Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/742 E. 2021/709 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/742
KARAR NO:2021/709

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:25/12/2019
KARAR TARİHİ:14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında başkaca işlerden kaynaklı cari hesap ilişkinin bulunduğunu, dava konusu alacak ilişkisinin ise … Belediye Başkanlığı’ndan kiralanan katlı otoparkların bina kolonlarının güçlendirilmesi, bariyerlerinin yenilenmesi, yolların bakım ve onarımı, otopark zeminlerinin yapımı, araç yerlerinin belirlenmesi, bariyer ve ödeme noktası sistemlerinin yenilenmesi, yangın ihbar sisteminin kurulması, mevcut elektrik sistemi ve panoların kontrolü, revizyonu işinin yaptırılması hususunda 02/02/2019 tarihinde başlamak ve 22/04/2019 tarihinde bitirilmek konusunda aktedilen sözleşme olduğunu, işin bedelinin 2.288.000,00-TL+KDV olarak kararlaştırıldığını, belirtilen sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından edimlerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, 04/04/2019 tarihli 1 nolu hak ediş raporunun, taraf şirket yetkililerinin ve kontrolör mimar …’ın da imzası ile işin yapıldığını ve teslim edildiğini, 1 nolu hak edişten doğan müvekkili şirket alacağının 2.699.840,00-TL olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete cari hesaba ilişkin olarak kısmi ödemeler yapıldığını fakat bakiye alacak olan 1.405.155,17-TL’nin halen ödenmediğini, düzenlenen faturaların, hak ediş raporunun ve taraflarca imzalanmış olan 30/06/2019 ve en son 10/09/2019 tarihli cari hesap mutabakat mektubunun vade tarihinin geçtiğini ve davalı şirketin temerrüte düşmüş olmasına rağmen ödemenin gerçekleşmediğini, her ne kadar taraflarınca ödeme yapılması için bildirimde bulunulmuş ise de; davalı şirket ödemeye yanaşmadığından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra davalı tarafın alacağı sürüncemeye bırakmak için, takibe konu bir borcun bulunmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini, akabinde arabuluculuk yoluna başvurduklarını ancak uzlaşma sağlanamadığını belirterek, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptal edilerek takibin devamına ve alacağın likit hale gelmiş olması sebebiyle davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya dayanak olarak gösterilen 10/08/2019 tarihli fatura ile otoparkların bakım ve onarımına ilişkin sözleşme, şantiye şefliği sözleşmesi ve hakediş raporunun, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına ibraz edilmediği gibi, ödeme emri ile birlikte davalı şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinde, borcun sebebi olarak 10/08/2019 fatura – cari hesaptan kaynaklı alacağın gösterildiğini, dava dilekçesinde ise, … Belediye Başkanlığı’ndan kiralandığı ileri sürülen otoparkların 02/02/2019 – 22/04/2019 tarihleri arasındaki bakım, onarım vs işlerinin yapılmasının dava konusu alacak ilişkisinin dayanağı olarak gösterildiğini, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında icra takip dosyası ile sınırlı şekilde inceleme yapılabileceğini, takibe konu olmayan belgelerin itirazın iptali davasında incelenip değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı ile davalı arasında hukuka uygun olarak tesis edilmiş geçerli bir sözleşme bulunmadığını, müvekkili şirkette kamu kaynağı kullanıldığından, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine uygun biçimde ihale yapılmadan ve yönetim kurulu kararı olmaksızın mal veya hizmet satın alınmasının hukuken mümkün olmadığını, dava dilekçesinde ve ekinde yer alan tarihsiz sözleşmede bahsi geçen … Otoparkının müvekkili şirkete ait olmadığı gibi, müvekkili şirket tarafından anılan otoparkların … Belediyesi’nden kiralanmasının da söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin, davacı şirketten hiçbir zaman otoparkların bina kolonlarının güçlendirilmesi, bariyerlerin yenilenmesi, yolların bakım ve onarımı, otopark zeminlerinin yapımı, araç yerlerinin belirlenmesi, bariyer ve ödeme noktası sistemlerinin yenilenmesi, yangın ihbar sisteminin kurulması, mevcut elektrik sistemi ve panoların kontrolü, revizyonu işinin yapılması hizmeti satın almadığını, davacı şirketin, müvekkili şirketten herhangi bir cari hesaptan kaynaklı alacağının da bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı şirketin … Belediye Başkanlığı’ndan kiralanan katlı otoparkların bina kolonlarının güçlendirilmesi, bariyerlerinin yenilenmesi, yolların bakım ve onarımı, otopark zeminlerinin yapımı, araç yerlerinin belirlenmesi, bariyer ve ödeme noktası sistemlerinin yenilenmesi, yangın ihbar sisteminin kurulması, mevcut elektrik sistemi ve panoların kontrolü, revizyonu işinin yaptırılması hususunda 02/02/2019 tarihinde başlamak ve 22/04/2019 tarihinde bitirilmek konusunda aktedilen sözleşmeye istinaden alacağın talebiyle …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, dava konusu 04/04/2019 tarihli hakediş raporu, 10/09/2019 tarihli mutabakat mektubu, Seri: A Sıra: … nolu fatura dosyamız arasına alınmış, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişiden rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden, alacaklı … ve Ticaret Limited Şirketi tarafından, borçlu … Kent Hizmetleri Anonim Şirketi aleyhine … 8. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile, 10/08/2019 tarihli fatura-cari hesaptan kaynaklı alacak talebiyle 04/10/2019 tarihinde 1.405.155,17-TL asıl alacak ve 41.288,46-TL faiz olmak üzere toplam 1.446.443,63-TL alacağın tahsili amacıyla, ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu şirket tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itirazı neticesinde bu kez …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ödeme emrinin davalı şirkete 27/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı vekili tarafından 28/11/2019 tarihinde takibe, borca, asıl alacağa, işlemiş faize ve talep edilen faiz oranına itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … dosyaya sunduğu 24/05/2021 tarihli raporunda; 04/10/2019 tarihinde başlatılan takipte, taraf defter kayıtlarına göre 31/08/2019 tarihi itibariyle 1.405.155,17-TL olan davacı alacak bakiyesinde tam mutabakat bulunduğu, 10/09/2019 tarihli mutabakat mektubu ile bildirilen bu bakiyenin davalı şirketçe de kabul edildiği, davalı şirket kayıtlarında 30/09/2019 tarihinde “13/06/2019 tarihli Protokol Gereği (… … A.Ş.)” açıklaması ile davacı cari hesabına 1.405.155,17-TL borç kaydedilerek, davacı bakiyesinin kapatıldığını, borç kaydına dayanak olarak davalı şirketçe sunulan belge ve ödemelerin 10/09/2019 tarihli mutabakat mektubundan önceki tarihleri taşıdığı, anılan tabloların izaha muhtaç olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; taraflar arasında 02/02/20019-22/04/2019 tarihlerini kapsayan ve … Belediye Başkanlığı’ndan kiralanan katlı otoparkların bina kolonlarının güçlendirilmesi, bariyerlerinin yenilenmesi, yolların bakım ve onarımı, otopark zeminlerinin yapımı, araç yerlerinin belirlenmesi, bariyer ve ödeme noktası sistemlerinin yenilenmesi, yangın ihbar sisteminin kurulması, mevcut elektrik sistemi ve panoların kontrolü, revizyonu işinin yaptırılması işlerini konu alan “Sözleşme” başlıklı sözleşme düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça, … Belediyesi’nden sözleşmede bahsi geçen otoparkların kiralanması gibi bir durumun söz konusu olmadığı belirtilmişse de “Sözleşme” başlıklı belge altında her iki şirketin imza ve kaşelerinin bulunuyor olması, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile, davalı tarafın ticari defterlerinde de davacı ile ticari ilişkinin olduğuna ilişkin kayıtların bulunması, taraflar arasında mutabakat mektuplarının bulunuyor olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında davacı tarafın belirtmiş olduğu şekilde bir ticari ilişkinin bulunduğu sabit görülmüştür. Davacı taraf, icra takip dosyasında 10/08/2019 tarihli fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacak talebiyle takip başlatmış olup, dava dilekçesinde de yukarıda sözü edilen sözleşmeye ve taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayanmıştır. Gerek icra takip dosyasında gerekse dava dilekçesinde taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayanılmış olması, tarafların ticari defterleri dikkate alındığında taraflar arasında dava konusu iş dışında başka bir ticari ilişki bulunmaması dikkate alındığında, takibe konu edilen faturanın da dava konusu işe ait olduğunun sabit olması karşısında, icra takip dosyası ile itirazın iptali davasının birbiriyle bağlantılı olduğu görülmektedir. Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile davalı tarafın davacıya borçlu olduğu tespit edilmiştir. Kaldı ki taraflar arasında düzenlenen 10/09/2019 tarihli mutabakat mektubu ile davalı da davacıya borcu olduğunu kabul etmiş bulunmaktadır. Söz konusu mutabakat mektubu gözönüne alınarak, davalı tarafın 13/06/2019 tarihinde davacının cari hesabındaki bakiyesinin kapatıldığı yönündeki beyanına itibar edilmemiştir. Bu itibarla, davalı tarafın, davacıya dava konusu edilen fatura ve cari hesap nedeniyle borcu bulunduğu, ancak bu borcu ödediğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmadığı anlaşılmış, açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki fatura ve cari hesaba dayalı alacak isteminde bulunulmuştur. Üstelik taraflar arasında 10/09/2019 tarihli mutabakat mektubu da bulunmaktadır. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına asıl alacak yönünden yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak miktarı olan 1.405.155,17-TL üzerinden DEVAMINA,
2- 2004 Sayılı İİK 67/2. maddesi gereğince asıl alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 281.031,03-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3- Alınması gerekli 95.986,14-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 16.764,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 79.221,82-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 16.764,32-TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve 44,40-TL başvurma harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 79,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.623,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 81.980,43-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır