Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/106 E. 2021/592 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/106 Esas
KARAR NO:2021/592

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12/02/2020
KARAR TARİHİ:14/09/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “İtirazın İptali” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin bir antrepo şirketi olduğunu ve davalının laminat parkelerini antreposunda depo ettiğini, bunun karşılığında 21.11.2018 tarihli … Seri Numaralı 1.525,00 Euro bedelli, 26.11.2018 tarihli … Seri Numaralı 2.075,00 Euro bedelli ve 28.12.2018 tarihli … Seri Numaralı 944,00 TL bedelli faturaların düzenlendiğini, davalı yanca fatura bedellerinin ödememesi üzerine aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarıyla icra takibine geçildiğini, davalının takiplere itirazı üzerine işbu davanın açılması zarureti doğduğu belirtilerek; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarına itirazlarının iptaline, icra inkar tazminatı, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir ticari alım satım veyahut hizmet alımı içerisinde bulunulmadığını, davacı yana herhangi bir borcun olmadığını davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunmadığını, taraflar arasında buna ilişkin yazılı bir sözleşme yapılmadığını, davacının sunduğu takip dayanağı faturalarıın taraflar arasında davaya konu hukuki ilişkiyi ispat etmediğini, netice itibariyle müvekkili şirket ile davalı şirket arasında hukuki ilişki bulunmadığını, davacı yan da taraflar arasındaki hukuki bir ilişkinin var olduğunu ispat edemediğini, sunulan fatura ve kayıtların da hukuki ilişkinin var olduğuna kanaat getirmediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle alacağın belirlenebilir likit bir alacak olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin mevcut mevzuat kapsamında herhangi bir dayanağının mevcut olmadığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere ktü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Fatura alacaklarına istinaden başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın bir yıllık hak düşürücü süre içesinde açıldığı, dava şartlarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyaları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Celp edilen dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine, 21.11.2018 tarihli … Seri Numaralı 1.525,00 Euro bedelli, 26.11.2018 tarihli … Seri Numaralı 2.075,00 Euro bedelli iki adet faturadan dolayı, 1.525,00 Euro asıl alacak, 38,35 Avro işlemiş yasal faiz, 2.075,00 Euro asıl alacak, 49,63 Euro yasal işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.687,98 Euro üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya ödeme emrinin 16.03.2019 tebliğ edildiği, davalı- borçlunun 20/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine, 28.12.2018 tarihli … Seri Numaralı 944,00 TL bedelli faturadan dolayı, 944,00 TL asıl alacak, 15,13 TL yasal işlemiş faiz olmak üzere toplamda 959,13 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya ödeme emrinin 16.03.2019 tebliğ edildiği, davalı- borçlunun 20/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Muhasip bilirkişi … tarafından tanzim edilen 07/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfını haiz olduğunu; Davacının defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda, davalıya verilen hizmetlere yönelik düzenlenen 21.11.2018 tarihli … Seri Numaralı 1.525,00 Euro bedelli, 26.11.2018 tarihli … Seri Numaralı 2.075,00 Euro bedelli, 28.12.2018 tarihli … Seri Numaralı 944,00 TL bedelli ve 17.01.2019 tarihli … Seri Numaralı 1534,00 TL bedelli faturaların davalı hesabına borç kaydedildiğini; Davacı hesabına davalı tarafından 27.12.2018 tarihinde 2.000 TL, 17.01.2019 tarihinde 1.534 TL olmak üzere toplam 3.534 TL ödeme yapıldığını, 17.01.2019 tarihinde “… ARDİYE ÖDEMESİ SEHVEN GELEN- HIZ 2 LOJİSTİK ÇÖZÜM” açıklaması ile 2.000 TL” nin davacı tarafından iade edildiğini, bu işlemin davalı hesabına borç olarak kaydedildiğini; Ba-Bs formlarının incelenmesinde, Davacının 2018 yılı Kasım döneminde Mal ve Hizmet satışlarına ait BS bildiriminde davalıya 2 adet fatura ile KDV Hariç 21.733 TL satış yaptığını bildirdiğini, davalının 2018 yılı Kasım döneminde Mal ve Hizmet alışlarına ait BA bildiriminde davacıya 2 adet fatura ile KDV Hariç 21.773 TL alış yaptığını bildirdiğini, Kasım 2018 döneminde taraflar arasındaki BA- BS bildirim farkının 40 TL olduğunu, Ba-Bs formlarının ilgili yasal düzenleme kapsamında Aralık 2018 – Ocak 2019 dönemlerinde düzenlenen 2 adet faturanın bildirim zorunluluğunun olmadığını, davacı vekili tarafından 02.03.2020 tarihinde dosyaya sunulan “Delil Listesinin Sunumu” konulu dilekçe ekinde e-posta yazışmalarının sunulduğunu, bu yazışmaların …@… uzantılı mail adresleri ile … adresi arasında yapıldığını, davalı tarafın işlemler için fiyat sorduğunu, vade konusunda teklif aldığını, araçların konumunun paylaşıldığını, zip kodlarının iletildiği gibi içeriklerde olduğunu, aynı dilekçe ekindeki belgelerin içinde davalı adına düzenlenmiş bir adet BE 1.515.946 numaralı ATR ile 26.11.2018 tarihli … numaralı yine davalı adına düzenlenmiş antrepo gümrük beyannamesinin olduğunu; SONUÇ OLARAK; Davalı taraf nezdinde inceleme yapılamadığını, davacı … Taş. Güm. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin alacağına konu olan faturalarının navlun, yurt dışı gümrükleme ve nakliye hizmet karşılığı olduğunu, icra takibinin başlatıldığı 03.03.2019 tarihi itibariyle davalının davacıya toplam 22.677,92 TL borcu olduğunu, takip konusu faturalı alacağa ilişkin davacı tarafça davalı tarafı icra takibinden önce temerrüde düşürecek işlem yapılmadığını, temerrüdün icra takibi itibariyle oluşacağını bildirilmiştir.
02.02.2021 tarihli celse 1 nolu ara kararımız uyarınca iki farklı icra takibi olması nedeniyle, her iki icra takibi yönüyle ayrı değerlendirme yapılmasına yönelik olarak bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişinin 16/04/2021 tarihli ek raporunda, her iki icra takibi yönüyle değerlendirme yapıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası nedeniyle toplam 3.600,00 EURO asıl alacak, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeniyle 944,00 TL asıl alacak olmak üzere her iki icra dosyası nedeniyle İcra takip tarihi itibarıyla davalının davacıya toplam 22.677,92 TL borcu olduğu, takip konusu faturalı alacağa ilişkin davacı tarafça davalı tarafı icra takibinden önce temerrüde düşürecek işlem yapılmadığı, temerrüdün icra takibi itibariyle oluşacağı görüşü bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının değerlendirilmesinde;
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile, davacı- alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine, 21.11.2018 tarihli … Seri Numaralı 1.525,00 Euro bedelli, 26.11.2018 tarihli … Seri Numaralı 2.075,00 Euro bedelli iki adet faturadan dolayı, 1.525,00 Euro asıl alacak, 38,35 Avro işlemiş yasal faiz, 2.075,00 Euro asıl alacak, 49,63 Euro yasal işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.687,98 Euro üzerinden icra takibi başlatılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davacı- alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine, 28.12.2018 tarihli … Seri Numaralı 944,00 TL bedelli faturadan dolayı, 944,00 TL asıl alacak, 15,13 TL yasal işlemiş faiz olmak üzere toplamda 959,13 TL üzerinden icra takibi başlatılmıştır.
Davalı borçlu şirket vekilince, icra takiplerine, müvekkili şirketin borcu olmadığından bahisle itiraz edildiği, davaya cevap dilekçesinde ise müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir ticari alım satım veyahut hizmet alımı bulunmadığı, davacı yana herhangi bir borcun olmadığı, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunmadığı, taraflar arasında buna ilişkin yazılı bir sözleşme yapılmadığı, davacının sunduğu takip dayanağı faturalarıın taraflar arasında davaya konu hukuki ilişkiyi ispat etmediğinin ileri sürüldüğü görülmüştür.
Eldeki dava itirazın iptali davasıdır. Öncelikle, taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu, icra takiplerine dayanak faturalardaki hizmetin verildiği hususlarının davacı alacaklı tarafça ispat edilmesi gerekmektedir.
Davalı taraf, bilirkişi incelemesine ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir. Davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulduğu, kayıtların birbirini doğruladığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Buna göre, 6100 sayılı HMK’nın 222/2 maddesine göre davacı ticari defter ve kayıtları delil olarak kabul edilebilecektir.
Davalı tarafça defter ibrazından kaçınıldığından, aynı yasanın 222/3 maddesine göre davacı taraf ticari defter ve kayıtları sahibi lehine delil olarak kabul edilebilecektir.
Bilirkişi tarafından, davacı kayıtlarının incelenmesi sonucu, 21.11.2018 tarihli … Seri Numaralı 1.525,00 Euro bedelli, 26.11.2018 tarihli … Seri Numaralı 2.075,00 Euro bedelli, 28.12.2018 tarihli … Seri Numaralı 944,00 TL bedelli ve 17.01.2019 tarihli … Seri Numaralı 1534,00 TL bedelli faturaların davalı hesabına borç kaydedildiği, davacı hesabına davalı tarafından 27.12.2018 tarihinde 2.000 TL, 17.01.2019 tarihinde 1.534 TL olmak üzere toplam 3.534 TL ödeme yapıldığı, 17.01.2019 tarihinde “… ARDİYE ÖDEMESİ SEHVEN GELEN- HIZ 2 LOJİSTİK ÇÖZÜM” açıklaması ile 2.000 TL” nin davacı tarafından iade edildiği, bu işlemin davalı hesabına borç olarak kaydedildiği, Ba-Bs formlarının incelenmesinde, Davacının 2018 yılı Kasım döneminde Mal ve Hizmet satışlarına ait BS bildiriminde davalıya 2 adet fatura ile KDV Hariç 21.733 TL satış yaptığını bildirdiği, davalının 2018 yılı Kasım döneminde Mal ve Hizmet alışlarına ait BA bildiriminde davacıya 2 adet fatura ile KDV Hariç 21.773 TL alış yaptığını bildirdiği, Kasım 2018 döneminde taraflar arasındaki BA- BS bildirim farkının 40 TL olduğu, Ba-Bs formlarının ilgili yasal düzenleme kapsamında Aralık 2018 – Ocak 2019 dönemlerinde düzenlenen 2 adet faturanın bildirim zorunluluğunun olmadığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan tespitlerden, taraflar arasında ticari bir ilişkin var olduğu, dava ve icra takiplerinin konusu 3 adet faturanın davacı kayıtlarında yer aldığı, vergi dairesine bildirim zorunluluğu bulunan 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına dayanak faturaların bildirimin hem davacı hem davalı tarafından yapıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına dayanak 28.12.2018 tarihli … Seri Numaralı 944,00 TL bedelli faturadan dolayı vergi dairesine bildirim yükümlülüğünün bulunmadığı, taraflar arasında 4 adet fatura ilişkisinin bulunduğu, bunlardan 17.01.2019 tarihli … Seri Numaralı 1534,00 TL bedelli faturanın dava konusu olmadığı ve bedelinin davalı tarafça ödenmiş olduğu, davalı tarafından 27.12.2018 tarihinde 2.000 TL olarak yapılan ödemenin de davalı yana iade edilmiş olduğu, dava ve icra takiplerine konu üç adet faturanın ise ödenmemiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça aradaki ticari ilişki inkar edilerek borçlu olmadığı, faturaların alacağı ispatlar mahiyette olmadığı ileri sürülmüş ise de, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacı kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğine haiz olmasından dolayı, davacı tarafça aradaki ticari ilişkinin varlığı, dava ve icra takiplerine konu faturalar kapsamındaki hizmetin verildiğinin davacı tarafça ispatlandığı, davalı tarafın bu kapsamda itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Bilirkişi tarafından davalının davacıya, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeniyle 3.600,00 Euro, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeniyle 944,00 TL borçlu olduğu, takipten önce davalı borçlunun temerrüte düşürülmediği tespit edilmiştir. Davalı tarafından bu bedellerin ödendiğine dair bir iddia ve ispat bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının bilirkişi tarafından tespit edilen bu miktarlarda dava konusu icra takipleri nedeniyle borçlu olduğu, temerrütün takip tarihinde oluştuğu, işlemiş faiz taleplerinin yerinde olmadığı, takip tarihinden itibaren Euro talepli alacağa 3095 Sayılı Yasanın 4-a maddesi uyarınca faiz talep edilebileceği, TL talepli alacağa ise avans faizi talep edilebileceği kanaatine varılmıştır. Bu nedenler ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Her iki takip yönünden ayrı ayrı olmak üzere, alacaklar likit alacak olduğundan ve davacı tarafça talepte bulunulduğundan, İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca, davacı lehine, hükmedilen alacak miktarlarının %20’si oranında olmak üzere hesaplanan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Tüm bu nedenler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın Kısmen Kabulü ve Kısmen Reddi ile;
1-a) Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının 944,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 944,00 TL asıl alacak üzerinden, bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yıllık avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
b)Fazlaya dair istemin reddine,
c)Hükmolunan 944,00 TL alacağın %20’si oranında hesaplanan 188,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-a) Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının 3.600,00 EURO asıl alacak yönünden iptali ile takibin 3.600,00 EURO asıl alacak üzerinden, bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4-a maddesi uyarınca faiz uygulanmak suretiyle devamına,
b)Fazlaya dair istemin reddine,
c)Hükmolunan 3.600,00 EURO alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 22.176,00 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 4.435,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.685,07 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 281,13 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.403,94 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından peşinen karşılanan 281,13 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 69,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.323,40 TL’ yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre 1.291,83 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, arta kalan masrafın sarf eden üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 580,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza