Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/147 E. 2022/108 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/147
KARAR NO:2022/108

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:26/02/2020
KARAR TARİHİ:03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı banka ile davalılardan … San. ve Tic. A. Ş. arasında düzenlenen 04/12/2015 tarihli ticari kredi sözleşmesi ile davalı şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalıların söz konusu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalılar tarafından kullanılan kredinin karşılığının ödenmemesi üzerine davalılara müvekkili banka tarafından … 20. Noterliği’nin 09/04/2019 tarihli, … yevmiye numaralı ve 10/04/2019 tarihli, 08926 yevmiye numaralı ihtarnamelerinin gönderildiğini, buna rağmen herhangi bir tahsilat sağlanamadığını, bunun üzerine … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararına istinaden …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalılara karşı icra takibine başlandığını, ödeme emrinin davalılara gönderildiğini, davalıların 30/05/2020 tarihinde söz konusu ödeme emrine karşı vekilleri aracılığıyla itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiklerini, her ne kadar borçlular vekili yetki itirazında bulunmuş iseler de; hangi icra dairelerinin yetkili olduğunu belirtmediklerini, dolayısıyla yetki itrazının usule uygun olmadığını, ayrıca borcun dayanağı olan 20/06/2018 tarihli genel ticari kredi sözleşmesinin 29. maddesine göre İstanbul İcra Müdürlükleri’nin yetkili kılındığını, takip konusu alacağın likit ve muayyen olduğunu belirterek, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar adına usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemişlerdir. Davalılar vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile açılan davanın reddine karar verilmesini istediklerini belirtmişlerdir.
Dava, kredi sözleşmesine istinaden alacağın tahsili talebiyle davacı banka tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı, davalılar tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… D. İş ve 2019/… karar nolu kararı, davacı banka tarafından kullandırılan krediye ilişkin 20/06/2018 tarihli ticari kredi sözleşmesi ve ekleri, … 20. Noterliği’nin 09/04/2019 tarihli, … yevmiye numaralı ve 10/04/2019 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile tebliğ mazbataları dosyamız arasına alınmış, bilirkişiden rapor ve ek rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı … … … Bankası Anonim Şirketi tarafından, 28/05/2019 tarihinde borçlular mahkememiz dosyası davalıları aleyhine ticari kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak talebiyle 668.721,19-TL asıl alacak, 29.195,46-TL değişen oranlarda işlemiş faiz, 2.461,53-TL BSMV, 684,00-TL masraf, 606,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 123,90-TL ihtiyati haciz yargılama gideri olmak üzere toplam 701.792,08-TL alacağın tahsili amacıyla, ilamsız icra takibi başlatıldığı, 30/05/2019 tarihinde borçlular tarafından takibe, borca, yetkiye, borcun tüm ferilerine ve faize itiraz edilmesi üzerine aynı tarihte takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 05/04/2021 havale tarihli tarihli rapor ile; davacı bankanın icra takibinde davalılardan 701.792,08-TL talep ettiği, ancak takip tarihi olan 28/05/2019 tarihi itibariyle 671.341,75-TL asıl alacak, 22.522,13-TL işlemiş temerrüt faizi ve 2.259,24-TL BSMV olmak üzere toplam 696.123,90-TL alacaklı olduğu, asıl alacak olarak hesap edilen 671.341,75-TL alacağını, 668.721,19-TL olarak ve 2.620,56-TL eksik talep ettiği, taleple bağlı olarak yapılan hesaplamaya göre davalılardan toplam 693.502,56-TL isteyebileceği, bu tutarı aşan miktar talebinin yerinde olmadığı, asıl borçlu dışındaki davalıların, 1.650.000,00-TL üzerinden kredilere kefil oldukları, kefaletin türünün müteselsil olduğu, hesap edilen davacı yan alacağının kefil olunan tutarın altında ve içinde kaldığından, davacı bankanın istenebilir alacağı olarak hesap edilen 693.502,56-TL’nin tamamından hem asıl borçlunun hem de diğer davalıların/kefillerin sorumlu oldukları, davacının takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 693.502,56-TL matrah üzerinden %25,756 temerrüt faizini isteyebileceği, gayrinakdi çek kredisinden kaynaklanan 58.870,00-TL tutarında şarta bağlı banka garanti taahhüdünün halen emvcut olduğu, bankanın bu tutarı muhataplarından depo etmesini istediği, kredi sözleşmesinin 20. maddesinin d,e ve f fıkra düzenlemesine göre bunu talep etme hakkının bulunduğu, talep ettiği masrafa ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğinden, bu aşamada talep edilemeyeceği, ancak belgelenmesi halinde toplam alacağa takip talebinde yer verilen 684,00-TL tutarın masraf olarak eklenmesinin mümkün olduğu, 607,00-TL ve 123,90-TL tutarında talep ettiği ihtiyati haciz vekalet ücreti ile yargı masraflarının yargılama gideri niteliğinde olduğu tespit edilmiş, davacı ve davalılar tarafından bilirkişi raporuna yapılan itirazlar neticesinde mahkememizin 03/06/2021 tarihli celsesinde dosyanın, dosyaya rapor sunan bilirkişiye tevdii ile tarafların itirazları hususunda ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/11/2021 havale tarihli tarihli ek rapor ile; kök raporda yapılan tespitte, kök rapor 5 nolu maddede ifade edilen “davacının takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 693.502,56-TL matrah üzerinden, %25,756 temerrüt faizini isteyebileceği” yönündeki ifadeye “bu oranın artması halinde artan oranda temerrüt faizi talep edebileceği” ibaresinin eklenmesi dışında bir değişiklik bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı banka tarafından davalı asıl borçlu … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’ne genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığı, diğer davalılar …, …, …, … ve … … … Şirketi’nin, genel kredi sözleşmesini 1.650.000,00-TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından hesabın kat edildiği, borçlulara borcun ödenmesi hususunda ihtarname gönderildiği, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile, borçlular/mahkememiz dosyası davalıları aleyhine icra takibi başlatıldığı, borçluların takibe itiraz etmesi üzerine takibin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı borçlular tarafından davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığı belirtilerek icra takibine itiraz edilmişse de, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek rapor ile, davalıların kredi borçlarını ödemedikleri tespit edilmiştir. Yine davalılar tarafından davacı bankaya borçlu olmadıkları yönünde itirazda bulunulmuşsa da, bilirkişi tarafından tespit edilen borcun ödendiği veya borcun herhangi bir nedenle sona erdiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delilin sunulmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle bilirkişi rapor ve ek raporundaki tespitler doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, ayrıca icra takibinden önce kredi hesabı kat edilerek borcun ödenmesi davalılara ihtarname ile de bildirilmiştir. Bu durumda davalı/borçlular alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın 668.721,19-TL asıl alacak, 22.522,13-TL işlemiş faiz, 2.259,24-TL BSMV ve 684,00-TL masraf olmak üzere toplam 694.186,56-TL alacak talebi bakımından İPTALİNE, takibin 668.721,19-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %25,756 oranında(bu oranın artması halinde artan oranlarda) temerrüt faizi ve faizin % 5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 138.837,31-TL icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 47.419,88-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.475,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 38.943,98-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 8.475,90-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Nuriye ALSANCAK(12448)’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 18/A-13’e göre, 1.305,69-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, 14,30-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan ve 54,40-TL başvurma harcı, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti, 242,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.546,40-TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre belirlenen 1.529,64-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 51.759,33-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır