Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/727 E. 2021/121 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/727 Esas
KARAR NO :2021/121

DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/12/2019
KARAR TARİHİ: 24/02/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili; müvekkili firmanın alüminyum ve yapı sektöründe bilinen köklü bir firma olduğunu, taraflar arasında davalıya ait olup yeni inşa edilen … … Otelinin bütün cam, kapı ve alüminyum doğrama işlerinin yapımı için anlaşma sağlandığını, müvekkilinin bütün edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davalının kendisine fatura edilen bedellerin bir kısmını ödemediğini, 12/12/2016 tarihinde davalıyla 23.046,75-TL borcu olduğu hususunda mutabakata varıldığını, davalı borçlu ile defalarca görüşme yapılmasına rağmen bir ödeme yapılmadığını, bakiye borcun tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, ancak borçlunun itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun yetki itirazında bulunduğunu, yetkili icra dairesinin … İlçesi İcra Daireleri olduğu beyan edilmiş ise de yetki itirazının geçerli bir itiraz olmadığını, … ili yargı çerçevesinde … İcra Daireleri bulunmadığını, yetki itirazının usule uygun olmadığını beyan ederek itirazın iptalini, takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili; davanın açıldığı yer mahkemesi itibari ile İstanbul mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, müvekkili şirketin adresinin … ili … ilçesi sınırlarında olduğunu, yetkili mahkemelerin … Mahkemeleri olduğunu, icra takibinin 15/02/2019 tarihinde …Ltd. Şti aleyhine başlatıldığını, ancak bahse konu şirketin takip tarihinde hukuken ve fiilen olmadığını, Ticaret Sicil Gazetesi’nde 07/06/2017 tarihinde yayınlanın tür değişikliği ve Ana Sözleşme ile … Şirketine dönüştüğünü, takip ve dava tarihi itibariyle böyle bir tüzel kişiliğin olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında akdedilen bir borç mutabakat sözleşmesinin bulunmadığını, davacının alacak iddiasının 19/03/2016 tarih 31635 seri numaralı 43.046,75-TL bedelli faturaya dayandığını, müvekkilinin bu faturaya itiraz ederek imalat hatası nedeni ile kırılan camların parasını düştüğünü, davacıya 20.000,00-TL ödeyeceğini bildirdiğini ve ödemeyi yaptığını, davacının hatalı ürettiği camlardan kırılanları müvekkilinin başka bir firmaya yaptırarak zarara uğradığını, davacının borç mutabakat sözleşmesi olarak sunduğu belgede müvekkili firmanın imza yetkilisi …’a ait bir imza bulunmadığını beyan ederek davanın reddini, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep; davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalandığı iddia olunan Cam, Kapı ve Alüminyum Doğrama İşleri Yapımı Sözleşmesi gereğince ödenmeyen borcun tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … esas takip dosyası incelendiğinde; davacı/ alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 23.046,75 TL asıl alacak ve 6.325,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.372,39 TL’nın tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı/ borluya 22/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/ borçlunun süresinde 01/03/2019 tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı/ borçlu tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinde, davalı şirketin adresinin …/ … olması nedeniyle aleyhine başlatılacak takiplerde … ilinin … ilçesi İcra Dairelerinin yetkili olduğu bildirilerek yetki itirazında bulunulmuştur.
Borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinde itirazın iptali davasında esasa girilmeden önce İİK 50. maddesi uyarınca icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı ve icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde yapılıp yapılmadığı hususunun bir dava şartı ve ön sorun olarak incelenmesi gerekmektedir. İİK 50.maddesine göre “para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK (HMK) yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati suretle karara raptolunur” hükümleri mevcuttur. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre itirazın iptali davalarında da itirazın iptali davasını görmekle görevli asıl mahkeme aynen icra mahkemesi gibi önce icra dosyasındaki yetki itirazını tetkik ve karara bağlar.
İcra müdürlüğünün yetkisi belirlenirken İİK’nun 50. maddesi uyarınca HMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri kıyas yoluyla uygulanacağından, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebi bakımından icra takibinin davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya bulunması halinde yetki sözleşmesi ile belirlenen yer icra müdürlüğünden birinde başlatılması gerekmektedir. Davalının yerleşim yerinin …/… olması, davacının adresinin Ümraniye/ İstanbul olması, alacak isteminin dayanağını oluşturan eser sözleşmesinin ifa yerinin … olması ve yetki şartı veya sözleşmesi bulunduğu noktasında iddia ve savunmada da bulunulmaması karşısında …. İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığı, icra takibine karşı davalı/ borçlu tarafından süresinde ve … ilçesinin … Adliyesi yargı sınırları içerisinde olması nedeniyle usulünce yetki itirazında bulunulması nedeniyle geçerli bir icra takibinden bahsedilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmış, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış geçerli bir icra takibinin bulunması itirazın iptali davası bakımından özel dava şartı olduğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, öte yandan dava usulden reddolunmakla tarafların haklılık durumuna ilişkin değerlendirme yapılamadığından tarafların karşılıklı tazminat taleplerinin de reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 354,75-TL’ndan mahsubu ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazladan yatırılan 295,45-TL’nın davacıya İADESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2. maddesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır .