Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/82 E. 2020/76 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/82
KARAR NO : 2020/76

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ : 10/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
D A V A :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dekorasyon değişikliği arzusu ile… evinin bir kısım mobilyalarının yapımı için, bir yakının tavsiye ettiği mobilyacı davalı ile aralarında herhangi bir yazılı anlaşma olmadan anlaştığını, müvekkilinin bunun karşılığında davalıya 31/05/2016 tarihli 53.100,00-TL bedelli çek verdiğini, davalı çek bedelini tahsil edip müvekkilinin evi için hiçbir hizmet vermediğini, mobilya üretmediği ve bu bedel karşılığında hiçbir şey yapmadığını, daha sonra davalıya ulaşamayan adresini de bilmeyen müvekkil dekorasyon değişikliğinden vazgeçtiğini fakat ödediği bedeli geri alamadığını, tüm bu nedenlerle davalının hiçbir hizmet vermediğinin tespitine, davalı açısından sebepsiz zenginleşmeye sebep olan 53.100,00-TL bedelin tahsil tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber müvekkiline iadesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

S A V U N M A :
Davalı yan, tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü kendisine bildirildiği halde, cevap ve delil bildirmemiş, ancak davalı vekili tarafından sunulan 01/12/2019 tarihli beyan dilekçesi ile, müvekkili ve davacı arasında yapılan anlaşma gereği dekorasyon işlemlerinin davalı tarafça eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlanıp davacıya teslim edildiği, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi dekorasyon hizmetinin verilmemesi ya da mobilya üretilememesinin söz konusu olmadığı, davalı tarafından teslim edilen imalatların teslim edilmediğine yönelik davacı iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı müvekkilinin anlaşmaya bağlı yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiği ve davalının da söz konusu imalatları teslim aldıktan 1 sene sonra müvekkili aleyhinde açtığı davanın hukuki ve maddi temelden yoksun olduğu ve reddinin gerektiği talep edilmiştir.
ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.

DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçesi, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
İş bu dava dosyasının, İstanbul … Tüketici Mahkemesinin 20/02/2018 tarih ve … Esas-… Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize geldiği ve mahkememiz esasına kaydının yapıldığı, mahkememizce verilen, 07/06/2018 tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararla da davanın görev yönünden usulden reddine karar verildiği, iş bu kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine dosyanın mahkememizce res’en İstinaf mahkemesine gönderildiği, istinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi…HD’nin 29/01/2019 tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararıyla mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği, iş bu karar sonucu dosyanın mahkememize geldiği ve yeni esas numarasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, eser sözleşmesine dayalı olarak tanzim edilen ve ödenen çek bedelinin istirdadı istemine ilişkin alacak davasıdır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca usulüne uygun ve yasal süresi içerisinde sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış ve dosyamız içerisine celp edilmiş, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmıştır.
Davaya konu somut olayda, taraflar arasında, çek bedelinin tahsil edildiğine ve miktarına ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmamakla birlikte ihtilaflı olan hususun, tarafların da kabulünde olan eser sözleşmesi hükümleri gereği davalı yanın yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği ve bedele hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekili tarafından sunulan 01/12/2019 tarihli beyan dilekçesinde, müvekkili ve davacı arasında yapılan anlaşma gereği dekorasyon işlemlerinin davalı tarafça eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlanıp davacıya teslim edildiği, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi dekorasyon hizmetinin verilmemesi ya da mobilya üretilememesinin söz konusu olmadığı, davalı tarafından teslim edilen imalatların teslim edilmediğine yönelik davacı iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve açılan davanın reddinin gerektiği talep edilmiş olup, burada öncelikle eser sözleşmesinin hukuki niteliği ve ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususlarına değinecek olursak;
Eser sözleşmesi, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, eser sözleşmeleri iki tarafa hak ve borç yükleyen sözleşmelerdendir.
Eser sözleşmelerinde yüklenicinin eseri iş sahibinin amacına uygun, fen ve teknik kurallar gözetilerek iş sahibine teslim etme yükümlülüğü bulunmakla birlikte, iş sahibinin de kararlaştırılan iş bedelini ödeme sorumluluğu bulunmaktadır.
Türk Borçlar Kanununun 479. maddesi gereğince de yüklenicinin bedele hak kazanabilmesi için eseri tamamlayıp iş sahibine teslim etmesi zorunludur.
Eser sözleşmesinde eserin, eksiksiz ve zamanında teslim edildiğini ispat yükü ise, yükleniciye tarafa aittir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, eser sözleşmesine dayalı olarak tanzim edilen ve ödenen çek bedelinin istirdadı istemine ilişkin alacak davası olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davalı vekili tarafından sunulan 01/12/2019 tarihli beyan dilekçesinde, müvekkili ve davacı arasında yapılan anlaşma gereği dekorasyon işlemlerinin müvekkili tarafından eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlanıp teslim edildiği beyan edilmiş ise de, davalı tarafça yasal süresi içerisinde eserin eksiksiz olarak teslimi konusunda her hangi bir delil sunulmadığı ve bu haliyle yapılan değerlendirmede de, dava konusu çekin bedeline hak kazandığını ispat yükü kendisinde olan davalının (Benzer bir davada Bkz. Yargıtay 15. H.D. 26/10/2017 tarih ve 2016/4960 Esas-2017/3655 Karar sayılı kararı) iş bu iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediği anlaşıldığından, davanın asıl alacak miktarı olan 53.100,00 TL yönünden kabulüne, ayrıca davacı tarafça her ne kadar tahsil tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmiş ise de, çekin tahsili, borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir hukukî işlem veya eylem olmadığından, (Bkz. Yargıtay 15. H.D. 07/07/2014 Tarih ve 2013/5430 Esas-2014/4750 Karar sayılı kararı) ve somut olayda davacı tarafından davalıya temerrüde düşürücü nitelikte ihtarname tebliğ edilmediğinden ve bu haliyle de davalının dava tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşıldığından, kabul edilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine ve ayrıca mahkememizce faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde, dava tarihinden önceki döneme yönelik hesaplanmış bir faiz miktarı olmadığı, faizin, asıl alacağa bağlı feri nitelikte bir hak olduğu ve dosyada hesaplanmış ve miktar itibari ile talep edilmiş faiz de bulunmadığından, feri nitelikteki bu talep yönünden davalı yan lehine ücreti vekalete hükmedilmemiş (Benzer bir konuda Bkz. İstanbul BAM 19. H.D. 07/12/2017 tarih ve 2017/2290 Dosya No-2017/1665 Karar sayılı kararı) ve tüm dosya kapsamına ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-53.100,00 TL’nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin faiz isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.627,26 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 0,0 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.627,26 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden posta gideri 117,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre taktir olunan 7.703,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır