Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/168 E. 2021/419 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/168 Esas
KARAR NO : 2021/419

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/12/2018
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı borçlunun müvekkilinden yemek ve gıda alışverişi yaptığını ancak ücretini ödemediğini, davacının …’da … yemek üretim tesisi olduğunu, davalı borçlunun 31/08/2015-30/10/2017 tarihleri arasında muhtelif zamanlarda yemek ve gıda satın aldığını ancak borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu hakkında … 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine % 40’tan aşağı olmamak üzere icra İnkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; açılan davada asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, davacı tarafın, müvekkilinin iki yıl iki ay içinde toplam 319.074,64-TL yemek ve gıda alışverişi yaptığı iddiası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin yanında 7-8 kişi çalıştığını ve bu kişilerin sadece öğle yemeği yediğini ve yenilen yemeklerin parasının elden nakit olarak davacıya ödendiğini, müvekkilinin davacıdan fatura talep ettiğini, davacı tarafından gönderilen faturaları defterine kaydettiğini, ancak davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirkette çalışan kişilerin davacının iddia ettiği miktarda yemek yemiş olmasının mümkün bulunmadığını, yapılan icra takibinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03/12/2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, itirazın iptali talebine imişin bulunmaktadır.
Mahkememizce … 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, takibe konu faturalar, tarafların birbirlerine gönderdikleri ihtarnameler ve taraflar arasında düzenlenen 24/09/2019 tarihli “Sulh Protokolü ve İbraname” başlıklı belge dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 24/09/2019 tarihli “Sulh Protokolü ve İbraname” başlıklı belgenin incelenmesinden; protokolün, davacı … ve vekili Av. … ile davalı … Ltd. Şti. ve vekili Av. … arasında düzenlendiği, protokolün konusunun, taraflar arasında derdest olan … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı (… 1. İcra Dairesinin… E. Sayılı icra dosyasına itirazın iptali davasıdır) ve … 10. Tüketici Mahkemesi’nin … E. Sayılı davalarında tarafların sulh olmasına ve davacının taleplerinin karşılanmasına ilişkin hükümleri düzenlemek olduğu, protokolün 1. maddesi ile; tarafların dava dosyalarından kaynaklı davacının alacağının tüm ferileri dâhil 300.000,00-TL olduğunda mutabık olduklarının kararlaştırıldığı, 2. maddesi ile; davalı iş bu protokol gereği davacının … Bankası … şubesindeki … iban nolu banka hesabına 40.000,00-TL ödeme yapacağı, 20.000,00-TL bedelli 20/10/2019 keşide tarihli …’nın keşidecisi olduğu çeki vereceği, ödeme yapıldığında davacının protokolü mahkemelere sunarak mahkemelerden davaların sulh ile sonuçlanmış olduğuna dair karar verilmesini talep edeceği, davacının protokolü mahkemelere sunmasının ödeme yapılmış olduğunu göstereceği, 3. maddesi ile; kalan 240.000,00-TL bedelin, … İli, … İlçesi, … Mah. … Sk. 1957 Ada, 22 Parselde kain dükkanın (üzerinde … Bankası A.Ş.’nin ipoteği bulunmaktadır) ipotekle birlikte davacı veya göstereceği kişiye tapu devri suretiyle ödenmiş olacağı, dükkan üzerindeki ipoteğin 31/12/2019 tarihine kadar başka bir gayrimenkul üzerine alınıp kaldırılacağı, 4. maddesi ile; Mahkemenin protokolü davanın sulh ile sonuçlanabilmesi için yeterli görmemesi halinde ise davacının, davadan feragat ederek feragat doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edeceği, 5. maddesi ile; tarafların yargılama gideri, vekâlet ücreti ve herhangi bir isimle birbirinden alacaklı olmadıklarını, birbirlerini ibra ettiklerini kabul etmiş olduklarını kararlaştırdıkları anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun 313. maddesi; “(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.
(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” hükmünü içermektedir.
Yine aynı Kanunun 315/1. maddesi; “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmünü içermektedir.
Taraflar arasındaki sulh sözleşmesinin incelenmesinden sulhün şarta bağlı olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK’nun 313/4. maddesi sulhün şarta bağıl olarak yapılabileceğini belirtmektedir. Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde sulhün geçerli olabilmesi şartı olarak sözleşmenin 2. maddesi ile davalının iş bu protokol gereği davacının … Bankası … şubesindeki … iban nolu banka hesabına 40.000,00-TL ödeme yapılmasını, 20.000,00-TL bedelli 20/10/2019 keşide tarihli …’nın keşidecisi olduğu çekin verilmesini kararlaştırdıkları anlaşılmaktadır. Dosyaya davalı tarafından sunulan … tarafından düzenlenen 25/09/2019 tarihli ödeme dekontunun incelenmesinden davalı tarafından sulh protokolü gereği davacının … Bankası … şubesindeki … iban nolu banka hesabına 40.000,00-TL ödeme yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Yine davalı tarafından dosyaya sunulan çek örneğinin incelenmesinden 20.000,00-TL bedelli 20/10/2019 keşide tarihli, …’nın keşidecisi olduğu çekin davacı …’a verilerek teslim edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın yapılan ödeme ve teslim edilen çeke yönelik herhangi bir itirazı da bulunmamaktadır. Bu durumda taraflar arasında sulhün geçerli olabilmesi için kararlaştırılan şartın davalı tarafça yerine getirilmiş olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı taraf, protokole göre kalan 240.000,00-TL bedelin, … İli, … İlçesi, … Mah. … Sk. 1957 Ada, 22 Parselde kain dükkanın (üzerinde … Bankası A.Ş.’nin ipoteği bulunmaktadır) ipotekle birlikte davacı veya göstereceği kişiye tapu devri gerektiğini, davalı tarafça bu edimin yerine getirilmediğini, bu nedenle sulh protokolünün geçerli olmadığını ileri sürmekte ise de; taraflar arasında yapılan sulh protokolü incelendiğinde taşınmaz devrinin sulhün geçerli olabilmesi için bir şart olarak kararlaştırılmadığı görülmektedir. Kaldı ki davalı taraf, söz konusu taşınmazın devrine hazır olduğunu da belirtmektedir. Bu nedenlerle taraflar arasında düzenlenen 24/09/2019 tarihli sulh protokolünde, sulhün geçerliliği için öngörülen şartların gerçekleştiği kabul edilmiştir. Davacı taraf, sulh protokolüne göre karar verilmesini istemediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 315/1. maddesi gereğince; taraflar arasında sulh protokolü bulunduğundan açılan dava ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Taraflar arasında düzenlenen 24/09/2019 tarihli “Sulh Protokolü ve İbraname” dikkate alınarak, 6100 Sayılı HMK’nun 315/1. maddesi gereğince KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının harcın, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 5.449,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.389,70-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3- Sulh protokolünde tarafların yargılama giderleri konusundaki beyanları dikkate alınarak, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- Sulh protokülünde taraf vekillerinin vekâlet ücreti konusundaki beyanları dikkate alınarak taraflar lehine vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ün yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.03/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır