Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/118 E. 2022/84 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/118 Esas
KARAR NO :2022/84 Karar

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:20/03/2015
KARAR TARİHİ:21/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın 29.03.2014 tarihinde 3. kişinin işleteni olduğu …plakalı araca çarparak hasar verdiğini, kaza tespit tutanağına göre davalının alkollü olduğunu, hasar nedeni ile araç malikine ekspertiz raporu sonrasında 5.000,00-TL değer kaybı bedeli ödendiğini, poliçeye göre aracın alkollü olarak kullanılması halinde kaza meydana gelmişse sigortacının sigorta ettirene rücu edebileceğinin kabul edildiğini, açıklanan nedenlerle; 5.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; davalı yan duruşmaya gelmemiş,cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacı yanın iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin, … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu; “…Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının dava dışı zarargörene ödediği tazminatı davalı sigortalısından rücu edip edemeyeceği noktasındadır.
Dosya üzerinde kusur ve hasar yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davalının maliki olduğu ve davacı yana sigortalı aracın % 2,32 promil alkollü dava dışı sürücü tarafından kullanılırken kazanın meydana geldiği, kazanın alkolün etkisi ile yol ve hız kurallarına aykırı şekilde kontrolden çıkan araçla kazaya sebebiyet verdiği, olayda tam kusurlu olduğu, dava dışı araç malikine ödenen 5.000,00 TL değer kaybının aracın yaşı, marka ve modeli, hasar gören aksamı, kaza öncesi ve sonrası değeri dikkate alındığında kadri maruf olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜ ile, 5.000,00 TL tazminatın davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, 01/07/2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İLAMI:
Mahkememizce verilen… esas, 2017/180 karar ve 20/03/2017 tarihli kararın davalı yanca İstinaf edilmesi üzerine kararı inceleyen BAM 40.H.D. 2019/522 Esas-2020/27 Karar ve 14/019/2019 tarihli ilamı ile; “…Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında ve konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.05.2015 tarih ve 2013/17-2156 E. ve 2015/1338 K. ve 26.02.2014 tarih ve 2013/17-626 E. 2014/146 K. sayılı kararları uyarınca, sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, nöroloji uzmanı ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerekmektedir. Bir başka ifadeyle bu türden açılan davalarda sürücünün yasal sınırın üzerinde alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışında kalmasını gerektirmez. Yargıtay 2011/4080-2011/11508 E.-K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere; kazaya karışan 3. kişiye ait araç sürücüsünün kusurlu olması, alkolün münhasırlığını ortadan kaldırır. İlk Derece Mahkemesince yukarıda açıklandığı şekilde alkolün münhasırlığı yönünden araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda davalı tarafın, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden …plaka sayılı araç maliki ve sigortacısı aleyhine ikame ettiği dava dosyası da getirtilerek sözü geçen dosyada toplanan deliller de gözetilmek suretiyle kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kuruluşlardan seçilecek trafik bilirkişileri ile bir nörolog bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulundan, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurların da kazada etkili olup olmadığının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi amacıyla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine…” karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE…” şeklindeki gerekçeyle kesin olarak kaldırılmış ve mahkememizce, kaldırma kararı sonrası tensip zaptı düzenlemek suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
BAM KARARI SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizce BAM kaldırma kararı sonrası tensip zaptı düzenlenerek yeni duruşma gün ve saati ile birlikte taraflara tebliğ edilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyada delil olarak; dava ve cevap dilekçesi ile ekleri, … 1. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile İstanbul 10 Tüketici Mahkemesinin 2017/94 Esas sayılı dosyaları mündericatı, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişiye ödeme yapan sigortacının, ödediği bedelin kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesinde; mahkemelerin görevinin, ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların, kamu düzeninden olduğu, 114/1-c maddesinde de; mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve yine 6100 sayılı HMK’nın 115/1. maddesine göre de; Mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı ve tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği hususları hüküm altına alınmıştır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
Kazaya karışan aracın ruhsatı ve ZMMS Poliçesi incelendiğinde de; aracın kullanım amacının hususi otomobil olduğu anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişiye ödeme yapan davacı sigortacının, ödediği bedelin kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, somut olayda; davacı vekili tarafından, davalının sigortalısı olduğu aracın karıştığı kaza neticesinde zarar görenlere poliçe kapsamında ödeme yaptığından bahisle yaptığı ödemelerin zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesi genel şartlarına aykırılık sebebiyle davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, taraflar arasında akdi bir ilişki olduğu, davalının sorumluluğunun kaynağının da davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılık olduğu, ayrıca davalı yan gerçek kişi olup, sigortalı aracın da hususi bir araç olduğu ve bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davanın görülmesinde Tüketici Mahkemeleri görevli (Benzer davalarda bknz. İstanbul BAM 9. H.D.2020/1684 Esas-2020/3769 Karar, … BAM 6. H.D. 2021/471 Esas-2021/635 Karar, … BAM 26. H.D. 2021/314 Esas-2021/663 Karar, … BAM 13. H.D. 2021/232 Esas-2021/541 Karar, … BAM 20 H.D. 2020/579 Esas-2021/946 Karar, Yargıtay 17. H.D.2016/392 Esas-2016/721 Karar sayılı kararları) olduğundan, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce KARAR OLUŞTURULMASINA,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARATINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır