Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/150 E. 2022/888 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/150 Esas
KARAR NO :2022/888

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİH:05/01/2015
KARAR TARİHİ:20/12/2022

D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Davalılardan …’in 07.07.2011 günü sevk ve idaresindeki … plakalı Mercedes marka araç ile seyir halinde iken müvekkilinin kullandığı elektrikli bisiklete çarparak müvekkilin basit tıbbî müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, bu fiilinden dolayı davalının …. Sulh Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyası ile kusurlu bulunduğunu, davalı …’in sebebiyet verdiği maddi zararları gidermekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin sol bacağı kırılmış olduğundan tedavi masraflarının TBK 54. madde gereği tazmini gerektiğini, haksız fiil nedeniyle müvekkilinin kullandığı elektrikli bisikletin kullanılamayacak hale geldiğini, davalının yola gerekli dikkatli özeni göstermemesi ve hızını mahallin durumuna göre ayarlamaması neticesinde davaya konu trafik kazasının olduğunu, müvekkilinin babasının işletmekte olduğu lokantada asgari ücretle çalıştığını, haksız fiil nedeniyle çalışamadığı zamanlarda uğramış olduğu kazanç kaybının TBK madde 54 gereği tazmini gerektiğini, müvekkilinin olayın gerçekleştiği tarihte 15 yaşını doldurduğunu ve 06.04.2004 tarih ve 25425 sayılı Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik madde 4 gereği “genç işçi” statüsünde olduğunu, fiilin gerçekleştiği zamanda genç işçiler için öngörülen net asgari ücretin 658,95 TL olduğunu ve müvekkilinin bacağının 105 gün alçıda kalması nedeniyle çalışamayarak kazanç kaybına uğradığını, davalı … Sigorta’nın haksız fiil ile müvekkiline zarar veren davalı gerçek kişi …’in sebep olduğu maddi zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalılardan … İnş Turizm ve Oto Kira Limited Şirketinin haksız fiilin gerçekleştiği tarihte kazaya karışan … plakalı otomobilin ruhsat sahibi, işleteni olduğunu, davaya konu olayda müvekkilinin bedensel bütünlüğünün bacağının kırılması nedeniyle zedelendiğini ve 3 aydan uzun bir süre boyunca yürüyemediğini, 16 yaşında bir gencin uzun bir süre yürüyememesinin derin bir elem ve ızdırap yaşamasına sebep olduğunu, tedavisi basit tıbbi müdahale ile giderilemeyen yaralar ve kemik kırıklarının psikolojisini olumsuz olarak etkilediğini ve derin bir üzüntü yaşamasına sebep olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 4.656,325 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile … İnş Turizm ve Oto Kira Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı iddiası edilen … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde 26.12.2010-2011 vadeli … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin söz konusu poliçe kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatından sorumluluğu zorunlu Trafik Sigortası hadlerinin üzerinde kalan hasarlarda 150.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat talepleri bu bedele kadar teminata dahil olduğunu, müvekkili şirket ancak sigortalının kusuru nispetinde ve sigorta poliçesi limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dava konusu maddi talepler trafik poliçesi teminatında kaldığını, müvekkili şirket nezdinde … plakalı aracın trafik poliçesi bulunmadığını ve müvekkili şirketin ihtiyati mali mesuliyet sigortacısı olarak ancak trafik poliçesi teminatlarını aşan hasarlarda sorumluluğu söz konusu olacağını hakkında ikame edilen dava haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; 07/07/2011 günü saat 13:30′ sularında, davalı müvekkilin, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile, … kapı Caddesi üzerinde seyir halinde bulunurken, … Sokak üzerinden … caddesine kullanmış olduğu elektrikli bisikleti ile çıkan davacıya çarptığını iddia ettiğini, davacı vekilinin beyan ve iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalı müvekkili anayol olan … Caddesi üzerinde hareket halindeyken, davacı kullanmakta olduğu elektrikli bisiklet ile kontrolsüz bir şekilde tali yoldan, ana yola çıkış yaptığını ve davalı müvekkilinin kullanmakta olduğu araca, sağ tarafından çarptığını, vurgulanması gereken husus ise, davalı müvekkilinin davacıya ait araca çarpmadığı, aksine davacının kullanmakta olduğu elektrikli bisiklet ile, olağan seyir halinde olan davalı müvekkilinin aracına çarptığını, asli derecede kusurlu olduğunun belirtildiğini, salt kendi kusuru ile kazanın oluşmasına sebebiyet olan davacının, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan aracın 02/07/2011- 01/08/2011 tarihleri arasında dava dışı …isimli kişiye kiraya verildiğini, işletenlik sıfatlarının olmadığını, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacının yaralandığı 07.07.2011 tarihli trafik kazasından dolayı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/280 Esas ve 2014/300 karar sayılı kararında “1-Davaya bakmaya görevli Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine, kararın kesinleşmesi ve istek halinde dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,” kararı üzerine mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2015/3 esas ve 2017/909 karar sayılı 27/11/2017 tarihli karar ile, “Bilirkişi raporuna göre; davalı sürücü … … %25 oranında kusurlu olduğunu, davacı bisiklet sürücüsü … %75 oranında kusurlu olduğunu, TC ADalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Dairesi Kurulu tarafından hazırlanan 13.07.2016 tarih ve 2016/29260-7433 sayılı ” Adli Bilirkişi Kurulu Raporu” na göre meslekte kazanma gücünden kayıp oranı %10,30 ve sürekli olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 Aya kadar uzayabileceği ” şeklinde görüş kanaatine varıldığını, Rapor tanzim tarihi 21.05.2017 tarihi itibariyle; geçici iş göremezlik zarar tutarı olarak 1.391,85-TL tazminat, sürekli iş göremezlik tazminat tutarı olarak toplam 27.555,41-TL tazminat olmak üzere toplam 28.947,26-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığını, olay tarihinde Karayolları Motorlu Araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi azami teminat limitinin 200.000-TL olduğunu, davacı vekili tarafından toplam 4.656,33-TL maddi tazminatı talep ettiğini belirtmiştir.
Dosyada mevcut bilirkişi raporunda kusur tayinin hem ceza dosyası hem de önceki tespitler bakımından aydınlatıcı olması, davalı sürücünün kusurlu olması ve davalı sigortanın sigortalı kusuru oranında ve teminat dahilindeki miktar itibariyle sorumlu olması ilkesi gereği davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, davalı … Oto isimli şirketin işleten sıfatıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85/1 maddesi uyarınca sorumlu olduğu kanaatine varılmakla, manevi tazminat bakımından ise davalının kusur durumu, maddi zarar miktarı esas alınmak suretiyle kısmen kabul şeklinde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle,
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE,
2-Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre hesaplanan 28.947,26 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, faiz talep edilmediğinden bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
3-Manevi tazminat bakımından tarafların kusur durumu dikkate alınarak 1,500.00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen bu karara karşı davalı vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 2018/791 esas ve 2020/261 karar sayılı 20/02/2020 tarihli kararı ile ” Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş şirket nezdinde 26.12.2010-2011 tarihleri arasında … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatınında verildiği, bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ZMMS hadlerinin üzerinde kalan zararda söz konusu olabileceği, aynı araca ilişkin … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi bulunduğu belirtildiğinden sıralı sorumluluk gereği ZMMS poliçesi sınırları içerisinde kalan zarar nedeniyle bu davalının sorumlu tutulamayacağı, göz önünde tutulduğunda davalı tarafından düzenlenen İMMS poliçesinin içerisinde yer aldığı, kasko sigorta poliçesi ile kazaya karışan araca ait ZMMS poliçesinin eksiksiz olarak dosya içerisine getirtilerek bu davalının sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği, bu haliyle bu davalının istinaf taleplerinin yerinde bulunduğu,
Davalı …. İnş Ltd Şti’nin istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede ise; 2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hâkimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı … İnş. Ltd. Şti. vekili hukuken işleten olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kazaya karışan aracın kiralama sözleşmesi ile dava dışı …’e kiralandığını belirterek buna ilişkin belgeleri dosyaya sunmuştur.
Mahkemece bu husus tartışılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece taraflar arasında uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin Maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı … İnş. Ltd. Şti. işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
Yukarıdaki açılamalar ışığında, davalılar … Sigorta Aş vekili ile …. İnş. Ltd. Şti. vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılması, davalı … yönünden ise istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle mahkememizce verilen karar kaldırılmış ve yeniden yargılama yapılmak üzere mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememiz İstinaf Mahkemesi kararı ile bağlı olduğundan İstinaf Mahkemesi kaldırma kararı doğrultusunda araştırmalar yapılmıştır.
Dava konusu aracın kasko ve ihtiyari mesuliyet poliçesi, tramer kayıtları celp edilmiş, dava konusu aracın ZMMS poliçesinin hangi sigorta şirketi tarafından düzenlendiği sorulmuş, davalı…Ltd. Şti’nin (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan dava konusu aracın kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesinin bildirilip bildirilmediği sorulmuş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
SMMM bilirkişi …’dan alınan 16/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
A) Davalı tarafın yalnızca yevmiye defteri temin edilmiş olup, defteri kebir ve envanter defterleri temin edilemediğinden anılan ticari defterlerin Davalı lehine delil olarak sayılıp sayılmayacağının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
B) Davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden verilen hizmete ilişkin faturanın tarafımıza ibraz edilmediği,
C) Kiralama hizmetinin verildiği … ve Organizasyon Limited Şirketi’ne ilişkin cari hesap dökümünün tarafımıza ibraz edilmediği,
D) Kiralama hizmetinin verildiği … ve Organizasyon Limited Şirketi’ne ilişkin satış bilgilerinin 2021 yılında verilen BS formlarında bildirilmediği,
E) Davalı tarafından tarafımıza sunulan belgelerin incelenmesi neticesinde Davalı tarafın işleten sıfatına sahip olabileceği yönündeki görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan raporların değerlendirilmesi sonucunda;
Davacı vekili, dava dilekçesi ile davacının 07.07.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanması ve bisikletinin zarar görmesi nedeniyle, davacı için her üç davalıdan 300,00 TL tedavi gideri, 2.050,00 TL bisiklet bedeli, 2.306,325 TL kazanç kaybı (sürekli iş göremezlik ve geçici işgöremezlik tazminatı) olmak üzere toplam 4.656,325 TL maddi tazminat ve sigorta şirketi dışındaki davalılardan 5.000,00 manevi tazminat talebinde bulunmuş ve ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 31.297,26 TL’ye artırmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı iddiası edilen … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde 26.12.2010-2011 vadeli … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin söz konusu poliçe kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatından sorumluluğu zorunlu Trafik Sigortası hadlerinin üzerinde kalan hasarlarda 150.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, … plakalı aracın trafik poliçesi bulunmadığını ve müvekkili şirketin ihtiyati mali mesuliyet sigortacısı olarak ancak trafik poliçesi teminatlarını aşan hasarlarda sorumluluğu söz konusu olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; olayda asli ve tek kusurlunun davacı olduğunu, davalının kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … İnş Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın 02/07/2011- 01/08/2011 tarihleri arasında dava dışı …isimli kişiye kiraya verildiğini, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 53. Maddesinde; ölüm halinde uğranılan zararların, cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemiş ise tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
Maluliyet, kusur ve aktüer hesaba ilişkin tüm raporlar incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
Davacının maluliyetinin tespitine ilişkin tanzim edilen 13.07.2016 tarihli ATK 3.. İhtisas Kurulunun raporuna göre, davacının 07.07.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği dikkate alındığında; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %10.3 olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Kusur ve hesap yönünden alınan 31.05.2017 tarihli bilirkişi tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre, meydana gelen kazada davalı sürücü …’in %25 oranında, davacı bisiklet sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, davacının geçici iş göremezlik zararının 1.391,85 TL, sürekli iş göremezlik zararının 27.555,41 TL olmak üzere toplam 28.947,26 maddi tazminat hesaplandığı, ZMMS poliçe azami teminat limitinin 200,000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı … İnşaat… Ltd Şti’nin ünvanının değiştiği ve…Ltd. Şti. olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında toplanan delillerden kazaya karışan … plakalı aracın, kaza tarihinde davalı … İnşaat… Ltd Şti adına kayıtlı olduğu, kaza sırasında sürücüsünün davalı … olduğu, aracın kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesinin dava dışı … Sigorta AŞ. Tarafından, Kasko poliçesinin ise davalı … Sigorta AŞ. Tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş şirket nezdinde 26.12.2010-2011 tarihleri arasında … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatınında verildiği, bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ZMMS hadlerinin üzerinde kalan zararda söz konusu olabileceği, aynı araca ilişkin … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi bulunduğu, davacının hesaplanan maddi zararının ZMMS poliçesi teminat sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından sıralı sorumluluk gereği ZMMS poliçesi sınırları içerisinde kalan zarar nedeniyle bu davalının sorumlu tutulamayacağı, davalı … Sigorta AŞ’nin bu kapsamdaki savunmasının yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı … Ltd. Şti.(eski ünvanı:… İnşaat… Ltd Şti.) vekili tarafından, kazaya karışan aracın 02/07/2011- 01/08/2011 tarihleri arasında dava dışı …isimli kişiye kiraya verildiği, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığı savunulmuştur.
2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hâkimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
İstinaf kaldırma kararında belirtildiği şekilde toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre Davalı … Ltd. Şti.(eski ünvanı:… İnşaat… Ltd Şti.)nin işletenlik sıfatının olup olmadığı değerlendirilmiştir. Buna göre, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın 02/07/2011- 01/08/2011 tarihleri arasında dava dışı …isimli kişiye kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesinin dosyamıza sunulduğu, bu sözleşme dışında aracın fiilen teslim edildiğine, ekonomik yararlanmanın …’e ait olduğuna, kira bedeline ilişkin fatura düzenlendiğine, kira bedelinin Maliye ve vergi dairelerine bildirildiğine dair bir delil elde edilemediği, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenmediği, alınan bilirkişi raporunda davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemede kira sözleşmesi kaynaklı sadece … ve Organizasyon Limited Şirketi’ne ilişkin 1.888,00 TL’lik cari hesap kaydına rastlandığı ancak dayanak fatura gibi tevsik edici belge ibraz edilmediğinin tespit edildiği, bu kaydın dosyamızda iddia konusu olan …ile ilgisi olmadığı anlaşılmakla, davalı şirketin 3. Kişileri de bağlayacak şekilde aracın uzun süreli kiralama ile devredildiği hususunu ispat edemediği, işletenlik sıfatının devam ettiği, bu kapsamdaki savunmasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Yukarıda yapılan tespitler, açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında mahkememizce verilen önceki karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı da gözetilerek yapılan değerlendirmede;
Davacı tarafça, dava konusu kazadan dolayı dava ve ıslah dilekçesi ile toplam 31.297,26 TL maddi tazminat talebinde bulunulduğu, alınan bilirkişi raporuna göre davacının talep edebileceği sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatları toplamının 28.947,26 TL olduğu, davacının bisiklet zararı ve tedavi gideri zararına ilişkin dosya kapsamında bir delil ve bilirkişi tespiti bulunmadığı, önceki kararımızda bu kapsamda maddi tazminat talebinin 28.947,26 TLüzerinden kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığından davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu da anlaşılmakla ve ve değerlendirilmekle, davacının dava konusu kazadan dolayı talep edebileceği toplam maddi tazminat miktarının 28.947,26 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafça, davalıların tamamından maddi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş şirket nezdinde 26.12.2010-2011 tarihleri arasında … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatınında verildiği, bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ZMMS hadlerinin üzerinde kalan zararda söz konusu olabileceği, aynı araca ilişkin … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi bulunduğu, davacının hesaplanan maddi zararının ZMMS poliçesi teminat sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından sıralı sorumluluk gereği ZMMS poliçesi sınırları içerisinde kalan zarar nedeniyle bu davalının sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından bu davalı yönünden açılan maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Diğer davalılar kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü … ve malik ve işleteni … Ltd. Şti.(eski ünvanı:… İnşaat… Ltd Şti.) yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve tespitler kapsamında davacının tespit edilen 28.947,26 TL maddi zararından sorumlulardır. Bu sebeple bu davalılar yönünden maddi tazminat davasının 28.947,26 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafça, dava konusu kazada yaralanmasından dolayı, davalılar … ve … Ltd. Şti.(eski ünvanı:… İnşaat… Ltd Şti.) ‘den 5.000,00 TL manevi tazminat tazminat talep edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Kaza tarihi, kazanın gelişim şekli, kusur durumu, davacının yaşı, duymuş olduğu acı ve üzüntünün büyüklüğü, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ve yukarıda açıklanan ilkeler ve önceki kararımızda manevi tazminat talebinin 1.500,00 TL üzerinden kısmen kabul edildiği, bu karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğduğu da göz önünde tutularak, somut olayda 1.500,00 TL manevi tazminatın uygun olacağı değerlendirilmiştir. Davalılar kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü … ve malik ve işleteni … Ltd. Şti.(eski ünvanı:… İnşaat… Ltd Şti.) yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve tespitler kapsamında davacı lehine takdir edilen bu manevi tazminattan sorumlulardır. Bu nedenlerle davacının manevi tazminat davasının 1.500,00 üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASI BAKIMINDAN;
Davacı tarafından, davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı açılan davanın REDDİNE,
Davacı tarafından davalılar … Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’e karşı açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE, 28.947,26 TL maddi tazminatın bu davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, Fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI BAKIMINDAN;
Davacı tarafından davalılar … Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’e karşı açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE, 1.500,00 TL manevi tazminatın bu davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, Fazlaya dair istemin REDDİNE,
3-a) Maddi Tazminat Yönünden Alınması gereken 1.977,39 TL harçtan peşin+ıslah ile alınan 619,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.357,49 TL harcın davalılar…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’den tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin ve ıslah yolu ile yatırılan 619,90 TL harcın davalılar…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’den tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
b)Manevi Tazminat Yönünden Alınması gereken 102,47 TL harcın davalı…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’den tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan 25,20-TL başvurma harcı parası, 1.024,20-TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 2.00,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 3.049,40-TL yargılama masrafının red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.557,93 TL’sinin davalılar…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve 27,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı olmak üzere toplam 125,10 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne ödenmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve 82,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı olmak üzere toplam 180,60 TL yargılama giderinin, davanın ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 29,11 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, fazlasının kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve 65,30 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.163,04 TL’sinin davanın ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 187,45-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, fazlasının kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-)Maddi tazminat yönünden;
a)Davalı … Sigorta A.Ş. Kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE,
b)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’den tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
c)Davalılar…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’e VERİLMESİNE,
9-)Manevi tazminat yönünden;
a)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.500,00-TL vekalet ücretinin davalılar…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’den tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
b)Davalılar…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar…Ltd. Şti (Eski Ünvanı: …Turizm ve Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’e VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, davalı … … A.Ş. vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır