Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/716 E. 2021/468 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/716 Esas
KARAR NO:2021/468

DAVA:TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:31/12/2018
KARAR TARİHİ:16/06/2021

Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin oğlu …’ın vefat etmeden önce ambulans şoförlüğü yaptığını, 13/05/2016 tarihinde müteveffanın kontrolündeki … plakalı ambulansın … istikametinden … istikametine doğru devam ederken … Köprüsü çıkışında trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkillerinin oğlunun yaşamını yitirdiğini, meydana gelen trafik kazasında müteveffanın hiçbir kusurunun bulunmadığını, kaza nedeniyle müvekkilleri tarafından davalı trafik sigortasından zararın giderilmesi talebinde bulunulduğunu ancak davalı şirket tarafından taleplerinin reddedildiğini, müvekkillerinin çocuklarının hayatını yitirmesi nedeniyle yoksulluğa düştüklerini ve geçimini sağlamakta fazlasıyla zorluk çektiklerini beyanla çocuklarının desteğinden yoksun kalan müvekkillerinin fazlaya dair talepleri ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile müteveffanın annesi için 100.000,00 ve babası için 100.000,00 TL olmak üzere toplamda 200.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkillerine ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını ve görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın yetkili mahkemede de açılmadığını, davanın yetkili … Adliyesinde açılması gerektiğini, … plakalı aracın 16/12/2015- 2016 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacıların manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında kaldığını ve şirket bakımından manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, tek taraflı olarak gerçekleşen kazaya ilişkin olarak müteveffanın kendi can güvenliği nedeniyle gerekli güvenlik tedbirlerini alıp almadığı, kusur ve müterafik kusur durumunun tespiti bakımından Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması gerektiğini, müteveffanın araç sürücüsü olduğunu ve üçüncü kişi olmaması nedeniyle müvekkili sigortacının KTK ve Genel Şartlar uyarınca sorumluluğunun doğmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, destekten yoksun kalma maddi zararlarının ve ölüm nedeniyle oluşan manevi zararların zorunlu mali mesuliyet sigortacısından tazmini talebine ilişkindir.
Dava dosyası …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/03/2019 tarih 2018/… E. 2019/… K. sayılı görevsizlik kararı ile …. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi olmuş ve anılan Mahkemenin 16/07/2019 tarihli yetkisizlik kararı ile Mahkememize tevzi olmuş, esasın yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Poliçe ve hasar dosyası getirtilmiş, davacıların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yaptırılmıştır.
Davalı… A.Ş(Yeni Unvanı: … A.Ş)’den celbedilen … plakalı araca ait 18100719 numaralı trafik sigorta poliçesinin 16/12/2015- 2016 vadeli ve sigortalısının … Hizm. Ltd. Şti olduğu, şahıs başına sakatlık ve ölüm teminatının 290.000,00 TL olduğu ve manevi tazminata ilişkin herhangi bir teminat içermediği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık teknik çözümü gerektirdiğinden kazanın oluşumundaki kusur durumunun ve davacı yanca talep edilebilecek tazminat miktarının tespiti noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen kusur ve hesap bilirkişileri tarafından tanzim edilen 11/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda; 13/05/2016 tarihinde, saat 10:00 sıralarında davacılar yakını maktul sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı AMBULANS ile yerleşim yerinde gündüz vakti açık havada … istikametinden … istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde … Köprüsü çıkışında … Camii karşısına geldiğinde orta şeritten sol şeride geçmek istediği sırada direksiyon hakimiyetini keybederek aracının sol ön kapı kısımları ile orta bariyerlere çarparak ön sol kapısının yerinden kopmasını takiben beriyerlere sürtünerek durması sonucu, sürücünün ölümü ile neticelenen dava konusu olayın meydana geldiği, mevcut verilere göre; davacılar yakını maktul sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı … marka, 2007 model kamyonet (AMBULANS)ile yerleşim yerinde gündüz vakti açık havada … istikametinden … istikametine seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mevcut trafiğin seyir durumunu dikkate almadığı, sol şeride geçmek için kontrolsüz şekilde sola yöneldiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyere çarpıp sürüklendiği ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46/c (Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek,) 47/d ( Karayolundan faydalananlar, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar),), 84/f (Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma) maddelerini ihlal ettiği anlaşılmakla, araçtaki tanıkların beyanları da dikkate alındığında, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın ZMSS poliçesi 16.12.2015 tarihinde, yani 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Genel Şartların sonrasında düzenlendiğinden Y. 17. HD E. 2016/14573 K. 2017/6035 T: 29.05.2017 kararı dikkate alındığında; davacı anne-babanın müteveffa …’ ın desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle talep ettikleri destekten yoksun kalma maddi zararı yönünden davalı… A.Ş’ in sorumluluğuna gidilemeyeceği tespitlerinde bulunulmuştur. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacılar vekilince rapora karşı itiraz, davalı vekilince rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların müşterek çocuğu olan …’ın 13/05/2016 tarihinde yönetiminde bulunan … plaka sayılı ambulans ile tek taraflı trafik kazası yaptığı, kaza sonucunda vefat ettiği, eldeki davanın da ambulansın sigortacısına karşı açılan destekten yoksun kalma zararları ile manevi zararların tazmini davası olduğu anlaşılmıştır. Dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesinde müteveffa …’ın kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu ve müteveffanın kusur oranına nazaran poliçenin tanzim tarihi itibariyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği bildirilmiştir. Davacılar vekilince kusur ve hesap bilirkişisinin tespitlerine itirazda bulunulmuşsa da kusur tespitinin olayın oluş şekline, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere uygun olarak teknik verilerle yapılması karşısında kusura yönelik davacı yanın itirazları yerinde görülmemiştir. Yargılama devam ederken Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve E.: 2019/40, K.: 2020/40 sayılı Kararı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususları düzenleyen 92. maddesinin “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki i) fıkrasının iptaline karar verildiğinden hesap yönünden ek rapor aldırılmasına karar verilmişse de, mezkur Yasanın 93. maddesine yönelik iptal talebi Anayasa Mahkemesi’nin aynı kararında tartışılıp Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verildiğinden ve halihazırda 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları yürürlükte bulunduğundan ek rapor aldırılması yönündeki ara karardan rücu edilmiştir. Davalı sigporta şirketi tarafından düzenlenen poliçenin teminat başlangıç ve bitiş tarihleri 16/12/2015 ile 16.12.2016 tarihleri olup, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamı ise 01.06.2015 tarihinde, yani poliçenin teminat başlangıç tarihinden önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir. Genel Şartların A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir. Eldeki davada ise, desteğin üçüncü kişi olarak kabulü mümkün değildir. Yine Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre, destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle, %100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü desteğin tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında bulunmamaktadır. Poliçenin teminat başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda; sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmamasına ve yine poliçede manevi tazminata ilişkin teminat öngörülmediği gibi müteveffanın %100 kusurlu olmasına göre, davacıların davalı sigorta şirketinden maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunmadığı sonucuna ulaşılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olarak davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken maddi tazminat davası yönünden 59,30 TL ve manevi tazminat davası yönünden 59,30 TL olmak üzere toplam 118,60 TL karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılan 700,18 TL’ndan mahsubu ile fazladan yatırılan 581,58‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, davalı yanca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan, maddi tazminat davası bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4. maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan, manevi tazminat davası bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/3-4. maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .