Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/123 E. 2023/384 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/123 Esas
KARAR NO:2023/384

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:18/02/2020
KARAR TARİHİ:09/05/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … poliçe no. ile sigortalı olan … plakalı araç ile müvekkili …’in kullandığı … plakalı aracın 07.09.2015 tarihinde karışmış olduğu çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında müvekkili …’in daimi olarak malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusuru söz konusu olmamasına rağmen kaza tespit tutanağı, kaza sonrası zor durumda olan müvekkilinin durumundan yararlanılarak gerçeğe aykırı şekilde düzenlendiğini, müvekkili sevk ve idaresinde bulunan motosiklet ile … ilinden Bursa ili istikametine doğru seyir halinde iken davalı şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsü sevk ve idaresindeki aracını aniden müvekkilinin önünde kırdığını, bu nedenle müvekkili direksiyon hakimiyetini kaybetmiş ve söz konusu kaza meydana geldiğini, müvekkilinin kaza sebebiyle uğradığı maluliyetine ilişkin zararın tazmini amacıyla sigorta şirketine karşı …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası açılsa da davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve işbu karar 24.09.2019 tarihinde kesinleştiğini, ilgili davanın sonuçlanmasının akabinde şirkete yeniden bir başvuruda bulunulsa da şirket taraflarına verdiği cevap ile müvekkiline ödeme yapılmayacağını beyan ettiğini, müvekkilinim kazaya bağlı oluşan daimi iş göremezlik zararını tazmin etme mecburiyetinin hasıl olduğunu, öncelikle dosyanın ön inceleme aşamasından önce kusur bilirkişisine tevdi edilmesini, akabinde müvekkilinin maluliyetine ilişkin rapor alınması için sağlık kurulu rapor vermeye yetkili üniversite hastanesine sevk edilerek alınacak rapor doğrultusunda aktüer inceleme yapılmasını, sonuç olarak trafik kazasında daimi süreyle malul kalan müvekkilinin toplanacak delillere göre belirlenecek şimdilik daimi iş göremezliğe ilişkin 500,00-TL maddi tazminatının kaza tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddi gerekli olduğunu, HMK’nun 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartları arasında düzenlendiğini, derdestlik, dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biri olduğunu, aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açıldığını ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir davaya konu yapılması mümkün olmadığını, aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya değer bir menfaati olmadığını, kaza sebebiyle …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile daha önceden dava açıldığını ve davanın açılmamış sayılmasına dair karar verildiğini, işbu davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davanın zaman aşımına uğramış olduğunu, ceza soruşturması neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, söz konusu kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavlıcılığının … soruşturma numaralı dosyasında yapılan incelemeler neticesinde 2015/… K. Sayılı karar ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığını, kaza tespit tutanağına göre Davacının kusuru sonucu doğan kazada sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığını, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi Kaza tespit tutanağının nazara dikkate alınmaması talebi yerinde olmamakla beraber mümkün de olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkili şirket poliçede yazılı miktar kadar sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde , sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında müvekkili şirketin sorumluluğu olacağını, hiçbir şekilde davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla , sigortacı olan müvekkili şirketten olay tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulması mümkün olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesine, müvekkili şirket dava açılmasına sebep olmadığından tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacının 07/09/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasından kaynaklanan daimi maluliyetine ilişkin maddi zararların tazminini istemi istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş, davacının tedavi kayıtları, SGK kayıtları, poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş, …. ATM’nin … E. Sayılı dosyası celp edilmiş, maluliyete ilişkin ATK ‘dan rapor alınmış, kusur ve aktüer yönden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
…. ATM’nin … E. … K. Sayılı dosyasının incelenmesinde, taraflarının dosyamız tarafları ile aynı olduğu, konusunun dosyamız dava konusu ile aynı olduğu, 28.09.2019 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın 26.09.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Poliçe ve hasar dosyasının incelenmesinde; Kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde 10.08.2015-10.08.2016 tarih aralığında …/0 numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, davacının dava konusu kazada yaralanmasından dolayı davalı sigorta şirketine 04.10.2019 teslim tarihli dilekçe ile başvurduğu, hasar dosyası kapsamında kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin başlatılan … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde, şikayet yokluğundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 26/02/2021 tarihli adli tıp raporunda özetle; 1. … Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 07.09.2015 giriş 15.09.2015 çıkış tarihli epikrizinde; motor kazası sonrası ilk müdahalesi dış merkezde yapılan kişinin sağ diz anteriorda 3×3 cm boyutlarında dermabrazyon ve ödem olduğunu, sağ dizde ileri seviyede hareket kısıtlılığı olduğunu, çekilen grafilerde sağ tibia plato kırığı tespit edildiğini, opere edildiğini, 2. Prof. Dr. … Şehir Hastanesi’nin 24.12.2020 tarihli epikrizinde; 2015 yılında motor kazası sonucu sağ tibia plato fraktürünün opere edildiğini, sağ diz ekstansiyon 180°, fleksiyon 100° kısıtlı olduğu, sağ dizde valgus ya da varus deformitesi olduğunu, 3. Dosyaya ekli grafilerin incelenmesinde;21.12.2020 tarihli diz grafilerinde sağ tibia platoda kaynamış kırık sekeli, iki adet plak vida tespiti, plato medialde eminentialarda kallus oluşumu ve düzensizlik, diz eklemi tibial yüzde medial yüzde skleroz, yer yer minimal daralma izlendiğini, SONUÇ: 1. … oğlu, 1984 doğumlu …’in 07.09.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (22İa……..10)A%14 E cetveline göre: %12.1 (yüzdeonikinoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Düzenlenen bu raporun kaza tarihinde geçerli olan yönetmeliğe göre düzenlenmemiş olduğu anlaşıldığından ATK’dan yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 26/08/2021 tarihli adli tıp raporunda özetle; … oğlu 1984 doğumlu …’in 07.09.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği, Kas İskelet Sistemi: Alt Ekstremite Tablo 3.9:%5 olduğuna göre; 1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %5 (yüzdebeş) olduğunu, 2. İyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Aktüerya bilirkişi … ve Emekli Emniyet Müdürü …’ten alınan 01/01/2022 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Davacının kaza tarihinden 6 aylık geçici iş göremezlik süresinden sonra gelen( 7 Eylül 2015 Pazartesi ile 7 Mart 2016) iş bu raporun tanzim tarihini olan 01.01.2022 kadar işlemiş dönemin 5 yıl 9 ay 25 gün sonra gelen işleyecek 17 yıl aktif dönem zarar sürenin hesabında 01.01.2022 tarihinde yasal asgari ücretin brütünün net asgari ücret 4.253,40 TL ve Evli eşi çalışmayan ve çocuksuz biri için AGİ 483,2 TL olduğu tespiti ile 4.736,70 TL üzerinden işleyecek aktif dönem hesabı yapılacağını, 4.736,70 TL x 1.100 x 0.9090 x 12 ay x 17 yıl x 3,43 katı = 3.314.032,29 TL olacağını, 5-4- işleyecek pasif dönem zararı : 1 Yıllık Pasif Devre Geliri: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 08.09.2014 tarih ve 2014 / 14500 Esas ve 2014 / 11317 Karar sayılı kararında, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 23.02.2010 tarih ve 2010/11212 Esas ve 2010/1807 Karar sayılı kararında ve bu husustaki Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, pasif devre zararı asgari geçimi indirim ilave edilmemiş yasal asgari ücretin net tutarına göre hesaplanması gerektiği belirtildiğinden anılan içtihatlar doğrultusunda kazalının pasif devreye ait maddi zararı, yasal asgari ücretin net tutarına göre tespit ve hesaplanacağını, davacının 15 yıllık işleyecek pasif dönem zararının asgari ücretin AGİSİZ neti 2022 yılı için 4.253,40 TL neti üzerinden hesaplamanın 4.253,40 TL x 25.5476 x 0.0391 x 12 ay x 15 yıl = 764.778,37 TL olacağını, 6-Maddi zarar hesabı : Davacının %100 kusuru ve %5 kısmi sürekli iş göremezlik zararının hesabının hesabı tabloda gösterildiğini, SONUÇ : bu raporun hukuki değerlendirmesi ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere ; yukarıda tespit edilen veriler ve tahlil bölümde ayrıntılı şekilde belirtilen gerekçelerle, takdiri ve hukuki değerlendirmesi tamamen Yüce Mahkememize ait olmak üzere; 1-… plakalı araç sürücüsü …’un KUSURSUZ olduğunu, 2-… plakalı motosiklet sürücüsü …’in, Trafik Kanunun 52/b maddesini ihlal ettiğinden ve kazanın oluşumunda başka kusurlu tespit edilemediğinden TEK KUSURLU kusur oranının da %100 (yüzde yüz) olduğunu, 3- geçici iş göremezlik zararının 23.244,57 TL olduğu ve anılan sürede 6 ay süre ile %100 malul olduğunu, 4- davacının Trafik Kanunun 52/b maddesini ihlal ettiğinden ve kazanın oluşumunda başka kusurlu tespit edilemediğinden TEK KUSURLU kusur oranının da %100 (yüzde yüz) olduğunu ve sürekli kısmi efor kaybının %5 olduğu gözetilerek yapılan hesaplamada maddi zararının 227.559,67 TL olduğu ancak davacının TEK KUSURLU kusur oranının da %100 olduğu konusunda sayın mahkemenin hüküm kurması halinde efor tazminatının olamayacağına dair görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporundaki kusura ilişkin değerlendirmelerin dosya kapsamında karar vermeye uygun olmadığı anlaşıldığında ATK’dan kusura ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir.
Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 24/10/2022 tarihli adli tıp raporunda özetle; A)Sürücü … sevk ve idaresindeki araç ile seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, üst köprüden geri dönmek için sağ tarafında bulunan köprüye giden yol bölümüne geçmeden evvel sağ gerisinden gelmekte olan davacı sürücü idaresindeki motosikletin hızını ve konumunu dikkate alması gerekirken bu hususa riayet etmediğini, bu motosikletin güvenle geçişini beklemeden hatalı bir şekilde şerit değiştirme manevrası yapması neticesi motosikletin seyir durumunu bozup, motosikletin devrilmesine sebebiyet verdiği olayda asli derecede kusurlu olduğunu, B)Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesini, sol ön ilerisinde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde iken sinyalle birlikte sağa yönelen sürücü idaresindeki araca karşı hızını azaltıp, etkin tedbir alması gerekirken bu hususa riayet etmediğini, yol ve zemin durumunu dikkate almadan uyguladığı sert fren tatbiki ile motosikletini kaydırıp, devirdiği olayda tali derecede kusurlu olduğunu, SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; A)Sürücü …’un %75 ( yüzde yetmiş beş ) oranında kusurlu, B)Davacı sürücü …’in %25 (yüzde yirmi beş ) oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Aktüerya bilirkişi …’ten alınan 23/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … poliçe no. ile sigortalı olan … plakalı araç sigortasının 10.8.2015-10.8.2016 dönemlerini kapsamış olduğu ve sigorta yaralanma ve ölüm tazminatının 450.000 TL olduğu ve kazanın 07.09 2015 tarihinde tarihinde olduğunu ve kapsadığını ve Davacının 3.10.2019 tarihli dilekçesi ile başvuruda bulunduğu ve davalı sigortanın ihbarının 4.10.2019 tarihinde ihbarının olduğunu ve 8 gün sonrasının 22.10.2019 tarihinin temerrüt tarihi olduğunu ve talebine davalının … poliçe numaralı ZMM Sigorta Poliçesi ve davalı şirket nezdinde açılan 11/… hasar numaralı dosyasına 14.10.2019 tarihinde talebine ret cevabı verdiği tespit edildiğini, SONUÇ: Kök rapor ve iş bu raporun değişen kusur oranına göre yapılan hesaplamanın hukuki değerlendirmesi ve takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere; 1-Davacının geçici iş göremezlik zararının 6.776,84TL olduğunu, 2-Davacının %25 kusur oranın ve Sürücü …’un % 75 ( yüzde yetmiş beş ) oranında kusut durumu ve davacının %5 oranında sürekli kısmi iş göremezliğine göre ; maddi zararının 205.330,3 TL olduğunu, bu zarardan davalı … Sigorta AŞ.tarafından sigortalı … plakalı araç Sürücü …’un müştereken müselselden sorumlu olacakları ve sürücünün temerrüt tarihinin olay tarihi olan 07.09 2015 tarihi ve davalı … Sigorta AŞ temerrüt tarihinin 22.10.2019 tarihi olacağını ve sigorta limiti 450.000 TL olduğunu ve davacının sürekli iş göremezlik zararının limitler dahilinde olduğu bildirilmiştir.

Davacı vekilince 06.03.2023 tarihinde sunulan talep artırım dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminat talebi aktüer bilirkişi ek raporunda hesaplanan 205.330,30 TL’ye artırılmış, harcı tamamlanmıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan raporların değerlendirilmesi sonucunda;
Davacı vekili, dava dilekçesi ile davacının 07/09/2015 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında yaralanması nedeniyle, davacı için davalıdan sürekli maluliyet zararına ilişkin olarak 500,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş ve talep artırım dilekçesi ile 500,00 TL sürekli maluliyet tazminat talebini 205.330,30 TL’ye artırmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından cevap dilekçesi ve müteakip beyanları ile, kaza sebebiyle …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile daha önceden dava açıldığını ve davanın açılmamış sayılmasına dair karar verildiğini, işbu dava nedeniyle derdestlik itirazları olduğunu, davanın zaman aşımına uğramış olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun doğması halinde sigorta poliçesi teminatları dahilinde ve sigortalısının kusuru oranında sorumluluğunun doğacağı, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 53. Maddesinde; ölüm halinde uğranılan zararların, cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemiş ise tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
Davalı vekilince,…. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası yönüyle derdestlik itirazında bulunulmuş ise de, …. ATM’nin … E. … K. Sayılı dosyasının incelenmesinde, taraflarının dosyamız tarafları ile aynı olduğu, konusunun dosyamız dava konusu ile aynı olduğu, 28.09.2019 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın 26.09.2019 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanında 18/02/2020 tarihinde açıldığı, derdestlik durumunun söz konusu olmadığı anlaşılmakla ve değerlendirilmekle bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Diğer dava şartlarında da bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça zaman aşımı def’inde bulunulmuş ise de, dava tarihi, kaza tarihi, sigortaya başvuru tarihi, arabuluculuk tarihi, dava konusu olaya uygulanması gereken TCK’nın 66/e maddesinde düzenlenen 8 yıllık dava zaman aşımı süresi dikkate alındığında 2918 sayılı kanunun 109. Maddesinde düzenlenen 2 ve 10 yıllık zaman aşımı sürelerinin dolmadığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Davacının maluliyetinin tespitine ilişkin Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 26/08/2021 tarihli adli tıp raporuna göre, … oğlu 1984 doğumlu …’in 07.09.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği, Kas İskelet Sistemi: Alt Ekstremite Tablo 3.9:%5 olduğuna göre; 1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %5 (yüzdebeş) olduğunu, 2. İyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Bu raporun kaza tarihinde geçerli olan yönetmeliğe göre düzenlendiği ve dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Kusura ilişkin olarak Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 24/10/2022 tarihli adli tıp raporuna göre, dava konusu kazada, davalı sigorta şirketi tarafından zmms poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsü sürücüsü …’un %75 ( yüzde yetmiş beş ) oranında kusurlu, davacı sürücü …’in %25 (yüzde yirmi beş ) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kusura ilişkin alınan bu raporun dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Aktüerya bilirkişi …’ten alınan 23/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna göre, davacının dava konusu yaralanmasından dolayı davacının geçici iş göremezlik zararının 6.776,84TL olduğu, sürekli kısmi iş göremezliğine ilişkin maddi zararının 205.330,3 TL olduğu, sigorta limiti 450.000 TL olduğu ve davacının sürekli iş göremezlik zararının limitler dahilinde olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişiden alınan bu raporun dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı sigorta şirketi, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olup, sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu, poliçe teminat limitleri dahilinde sigortalısı aracın sürücüsünün kusuru ile sınırlıdır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve yapılan tespitler ışığında, dava konusu kazada davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsü %75 oranında kusurlu olup, davacının sürekli iş göremezliğe ilişkin bilirkişi raporunda tespit edilen ve poliçe teminat limitleri içinde kalan 205.330,30 TL zararından, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, bu bedel yönüyle davalının bir ödeme iddiası ve ispatının bulunmadığı, hasar dosyası kapsamında da ödeme yapıldığına dair bir kaydın bulunmadığı, davacının davalı sigorta şirketine 04/10/2019 teslim tarihli dilekçe ile başvuru yaptığı, başvuru ile tanınan 15 günlük yasal sürenin ilavesi ile temerrütün 22.10.2019 tarihinde oluştuğu, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz edilebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; 205.330,30 TL maddi tazminatın 22.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gereken 14.026,11-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah yoluyla yatan 755,7‬0-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭13.270,41‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafça peşin ve ıslah yoluyla yatırılan 755,7‬0 TL peşin harç parasının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 408,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 2.380‬,00 TL ATK faturası, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 4.842,4‬0 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 31.746,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır