Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/178 E. 2020/322 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2020/178 Esas
KARAR NO: 2020/322

DAVAB ŞİRKETİN İHYASI
DAVA TARİHİ: 06/03/2020
KARAR TARİHİ: 09/07/2020

Davacı tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılan; “Şirketin İhyası” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A :
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … İli, … İlçesi, … Köyü (… Mahallesi),… ada, .. parselde kayıtlı taşınmazın … Blok … nolu bağımsız bölümünü 27/02/2019 tarihinde satın aldığını, taşınmazın üzerinde önceki malikin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere … tarihinde 2. Derecede 550.000,00 TL meblağlı 6 yıl süre ile serbest dereceden istifade etmek kaydı ile … Tic AŞ lehine ipotek mevcut olduğunu, bu şirketin … tescil tarihinde ünvanının değişerek …Tic AŞ olduğunu, bahsi geçen ipoteğin fekki bakımından davalı şahsın tasfiye memuru olduğu şirketin ihyasının bakımından işbu davanın açılması zaruretinin doğduğu belirtilerek; … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı …Tic AŞ’ nin ihyasına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A:
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle: İhya talebine dayanak gösterilen ipotek işleminden müvekkili kurumun sorumlu bulunmadığını, tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurun sorumluluğunu doğuracağını, tasfiye memurunun alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunmuş, müvekkili bakımından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuru davaya cevap vermemiş, vekili duruşmadaki beyanında; ipoteğe ilişkin olarak herhangi bir alacağın mevcut bulunmadığını, davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
G E R E K Ç E:
Davada uyuşmazlığın ticaret sicilden tasfiye kararı sonucu terkin olunan şirketin ihyası gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, kesin yetki kuralı bakımından da ihyası istenen şirketin mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı görülmüştür.
İhyası talep olunan … Tic AŞ’ nin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunmaktadır. Şirketin tasfiye kararı aldığı ve tasfiyesinin sona erdiğinin 29/12/2017 tarihinde tescil ve ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Celp olunan tapu kaydı ve tedavüller incelendiğinde; …/… hudutlarında bulunan … Mahallesi, … ada, …parsel, … Blok, … nolu taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu ve ihyası talep olunan şirket lehine dava dışı … aleyhine 550.000,00 TL bedelli ipotek kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Tasfiye; şirket leh ve aleyhindeki davaların intacı, alacakların tahsili, borçların tamamen ödenmesi ve kalanın son bilanço gereği ortaklar arasında hisseleri nisbetinde bölüştürülmesi işlemlerini zorunlu olarak içerir.
eTTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; eTTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve eTTK’nda doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547.madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547.maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Yine TTK’nun Geçici 7.maddesinde, hükümde yer verilen hallere ilişkin olarak anonim, limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesinin, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı öngörülmüş ve 15. Fıkrasında ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği düzenlenmiştir.
Davaya konu edilen ihya talebinin dayanağı olarak gösterilen ipotek şerhinin, davacının maliki olduğu taşınmazın tapu kayıtlarında mevcut olduğu, davalı tasfiye memuru vekilinin duruşmadaki beyanı doğrultusunda ipoteğe ilişkin olarak herhangi bir alacağın bulunmadığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile yapılan düzenleme ve bu düzenlemede yer verilen ve yukarda belirtilen; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmü karşısında, iddia olunan tapu kaydındaki ipoteğin fekkine ilişkin olarak uyuşmazlığın sona erdirilmesi için şirketin ihyası gerektiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkememize açılmış şirketin ihyası istemli davanın yerinde olduğu ve son tasfiye memurunun da ek tasfiye işlemleri bakımından yine bu sıfatla görevlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Diğer yandan davalı sicilin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağı kanaatine varılmş, davanın bu suretle kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; şirketin (… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı … Tic AŞ) İHYASINA,
2-Son tasfiye memuru …’ in ek tasfiye işlemleri bakımından bu sıfatla GÖREVLENDİRİLMESİNE,
3-İhya kararının Ticaret Sicilde TESCİL VE İLANINA,
4-Harçlar Kanunu 22. Maddesi nazara alınarak, alınması gereken 18,33 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile artan 36,07 TL’nin davacıya karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, davacı tarafça yapılan 18,33 TL peşin harç giderinin davalı tasfiye memuru …’ den alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 50,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı olmak üzere toplam; 104,40 TL yargılama masrafının davalı …’ den alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca (ve Tarife’nin 6.maddesi nazara alınarak) hesap ve takdir edilen 1.700,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ den alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09/07/2020

Başkan…
e-imzalıdır .

Üye …
e-imzalıdır .

Üye …
e-imzalıdır .

Katip …
e-imzalıdır .