmak üzere toplam 1.156.663,46-TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu görülmektedir. Dolayısıyla eldeki davada, davacı tarafın, icra takibine konu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Dosya kapsamında son olarak temin edilen 15/07/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu ile, davacı tarafça düzenlenen tüm fatura bedellerinin davalı şirket tarafından ödenmiş olduğu, hatta fazla ödeme dahi yapıldığı tespit edilmiş bulunmaktadır. Eldeki davanın itirazın iptali davası olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlı bulunması, icra takibi ile sadece 3 ayrı fatura bedeli ile fer’ilerine ilişkin alacak talebinde bulunulmuş olması, dosya kapsamına alınan deliller ve temin edilen bilirkişi heyeti rapor ve ek raporu ile, davacı tarafça düzenlenen tüm fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmiş olduğunun tespit edilmiş bulunması hususları birlikte dikkate alınarak, davacı tarafın icra takibine konu ettiği faturalar nedeniyle davalı taraftan bir alacağı bulunmadığı sonucuna varılmakla, açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı tarafça, 2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kötü niyet tazminatı talep edilmişse de, her ne kadar davacı taraf başlatmış olduğu icra takibinde haksız ise de, takibin kötü niyetli olarak yapıldığı sabit olmadığından, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 13.969,61-TL’den mahsubu ile, fazladan yatan 13.888,91-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …(7048)’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 18/A-13’e göre davacı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 140.533,08-TL vekâlet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır