Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/113 E. 2023/535 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/113
KARAR NO:2023/535

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:14/02/2020
KARAR TARİHİ:15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin … Plakalı … marka … Model aracı 20/11/2017 tarihinde 360.000,00-TL bedelle …’den satın aldığını, aracın ithal olduğunu, müvekkili şirkete ait aracın sürücüsüyle 16/02/2019 tarihinde Şanlıurfa istikametinden Osmaniye istikametine doğru seyir halindeyken yanmaya başladığını ve aracın sürücüsü …’ın araçtan atlayarak kurtulduğunu, yanan aracın itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile söndürüldüğünü, aracın yangından dolayı kullanılamaz durumda olduğunu, aracın 2012 model olmakla 2. el olduğunu, kullanım süresi boyunca yapılan bakımlarda yangına neden olabilecek bir arıza durumu bulunmamakla birlikte aracın kullanım süresi boyunca herhangi bir arıza uyarısı vermediğini, dava konusu aracın olay günü … … yetkili servisine çekildiğini ve halihazırda serviste bulunduğunu, yaptıkları araştırmalarda davaya konu aracın üreticisi olan … şirketinin, daha önce 2010-2017 yılları arasında üretilen 1 milyondan fazla aracı yangın riskinden dolayı geri çağırdığına ilişkin bir haber bilgisi bulunduğunu, habere göre, …’nin, söz konusu yıllar arasında ürettiği 4 ve 6 silindirli farklı dizel modellerini, egzos sisteminin yangın çıkarma riski olduğunu yayınladığı haberde de belirtmiş olduğunu, aracın yanmasının bir üretim hatasından kaynaklandığı her ne kadar aşikar olsa da yangının sebebinin sadece teknik bilgiyle yapılacak bir incelemeden sonra anlaşılabilecek durumda olduğundan taraflarınca … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş Sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, ancak bu dosyadan gelen raporun teknik olarak yetersiz olduğundan dosya için taraflarınca başkaca bir tespit raporu alınarak dosyaya sunulduğunu, yapılan tespitte, dava konusu aracın kullanılamaz hale geldiğinin (pert-total) belirtildiğini, tespit istenen dava konusu aracın dünyada güvenilirliği ve sağlamlığı ile bilinen saygın bir marka olduğunu, bu tip marka araçta en ufak bir arıza ihtimali bulunursa, aracın sürücüyü ikaz etmesi gerektiğini, ne yazık ki aracın seyir halindeyken yandığını ve öncesinde herhangi bir arıza bildirimi vermediğini, davalı şirkete yaptıkları ihbar sonucu, yetkili serviste (… …) tespit konusu aracın daha öncesine ait bir aksiyon kaydının olduğunun ortaya çıktığını, ancak ilgili mektubun daha önce taraflarına ulaşmamakla birlikte, karşı tarafta da tebliğe ilişkin herhangi bir belge bulunmadığını, ilgili aksiyon mektubunda; “Kayıtlarımıza göre sahip olduğunuz … plakalı, … şasi numaralı … … aracınızda; üstün kalite ve yüksek teknik standartlarının devamlılığını sağlamak için Üretici Teknik Departmanı’nın önerileri ile bazı kontrollerin yapılması gereklidir.” ibaresi bulunduğunu, davalı şirketle yapılan arabuluculuk toplantısında, davalı şirketin tespit yapılmadığını bu sebeple talepleri kabul etmediğini bildirdiğini, bunun üzerine alınan tespit raporunun davalı şirkete gönderildiğini ve akabinde kendileri tarafından da inceleme yapıldığını, fakat anlaşma sağlanamadığını, davaya konu araçta ve davalı … …’nin üreticisi olduğu 2010-2017 model … marka araçların çoğunda, farklı sürücü, farklı iklim ve yol şartlarında kullanılmasına rağmen, aracın tamamen yanması, motor yanması gibi sonradan kendiliğinden ortaya çıkan bu ayıpların, üretim hatasından kaynaklı olup gizli ayıp niteliğinde olduğunu, belirterek, davanın kabulü ile, dava konusu ayıplı araç bedeli 360.000,00-TL’nin 16/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28/12/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, talebini öncelikle ayıplı aracın misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde aracın dava tarihindeki rayiç değeri 700.000,00-TL’nin 16/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu aracın, davacı şirkete müvekkili şirket veya onun Türkiye’deki yetkili distribütörü tarafından satılmamış olup, paralel ithalat ürünü olduğunu, ithalat belgesine sahip ve gerekli koşulları sağlamış ancak yetkili distribütör/ tek satıcı/ acente olmayan firmalar tarafından ithal edilmiş ürünlere paralel ithalat (…) ürünü denilmekte olduğunu, … marketten ithal edilen bir aracın kanunen üretici/imalatçı garantisi bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın, dava dilekçesinde tespit dosyasına sunulan rapora dayanmışsa da, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında ne tespit kararı ne de alınan tespit raporunun müvekkili şirkete tebliğ edilmiş olduğunu, tespit dosyası içeriğinin ve alınan raporların müvekkili şirket bakımından bağlayıcı olmadığını, kaldı ki, davacının dayandığı 08/11/2019 tarihli raporun Mahkeme tarafından aldırılmadığını, davacının aldırdığı özel rapor olduğunu, dava konusu araca ilişkin olarak davacının başvurusu ile arabuluculuk görüşmesi gerçekleştirildiğini, 10/10/2019 tarihli arabuluculuk toplantısında anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, huzurdaki davada, davacı şirketin aracı ticari alım-satım kapsamında dava dışı üçüncü kişiden almış olduğundan, ticari alım-satım sözleşmesinin tarafı olmayan müvekkili şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, huzurdaki davada zamanaşımı sürelerinin ve ihbar sürelerinin geçmiş bulunduğundan davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan hiçbir gizli ayıp ve üretim hatası bulunmadığını, 13/05/2019 tarihli tespit raporunda “egzoz gazı devir daimini sağlayan modül, aracın motor kaputu altında motor aksamının arka tarafi alt kısmında yer alan bir modüldür” denilen parçanın …-soğutucu modülü olduğunu, ancak, …-soğutucu modülünün motorun arka tarafında, alt kısımda yer aldığı iddiasının doğru olmadığını, itfaiye raporuna, kaza tutanağına ve davacının ifadesine göre yangının çıkış noktasının ön sağ tekerlek olduğunun ileri sürülmekte olduğunu, araçta …-soğutucu sorunu var olsa, sürücü bunu kokpitte görüntülenen uyarı işaretlerinde ve aracın kullanımında fark edecek olduğunu, kaldı ki, yine bir an için …-soğutucuda sorun olduğu düşünülse dahi bunun aracın ön sağ tarafını değil, ön sol tarafını etkileyecek olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde bahsedilen ve star.com.tr internet sitesinde 23 Ekim 2018 tarihinde yayımlanan haber içeriğinde; “…, 2010 ile 2017 yılları arasında üretilen 4 ve 6 silindirli farklı modellerdeki 1 milyondan fazla ilave otomobili “egzoz sisteminde yangın çıkarabilecek bir riskten” dolayı geri çağırıyor.” iddiasında bulunulmuş ve şirketin, araçların egzoz gazının devir daimini sağlayan modülünü kontrol edecek ve herhangi bir arıza varsa parçaları ücretsiz olarak değiştireceği ileri sürüldüğünü, haber içeriğinin, …-soğutucu sorunu hakkında standart bir bilgi olduğunu, ancak, dava konusu yangının, yangın raporu, kaza tespit tutanağı ve tespit raporunun da gösterdiği üzere …-soğutucusundan kaynaklanmadığını, kaldı ki, haber içeriğinde bu araçların egzoz gazının devir daimini sağlayan modülünün kontrol edileceği ve herhangi bir arıza varsa sorunun giderileceğinin belirtildiğini, haber içeriğinin dava konusu araç ile bağdaşmadığının, 13/05/2019 tarihli raporun sonuç kısmında; “Davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu habere konu olan egzoz gazı devir daimini sağlayan modül, aracın motor kaputu altında motor aksamının arka tarafi alt kısmında yer alan bir modüldür. Yangının bu modülde ortaya çıkması durumunda aracın hareket yönü ileri olması nedeniyle yangının aracın orta kısmından başlayarak arka tarafa doğru ilerlemesi gerekirdi. Dosya içerisinde yer alan sürücünün beyanı, kaza tespit tutanağı, itfaiye raporu ve keşif tarihinde yapılan incelemede aracın yangın hasarının aracın sağ ön tekerlek kısmından başlayarak orta kısmına doğru ilerlemiş olması gerçeği araçtaki hasarın egzoz sistemindeki arızadan kaynaklı olmadığını ortaya koymaktadır.” denilmek suretiyle tespit olunduğunu, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan hiçbir ayıp ve/veya üretim hatası bulunmadığını, nitekim, dava konusu araç ve aracın tüm parçalarının, Motorlu Araçlar Tip Onayı Yönetmeliği (MARTOY Yönetmeliği) ve bu yönetmeliklerin atıf yaptığı teknik standartlara ve yönetmeliklere uygun olarak üretildiğini, yine, dava konusu aracın, Avrupa Birliği standartlarına ve mevzuatına da uygun olarak üretildiğini, davacının, araçtaki yangının üretim hatasından kaynaklandığı iddiasını ispat edemediğini, yangının çıkış nedeninin şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilebilmesi için, araç üzerinde ve tam donanımlı laboratuvar ortamında, Teknik Üniversitelerin otomotiv bölümünden seçilecek alanında uzman öğretim üyelerince yapılacak inceleme sonucunda hazırlanacak bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, üretim hatası/gizli ayıp nedeniyle misli ile değişim-alacak talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce … Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın 18/02/2019 tarihli yangın raporu, … Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nün 16/02/2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, 20/12/2017 tarihli araç tesciline ilişkin belge, … İthalat ve Dağıtım Anonim Şirketi’nin başvuru cevabi yazısı, davalı şirkete gönderilen ihbar mail görseli, araç görselleri ve … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ve dosya kapsamında temin edilen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmış, … makine otomotiv mühendisliği öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden, dava konusu araç üzerinde inceleme de yapılmak suretiyle rapor ve ek rapor temin edilmiştir.
Mersin Üniversitesi makine otomotiv öğretim üyesi bilirkişi Prof. Dr. … tarafından dava konusu araç üzerinde inceleme de yapılmak suretiyle düzenlenerek … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasına sunulan 13/05/2019 tarihli rapor ile; davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu habere konu olan egzoz gazı devir daimini sağlayan modülün, aracın motor kaputu altında motor aksamının arka tarafı alt kısmında yer alan bir modül olduğunu, yangının bu modülde ortaya çıkması durumunda aracın hareket yönü ileri olması nedeniyle yangının aracın orta kısmından başlayarak arka tarafa doğru ilerlemesi gerektiğini, dosya içerisinde yer alan sürücünün beyanı, kaza tespit tutanağı itfaiye raporu ve keşif tarihinde yapılan incelemede aracın yangın hasarının, aracın sağ ön tekerlek kısmından başlayarak orta kısma doğru ilerlemiş olması gerçeğinin, araçtaki hasarın egzoz sistemindeki arızadan kaynaklı olmadığını ortaya koymakta olduğunu, sağ ön tekerlek bölgesinde çıkan yangının olası ihtimallerinin, fren balatalarındaki sürtünme nedeniyle aşırı ısınma veya tekerleğin çamurluk davlumbazına teması ile ortaya çıkan sürtünme nedeniyle oluşan aşırı ısınmanın yanıcı malzemeleri tutuşturarak yangına neden olduğunu, keşif tarihinde yapılan incelemede aracın tamamen yanmış olması nedeniyle bu ihtimallerden hangisinin asıl neden olduğuna yönelik herhangi bir somut delilin olmadığı tespit edilmiştir.
… makine otomotiv mühendisliği öğretim üyeleri bilirkişiler Dr. …’dan oluşan heyet tarafından, araç üzerinde inceleme de yapılmak suretiyle düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulan 25/11/2022 tarihli rapor ile; dava konusu aracın yangınının elektrik kontağından kaynaklanmadığı, davalı tarafın üretim ayıbından kaynaklandığı yönünde kuvvetli deliller olduğu, imalatçı ve distribütör firmanın bu aracın şasi numarasına göre yangın ile ilgili geri çağırma kapsamında olup olmadığını sunması gerektiği, aracın dava tarihindeki rayiç değerinin 700.000,00-TL olduğu ve hurda değerinin ise olmadığı tespit edilmiş, aynı heyet tarafından sunulan 05/05/2023 tarihli ek raporda ise tespitlere ek olarak yangının çıkma nedeninin, geri çağrılmadan bağımsız olarak … sistemindeki bir hata olabileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; dosyadaki bilgi ve belgelere göre, meydana gelen yangın sonucu yanarak kullanılamaz hale gelen … Plakalı … marka … Model aracın davalı tarafça üretildiği açıktır. Üretici olan davalı şirket, aracın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat edemediği sürece araçta meydana gelecek zararlardan üretici sıfatıyla sorumlu olacaktır. Somut olaya göre, üretici olan davalı, araçtaki yangının üretim hatasından kaynaklı olması halinde, meydana gelen zarardan sorumlu olacaktır. Aracın paralel ithalat(…) sonucu Türkiye’ye getirilmiş olması, aracın 2. el olması hususları bu durumu değiştirmeyecektir. Yine araçtaki yangın üretim hatasından kaynaklı olarak meydana gelmiş ise, 6098 Sayılı TBK’nun 231/2. maddesi gereğince zamanaşımı da söz konusu olmayacaktır. Mahkememizce araçtaki yangının sebebi, yangının kullanım hatası sonucu mu meydana geldiği yoksa üretim hatasından mı kaynaklandığı hususlarında … … Kampüsü Motorlar ve Taşıtlar Laboratuvarı’nda araç üzerinde inceleme de yapılmak suretiyle … öğretim üyesi bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor temin edilmiştir. Bilirkişiler rapor ve ek raporlarında, aracın hem yüksek basınç yakıt sisteminde hem de düşük basınç yakıt sisteminde (borular, pompalar vb.), özellikle egzoz ve katalizör sisteminin bulunduğu sağ tarafta bir kopukluk veya kaçak izi tespit edilemediğini, motorun sağındaki alçak basınçlı besleme pompasının giriş ve çıkışındaki yakıt borularının(plastik) ise yangın sırasında tamamen erimiş olduklarını, gerek motor gerekse motor iç bölmesi karoseri aksamı üzerinde yakıta bağlı bir yanma odağı izi tespit edilemediğini, özellikle yakıt püskürtme borularında ve egzoz borusu ile katalizörün bulunduğu motorun sağ yanında böyle bir yanma odağına işaret edebilecek harabiyet bulunmadığını, bu tespitlerin, yangının çıkış kaynağının yakıt kaçağı olmadığını gösterdiğini, araç (başlıca elektrik dinamosu, marş motoru vb.)üzerinde yapılan inceleme sonucu elektrik kablolarının kopuk uçlarında şiddetli bir kısa devreye delalet edecek bir erime (topaklanma) tespit edilememiş olması nedeniyle yangının elektriksel bir kısa devre ile başladığı kanaatinde olmadıklarını, aracın motor civarı yangın sonucu tamamen yanmış olduğu için elektrik tesisatından kaynaklı yangın konusunda kesin bir bulgu elde etmenin mümkün olmadığını, dosyada bulunan aracın yanma anı fotoğrafında şiddetli bir yakıt ve magnezyum yanması şekli (çok parlak ve geniş alev bölgesi) görülmekte olduğunu, motorun yardımcı sistemlerinde ve motor bölmesinde alüminyum ve magnezyum alaşımları kullanılmış olup bu sistemlerin (motor kaputu, motor traversi, mator askı kulakları vb.) yüksek sıcaklık nedeniyle eriyerek motorun altına akmış ve burada birikmiş olduklarını, bu yüksek sıcaklığın yangının motor sağ ön kısmında başladıktan sonra motorun sağ/sol tarafındaki plastik yakıt sevk borularının yanması ile akan yakıtın da yanması sonucu sıcaklıkların çok yükseldiğini ve eriyerek aşağı akan yakıtın, plastik karışımının ön jantları da erittiği hususunu akla getirdiğini, nitekim motor ve elektrik aksamı üzerinde akan erimiş alüminyum kalıntıları tespit edildiğini, ilaveten jantlardaki hasarlara, disk ve balata durumlarına göre de yangının sağ ön teker kaynaklı olmadığı kanaatinde olduklarını, jantların motor kompartımanına bakan iç taraflarının eridiği, dış taraflarının sıcaklıktan daha az etkilendiğinin görülmekte olduğunu, buna göre yangın motorun iç kısmından ve önden başlayarak yayılmış olduğunu, nitekim dava dosyasındaki yangın fotoğrafı, internette bu marka tip araçların yangın sırasında çekilmiş fotoğraf ve videoları da izlendiğinde, hepsinde de yangının motor ön kısmından başladığının görüldüğünü, ayrıca tip, model yılı ve üretim tarihi itibariyle (2012 model, …, … şasi ve … motor numaralı) dava konusu aracın da içinde olabileceği bazı … araçlarla ilgili yangın riski açısından geri çağırmalar olduğunun anlaşıldığını, … (…) tarafından yapılan açıklamada geri çağırmaya konu yangının ana sebebinin … Soğutucu Modülündeki sızıntı nedeniyle oluşan bir yüksek sıcaklık noktasından kaynaklandığının belirtildiğini, dosya özerindeki tespitlere ve araç üzerindeki incelemelere göre … Soğutucu sisteminin motorun ön tarafında, … valfinin isc motorun ön sağ tarafında yer aldığını, yangının motor kompartımanında ve önden başladığı tespitine göre ve açıklanan geri çağırmalara göre de davaya konu araçta … Soğutucusu kaynaklı bir yangın ihtimalinin birbiri ile uyumlu olduğunu, dolayısıyla heyetlerinde yangının ayıplı üretim veya ayıplı hizmet sonucu meydan gelmiş olduğu yönünde güçlü bir kanaat oluştuğunu, sağ ön teker fren diskleri üzerinde gerek kendi yaptıkları gerekse bilirkişi Mustafa Güler tarafından yapılan incelemelerde sağ ön teker balata ve diskinde bir anormallik (yanma izi, menevişleşme, aşınma vb.) görülmemiş olup, eğer yangının balata yanması sonucu ortaya çıksaydı jant göbeğinin tamamen erimesi gerekecek olduğunu, ancak jantın göbek kısmının yangından çok etkilenmemiş olduğunu, bu nedenle yangının başlama noktası fren aksamı olmadığını, aracın sağında görülen parlak alevin, bu taraftaki alüminyum ve magnezyum yanmasından kaynaklandığını, çelik olan … soğutucusunun bilinen anlamda yanmayacağını, ancak ilgili videoda da belirtildiği şekilde … valfinin acıkması ile soğutucuya akan gazın içindeki is partiküllerinin (motorun çalışma şartlarına bağlı olarak yüksek miktarlarda olabilir) soğutucu girişinde birikmesi ve bir ara sıcaklıkların yükselmesi ile yanmaya başlaması (İs partikülleri belli bir sıcaklıkta ve hava miktarı halinde yanarlar. Partikül filtreleri de bu imkana dayanarak kendiliğinden temizlenirler-rejenerasyon-) ve … kanalının sızdırır hale gelerek veya koparak alevin motor bölmesine girmesi ve yanmanın burada daha bol hava ile buluşarak yangının kuvvetlenmesi şeklinde olduğunu, davalı tarafın teknik elemanı olan Norman Geissler’in, aracın bakımlarının yapılmasında eksiklik bulunduğunun ve bunun da yangının bu eksiklikten kaynaklanmış olmasını ihtimal dahiline soktuğu şeklindeki iddiasının yangının çıkış şekli ile ilişkili görülmediğini, yangının ister … sisteminden, isterse ön fren sisteminden kaynaklansın böyle bir arızayı bakım sırasında önceden görmenin çok ihtimal dahilinde olmadığını, bu nedenle yangını bakım eksikliğine bağlamanın doğru bir yaklaşım olmadığını, aracın motor bölmesinin, elemanlar üzerinde detaylı ve kesin inceleme yapılamayacak şekilde komple yanmış olduğunu, bu nedenle mevcut veriler ve inceleme sonuçları ile daha kesin kanaat beyan edilemediğini, ancak diğer yangın kaynakları somut verilerle elimine edildiği için heyetlerinde yangının ayıplı üretim sonucu meydana geldiği yönünde güçlü bir kanaat oluştuğunu belirtmişlerdir. Bilirkişi heyetince yapılan tespitler ve varılan sonuç dikkate alındığında, araçta meydana gelen yangının, kullanım(hatası)dan kaynaklanmadığı, yangının ayıplı üretimden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, aracın üreticisi olan davalı şirketin meydana gelen zarardan sorumlu olacağı, kendisine husumet yöneltilebileceği açıktır. Yine araçtaki yangının ayıplı üretim(gizli ayıp) sonucu meydana gelmesi nedeniyle, 6098 Sayılı TBK’nun 231/2. maddesi gereğince zamanaşımına tabi olmadan, davalı taraftan, seçimlik haklar gereğince talepte bulunulabileceği açık olup, bu anlamda davalı tarafın zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça, araçtaki teknik incelemelere ve yangının çıkış nedenine ilişkin olarak uzman görüşü sunulmuş ise de, söz konusu uzman görüşlerini düzenleyen Norman Geibler’in, davalı şirket çalışanı(ürün analiz mühendisi) olduğu anlaşılmakla, bu uzman görüşlerinin 6100 Sayılı HMK’nun 293. maddesi anlamında bir uzman görüşü olmadığı değerlendirilerek, davalı taraf beyanı olarak dikkate alınmış, bu anlamda uzman görüşü olarak sunulan belgeledik görüşler ile bilirkişi heyetince düzenlenen rapor arasında teknik anlamda bir çelişki olmadığı kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır. Bu hususlar dikkate alınarak, davalı tarafın, aracın üreticisi olarak, üretimden kaynaklı ayıp nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğu kabul edilmiş edilmiştir. Araç, yangın sonucu tamamen kullanılamaz hale gelmiş olup, hurda olarak da bir değeri bulunmamaktadır. Bilirkişiler tarafından aracın dava tarihi itibariyle rayiç değeri 700.000,00-TL olarak belirlenmiştir. Mahkememizce de tespit edilen bu rayiç değer dikkate alınmak suretiyle, 700.000,00-TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Davacı tarafça, dosyaya sunulan 28/12/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, öncelikle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talep edilmişse de, davacı tarafça, dava açılırken seçimlik hakkın, aracın rayiç değeri olarak kullanılması nedeniyle, davacı tarafı tarafın, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönündeki talebi yerinde görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; 700.000,00-TL alacağın 16/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gerekli 47.817‬,00-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 6.147,90-TL peşin harç ve 1.245,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 7.392,90-TL’nin mahsubu ile, bakiye 40.424,1‬0-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına; davacı tarafından yatırılan 7.392,90-TL harcın, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …(…)’e 1.320,00-TL ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’e göre, davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 90,00-TL yurt dışı tebligat harcı, 4.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 250,00-TL posta ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.902,2‬0‬-TL yargılama giderinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 95.000,00-TL vekâlet ücretinin, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır