Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/163 E. 2021/247 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/300 Esas
KARAR NO:2021/466

DAVA:TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:22/03/2016
KARAR TARİHİ:16/06/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/02/2013 tarihinde müteveffa …’ın kullanımındaki … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu …’ın olay yerinde vefat ettiğini, diğer aracın sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı aleyhine …. ATM’nin … esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası ikame edildiğini, dosyada alınan kusur raporunda …’ın da %25 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müteveffa …’ın kullanımındaki … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … A.Ş tarafından trafik sigortasıyla sigortalandığını, sigortalı araç sürücüsünün ölümü nedeniyle davacının destekten yoksun kaldığını, davacının sigorta şirketine karşı üçüncü kişi konumunda olduğunu, müteveffanın kusuru oranında oluşan zarardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu beyan ederek 30.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde olmamakla birlikte 23.05.2016 tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranı ile doğru orantılı olduğunu, ancak mevcut olayda bir sorumluluğunun bulunmadığını, tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat istemlerinin teminat dışında olduğunu, mevcut olayla ilgili …. ATM’nin … Esas sayılı dosyasında 89.903,48-TL tazminata hükmedildiğini ve bu miktarın da karşı araç sigorta şirketinden tahsil edildiğini, davacının müteveffanın kusur oranına denk gelen 30.270,53-TL tazminatı müvekkili şirketten talep ettiğini, ancak tazminat talebinin sigorta teminatı dışında olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin davacıya karşı sigorta poliçesinden kaynaklı bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Kazaya karışan araçların trafik kayıtları, poliçe sureti, SGK kayıtları ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …(Eski Esas) …(Yeni Esas) dosyasının Uyap kayıtları getirtilmiş, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yaptırılmıştır.
Davacı yanca kazaya ilişkin …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan kusur raporları, hesap raporu, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 19/03/2013 günlü ve … Esas, … Karar sayılı veraset ilamı, ölü muayene tutanağı ve ölüm belgesi, nüfus kayıtları, … plakalı aracın trafik tescil bilgileri ve trafik sigorta bilgileri ibraz edilmiştir.
Müteveffanın kullanımındaki … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 15.03.2012- 15.03.2013 vadeli olarak trafik sigortasıyla sigortalandığı anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …(Eski Esas) …(Yeni Esas) dosyası incelendiğinde; davacılarının … mirasçıları olan …, … ve … olduğu, davalıların …, … ve … Sigorta A.Ş olduğu, davanın konusunun …’ın ölümü sonucu oluşan davacı …’ın destekten yoksun kalma maddi zararlarının ve davacıların manevi zararlarının tazmini istemine ilişkin olduğu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının birleştirildiği, bu dosyanın da davacılarının …’ın kardeşleri olan …, … ve … olduğu, davalılarının … ve … olduğu, davanın konusunun manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, asıl davada davacı …’ın destekten yoksunluk davası ile ilgili olarak davanın kabulüne, adı geçen davacının ve diğer davacıların diğer talepleri bakımından davanın kısmen kabulüne, birleşen davada da davanın kısmen kabulüne karar verildiği, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 21.05.2019 günlü ve 2016/… Esas, 2019/… Karar sayılı ilamı ile; “…davacılar vekilinin sair, asıl ve birleşen dosya davalıları … ve …’nun ise tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,” karar verilmiş, ilamın 2 numaralı bendinde; “Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında,olay tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, ölenin davacıların eş ve babaları oluşu ve meydana gelen zararın ağırlığı da gözönüne alınarak asıl dosya davacıları eş Ayşe ve çocuklar Harun ve … için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
