Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/117 E. 2020/405 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/117 Esas
KARAR NO:2020/405

DAVA:TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:01/02/2016
KARAR TARİHİ:16/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi müteveffa sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken 24.07.2007 tarihinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, … plaka sayılı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin bulunmadığını, …’nın zarardan sorumlu olduğunu, davacının destekten yoksun kaldığını beyanla fazlaya dair haklar saklı tutularak 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, Uyap üzerinden gönderdiği 11.02.2017 tarihli dilekçesi ile talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 34.240,94 TL olarak ıslah etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkı bulunmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, 6704 sayılı kanun ile değiştirilen K.T.K. 92. Maddesi gereği hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, sorumlulukları bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini, kaza ile müteveffanın ölümü arasındaki illiyet bağının tespiti gerektiğini beyan ile davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
Dava dosyasına ilişkin yapılan yargılama sonucunda mahkememizce 26.04.2017 tarihli … Esas, … Karar sayılı kararla, kazanın meydana geldiği yerin tarla olarak tespit edilmesi karşısında kazanın meydana geldiği yolun karayolu ya da karayolu istisnası teşkil eden bağlantı yolu niteliğinde olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkememiz kararına karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 27/12/2019 tarihli 2019/368 Esas, 2019/839 Karar sayılı kararla, “davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin (tarlanın) stabilize yol vasıtasıyla karayolu ile bağlantısı bulunduğu anlaşılmaktadır. 2918 sayılı KTK’nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan, kazanın meydana geldiği yer karayolu sayılan yerlerdendir. Bu nedenle meydana gelen zarar teminat kapsamındadır. İlk Derece Mahkemesinin dava konusu kazanın karayolu sayılmayan yerde meydana gelmesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmeyip davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davacının zararları tespit edilerek bir karar verilmek üzere HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca dosyanın mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin kararı üzerine duruşma açılmış, davacı vekili 16/09/2020 tarihli karar duruşmasında davacının zararlarının ilk yargılamada tespit edildiği, tespit edilen miktara yönelik ıslah dilekçesi sunulduğu, yeniden veyahut ek inceleme taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı yan cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuşsa da TBK 72 ve 2918 sayılı Yasa’nın 109/2. maddelerinde zarara sebebiyet veren fiilin cezayı gerektirmesi halinde ceza zamanaşımının uygulanacağının belirtilmesi karşısında Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 20/03/2019 tarihli, 2016/5868 Esas, 2019/3266 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere ölümle sonuçlanan olayda 15 yıllık ceza zamanaşımı süresi uygulanacağından davalının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Dosyada alınan 16.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda; 24/07/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası kapsamında PMF 1931 yaşam tablosu kullanılarak, desteğin kazanç durumu, hak sahipleri, destek süreleri, geride kalan eşin yeniden evlenme şansı dikkate alınarak ve kaza tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin kişi başına ölüm teminatının 60.000,00 TL’yle sınırlı olduğundan garameten yapılan hesaplama sonucunda kaza nedeniyle 26.07.2007 tarihinde vefat eden …’in eşi davacı …’e ilişkin olarak davalı yanca ödenebilir tazminat miktarı 34.240,94 TL olarak tespit edilmiştir. Bilirkişi raporundaki tespitler mahkememizce de benimsenmiş ve rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Kazaya sebebiyet veren müteveffa …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli bir trafik sigortasının olmaması ve kazanın meydana geldiği yerin stabilize yol vasıtasıyla karayoluna bağlantısının bulunması karşısında karayolu sayılan yerlerden olması sebebiyle meydana gelen zararın …nın teminatı kapsamında olduğu, destekten yoksun kalma tazminatının mirasçılıktan kaynaklanan bir hak olmayıp tazminat talep edenin …na karşı üçüncü kişi konumunda olması ve müteveffanın kusurunun dikkate alınamayacak olması sebebiyle davacı eşin davalıdan 34.240,94 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı talep etmekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yapılan yargılama neticesinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2019 tarihli 2019/368 Esas, 2019/839 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 34.240,94-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 2.339,00-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah harcı olarak alınan 143,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.195,80-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 143,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.136,14-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 40,30 TL, bilirkişi ücreti 1.800,00-TL, posta gideri 192,00-TL olmak üzere toplam 2.032,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı yan yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır