Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/143 E. 2021/733 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/143
KARAR NO:2021/733

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:25/02/2020
KARAR TARİHİ:21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka ile dava dışı … Şirketi arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca borçluya nakdi krediler ve taksitli ticari kredi kullandırıldığını, davalının ise müteselsil kefil sıfatıyla sözleşme kapsamınca borçtan sorumlu olduğunu, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden doğan kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından kredi hesabının 31/10/2019 tarihinde kat edildiğini ve imzalanan genel kredi sözleşmesinin ilgili maddesine dayanılarak bütün borçların muaccel hale geldiğini, …. Noterliği’nin 01/11/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlulara sorumlu oldukları borç miktarı, söz konusu borcun ödenmediği takdirde başvurulacak yollar ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak her türlü yasal işlemin başlatılacağı, sözleşmede belirtilen temerrüt faizi, gider vergisi, yargılama giderleri, avukatlık ücreti ve sair ferilerin davalı tarafa ait olacağının ihtaren bildirildiğini, müvekkili banka tarafından keşide edilen ihtarname ve ekinde gönderilen hesap özetlerinin usulüne uygun düzenlendiğini, borcun muaccel hale geldiğini ve borçluların temerrüde düştüğünü, akabinde borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar/borçlular tarafından ödeme emrine karşı bila tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, itiraz edilmiş olan dosya borcuna ilişkin … Arabuluculuk Merkezi’ne başvurularak söz konusu borca ilişkin anlaşma sağlanması amacıyla görüşme yapıldığını ancak arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamadığını, tarafların özgür iradeleri ile imza altına aldıkları sözleşmenin faiz kaleminin önce kabul edilip herhangi bir itirazda bulunulmadan imzalanmış olmasına rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle taraflarınca sözleşmede yer alan şartlara uygun olarak başlatılan icra takibi akabinde faize itiraz edilmesinin tamamen kötü niyetli olduğunu belirterek tüm bu nedenlere itirazın iptali ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine %20’den az olmayacak miktarda icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava dilekçesinin kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, davacı banka ile dava dışı … Şirketi arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine karşı, kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan davalının yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, davacı banka tarafından kullandırılan kredilere ilişkin kredi sözleşmesi ve ekleri ve hesap kat ihtarnamesi dosyamız arasına alınmış, bilirkişiden rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı … Anonim Şirketi tarafından, borçlular … Şirketi ile … aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak talebiyle 21/11/2019 tarihinde 444.157,53-TL asıl alacak, 59.076,53-TL işlemiş faiz, 3.109,00-TL BSMV ve 955,45-TL diğer masraf alacağı olmak üzere toplam 507.298,51-TL alacağın tahsili amacıyla, ilamsız icra takibi başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün 17/06/2021 tarihli müzekkere cevabına göre borçlu tarafından ödeme emrine 04/12/2019 tarihinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/06/2021 tarihli raporda; davalı ile davacı arasında düzenlenen GKS’ ler ile borç- alacak ilişkisinin kurulduğu, bu GKS’ler kapsamında kullandırılan AET kredilerin, … LTD. ŞTİ.’nin hesaplarına geçtiği, borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle gerekli tebligatların yapıldığı ve ödeme emirlerinin kredinin bütün taraflarına gönderildiği, …’nin hem şirket kaşesi altında şirketi temsil ve ilzama yetkili firma ortağı olması sebebiyle, hem de müteselsil kefil sıfatıyla GKS’ lerde ve sözleşme öncesi bilgi formlarında kendi el yazısı ve imzasının imzasıyla yer aldığı, davacının anapara alacağının 444,157,53-TL, 28/11/2019 tarihine kadar işleyen faiz ve masrafların dışında, konkordato süreci sonuçlanana kadar ilave faiz ve masrafların hesaplanmaması kararı mevcut olduğundan, toplam 507.298,51-TL’nin takip tutarı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu … Şirketi’ne genel kredi sözleşmesine istinaden 02/02/2017 tarihinde 510.000,00-TL, 30/06/2016 tarihinde 700.000,00-TL ve 27/06/2013 tarihinde 250.000,-TL kredi kullandırıldığı, davalı …’in kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından hesabın 31/10/2019 tarihi itibariyle kat edildiği, borçlulara borcun ödenmesi hususunda ihtarname gönderildiği, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, borçlular … Şirketi ile … aleyhine icra takibi başlatıldığı, 04/12/2019 tarihinde … tarafından takibe, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/06/2021 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında davalı borçlunun davacı bankaya bilirkişi raporunda tespit edilen miktarda borcunun bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlu, söz konusu borcun ödendiği veya başka bir nedenle sona erdiğine ilişkin herhangi bir delili de dosyaya sunabilmiş değildir. Bu itibarla davalı borçlunun, icra takibine itirazında haksız olduğu anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, ayrıca borcun ödenmesi için davalıya ihtarname de gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜNE, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) takibin takipteki şartlarla kaldığı yerden DEVAMINA,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden % 20 oranında belirlenen 101.459,70-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 34.653,56-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.126,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 28.526,65-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 6.126,91-TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan ve 54,40-TL başvurma harcı, 2.500,00-TL bilirkişi ücreti, 150,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.704,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 42.414,93-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır