Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/725 E. 2021/301 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/725 Esas
KARAR NO:2021/301

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/09/2014
KARAR TARİHİ:13/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: davacılardan … ve … murisleri …’ın çocukları ve …’in ise eşi olduğu, …’ın 30.06.2008 tarihinde davalı banka … … Şubesinden aldığı kredi ile ev satın aldığı, kredinin ödenmesinden önce hayat sigortası yapılacağı ve taksitler bitmeden vefat halinde poliçe teminat tutarı içinde kredi borçlarının ödeneceğinin belirtildiği, murisin kullandığı krediden ödeme esnasında 3.387.50 TL’lik kısmının sigorta primi, ipotek ücreti, ekspertiz ücreti ve dosya masrafı adı altında alındığı, banka yetkilisinin yapılan bu kesintinin 600 TL’lik kısmının taksitler bitene kadar hayat sigortası primi, 200,-TL’lik kısmının ipotek ücreti, 500,00 TL’lik kısmının ekspertiz ücreti ve kalan 2.000,-TL’nin ise dosya masrafı olduğu, murisin kredi borcu bitmeden 30/08/2012 tarihinde vefat ettiği, vefatı izleyen ay kredi aksayınca şubenin borcun ödenmesini talep ettiği, bunun üzerine borcun poliçeden ödenmesinin istenildiği, şubece önce sigorta olmadığı, sonra ise sigortaların primlerinin ödenmemesi nedeniyle iptal edildiğini belirterek, talepleri reddettiği, banka merkezine müracaat edilmiş ve krediden kesilen 3.387,50 TL içinde poliçe primi olup olmadığının sorulduğu, verilen cevapta 5 defa hayat poliçesi tanzim edildiği, ancak tahsilat yapılamadığından iptal edildikleri ve iptal durumunun cep telefonuna SMS ile bildirildiği, davalı bankanın kredi verirken imzalattığı sözleşmede kredi taksitlerinin masraf ve alacak kalemlerinin tamamının ayrıca kredi müşterisinin imzası gerekmeksizin vadesiz hesabından tahsil edileceğinin yazılı olduğu, nitekim davalı bankanın muris hesaplarından taksit tutarları yanında poliçe primleri, gecikme ücretleri KKDF ve BSMV, eksi hesap faizi, ekstre masrafı ve hesap işletim ücreti gibi kesintiler yaptığı, muris sigorta priminin kredi kullanımı sırasında kesilen 3.387,50 TL’nin içinde alındığı, bir an için davalının tahsilat yapılamadığı iddiası kabul edilse dahi davalıların poliçeyi iptal işleminin usule uygun olmadığı, murisin vefatına kadar hayat sigortasının iptal edildiğinden habersiz olduğu, davalıların poliçeleri usule aykırı olarak iptal edip davacıların zaranna neden oldukları, bu nedenle 69.750,-TL bedelli poliçe ile ilgili haklannı saklı tutarak, davalarının 54.500,00 TL’lik poliçe üzerinden açtıkları, bilirkişi tespitinden sonra bunu artırabileceklerini belirterek, açıklanan bu sebeplerle muris …’ın adına tanzim edilen ve halen geçerli olan vefat teminatlı bir hayat sigorta poliçesinin bulunup bulunmadığının tespitine, varlığının tespiti halinde teminat bedelinin davalılardan … A.Ş. şirketinden vefat tarihinden itibaren faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, muris … adına tanzim edilerek halen geçerli bir vefat teminatı olan bir hayat poliçesi yoksa, poliçenin usule aykırı iptali nedeniyle oluşan 54.500,00 TL zararın vefat tarihi olan 30.08.2012 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılarca müştereken ve müteselsilen davacılara ödenmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalılardan … A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: … – … ve 2745775 numaralı sigorta sözleşmeleriyle yapılan sigortalara ait 2 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan taleplerin zamanaşımına uğradığı, talep konusu miktar taraflar arasında tartışmasız ve belirli ise HMK 109 gereğince kısmi dava açılamayacağı, … … … Şubesince müteveffa …’a kullandırılan kredilere istinaden bankanın sigorta ettiren sıfatıyla sigortalanması için talepte bulunduğu ve talebin kabulü ile de dain mürtehin sıfatıyla … A.Ş. adına katılım sertifikalan düzenlendiği, bunlardan … nolu 69.750,00 TL’lik poliçenin … nolu 9.550,00 TL’lik poliçenin 01.11.2010 tarihinde, … nolu 57.600,00 TL’lik poliçenin 09.03.2011 tarihinde, … nolu 54.500,00 TL’lik poliçenin ise 20.12.2011 tarihlerinde murisin vefatından önce sigorta ettiren bankanın talep ve onayıyla iptal edildikleri, sadece 3.807.895 nolu 8.600,00 TL’lik poliçenin vefat tarihinde geçerli olduğu ve tutarının da 05.10.2012 tarihinde bankaya ödendiği, poliçelerin prim ödemeleri yapılmadığından iptallerinin istendiği, hayat sigortası yaptırılmasının zorunlu olmadığı, müşterinin sigorta primlerinin ödenebilmesi için hesabını müsait hale getirmediği ve yapılan bildirimlere rağmen vefatına kadar müvekkili sigorta şirketi ile temas kurmadığı, prim borçlarından haberi olmadığı savının geçerli olmadığı müteveffa adına kayıtlı cep telefonuna primlerin ödenmediği bilgisinin SMS yolu ile bildirildiği, bir kısım poliçelerin ödendiği, ancak kendisine tanına süre içinde taksit ödemelerinin yapılmadığı bu durumdan bankanın haberdar edildiği ve bankanın bilgi ve onayıyla da iptallerinin yapıldığı, TTK 1434 eski 1297’ye göre bir ilişki bulunmadığ,ı zira sigorta ettirenin banka olduğu, 04.10.2012 tarihli ve 3.807.895 nolu poliçenin vefat tarihinde geçerli olduğunun anlaşılması üzerine vefat tazminat tutarı olan 8,600,00 TL’nin ödendiğini belirterek avunmasında bulunarak, zamanaşımına uğrayan … – … ve 2745775 numaralı poliçe sözleşmeleriyle ilgili taleplerin zamanaşımı nedeniyle reddine, tüm taleplerin ve faiz talebinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; gerek kanunen ve gerekse sözleşmesel olarak müvekkili bankanın kredi kullanan müşterilerine hayat sigortası yaptırma veya yenileme zorunluluğu bulunmadığı, bu konudaki Yargıtay içtihatlannın da bu yönde olduğu, tüketici ile müvekkili banka arasında düzenlenen konut destek kredisi sözleşmesi ile tüketiciyle diğer davalı arasında imzalanan hayat sigortası sözleşmesinin birbirinden tamamen ayrı sözleşmeler olup hayat sigortasının olmamasının veya yenilenmemesinln tüketici kredisini geçersiz kılmasının söz konusu olamayacağı, davacının sigorta prim borcunun kredinin kullandırımı sırasında tahsil edilen 3.387,50 TL’den tahsil edildiği iddiasının mesnetsiz ve gerçek dışı olduğu, zira masraf komisyon listesinin dosya ücreti başlıklı 16.maddesinin a fıkrasında belirtilen dosya ücretinin alındığı, ayrıca ipotek ücretinin de bunun içinde bulunduğu, sigorta primi ve ekspertiz ücretlerinin dekontlarda aynen belirtildiği, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğu ve kredi ile ilgili yükümlülüklerin kabul edildiği belirtilerek, davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Mahkememizin 02/06/2015 tarih ve … E. … K. sayılı ile görevsizlik kararı verilmek suretiyle dosyanın …. Tüketici Mahkemesine tevzi edildiği, …. Tüketici Mahkemesinin 31/03/2016 tarih ve … E. … K. sayılı kararı ile DAVALI … hakkında açılan davanın reddine davalı … AŞ hakkında açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verildiği, Tüketici Mahkemesince verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Mahkemesine gönderildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 30/09/2019 tarih ve 2016/20280 E. 2019/8653 K. sayılı ilamı ile davanın mutlak ticari davalardan olduğundan bahisle davanın görülmesine ticaret mahkemesinde devam edilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulduğu, bu kararın üzerine, …. Tüketici Mahkemesinin 13.11.2019 tarih ve 2019/332 E. 2019/947K. sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememize geldiği ve mahkememizin 2019/725 Esas’ına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporu incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Buna göre;
Dava; Hayat Sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … AŞ tarafından zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de; Sigorta poliçe tarih ve süreleri, poliçe iptal tarihleri, sigorta şirketi tarafından yapılan kısmi ödeme tarihi (05.10.2012), dava tarihi (19/09/2014), eski Ticaret Kanunu madde 1268 yeni TTK madde 1420 ve 1482 maddeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davacıların murisi … davalı bankadan 15/07/2008 tarihinde 63.750,00 TL konut kredisi kullandığı, bu kredi 30/07/2008 tarihinden başlayak 120 ayda aylık 1.133,95 TL eşit taksitlerle geri ödenmesi şeklinde tanzim edildiği, sözleşmenin muris … ve kefili Bülent Delibaş tarafından da imzalandığı, sözleşmenin teminatlar başlıklı 9. Maddesinin 5. Bendinde “banka müşteri veya 3. Kişiler tarafından verilen teminatları gerekli göreceği her türlü rizikolara karşı banka lehine dain-i mürtehin- i banka olacak şekilde dilediği bedel şart ve müddet ile ve sigorta primi masrafları müşteriye ait olmak üzere sigorta ettirebilir. Süresi biten poliçeleri yenilettirebilir. Sigorta tazminatı rehin kapsamında olup ödemesi doğrudan bankaya yapılacaktır. Banka tazminat tutarını sigorta şirketinden tahsil etmeye yetkilidir. Müşteri bankaca yaptırılacak sigortaların pirim vs giderlerini kendisi tarafından ödeneceğini kabul eder. Banka müşteri tarafından yapılan ödemeleri öncelikle sigorta pirim alacaklarına mahsup edebilir. Müşteri sigorta ettiren menkul veya gayrimenkulle ilgili olarak sigorta şirketine karşı hasarı ihbar vs gibi yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine getirecektir. Aksi takdirde doğacak her türlü zarardan bankaya karşı sorumlu olacaktır.
Muris … … … … Şubesinden kullandığı krediye istinaden sigorta ettiren … AŞ tarafından … sigortalanması için talepte bulunduğu bu talebin sigortacı tarafından uygun bulunması üzerine sigorta ettireni ve daim-i mertehini (riskin gerçekleşmesi halinde sigorta tazminatı üzerinden birinci dereceden alacaklı kredi veren kişi) … AŞ olan katılım sertifikalı düzenlemiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sigorta hayat sigortasıdır. 21/08/2008 başlangıç 21/08/2018 bitiş ve 10 yıl süreli sigortanın 10 yıllık pirim 3.169,67 TL sigortalının ölüm teminatı 69.750,00 TL yıllık pirim tutarı 316,98 TK olup ilk yıl pirimi kredi verilirken tahsil edildiği ikinci yıla ait 21/08/2009 tarihli ilgili pirimin sigortalının ödememesi ve sigortaya başvuru formunu imzalamaması nedeniyle sigorta ettiren bankanın talep ve onayıyla 19/02/2010 tarihinde iptal edildiği ve sigortalının vefat tarihinde sertifikanın yürürlükte olmadığı anlaşılmıştır.
… nolu katılım sertifikasının başlama tarihi 31/08/2010 beş yıl süreli bitiş tarihi 31/08/2015 dir. Sigortanın ölüm teminatı 9.550 TL beş yıllık pirimi 207,21 TL dir. Pirimi ödeme şekli peşin olup vade başında ödemesi gereken yıllık pirim 207,21 TL dir. Bu sertifikada sigortalının pirim ödememesi ayrıca sigorta başvuru formunu imzalamaması nedeniyle sigorta ettiren banka şubesinden talep ve onayıyla 01/11/2011 tarihinde iptal edildiği, sigortanın vefat tarihinde sertifikasının yürürlükte olmadığı anlaşılmıştır.
… nolu katılım serifikası ise başlangıç tarihi 07/12/2010 bitiş tarihi 07/12/2015 olup, 8 yıl süreli olduğu, ölüm teminatı 57.600,00 TL 8 yıllık pirimi 1.939,77 TL olduğu ve sigorta pirimi taksitlendirdiğinde yıllık sigorta pirimi 242,52 TL aylık 20,21 TL dir. Aynı gerekçe ile 09/03/2011 tarihinde iptal edildiği vefat tarihinde sertifikanın yürürlükte olmadığı anlaşılmıştır.
… nolu katılım sertifikası 09/09/2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli 09/09/2016 tarihli bitiş tarihlidir. Ölüm temin at 8.600,00 TL 5 yıllık pirimi 190,41 TL dir. Sigorta pirimi peşim ödemeli olup yıllık pirimi 190,41 TL olduğu vefat tarihinde yürürlükte bulunduğu, vefat tazminat tutarı 05/10/2012 tarihinde ödenmiştir.
… nolu katılım sertifikasının başlama tarihi 20/09/2011 bitiş tarihi 20/09/2018 olup, 7 yıl süreli bulunduğu, ölüm teminatı 54.500,00 TL 7 yıllık pirimi 1.542,07 TL olduğu, aylık 18,36 TL yıllık 220,32 TL dir. Sigortalının ilgili pirimi ödememesi ayrıca sigorta başvuru formunu imzalamaması nedeniyle sigorta ettiren banka şubesinin talep ve onayıyla 20/12/2011 tarihinde iptal edildiği, vefat tarihinde sertifikanın yürürlükte olmadığı anlaşılmıştır.
69.750,00 TL teminat limitli kredi grup hayat sigorta poliçesinin ilk taksidi 316,98 TL prim de 22/08/2008 tarihinde sigortalının hesabından tahsil edilmiştir. Sigortalının 30/08/2012 tarihindeki ölüm tarihine kadar kalan poliçe taksitlerinde herhangi biri ödenmediği ve bunun üzerine banka … nolu sertifika poliçe için 25/08/2009 tarihinde sigortalının telefonuna bir kez konut kredisi için düzenlenen 21/08 tarihli ödemesi gerçekleşmemiştir. Hesabınızı kontrol etmenizi rica ederiz şeklinde SMS gönderildiği, ve bu durumda kredi sözleşmesi kapsamında sigorta primi borcu ödeme yükümü muriste olmasına ve kendisine de uyarı yapılmış bulunmasına ve bankaca ikinci taksit pirimi de sigortacıya ödenmediğine göre sigortalı da bankaca primlerine hesaptan ödendiği veya ödeneceği inancının yaratılmadığı her ne kadar anılan kredi sözleşmesindeki müşteri tarafından yapılan ödemeleri öncelikle sigorta primi alacaklarına mahsup edebilir hükmü işletilmek suretiyle ihtiyarında olan sigortalının kalan pirim taksitlerini de ödeyebilecekken ödenmemiş olması ve sigortacı ile aralarında düzenlenen protokole göre prim ödenmediğinden iptal talebinde bulunduğu poliçe feshedilmesinde bankanın sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta yönünden ise durum incelendiğinde; Sigorta ettiren sıfatında davalı banka acentesi olduğu diğer davalı sigorta şirketine, müşterisi sigortalı … poliçe günü pirim taksidi ödenmediğine dair bilgi teknolojileri sistemi vasıtası ile bankayı haberdar etmiş verilen onay ve talep üzerine poliçe 19/02/2010 tarihinde prim ikinci taksit tarihinden sonra 6 ay da ayakta tutarak iptal edilmiştir. Oysa TTK 1297/1 maddesi (sigorta poliçesinin yürürlükte iken meri kanun) hayat sigortalı genel şartları tebliğler ve ihbarlar başlıklı C.10 madde hükmünde “Sigortalı ve sigorta ettirenin bildirimleri, sigorta şirketinin merkezine noter eliyle veya taahhütlü mektupla yapılır. Sigortacının bildirimleri de sigorta ettirenin ve sigortalının poliçede gösterilen adresine aynı surette yapılır. Bu adreslerin değişmiş olması halinde ise, sigorta ettiren bunu sigorta şirketine bildirmek zorundadır. Aksi takdirde sigorta tarafından yapılacak tebligatın sigorta ettirene ulaştırılmamış olmasından doğacak kanuni sonuçlar doğrudan doğruya sigorta ettirene ait olur. Taraflara imza karşılığında elden verilen mektup veya telgraf yoluyla yapılan bildirimler taahhütlü mektup hükmündedir.” Şeklindeki düzenlemelere karşın kurallara aykırı olarak, sigorta ettiren davalı bankanın (beyanına göre) salt SMS ile sigortalıya ödenmemiş pirim borcuna ilişkin bilgilendirmiş olması ile talep ve onayı sonucu, sigortacı tarafından sigortalının bilgisi dışında yapılan poliçe iptal işleminin usule uygun olmadığı ve bu nedenle davacı sigortacının poliçede belirtilen vefat teminat limitini sigortalının mirasçılarına ödemekle yükümlü olduğu, ancak, sigortalı da, ödediği ilk prim sonrası vefat tarihine kadar olan poliçe prim tahsilatlarını ödememiş ve hesabından kontrol etmemiş olması nedeninden, olayda müterafik kusurlu olduğu, temerrütün, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan kısmi ödeme tarihi 05.10.2012 tarihinde oluştuğu değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; Alınan bilirkişi kurul raporu da dikkate alındığında davacı sigortacının sigortalısı … adına düzenlemiş bulunan kredi grup hayat sigortası katılım poliçesinde belirlenen vefat tazminat limitinden ödenmemiş poliçe pirim taksitleri tenzili sonrası vefat tazminatı zarar miktarının 66.897,18 TL olduğu, temerrüt tarihi 05/10/2012 tarihinden itibaren dava tarihine kadar faiz miktarının 4.999,087 TL olduğunun tespiti ile davalı … hakkında açılan davanın davalı bankanın kusuru bulunmadığı hususu dikkate alınarak bu davalı hakkında davanın reddine, davalı … AŞ hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile dava dilekçesinde 54.500,00 TL olarak talepte bulunulduğu ve TBK 52 maddesi hükümleri de dikkate alınarak takdiren 33.448,59 TL tazminatın sigortalının mirasçıları davacı …’ a 3/8, …’a 3/8, …’ a 2/8 şeklinde veraset ilamındaki hisseler dikkate alınarak adı geçen davalıdan alınarak davacılara verilmesine, temerrüt tarihi 05/10/2012 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz miktarı olan takdiren 2.499,43 TL’ nin davalı … AŞ’ den alınarak davacılara veraset ilamındaki hisseleri oranında verilmesine ve dava tarihinden itibaren de hüküm altına alınan 33.448,59 TL’ye yasal faiz yürütülmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … hakkında açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı … AŞ hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile davacı ve davalı tarafın olaydaki kusur durumları dikkate alınarak;
Davacının uğramış olduğu zarar miktarının 66.897,18 TL olduğu ve temerrüt tarihi 05/10/2012 tarihinden itibaren faiz miktarı 4.999,087 TL olduğunun TESPİTİ ile dava edilen miktar dava dilekçesinde 54.500,00 TL olarak talep edildiği hususu da dikkate alınarak TBK’ nun 52. Maddesi de göz önünde bulundurularak takdiren 33.448,59 TL tazminatın davalı … AŞ’ den alınarak davacılara (davacı … 3/8, … 3/8, … 2/8 şeklindeki veraset ilamındaki hisseler) oranında ÖDENMESİNE,
Temerrüt tarihi 05/10/2012 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz miktarı olan takdiren 2.499,43 TL’ nin davalı … AŞ’ den alınarak davacılara veraset ilamındaki hisseleri oranında ÖDENMESİNE,
Dava tarihinden itibaren hüküm altına alınan 33.448,59 TL’ye yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 2.455,60 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 930,75 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.524,85 TL karar ve ilam harcının davalı … AŞ’ den alınarak hazineye İRAT KAYDINA, davacılar tarafından peşinen karşılanan 930,75 TL’ nin davalı … AŞ’ den alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
4-Davacılar tarafından yapılan 24,30 TL başvurma harcı parası, 868,00 TL müzekkere davetiye posta masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 892,30 TL’ den davanın kabul edilen miktarına göre 547,64 TL’ sinin davalı … AŞ’ den alınarak davacılara ÖDENMESİNE, fazlasının davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … AŞ tarafından yapılan 50,00 TL yargılama masrafının davacılardan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı … AŞ tarafından yapılan 70,00 TL yargılama masrafının davanın reddedilen miktarına göre 27,04 TL’ sinin davacılardan alınarak adı geçen bu davalıya ÖDENMESİNE, fazlasının bu davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı yönünden hesap ve takdir edilen 5.392,20 TL vekalet ücretinin davalı … AŞ den alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 7.885,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … AŞ’ Ye ÖDENMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … AŞ’ ye ÖDENMESİNE,
10-HMK 120 maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza