Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/182 E. 2021/172 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/182 Esas
KARAR NO:2021/172

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :09/03/2020
KARAR TARİHİ:09/03/2021

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili firmanın, davalı bankaya, 2004 yılı öncesi taahhüt işleri olmak üzere, 2004 yılından başlayarak, Genel Müdürlük sözleşmesinin 30.09.2019, diğer hizmet binalarının sözleşmelerinin ise 31.07.2019 tarihinde haksız olarak feshine kadar her yıl yenilenen Teknik Hizmet Sözleşmeleri kapsamında bina teknik hizmeti vermiş olduğunu; Davalı …’in 21.05.2004 tarihinden, hizmet sözleşmesinin haksız feshi olan 10.10.2019 tarihine kadar müvekkili firmada Usta Öğretici-Elektrik Teknisyeni olarak, davalı bankanın Genel Mürlük binasında, müvekkili firma elamanı olarak aylık 4.700,00 TL bürüt ücret ile görev yaptığını, …’in müvekkili firmaya hiçbir haber vermeden iş akdini zımmen ve haksız olarak feshederek davalı firma … …AŞ.’de 01.10.2019 tarihinde işe başlamış olduğunu, müvekkili firmanın bunu öğrenince SGK’ya davalının geriye dönük çıkışını yapmış olduğunu; Müvekkili firmanın dabvalı banka ile 01.02.2018 de imzalanmış olan 1 yıllık sözleşme düzenlemesine göre sürenin bitiminden 30 gün önce taraflarca yazılı bildirim olmadığından sözleşmenin aynı şart ve koşullarda 1 yıl daha uzamışken ve halen yürürlükteyken, davalı bankanı davalı firma … … Yönetim AŞ. İle aynı iş ile ilgili sözleşme imzaladığının öğrenildiğini, davalı bankanın bu süreçte müvekkili firmadan hizmet almaya devam ettiğini ve söz konusu işi ihale ile vereceğini duyurarak müvekkili firmadan teklif istediğini fakat ihale sonuçlarını açıklamadan ihale konusu işi davalı firma ile sözleşme imzalayarak bu firmaya verdiğini, sözleşme imzalandığında müvekkili firma elamanlarının halen halen davalı bankaya hizmet vermeye devam ettiklerinden, davalı firmanın, müvekkili firmanın bir kısım elamanlarına kendileri ile çalışmaları konususunda baskı yaptıklarını, bunu haber alan müvekkili firmanın, davalı firma ve bankaya … Noterliğinin 12.07.2019 tarih ve … Yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ettiklerini, ancak bu dvalıların haksız eylemlerine devam ettiklerini; Davalı banka ve davalı firmanın, müvekkili firmanın çalışanlarını, tehdit ve ikna etmeye çalışarak birlikte hareket ettiklerini; Davalı …’inde müvekkili firmada 15 yıldır çalışmakta iken, her hangi bir bir haklı neden olmaksızın ve iş akdini feshine ilişkin hiç bir önele uymaksızın ve hatta müvekkili firmaya hiç haber vermeksizin yeni işvereninin teşviki ve tahriki ile hareket edip yeni işveren ile hizmet ilişkisi kurmuş olduğunu ve müvekkili firmayı zarara uğrattığını, bu davalının müvekkili firmaya karşı hem genel hükümlerden doğan hemde 01.02.2019 tarihli beyan taahhütnameden doğan zarar sorumluluğunun bulunduğunu ve bu beyan ve taahhütname ile kendi isteği ile işten ayrılması halinde davacı şirket ile aynı ya da benzer işi yapan bir şahıs yada şirket bünyesinde çalışması durumunda iş bu sözleşmeye ve rekabet etmeme taahhüdüne karşılık davacı şirkete 12.000,00 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı …’in iş ilişkisi devam ederken öğrendiği iş ile ilgili sırları da davalılara açıklamış olduğunu, davalı …’in iş akdini tek taraflı feshederek bildirim dahi yapmadan davalı firmada işe başladığını ve müvekkili firmanın faaliyet gösterdiği aynı yerde davalı bankanın genel müdürlüğünde aynı işini ifaya devam ettiğini; Davalı banka ve davalı firmanın işçinin müvekkili firmadaki işinden haksız ve usulsüz ayrılmasına neden olduklarını; Müvekkilinin doğmuş ve doğacak zararlarından davalı … ve yeni işveren sıfatıyla davalı firma ve davalı bankanın birlikte sorumlu olduklarını, davalı …’in müvekkili firmaya vermiş olduğu taahhüt kapsamında taahhüt ettiği bedelden de tüm davalıların birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyan ederek müvekkili şirket tarafından davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine davalıların vaki itirazlarının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle husumet itirazlarının bulunduğunu, rekabet yasağı iddiası kapsamında müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, yeni işveren, eski işveren ile işçi arasındaki rekabet sözleşmesinde taraf olmadığından yeni işverene sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili bankanın hukuka aykırı bir eyleminin mevcut olmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının soyut zarar iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacının rekabet yasağı iddialarına dayanak olarak ileri sürülen diğer davalı şahsa ait beyan ve taahhütnamenin geçersiz olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin … İş Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı bir şekilde tek taraflı borç altına sokulmuş olup taahhütnamenin geçersiz olduğunu, taahhütnamede süre, yer ve konu unsuru bulunmadığı gibi müvekkilinin davacı nezdinde güçsüz bir konumda bulunduğunu, taahhütnamenin Anayasanın 49. Maddesi ile koruma altına alınan “Çalışma Hakkına” aykırı olduğunu, Taahhütnamenin baskı ve tehdit altında imzalanmış olup müvekkilinin iradesinin fesata uğratılması nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin mavi yaka personel olup davacının zarara uğrama ihtimalinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava dilekçesinde “davalı personelin davacıya haber vermeden, fesih bildirimi yapmadan, iş akdini zımnen ve haksız feshederek müvekkil şirkette çalışmaya başladığını ve bu durumu öğrendikten sonra davalı personelin geriye dönük olarak SGK çıkışının yapıldığını” iddia ettiğini, bu durumda davacının aslında, davalı personelin kendisine iş akdi ile bağlıyken rekabet etmeme taahhüdüne aykırı davrandığını ileri sürdüğünden, davalı personelin rekabet yasağını ihlal ettiği iddiası, davacı ile personel arasındaki iş akdinin sona ermesinden önceki döneme ilişkin olduğu ve bu halde uyuşmazlığın çözümünün iş mahkemesi alanında kaldığını, müvekkilinin huzurdaki davada taraf sıfatı olmadığından husumet itirazlarının bulunduğunu, davacının müvekkili şirket hakkındaki iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davalı personele ait taahhütnamenin geçersiz olduğunu savunarak davanın öncelikle usulden akabinde esastan reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava konusu İcra dosyası uyap kayıtları, davalı …’e ait SGK kayıtları celp edilmiştir.
Celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı- alacaklı tarafından, davalı- borçlular aleyhine 12.000 Amerikan Doları üzerinden rekabet yasağı ve haksız rekabetten kaynaklanan alacak açıklamasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı …’e ait SGK kayıtlarının incelenmesinde; Davacıya ait iş yerinde 16.08.2004 tarihinde işe başladığı ve 10.10.2019 tarihinde çıkış yaptığı, davalı … AŞ’de ise 01.10.2019 tarihi ile işe başladığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, haksız rekabet hükümlerine aykırılıktan kaynaklanan zararın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalı işçi …’in 16.08.2004 tarihinden hizmet sözleşmesinin haksız feshi olan 10.10.2019 tarihine kadar davacı firmada elektrik teknisyeni olarak, davalı Bankanın Genel Müdürlük binasında davacı firma elemanı olarak çalıştığı, davalı …, davacı yanında çalışırken, davalı ..A.Ş.’de 01/01/2019’da çalışmaya başladığının öğrenildiği, bu şekilde davalı işçinin, haksız rekabet içeren eylemlerde bulunması nedeniyle SGK’ya geriye dönük olarak çıkış bildiriminin yapıldığı, davalı banka ve davalı firmanın, yeni işveren sıfatı ile birlikte hareket ederek, ortak çıkarlarını ele edebilmek amacıyla davacı firma çalışanı olan …’in davacı ile olan iş akdini haksız olarak feshetmeye teşvik ettikleri, bu nedenle uğranılan zarardan tüm davalıların sorumlu oldukları iddia edilmektedir.
Davalı …’in, SGK kayıtlarına göre, 16.08.2004/10.10.2019 tarihleri arasında davacı firmada hizmet sözleşmesi ile çalıştığı, davacı şirketle olan hizmet aktinin devamı sırasında 01.10.2019 tarihinde davalı … A.Ş.’de çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’ nın 444-447. maddeleri arasında yer almaktadır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
İş aktinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir.
Davalı …’in davacının işletmesinde yönetici veya ortak olmadığı, iş sözleşmesi kapsamında çalışan olduğu, davacı tarafın uğradığı iddia edilen zarara ilişkin eylemlerin yukarıda açıklandığı üzere davacı ile hizmet ilişkisinin devamı sırasında gerçekleştiği anlaşıldığından davaya bakma görevinin mahkememize ait olmadığı açıktır. Davaya bakma görevi İş Mahkemelerine aittir.
Bu nedenlerle;Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuşture.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep halinde dosyanın görevli … İş Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
Dair davalı … şirketi vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza