Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL TÜRK MİLLETİ ADINA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/15 Esas
KARAR NO : 2022/545
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde; Davacı şirket tarafından … Akıllı Telefon … Marka / Model … IMEI telefonunu davalıya … sevk irsaliyesi ile taşınmak üzere 10.06.2019 tarihinde teslim edildiği, telefonun alıcısına teslim edilmediği, davalıya ait sitem üzerinden taşımaya konu eşyanın akıbeti sonuçlarımadığından davalının genel merkezine 16.07.2019 tarihinde Hasar/Kayıp Tazmin Talep yazısı sunulmasına rağmen söz konusu yazının cevapsız bırakıldığı, taşıma konusu eşyanın akıbeti hakkında bilgi verilmediği gibi zararın tazminin de gerçekleşmediği, 21.10.2019 tarihinde davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğu, zorunlu Arabuluculuk yoluna başvurulmasına rağmen anlaşma sağlanamadığı, TTK’ nun 875. Maddesi gereği eşyanın ziyaımdan hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararından taşıyıcının sorumlu olacağı, davalıya teslim edilen ürünün alıcısına makul sürede ulaşmadığı, bu süreyi izleyen 21 gün içerisinde de teslim edilmediği, davalıya şifahen bildirilmesine rağmen herhangi bir tazmin sürecinin başlatılmadığı, davacı şirketin davalıya taşıması için teslim ettiği ürün dava dışı …’a ait olduğu, (03.04.2019 tarih … fatura), her ne kadar TTK’ nın 882. Maddesi taşıma işlerinde sınırlı sorumluluk prensibini kabul etmiş olsa da 886. Maddede bu sorumluluk sınırlarının uygulanamayacağı haller zarara kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. Maddede belirtilen kişiler, bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yaralanamaz denerek açıklandığı, davalının ambar tesellüm fişinde 2 numaralı satırında ürünün sevk irsaliyesi numarasının … olarak gösterilerek davalıya bildirildiği, işin gereken hassasiyetle yapılmadığının ortada olduğu, telefonun tüm bedelinin dava dışı tüketiciye ödendiği, alacağın likit olduğu, beyan edilerek itirazın iptali ile takibin devamı, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; Gönderen tarafından davalı taşıyıcı şirkete teslimi anında kargonun içeriği beyan edilmediği, kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediği ve kargonun taşıma sırasında uğrayabileceği zararlara karşı içerik ve değerine uygun şekilde sigortalanması talep ve/veya beyan edilmediği, kargo ön izleme formundan da anlaşılacağı üzere; söz konusu kargo içeriği belirtimemiş olup içerisinde iddia edildiği gibi telefon olup olmadığı veya bedelinin ne olduğu ifade edilmediği, davacı, taşınanın sigortalanması için ek ücret ödememek adına müvekkil şirketi kargo içeriğine ilişkin eksik ve hatalı bilgilendirdiği, davacının bu beyanlarının doğruluğu bir an için düşünülecek olsa dahi davalı taşıyanın yanıltıldığı, teslim anında yapılması gereken içerik beyanı hiçbir şekilde yapılmadan geçiştirildiği, bu husus taşıyıcı şirket tarafından düzenlenen faturadan da açıkça anlaşılmakta olduğu, davalı taşıyıcı şirketin kendisine faşınmak üzere teslim edilen kargonun içeriğini araştırma (açarak içine bakma, vs.) hak ve yetkisi bulunmadığından içerik konusunda teslim edenin beyanına itibar edileceği açıktır ve tartışmasız ve kanun gereği olduğu, TTK md. 864 uyarınca, gönderen kusuru olmasa da; taşıma senedine yazılan bilgilerdeki gerçeğe aykırılıklar ile yanlışlık ve eksikliklerden doğan zarar göndericiye ait olduğu, Karayolu Taşıma Kanunu md. 8 de, taşımaya konu kargo içeriğinin taşıyana tam ve doğru beyan edilmesini, eksik bildirimden kaynaklan sorumluluğun gönderenin kendisine ait olacağını açıkça öngörmekte olduğu, ilgili taşımaya ilişkin herhangi bir fatura ve benzeri evrak da sunulmadığı, kargonun içeriğinin davacının dava dilekçesinde beyan ettiği gibi telefon olduğunun farzı halinde, kargonun mahiyetinden dolayı meydana gelecek zarardan davalı faşıyanın sorumlu olmayacağı kanun gereği olduğu, bu durum imzalanan sorumluluk belgesi ile de sabit olduğu, davalı şirket’in kargo gönderilerine ilişkin içerik bakması yasak olduğu, talep edilen maddi zarar talebi fahiş olduğu, manevi tazminat şartlarının oluşmadığından davanın reddini talep ettikleri dava dilekçesindeki beyanları kabul anlamına gelmemekle birlikte, davaya konu kargonun ne olduğu ya da mevcut durumu teslim anında taşıyana bildirimediğinden ve fatura ile irsaliye ibraz edilmediğinden, kargonun içeriği ve tabii olarak ne durumda olduğu müvekkil şirket tarafından bilinmemekte olduğunu, dolayısıyla davacının tüm bu iddialarının da ispata muhtaç olup kargonun içeriğinde bulunduğu iddia edilen ürünün ikinci el veya arızalı olma ihtimali dahi bulunduğu, Davalı Şirketin sorumluluğunu kesinlikle kabul anlamına gelmemekle her şeyden önce, zararın meydana gelmesinde taşıyıcının kast ve pervasız davranış kusuru varlığının da ispat edilmesi gerektiğini, davalı Şirketin kusurlu olduğu kabul edilse dahi, ağır kusur ve hile durumu mevcut olmadığı, mübrez Yargıtay kararlarında, ağır kusur durumunun hangi durumlarda oluşacağı belirtilmiş olup, davaya konu olayımızda ağır kusurun oluşmadığı açık ve net olduğu, hiçbir şekilde meydana gelen zarardan Müvekkil Şirketin sorumlu olduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, Davacının istemiş olduğu tazminat miktarı fahiş olduğu beyan edilerek davanın reddi talep edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yanca, düzenlenen faturalar, gider pusulası, sevk irsaliyesi, ambar tesellüm fişi, kargo teslim alma fişi, teslim alma belgesi ve arabuluculuk son oturum tutanağı ibraz olunmuş; dava konusu takip dosyası celbedilmiştir.
… 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçludan 1.149,00 TL asıl alacak ve 59,54 TL işlemiş faiz toplamı 1.208,54 TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihine göre davalı/ borçlunun süresinde sunduğu borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/ alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nun 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen karayolu taşımacılığı uzmanlığı da bulunan mali müşavir bilirkişi tarafından tanzim olunan 03/06/2021 tarihli raporunda bilirkişi; Davacının, dava dışı müşterisi …’ a 03.04.2019 tarihinde sattığı dava konusu … Akıllı Telefon Black Marka / Model … telefonu arızalı olduğundan dava dışı “… Ltd. Şti.” adına düzenlenen, …adresinde bulunan servise gönderdiğini, telefonun arızasının ne olduğu bilinmediğinden hasarsız kullanılmamış satış bedeli olan 1.149,00 TL tutarı davalıdan talep edemeyeceğini, dava konusu kargonun, davalının Adana Şubesine 10.06.2019 tarihinde teslim edildiği, üç günlük teslim süresi sonucunda varış yerine 13.06.2019 tarihinde varması gerektiği, dava konusu emtia 04.07.2019 tarihine kadar teslim edilmediğinden zayi olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, dava dosyası içeriğinde mevcut delillerin incelenmesi sonucunda davacının, gönderisinin kayıp olduğunu ve bedelinin ödenmesini talep ettiği yazısının 16.07.2019 tarihli olduğunu, davacının kayıp ihbarını TTK’ nun 889. Maddesinin 3 ve 4. Fıkralarına göre teslimden itibaren 21 gün içerisinde 01.07.2019 tarihine kadar bildirmesi gerektiğini, davacının 36 gün sonra bildirimde bulunduğu dolayısı ile TTK’ nun 889. Maddesinin 3. Fıkrasına göre gecikmeden kaynaklanarı haklarının sona erdiğinin kabul edilmesi gerektiğini, davacının, dava konusu kargoyu sevk irsaliyesi eşliğinde davalı taşıyıcı şirketin … şubesine teslim ettiğini, sevk irsaliyesinde bedel yazmasa bile emtianın marka modelinin olduğunu, davacı ile davalı arasında uzun süreli kargo taşımacılığı ile ilgili ticari bir ilişkinin olduğu dolayısı ile davalının davacı adına taşıdığı emtiaların pahalı elektronik cihazlar olduğunu bildiğinin düşünülmesinin makul olacağını, mahkemece bilirkişi raporu kanaati aksine davalının dava konusu kargoyu adresine teslim edememesinden dolayı TTK’ nun MADDE 886. Maddesi gereği sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağına hükmedildiği takdirde, tazminat miktarının belirlenebilmesi için davacının dava dışı müşterisi …’ un hangi şikayetlerle telefonu iade ettiğini ispat etmesi gerektiğini, telefonun arızası ile ilgili değerlendirmenin uzmanlık alanımın dışında olduğunu, tazminat ile ilgili makul indirim tutarının belirlenmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu, mahkemece bilirkişi raporu kanaati aksine davalının dava konusu kargoyu adresine teslim edememesinden dolayı TTK 875. Maddesi gereği doğan zarardan sorumlu olacağına ve TTK’ nun 882.(1) maddesi gereği, gönderinin tamamının zıyai veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olacağına hükmettiği takdirde, … Marka / Model … telefonunu net ağırlığının 152 Gram olduğunu, kutusu ve kargo paketi ile birlikte yaklaşık 200 gr olabileceği, davacının talep edebileceği tazminat tutarının 12,74 TL (on iki Türk Lirası yetmişdört kuruş) ile sınırlı olacağı tespitlerinde bulunmuştur.
Taraflarca bilirkişi raporuna karşı yapılan beyan ve itirazlar ile tespit sonuçlarına nazaran Elektronik ve Haberleşme Mühendisi …’nun da görevlendirilmesi suretiyle alınan 06/05/2022 tarihli raporda bilirkişiler; dava konusu kargonun, davalının … Şubesine 10.06.2019 tarihinde teslim edildiği, üç günlük teslim süresi sonucunda varış yerine 13.06.2019 tarihinde varması gerektiğini, dava konusu emtia 04.07.2019 tarihine kadar teslim edilmediğinden zayi
olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, dava dosyası içeriğinde mevcut delillerin incelenmesi sonucunda davacının, gönderisinin kayıp olduğunu ve bedelinin ödenmesini talep ettiği yazısının 16.07.2019 tarihli olduğu, davacının kayıp ihbarını TTK’ nun 889. Maddesinin 3 ve 4. fıkralarına göre teslimden itibaren 21 gün içerisinde 01.07.2019 tarihine kadar bildirmesi gerektiğini, davacının 36 gün sonra bildirimde bulunduğu dolayısı ile TTK’nun 889. Maddesinin 3. Fıkrasına göre gecikmeden kaynaklanan haklarının sona erdiğinin kabul edilmesi gerektiğini, davacının, dava konusu kargoyu sevk irsaliyesi eşliğinde davalı taşıyıcı şirketin … şubesine teslim ettiğini, sevk irsaliyesinde bedel yazmasa bile emtianın marka modelinin olduğunu, davacı ile davalı arasında uzun süreli kargo taşımacılığı ile ilgili ticari bir ilişkinin olduğu dolayısı ile davalının davacı adına taşıdığı emtiaların pahalı elektronik cihazlar olduğunu bildiğinin düşünülmesinin makul olacağını, mahkemece bilirkişi raporu kanaati aksine davalının dava konusu kargoyu adresine teslim edememesinden dolayı TTK’ nun MADDE 886. Maddesi gereği sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağına hükmedildiği takdirde, üründeki
yıpranma payı da dikkate alındığında ürünün kargoya verildiği andaki değeri olan KDV dâhil 850 TL tutarı talep edebileceğini, mahkemece bilirkişi raporu kanaati aksine davalının dava konusu kargoyu adresine teslim edememesinden dolayı TTK 875. Maddesi gereği doğan zarardan sorumlu olacağına ve TTK’ nun 882.(1) maddesi gereği, gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olacağına hükmettiği takdirde, … Marka/Model … telefonunu net ağırlığının 152 Gram olduğu, kutusu ve kargo paketi ile birlikte yaklaşık 200 gr olabileceği,
davacının talep edebileceği tazminat tutarının 12,74 TL (on iki Türk Lirası yetmiş dört kuruş) ile sınırlı olacağı tespitlerinde bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davadaki uyuşmazlık, davalı tarafından taşınmak üzere teslim alınan malın ziyaı nedeniyle uğranılan zararın tazmini isteminin yerinde olup olmadığı ve miktarı noktasında toplanmıştır. Taşımanın yurt içi eşya taşımasına ilişkin olması nedeni ile TTK.’nın 4. Kitabındaki taşıma işlerine ilişkin hükümleri uygulanması gerekmektedir. TTK.’nın 875. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasardan veya teslimdeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olup, sorumluluktan kurtuluş ancak 876. ve devamı maddelerinde belirtilen hallerin kanıtlanması halinde mümkündür. Belirtilen maddeler kapsamındaki somut olay değerlendirildiğinde davalının, davacı ile düzenlediği taşıma sözleşmesi uyarınca yükü taşımayı üstlendiği, bu durumda davalının taşıyıcı olarak meydana gelen zarardan sorumlu olduğu sabit görülmüştür. Taşınan emtianın alıcısına teslim edilmemesi ve hüküm tarihine kadar da ortaya çıkmaması karşısında TTK.’nın 874. maddesi gereğince zayi olduğu kabul edilmiştir. TTK.’nın 882. maddesinde taşıyıcının sorumluluğu kural olarak sınırlı sorumluluk olarak düzenlenmiştir. Ancak, TTK’nun 886. maddesine göre de zarara kasten veya pervasızca bir davranışla neden olunması halinde sınırlı sorumluluk hükümleri uygulanmayacaktır. Taşıma konusu eşyanın zayi oluş şekli ile buna ilişkin herhangi bir bildirim veya açıklama getirilememesi karşısında eylemin pervasızca gerçekleştiği ve taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağı, bilirkişi tarafından TTK 889. maddesi kapsamında gecikmeden kaynaklı hakların sona erdiği tespitinde bulunulmuşsa da taşıma konusu eşyanın davalı tarafından 10/06/2019 tarihinde teslim alınması karşısında TTK’nun 874. maddesindeki 20 günlük zıya karinesi süresi ve 889/3. maddesindeki 21 günlük bildirim süresine nazaran gecikmeden kaynaklı hakların sona ermesinden bahsedilemeyeceği, kaldı ki, talep konusuna göre gecikmeden kaynaklı hakların sona erdiği kabul edilse dahi sonuca bir etkisinin bulunmayacağı, sevk irsaliyesinde bedel yazmasa bile taşıma konusu eşyanın marka ve modelinin yazılı olması karşısında davacı tarafından gerçek zararın tazmininin talep edilebileceği kabul edilmiş, teknik bilirkişi tarafından taşıma konusu eşyanın kargoya verildiği tarihteki değeri 850,00 TL olarak tespit edilmekle, davacının itirazın iptali talebinin 850,00 TL asıl alacak ve müşteriye yapılan ödeme tarihi olan 07/10/2019 temerrüt tarihinden 21/10/2019 takip tarihine kadar olan 14 günlük süre ve ticari işlerdeki yıllık %19,50 oranındaki avans oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre 6,45 TL işlemiş faiz yönünden haklı olduğu, itirazın iptaline konu bedel teknik bilirkişi tarafından yapılan hesaplamayla belirlendiğinden alacağın likit olduğundan bahsedilemeyeceği ve bu kapsamda icra inkar tazminatı istem koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının, … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 850,00 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 6,45 TL faiz alacağı yönünden İPTALİNE, takibin, belirtilen alacak miktarları üzerinden ve 850,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Davacının icra inkar tazminatı isteminin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan ve karar ve ilam harcına mahsup edilen 54,40 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 391,61 TL’nın davacıdan, 928,39 TL’nın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL dava açılış gideri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 118,00 TL tebligat posta gideri toplamı 1.772,40 TL yargılama giderinin kabul ve reddolunan dava değerine nazaran 1.246,57 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan, kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı vekille temsil olunduğundan, reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 358,54-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kabul ve reddolunan dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2022
Katip Hakim
e-imzalıdır . e-imzalıdır .