Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/183 E. 2022/661 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMES

ESAS NO : 2020/183 Esas
KARAR NO : 2022/661

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
YAZIM TARİHİ : 04/11/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 30/09/2013 günü plakası tespit edilemeyen bir aracın çarpması üzerine yaralandığını, kaza sonucu kalıcı maluliyet yaşadığını, araç sürücüsünün kaçması nedeniyle kaza tespit tutanağının düzenlenemediğini, …Tıp Ana Bilim Dalı Adli Tıp Kurulu tarafından düzenlenen rapora göre müvekkilinin %5 vücut fonksiyonlarını kaybettiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin öğrenci olduğunu ve resmi gelirinin bulunmadığını, davalı kuruma başvuru yapıldığını, verilen cevapta zararlarının karşılanamayacağının bildirildiğini, arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilerek müvekkilinin zararlarının karşılanmasını talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Talebin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle başvurunun reddinin gerektiğini, davacı tarafın yaralanmasına plakası ve sürücüsü belirlenemeyen bir aracın sebep olduğunun somut delillerle ispat edilmesi gerektiğini, kaza tarihinde bir tutanak düzenlenmediğini, hiç bir merciye müracaatta bulunulmadığını, kaza tarihinden 5 yıl 5 ay sonra yapılan başvuru ile şikayetçi olunduğunu, tazminat hesaplaması yapılacak ise öncelikle davacının maluliyetinin hesaplanması gerektiğini, davacının ve kimliği belirlenemeyen araç sürücüsünün kusur durumunun hesaplanmasının gerektiğini, tazminat ödemesine hükmedilmesi halinde müvekkilinin teminat limiti ve plakası belirlenemeyen aracın kusur oranı ile sınırlı olduğunu, bu sınırların aşılmasının hukuka aykırılık teşkil edeceğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, plakası tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu davacıda oluşan bedensel zararların Güvence Hesabından tazmini istemine ilişkindir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler incelenmiş, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavilere ilişkin evraklar, SGK kayıtları, hasar dosyası ile… Cumhuriyet Başsavcılığı …Soruşturma sayılı dosyası celbedilmiş, sosyal ve ekonomik durum araştırması yaptırılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma sayılı dosyasında 16/12/2019 tarihinde daimi arama kararı verildiği görülmüştür.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde ve HMK 107. maddesi uyarınca yapılan talep artırımına karşı beyan dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunulmuştur.
Uyuşmazlık konusu kaza 30/09/2013 tarihinde meydana gelmiş, dava ise 10/03/2020 tarihinde açılmıştır.
2918 sayılı KTK.’nun 109. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar, dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Ceza zamanaşımı süresi ise olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 Sayılı TCK’nın 89 ve 66. maddelerine göre 8 yıldır. Olay tarihi olan 30/09/2013 tarihinden itibaren 8 yıllık zamanaşımı süresi duran süreler hariç 30/09/2021 tarihinde sona ermektedir. Bu bağlamda, dava tarihinde henüz zamanaşımı süresinin dolmadığı, davanın da belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle davalının cevap dilekçesiyle ve talep artırımına karşı sunduğu beyan dilekçesiyle öne sürdüğü zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan… Adli Tıp Ana Bilim Dalı Adli Tıp Kurulu tarafından düzenlenen 26/02/2020 tarihli maluliyet raporunda; 30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre; Sağ omuz fleksiyon hareket kısıtlılığı için (Kas-İskelet Sistemi Şekil 2.10’a göre), kişinin sol üst ekstremite özürlülük oranının %4 (dört) olduğu, Sağ omuz ekstansiyon hareket kısıtlılığı için (Kas-İskelet Sistemi Şekil 2.10’a göre), kişinin sol üşt ekstremite özürlülük oranının %1 (bir) olduğu, Sağ omuz abduksiyon hareket kısıtlılığı için (Kas-İskelet Sistemi Şekil 2.11’e göre), kişinin sol üst ekstremite özürlülük oranının %3 (üç) olduğu, Sağ omuz adduksiyon hareket kısıtlıliği için’ (Kas-İskelet Sistemi Şekil 2.11’e göre), kişinin sağ üst ekstremite özürlülük oranının %1 (bir) olduğu, kişinin sağ üst ekstremite özürlülük oranının %9(dokuz) olduğu, kişinin tüm vücut özürlülük oranının (Tablo 2.3’e göre hesaplandığında) %5(beş) ve kalıcı olduğu, olay tarihli mevcut yaralanmalar nedeniyle; geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin 4 (dört) ay olduğu, ancak her olguda tedavi süresinin değişkenlik gösterebileceği, bu nedenle şahsın beyanı ile sunduğu belgeler ve tedavisini yapan hekimlerin daha kesin bilgi verebileceği tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı yanca sunulan rapora esas alınan Yönetmelik kaza tarihiyle uyumlu olmadığından, Mahkememizce davacı yanın maluliyet durumu ve oranının belirlenmesi amacıyla … Tıp Ana Bilim Dalı Adli Tıp Kurulundan yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan10/03/2021 tarihli ve … sayılı raporda; …T.C. Kimlik numaralı Mikail DURAN’a ait tıbbi evrakın incelenmesi ve yapılan muayeneler sonucunda, 30.09.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazası ile sağ humerus üst uç kırığı ve sağ omuz eklem hareket kısıtlılıkları arasında illiyet bağı kurulduğundan, 03.08.2013 tarihli 28727 sayılı resmi gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, esas olarak kişilerin çalışma gücünün %60’ını hangi durumda kaybettiğini (yani hangi durumda malul sayılacaklarını) içeren hastalıkların yer aldığı listeler olduğu, ilgili yönetmelikte lezyonların arıza ağırlık ölçüleri yer aldığı, bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücünden azalma oranının hesaplanması mümkün olmadığı, bu nedenle bu yönetmelikten önce yürürlükte olan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre hesaplama yapıldığında, sağ omuz eklem hareket kısıtlılıkları için (A Cetveli VII. Liste, Arıza sıra no 2Aa’ya göre arıza ağırlık ölçüsü 30 olduğunu, taktiren 1/3’ü alındığında ((30+4)/3)) 11 olduğu, mesleğe (düz işçi kabul edilerek) ve olay tarihli yaşa (14) göre hesaplandığında …’ın meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %8.1 (sekiznoktabir) ve sürekli olduğu, olay tarihli mevcut yaralanmalar nedeniyle, geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin 4 (dört) ay olduğu, ancak her olguda tedavi süresinin değişkenlik gösterebileceği tespitlerinde bulunulmuştur.
Mahkememizce görevlendirilen kusur ve hesap bilirkişileri tarafından hazırlanan 15/08/2022 tarihli raporda; Plakası tespit edilemeyen aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün 75% oranında kusurlu olduğu, yaya …’ ın 25% oranında kusurlu olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının, 1. seçenekte, 1. seçenekte, talep ile bağlı kalınarak %5 maluliyet oranına göre 133.128,50 TL olduğu, 2. seçenek, Ç.Ü. Tıp Fak. A.T.ABD tarafından belirlenen %8,1 maluliyete göre 215.668,16 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 10.03.2020 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı vekili 05/09/2022 tarihli dilekçesi ile taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 215.668,16 TL’na artırmış, artırılan dava değeri üzerinden harç ikmali yapılmıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ile alınan maluliyet, kusur ve aktüer raporlarının bir bütün halinde değerlendirilmesinde;
Davacının 30/09/2013 tarihinde meydana gelen kazada yaralandığı, kazaya sebebiyet veren aracın plakasının ve sürücüsünün tespit edilemediği, davacı yanca cismani zararlarının tazmini için Güvence Hesabına karşı işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava açılmadan önce davacı yanca 14/05/2018 kayıt tarihli dilekçe ile davalı Güvence Hesabına başvuruda bulunulduğu, hasar dosyası oluşturulduğu, hasar dosyası kayıtlarının incelenmesinden, davacıya başvurusuna ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
01/04/2020 tarihli SGK yazı cevabına göre, davacıya dava konusu kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 54. maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun14/2-b maddesine ve Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-b maddesine göre, Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için güvence hesabına başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Dava dosyasına ilişkin olarak tanzim edilen …Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 10/03/2021 tarihli raporu ile kusur ve aktüerya yönünden alınan raporların denetlenmesinden kazaya ve yaralanmaya uygun, teknik, ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılmış belirtilen raporlar hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur. Bu kapsamda ve yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında davacının 30/09/2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucu bedensel zarara uğradığı, kazaya sebebiyet veren motosikletin sürücüsünün ve plakasının tespit edilememesi nedeniyle kaza tarihinde geçerli bir sigorta poliçesi bulunmadığı kabul edilmek suretiyle davalı Güvence Hesabının oluşan davacı zararlarından sorumluluğunun bulunduğu, kazanın oluşumunda plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, kusur durumu dikkate alınmak suretiyle davacının davaya konu kaza nedeniyle %8,1 özürlülük oranına göre sürekli iş göremezlikten kaynaklı nihai ve gerçek zararının 215.668,16 TL olduğu, belirlenen tazminat miktarlarının kaza tarihi itibariyle Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen sakatlık yönünden 250.000,00 TL’lık ZMSS poliçe limitlerinde kalması nedeniyle davalının davacıda oluşan maluliyete yönelik 215.668,16 TL maddi zarardan sorumlu olduğu, davalının dava tarihi itibariyle mütemerrit olduğu ve faiz nevinin de yasal faiz olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜ ile, 215.668,16 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın 10/03/2020 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 14.732,29-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak alınan ‭‭791,4‬0-TL’nın mahsubu ile bakiye ‭13.940,89-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından yatırılıp da karar ve ilam harcına mahsup edilen ‭791,4‬0-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11,13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacının yaptığı ilk masraf ‭54,40-TL, bilirkişi ücreti 1.500,00-TL, posta gideri ‭‭135,5‬0-TL olmak üzere toplam ‭‭1.689,9‬0-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 33.193,54-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2022

Katip
e-imzalıdır .

Hakim
e-imzalıdır .