Her ne kadar eldeki dava dosyasının 28/03/2017 tarihli celsesinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmişse de bahse konu dosyadaki maddi tazminata ilişkin kurulan hükmün bozma konusu yapılmamış olması, bozma sebeplerinin ise manevi tazminatın miktarıyla sınırlı olması karşısında 30/09/2020 tarihli celsede mezkur dosyanın beklenilmesinden vazgeçilmesine, Yargıtay denetiminden geçen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki kusur tespitlerine nazaran davacı yanca talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesi noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen tazminat hesap uzmanı tarafından oluşturulan 01/04/2021 tarihli raporda; …. ATM … E. sayılı dosyasında mevcut ve Prof.Dr. Hüseyin Sönmez tarafından düzenlenen 23.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda olayın meydana gelmesinde; a) … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ nun %75 oranında kusurlu olduğu, b) Müteveffa sürücü …’ ın %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, Anayasa Mahkemesinin E. …, K. 2020/40, T. 05.03.2020 sayılı iptal kararı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 T. 2020/… E. 2021/… K. sayılı kararı dikkate alınarak; müteveffanın ve davacıların muhtemel bakiye ömrü TRH-2010 yaşam tablosu ile belirlenecek; ancak; davacıların maddi zararı %10 artış, %10 iskontolu progressive rant yöntemine göre hesaplanacağı, dosyada sureti mevcut ZMSS poliçesine göre … plakalı araç 15.03.2012-15.03.2013 vadeli olarak davalı … A.Ş tarafından 225.000,00 TL ile sigortalanmış ise de Hazine Müsteşarlığınca kaza tarihi itibarı ile zeyilnameye bakılmaksızın belirlenmiş olan teminat limiti ölüm halinde 250.000,00 TL olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 07.11.2012 tarih ve 2012/… Esas ve 2012/… K.Sayılı kararında ve Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-… E, 2012/… K.Sayılı kararında; “ …araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve karayolları motorlu Araçlar Zorunlu mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile destekten yoksun kalan davacılar zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna karar vermek gerekir.” şeklinde hüküm kurulduğu, davacının %25 kusura isabet eden nihai ve gerçek maddi zararının 96.326,77 TL olduğu ve 250.000,00 TL tutarındaki teminat limitinin altında kaldığı, dava öncesinde davalı sigorta şirketine ihtar edildiğine dair belge bulunmamaktadır. Bu durumda davalı … A.Ş yönünden temerrüt tarihi 22.03.2016 dava tarihi olduğu ve sigortalı aracın poliçesinde kullanım amacının hususi olduğu belirtilmesi nedeniyle faiz nev’i yasal faiz olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı vekili 06/04/2021 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 96.326,77-TL’na arttırmıştır.
Davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuşsa da, raporun teknik, ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, itiraz sebepleri ise Anayasa Mahkemesi’nin E. …, K. 2020/40, T. 05.03.2020 sayılı iptal kararı ile istikrarlı Yargıtay içtihatları kapsamında yerinde görülmediğinden yeniden veyahut ek bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Davalı yanca zamanaşımı def’inde bulunulmuşsa da KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Dava konusu kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85 ve 66 maddelerine göre, ceza dava zamanaşımı 15 yıldır. Kaza tarihi olan 19/02/2013 tarihi ile dava tarihi olan 23/03/2016 tarihi ve ıslah tarih olan 06/04/2021 dikkate alındığında 15 yıllık ceza dava zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davalı tarafın zamanaşımına yönelik iddia ve itirazları yerinde görülmemiştir.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının eşi olan …’ın 19/02/2013 tarihinde yönetimindeki … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu vefat ettiği, kazanın oluşumunda … plakalı kamyonet sürücüsü …’nun %75, … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ın %25 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …(Eski Esas) …(Yeni Esas) dosyasından dava açıldığı, eldeki davada müteveffanın kullanımında bulunan … plakalı aracın trafik sigortacısından destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunulduğu, müteveffanın %25 kusuruna, davacı ile müteveffanın TRH- 2010 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömürlerine ve progressive rant yöntemine göre davacının nihai ve gerçek maddi zararının 96.326,77 TL olduğu, destekten yoksun kalan davacının sigorta şirketine karşı üçüncü kişi konumunda olması ve hesaplanan tazminatın poliçe teminat limitleri dahilinde olması nedeniyle davalının davacının maddi zararlarından sorumlu olduğu sonucuna varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 96.326,77 TL maddi tazminatın 22/03/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 6.580,08 TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 742,33‬ TL harcın mahsubu ile eksik kalan 5.837,75‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin ve tamamlama harcı olarak yatırdığı 742,33‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı ilk masraf 33,50 TL, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve ‭108,5‬0-TL posta gideri olmak üzere toplam; ‭942‬,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.101,04- TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avanslarından var ise artan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran taraflara İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .